18 Temmuz 2020 Cumartesi

ASHÂB-I KİRÂMIN BİRİBİRLERİNE HÜRMET VE SAYGILARI


Zeyd b. Sâbit (r.a.) ata biniyordu. Yanında bulunan Abdullah b. Abbas (r.anhümâ) hemen koşup atın üzengisine sarıldı ve binmesine yardım edip hizmetinde bulundu. Bu manzara karşısında Zeyd hazretleri:

— Ne yapıyorsun ey Resûlüllâh’ın amcasının oğlu? diyerek, itirazvâri bir tarzda söylendi.
Abdullah b. Abbas (r.anhümâ) ise:
— Biz büyüklerimize hizmet ve hürmetle emrolunduk, diye karşılık verdi. [Zeyd ibn-i Sâbit hazretleri, Abdullah b. Abbas hazretlerinden yaşça büyüktü.]
Bunun üzerine Zeyd b. Sâbit (r.a.):
— Eline bir bakayım ey Abdullah, dedi ve Abdullah b. Abbas hazretleri elini uzatınca hemen dudaklarına yapıştırıp tekrar tekrar öpmeye başladı. Sonra da şöyle dedi:
— Biz de Resûlüllüh (s.a.v.)’ın yakınlarına hürmet ve ta‘zimle emrolunduk ey Abdullah!
Evet, Resûlüllah Efendimiz’in ashâbı yani ilk Müslümanlar böyleydi... Bugünün Müslümanlar’ı olan bizler hangi durumdayız? Karşılıklı münasebetlerimizde sevgi-saygı, ülfet-ünsiyet ve muhabbet mi hâkim, yoksa aksi yönde davranışlar mı?..
***
Unutmamalıyız ki;
Sevgi ve saygının yapamayacağı bir kırık gönül, nefret ve saygısızlığın da yıkamayacağı bir kalp yoktur.
Atalarımız boşuna söylememiş; "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır!" O bakımdan saygı duyamayacağımız, tasvip etmeyeceğimiz durumlarda bile, en azından karşımızdaki insana saygısızlık etmemeyi öğrenelim, uygulamaya gayret edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder