29 Mart 2019 Cuma

Bütün annelerin imrendiği ve gıpta ettiği kendisi asil kabilesi asil en şerefli ve en mübarek anne vehb ve berra kızı Resulullah (sav) Efendimizin Annesi Hz Amine (ra) ebva köyündeki mübarek kabri şerifleri ( sonsuz selat ve selam Hz Amine (Radiyallahu anha) Annemizin üzerine olsun

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve açık hava

karbonat mucizesi

Görüntünün olası içeriği: yazı

Ya vedûd ismi zatı ilahiyi zikre devam edenin seveni ve dostu çok olduğunu biliyormiydunuz?

Görüntünün olası içeriği: yazı

Mü'min havf ve recâ ( korku ve ümit ) arasında olmalıdır,Emniyette,ye's de küfürdür. Allah'ın rahmeti ile Cennete gideceği ümidini taşımalı, Cehennem e girme korkusunu taşımalı,ben bu halimle cehennemi hak ettim diye Allah'dan Ümit kesmemelidir,tevbe kapısının son nefese kadar açık olduğunu da unutmamalı ve tevbeyi son nefese bırakmalıdır,nasib olmayabilir.

Fotoğraf açıklaması yok.

Herkes tanımadığını suçlamaya kalkişmamali! Erenlerin kılıcı,arşa değer bir ucu! Onlar kimseye kılınç çekmezler,helaki yaklaşanlar gelip o kılınca çarparlar! İyilere iyi niyetli yaklaşmasını bilmeli,dost olamiyorsan düşman olmamaliki helakini hızlandırmış olmayasiniz!

Görüntünün olası içeriği: yazı

CENNET Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler.

CENNET

Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler. 
Cennete girdiklerinde şöyle derler (meâli): “Hamd o Allah’a ki bize va‘dini doğru çıkardı ve bizi arza (cennete) vâris kıldı, cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz’ dedikleri vakit... Bak artık o amel edenlerin ecri ne güzeldir” (Zümer suresi, âyet 74)

Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Cennete giren kimse nimetlere gark olur, fakirlik ve sıkıntı çekmez. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz.” buyurdular. (Sahîh-i Müslim)

Cennet ehlinden bir adamın yanına bir melek elinde altın işlemeli rengârenk elbiselerle gelir. Onların her birinin üzerinde Allâhü Teâlâ’nın isimlerinden bir isim yazılıdır. Melek:

“Ey Allâh’ın velî kulu! Şu elbiselere bak, beğendiğini al, beğenmezsen onlar beğendiğin şekle gireceklerdir” der.

Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v.) soruldu: Cennette gündüz mü gece mi olur?

Buyurdular ki: Cennette ebediyen zulmet olmaz. Ancak nur içinde nur vardır. Orada gece gündüz Arş-ı A‘lâ’nın nuru vardır. Muhakkak gök nasıl arzın çatısı ise Arş-ı A‘lâ da cennet-i a‘lânın çatısıdır. Arş-ı A‘lâ devamlı nurlar saçar.

Arş-ı A‘lâ yeşil, kırmızı, sarı ve beyaz nurlardan yaratılmıştır. Dünyadaki ve âhiretteki bütün renkler onun renginden gelmiştir. Hak Teâlâ güneşe Arş-ı A‘lâ’nın nurundan hardal (zerre) mikdarı nur koymuştur da onunla dünyayı aydınlatır.

Cennet-i a‘lâda gece olduğunun alameti köşklerin kapılarının kapanması, örtü ve perdelerin çekilmesi ve kuşların Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe başlamasıdır.

Melekler, cennet ehline Allâhü Teâlâ’nın selâmı ve ellerinde hediyelerle gelirler. Cennetlikleri, beraber cennete girdikleri ve Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için sevdikleri din kardeşleri, evlâd ve akrabaları ziyârete gelir.

(Düreru’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmam Suyûtî)

Görüntünün olası içeriği: bitki, çiçek, açık hava, doğa ve su