“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
30 Mart 2019 Cumartesi
29 Mart 2019 Cuma
Mü'min havf ve recâ ( korku ve ümit ) arasında olmalıdır,Emniyette,ye's de küfürdür. Allah'ın rahmeti ile Cennete gideceği ümidini taşımalı, Cehennem e girme korkusunu taşımalı,ben bu halimle cehennemi hak ettim diye Allah'dan Ümit kesmemelidir,tevbe kapısının son nefese kadar açık olduğunu da unutmamalı ve tevbeyi son nefese bırakmalıdır,nasib olmayabilir.
CENNET Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler.
CENNET
Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler.
Cennete girdiklerinde şöyle derler (meâli): “Hamd o Allah’a ki bize va‘dini doğru çıkardı ve bizi arza (cennete) vâris kıldı, cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz’ dedikleri vakit... Bak artık o amel edenlerin ecri ne güzeldir” (Zümer suresi, âyet 74)
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Cennete giren kimse nimetlere gark olur, fakirlik ve sıkıntı çekmez. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz.” buyurdular. (Sahîh-i Müslim)
Cennet ehlinden bir adamın yanına bir melek elinde altın işlemeli rengârenk elbiselerle gelir. Onların her birinin üzerinde Allâhü Teâlâ’nın isimlerinden bir isim yazılıdır. Melek:
“Ey Allâh’ın velî kulu! Şu elbiselere bak, beğendiğini al, beğenmezsen onlar beğendiğin şekle gireceklerdir” der.
Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v.) soruldu: Cennette gündüz mü gece mi olur?
Buyurdular ki: Cennette ebediyen zulmet olmaz. Ancak nur içinde nur vardır. Orada gece gündüz Arş-ı A‘lâ’nın nuru vardır. Muhakkak gök nasıl arzın çatısı ise Arş-ı A‘lâ da cennet-i a‘lânın çatısıdır. Arş-ı A‘lâ devamlı nurlar saçar.
Arş-ı A‘lâ yeşil, kırmızı, sarı ve beyaz nurlardan yaratılmıştır. Dünyadaki ve âhiretteki bütün renkler onun renginden gelmiştir. Hak Teâlâ güneşe Arş-ı A‘lâ’nın nurundan hardal (zerre) mikdarı nur koymuştur da onunla dünyayı aydınlatır.
Cennet-i a‘lâda gece olduğunun alameti köşklerin kapılarının kapanması, örtü ve perdelerin çekilmesi ve kuşların Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe başlamasıdır.
Melekler, cennet ehline Allâhü Teâlâ’nın selâmı ve ellerinde hediyelerle gelirler. Cennetlikleri, beraber cennete girdikleri ve Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için sevdikleri din kardeşleri, evlâd ve akrabaları ziyârete gelir.
(Düreru’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmam Suyûtî)
Cennet ehlinin erkekleri cennete sakalsız ve kılsız, Yûsuf aleyhisselâm güzelliğinde, Âdem aleyhisselâm boyunda, Îsâ aleyhisselâm yaşında; yani 33 yaşında olarak girerler.
Cennete girdiklerinde şöyle derler (meâli): “Hamd o Allah’a ki bize va‘dini doğru çıkardı ve bizi arza (cennete) vâris kıldı, cennetten istediğimiz yerde makam tutuyoruz’ dedikleri vakit... Bak artık o amel edenlerin ecri ne güzeldir” (Zümer suresi, âyet 74)
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Cennete giren kimse nimetlere gark olur, fakirlik ve sıkıntı çekmez. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz.” buyurdular. (Sahîh-i Müslim)
Cennet ehlinden bir adamın yanına bir melek elinde altın işlemeli rengârenk elbiselerle gelir. Onların her birinin üzerinde Allâhü Teâlâ’nın isimlerinden bir isim yazılıdır. Melek:
“Ey Allâh’ın velî kulu! Şu elbiselere bak, beğendiğini al, beğenmezsen onlar beğendiğin şekle gireceklerdir” der.
Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v.) soruldu: Cennette gündüz mü gece mi olur?
Buyurdular ki: Cennette ebediyen zulmet olmaz. Ancak nur içinde nur vardır. Orada gece gündüz Arş-ı A‘lâ’nın nuru vardır. Muhakkak gök nasıl arzın çatısı ise Arş-ı A‘lâ da cennet-i a‘lânın çatısıdır. Arş-ı A‘lâ devamlı nurlar saçar.
Arş-ı A‘lâ yeşil, kırmızı, sarı ve beyaz nurlardan yaratılmıştır. Dünyadaki ve âhiretteki bütün renkler onun renginden gelmiştir. Hak Teâlâ güneşe Arş-ı A‘lâ’nın nurundan hardal (zerre) mikdarı nur koymuştur da onunla dünyayı aydınlatır.
Cennet-i a‘lâda gece olduğunun alameti köşklerin kapılarının kapanması, örtü ve perdelerin çekilmesi ve kuşların Allâhü Teâlâ’yı tesbîhe başlamasıdır.
Melekler, cennet ehline Allâhü Teâlâ’nın selâmı ve ellerinde hediyelerle gelirler. Cennetlikleri, beraber cennete girdikleri ve Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı için sevdikleri din kardeşleri, evlâd ve akrabaları ziyârete gelir.
(Düreru’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmam Suyûtî)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)