30 Mayıs 2019 Perşembe

Rahmet nebî'den!! Enes bin Malik (r.a) demiştir ki : Peygamberimiz sav. bir gün Hz.Fatıma (r.a)nın halini sormak için evine vardı.Fatıma ra. : "Babacığım üç günden beri hiç bir yemeğin tadına bakmadık. Biz açlığın elemine sabır ve tahammül göstere biliriz. Fakat bize zor gelen Hasan ve Hüseyinin açlıklarıdır."dedi.

Rahmet nebî'den!!
Enes bin Malik (r.a) demiştir ki : Peygamberimiz sav. bir gün Hz.Fatıma (r.a)nın halini sormak için evine vardı.Fatıma ra. : "Babacığım üç günden beri hiç bir yemeğin tadına bakmadık. Biz açlığın elemine sabır ve tahammül göstere biliriz. Fakat bize zor gelen Hasan ve Hüseyinin açlıklarıdır."dedi. Şanlı Peygamberimiz sav . " Ya Fatıma, senin açlığın üç, babanın açlığı dört gün (den beri devam etmekte)dir.buyurdu ve Hz.Fatıma'nın evinden çıktı. "Hasan ve Hüseyinin açlıkları sebebiyle uğradığımız gamdan vay bana,vay kızıma" diyerek Medine sokaklarından çıktı. Bir arabi, kuyudan su çekerek develerini sulamaktaydı.Şanlı Peygamberimiz Efendimiz sav : "Ey Arabi,develerini sulamak için,ameleye ihtiyacın yok mu?"buyurdu. O: "Evet, haydi develeri sulada sana kova başına üç hurma ücret var" dedi. Şanlı Peygamberimiz sav. razı oldu.Bir kova su çıkarıp kuyunun önünde bulunan ahıra döktü.Arabide kendisine üç hurma verdi.Efendimiz şiddetli (dört gündür) aç olduğundan dolayı hurmaları yedi. Sekiz kova su çekmiş,dokuzuncu için kovayı sarkıtmış ip koptu.Arabi yerinden öfke ile kalktı ve Şanlı Peygamberimizin mübarek yüzüne bir tokat vurdu ve yirmidört hurmayı verdi.Şanlı Peygamberimiz sav. elini kuyuya sokarak kovayı (mucize olarak) çıkardı ve kuyunun ağzına bıraktı.Hz.Fatıma ra.nın evine doğru yollandı.Arabi bu manzara karşısında hayretler içinde kaldı, bir hayli zaman düşündü ve onun hak peygamber olduğunu bildi.Bıçağı çıkarıp tokat vuran elini kesti ve baygın olarak yere yığıldı.Bir hayli zaman sonra ayılmıştı.yerinden kalktı,kesilen elini sağlam eline alarak."Ey Muhammed ashabı, vay uğradığım musibetten başıma gelenlere" diyerek yola koyuldu. Şanlı Peygamberimizin sav.evine geldi, onu evde bulamadı, Selman ra. onu,Hz.Fatıma ra.nın evine götürdü.Peygamberimizin sağ dizinde Hz.Hasan, sol dizinde Hz.Hüseyin oturmuş onların ağızlarına hurma veriyordu. Arabinin ağlamasını işitince dışarı çıktı. Arabi : "Ey Allahın Rasülü,beni mazur gördünüz.cidden büyük bir hata işledim"dedi. Efendimiz sav: "elini neden kestin?" dedi. Arabi : "yüzünüze tokat vurduğum için" dedi. Şanlı Peygamberimiz sav.: "islam ol, selamet bul" buyurdu. o: "şayet sen peygamber isen kanlar içinde kalan kesilen elimi iyileştir" dedi.. Efendimiz arabinin kanlar içindeki elini "besmele" çekerek sıvazladı ve Allahütealanın izni ile eli eskisi gibi sağlam oldu. ve Arabi müslüman oldu..imam-ı birgivi. cennet bahçeleri. m.emre.

Burada.Unutulmuş bir sünneti ihyaya yüz şehit sevabı vardır buyuran Rasûlün sünnetlerini duyurmayı yazmayı suç sayan sağa sola çeken sünnet düşmanları çoğalmaya başladı, Kur'an sünnetsiz tamam olmaz, Kur'an'ı en iyi anlayan ve anlatan Peygamberimiz dir. Farzlarin yanında vacibi ve sunnetide yerine getirilirse ibadetler o zaman kemal ve mükemmeliyet kazanır. Edâi kamil ile edâi nâkıs bir değildir.

Oruç neden 30 gün?
Adem a.s yaratildigindan 40-45 mt.civarinda boyu vardı.
Cennette, şeytanın vesvesesi ve havva anamizin tavsiyesiyle yasak ağaçtan doyasıya yediğini farz edersek 45 mt.li bir insan ne kadar yerse doyar,onunda hesaba katarak, yediği gıdanın şimdiki dünyadaki gibi bir günde boşaltmak imkanı yok,zira cennet temizlerin temizlik yurdu.
Cennette,pislik kazası hacet, idrar,yelleme , sümük vs,insandan hiç bir pislik çıkmıyor,orada çöp de yok çöpçüler de yok her tarafı pırıl pırıl, ve güzel kokan yurd.
Peki o zaman insanın yedikleri ne oluyor?
Güzel kokan bir ter olarak dışarı atılıyor.
Âdem a.s. dan da yediği yasak gıda tam 30 günde dışarı atılıyor,temizleniyor,onun için ümmeti Muhammed'e Allah'u teâlâ,30 gün orucu farz kılıyor ki bu otuz gün oruçla 11 aylık aldığımız kilolardan fazlaliklardan, hastalıklardan arınalim,vücudumuzun bütün azaları yenilensin,rektefiye olsun istiyor.
Zira efendimiz' (s.a.v.) :
Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz" buyurmalarida bundan dolayıdır.
Maddi temizlik yanında orucun manevî temizlik yönü daha fazladır.
İki Ramazan şerif arasındaki günahların affına sebeb olduğu gibi "âhiretteki ecrinide ancak ben veririm' buyuran Rabbimiz hudutsuz mükafat vereceğini de ümit ediyoruz.
Ayrıca aç kalarak,aç ve yoksulları hatırlayıp, sosyal hayatada önem verip zekât ve sadakalarımızı fitrelerimizi tam vererek o borcumuzdanda kurtularak zengin fakir hep beraber bayram namazında toplanarak tekrar af dileniyor, Ramazan'ı şerifi sağ salim ulaştıran ve bitirmeyi nasib eden Rabbimize şükrediyoruz.
Mevlam, tuttuğumuz oruclarimizi ve diğer ibadeti taatlarimizi kabul eylesin,âmin..

EBÛ YEZİD BURÂNÎ (K.S.) Buyurdu:

- Avam için günahtan kaçmak nasıl vacip ise, havas (yüksek tabaka) için gafletten kaçmak da öyle vaciptir. Avam, nasıl günahlardan sorguya çekilirse, yüksek tabaka da gafletten suçlandırılır.
- Sohbet halkasında kim kuvvetli ise, öbürlerini kendi tarafına çeker. Zira hüküm gâlibindir.
- Nârâ atmak gaflet alâmetidir. Sâlik, mânâya erip huzura kavuşacak olursa nârâ atmaz. Eğer huzuru muhafaza edebilseydi, hiç ses çıkarmazdı.
Nârâ atan kimse ateşe atılan yaş ağaca benzer. Yaş olan ses verir, kuru ağaç sessiz sedâsız yanar.

Mübarek beldelere 3 şekilde gidilir; 1- Yüce Allah'ın çağırdığı ve müsafir ettiği kimsedir. Alameti ise orada vefat eder ve metfun olur. 2- Hz. Rasûlü Ekrem'in çağırdırğı kimsedir. Alameti; günahkar veya isyankar dahi gitse, döndüğünde dervişane olur.hali, yaşantısı düzelir. 3- Şeytanın çağıdığı kimsedir. Alameti; Oda turist gider, soytarı gibi yaşamaya devam eder.

Fotoğraf açıklaması yok.

Resulullah [sav] Efendimiz’in Beş Yaşına Kadar Yaşadığı Süt Annesi Hz Halime [ra] Evi Sonsuz Selam Olsun Hz Halime [radıyallahu an] Anne’mize

Fotoğraf açıklaması yok.