3 Haziran 2019 Pazartesi

Nazar haktır Nazar deveyi tencereye, insanı mezara sokar

Görüntünün olası içeriği: yazı

ÖLÜMÜ GÜNDE YİRMİ KERE ANAN ŞEHİDLERLE HAŞROLUR Azrâil aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) şöyle dedi: “Yâ Muhammed (aleyhisselam), malumundur ki ben insanların ruhunu alırım. Eğer feryad eden biri olursa ölenin ruhu elimde olduğu halde evde durur derim ki: “Bu feryad nedir? Vallâhi biz zulmetmedik, takdir olunmuş ecelini ne geriye bıraktık ne erkene aldık. Bizim bunun rûhunu almakta bir suçumuz yoktur. Eğer Allah’ın takdîrine râzî olur ve sabrederseniz mükâfâtını, sevâbını alırsınız. Eğer feryâd ve figân ederseniz günahkâr olur ve gazaba uğrarsınız. Sizin bize kızmaya hakkınız yoktur. Muhakkak biz sizin yanınıza -her birinizin ruhunu alıncaya kadar- tekrar tekrar uğrarız. Aman dikkatli ve uyanık olun. Vallâhi Yâ Muhammed, şehirde veya kırda, ovada veya dağda, denizde yahut karada; her nerede olsalar ben insanları her gün ve gecede beş defa yoklarım. Hatta onların küçük ve büyüklerini kendilerinden daha iyi tanırım. Vallahi eğer bir sineğin bile ruhunu almak istesem Allâhü Teâlâ bana emretmedikçe ona gücüm yetmez, ancak Allâhü Teâlâ emredince alabilirim.” Hazret-i Âişe vâlidemiz: “Yâ Resûlallâh!” dedi: “Şehîdlerle beraber haşrolunan bir kimse var mıdır?” “Evet” buyurdular; Kim bir gün ve gecede ölümü yirmi kere hatırlarsa (şehîdlerle beraber haşrolunur).” (İhyâu Ulûmiddîn) İbn-i Abbâs Radıyallâhü Anh’den rivâyet olundu: “Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, Ashâbına buyurdu ki: “Biriniz teşehhüdde (ettehıyyâtü okuduktan sonra) dört şeyden -şöyle söyleyerek- Allâh’a sığınsın: Allâhümme innî eûzü bike min-azâbi cehenneme ve eûzü bike min-azâbi’l-kabri ve eûzü bike min-fitneti’l-mesîhi’d-deccâl ve eûzü bike min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât.

Görüntünün olası içeriÄŸi: yazıVehbi Düvel

13.yüzyılda Papa 9.Gregory "kediler şeytandır.Onları öldürün" diye fetva vermiş. Kedilerin öldürülmesi ile artan farelerden yayılan veba ile Avrupa'da 25 milyon insan ölmüştür. işte cahillik böyle bir şeydir. Milyonlarca insanı öldürebilir.

Görüntünün olası içeriği: yazı

HALAMIZ HURMA AĞACI İLE MÜNASEBETLERİMİZ... Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: Halanız olan hurmaya ikram ediniz. Çünkü o (hurma) babanız Âdem’den arta kalan çamurdan yaratıldı. Ağaçlardan hiçbir ağaç Allah katında İmrân kızı Meryem’in altında (İsa’yı) doğurduğu ağaçtan daha değerli değildir. (Ebû Yâlâ – Ramüz’el-Ehâdis) Halamız olan hurma, babamız Hz. Âdem’in arta kalan çamurundan yani aynı elementlerden yaratıldığı için, insanın tabiatına (genetik yapısına) en yakın ve en uyumlu meyvedir. Hurmanın meyvesi gibi ağacı da değerli olduğundan, Yüce Allah’ın yönlendirmesi ile Hz. Meryem, oğlu Hz. İsa’yı hurma ağacının altında doğurdu. Olay şöyle oldu.

HALAMIZ HURMA AĞACI İLE MÜNASEBETLERİMİZ...
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Halanız olan hurmaya ikram ediniz. Çünkü o (hurma) babanız Âdem’den arta kalan çamurdan yaratıldı. Ağaçlardan hiçbir ağaç Allah katında İmrân kızı Meryem’in altında (İsa’yı) doğurduğu ağaçtan daha değerli değildir. (Ebû Yâlâ – Ramüz’el-Ehâdis)
Halamız olan hurma, babamız Hz. Âdem’in arta kalan çamurundan yani aynı elementlerden yaratıldığı için, insanın tabiatına (genetik yapısına) en yakın ve en uyumlu meyvedir. Hurmanın meyvesi gibi ağacı da değerli olduğundan, Yüce Allah’ın yönlendirmesi ile Hz. Meryem, oğlu Hz. İsa’yı hurma ağacının altında doğurdu. Olay şöyle oldu.
Yüce Allah buyuruyor:
Doğum sancısı onu (Meryem’i) bir hurma ağacına (yaslanmaya) zorladı. “Ah! Keşke bundan önce ölseydim de, unutulup gitseydim” dedi. Alt tarafından (İsa ya da melek) ona şöyle seslendi: “Hüzünlenme! Rabbin alt yanında bir su arkı meydana getirdi.” “Hurma ağacının (kurumuş) dalını kendine doğru silkele de, üzerine (önüne) taze olgun hurmalar dökülsün.” (Meryem – 23 – 24 – 25)
Bakire bir kız olduğu halde Hz. İsa’ya mûcizevî bir şekilde hamile kalan Hz. Meryem, doğum sancısı başlayınca korkudan paniğe kapıldı ve şehrin dışına çıktı. Doğum sancısı artınca kurumuş bir hurma ağacına yaslanıp sarıldı. Babasız çocuk doğuracağı için toplumun kendisini gayr-i meşru cinsel ilişki ile suçlamalarından korktuğundan “Ah! Keşke bundan önce ölseydim de, unutulup gitseydim” dedi. Yüce Allah yıkanıp temizlenmesi ve kana kana içip içinin serinlemesi için alt tarafında küçük bir su arkı (derecik) yarattı ve “Hurma ağacının (kurumuş) dalını kendine doğru silkele de üzerine (önüne) taze olgun hurmalar dökülsün” buyurdu.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kadınlarınıza nifâs halindeyken hurma yedirin. Çünkü nifas halinde hurma yiyenlerin çocukları halîm (yumuşak huylu) olur. Meryem de İsa’yı doğurunca hurma yedi. Eğer onun için (hurmadan) daha yararlı bir şey olsaydı, Allah Meryem’e onu ikram ederdi. (Râmûz’el- Ehâdis)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim hurmayı severse, Allah da onu sever. (Taberânî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Hurmayı (sabahları) aç karnına yiyin. Çünkü o kurtları (mikropları) öldürür. (Deylemî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
En hayırlı (yararlı) hurmanız “Berni” (hurması) dır. Çünkü o bütün hastalıkları giderir ve onda hastalık yapıcı bir şey (zararlı mikrop) yoktur. (Hâkim – Beyhakî – Taberânî)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Acve” (hurması) cennet meyvelerindendir. (Ebû Nuaym)
Abdullah İbni Abbas radıyallahü anhüma diyor ki:
Peygamberimiz (s.a.v.) en çok berni hurmasını severdi. (Ebû Nuaym)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim her sabah yedi tane “acve” hurması yerse, o gün ona zehir ve büyü zarar vermez. (Buhârî)
Berni, uzun ve koyu sarı renkli, acve ise yuvarlak ve siyah renklidir. Acve ve berni hurmaları daha yararlı olmakla birlikte, Medine-i Münevvere’de yetişen hurmaların hepsi şifâ kaynağıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Kim aç karnına yedi tane Medine hurmasından yerse, o gün o kimseye zehir ve büyü (gibi şeyler) zarar vermez. Eğer akşam yerse, sabaha kadar zehir ve büyü bir zarar vermez. (Ahmed İbni Hanbel)
Meyve şekeri, B grubu vitaminleri ve demir açısından zengin olan hurma, enerji ve şifâ kaynağıdır. Karaciğeri güçlendirir, sarılığı, kabızlığı önler, anemiye (kansızlığa) iyi gelir, prostat büyümesini kontrol altında tutar ve bedene zindelik verir. Ayrıca rahim kaslarını temizleyip adaleyi kuvvetlendirdiği ve esneklik sağlayıp doğumu kolaylaştırdığı için hamile kadınların bol hurma tüketmeleri çok yararlıdır. (A. Tomor)
HURMA VE İNSAN BENZERLİĞİ
Peygamberimizin “halanızdır” ifadesi ve Adem Aleyhisselam’ın toprağından yaratıldı beyanı, hurmanın insana olan benzerliği ile ortaya çıkıyor…
İşte o benzerlikler:
İnsan da hurma da dik ve geniş bir gövdeye sahiptirler.
İkisinde de erkeklik ve dişilik vardır.
İkisi de ancak döllenme ile çoğalır ve meyve verir.
Erkeklik poleni kokusuyla insanın meni kokusu aynıdır.
İkisinin de kafaları kesildiğinde ölürler.
İkisinin de kalbi kuvvetli bir darbeye maruz kalırsa ölürler.
İnsanın cismindeki kıllar ve saçlar gibi hurma ağacında da lifler vardır.
İnsanın şiddetle suya ihtiyacı olduğu gibi onunda çok bol suya ihtiyacı vardır.
Ömrü ortalama insan ömrü kadardır.
Yavrulaması insanın ortalama yavru adedine denktir.
Gençlik ve ihtiyarlık yaşları da insanın yaşlarına benzer.
Özellikle hurmanın döllenmesinin ve yavrulamasının aynen insan gibi olması nedeniyle çok ilgi çekicidir. Döllenme olayı kış mevsiminde meydana gelir. Erkek hurma ağacından alınan polenler(tal) bir yerde kurutulur. Sonra dişi hurma ağacının tepesinde bir yarık açılmaya başlar. Bu yarık bölgeye belli oranda tal denilen kurutulmuş polenler konulur ve üzeri zarar görmeyecek bir şekilde sarılır. Böylece döllenme işlemi tamamlanır. Yeni filiz oluştuktan sonra kesilir ve dişi ağacın yakınına dikilir. Belli büyüklüğe ulaştıktan sonra da annenin yanından alınarak başka bir yere nakledilir. Hurma ağacının en verimli yılları 15 ile 40 yaşları arasındadır. 60 yaşından sonra da artık ya meyve vermez ya da çok az meyve verir hale gelir. İnsana bu kadar benzemesi çok ilginç ve şaşırtıcıdır.
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakkabılar ve açık hava

Fatihin bedduasi var kapatanlara yeniden cami olarak açın

Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava

2 Haziran 2019 Pazar

Parmakla gösterilmeye heves etme. Seni kimse tanımazsa tanımasın . Allah'ın seni bilmesi kâfidir. Muhyiddin İbn-i Arabî

Namazlardan sonra, bir defa Ayetül kürsî- ihlas- felag ve nas sureleri, 33 Sübhanellah , Elhamdülillah , Allahüekber) diyerek yüzüncü olarak da (Leilaheillellahüvahdehula……) okuyan kişinin hataları, deniz köpüğü kadar dahi olsa mağfiret olunacağını, İmam-ı Müslim Hz’lerinin rivayet ettiğini, İmam-ı Rabbani k.s’ nda “Farz namazlardan sonra 33’er defa tesbih, tahmid, tekbir ve bir defa da tehlil okuyarak 100’e baliğ olan tesbihatın okunmasındaki sır, Fakirin ilmine göre;namazın edası esnasında vaki olan kusur ve taksiratı telafi etmek ve bu ibadetin layıkı vechi ile yapılmadığını itiraftır” dediğini biliyormuydunuz?

Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir. (Buruk gülme)

Ecel geldiği zaman ne bir saat geri, ne de bir saat ileri gider” ayet mealinin, bazı amellerin ömrü uzattığı ile ilgili hadisi şeriflerle çelişmediğini, hakikatin ise;Mesela bir kişinin ömrü sadaka vermediği zaman 40 sene olacaksa ve sadaka verdiği zaman 70 olacaksa, Hz Allah, ezelde sadaka vereceğini bildiği için ömrünü 70 sene olarak takdim edeceğini ve böylece ziyadeliğin sadakaya nisbet edildiğini biliyormuydunuz?

Erkek-kadın aynı yerde namaz kılamaz..!❌ Kılana, kıldırana, buna izin verene,orda olupta buna ses çıkarmayana yazıklar olsun.!