5 Temmuz 2019 Cuma

Kuran'da helak edildikleri bildirilen "Ad Kavmi", adını Hz. Nuh'un torunlarından birinin adından almaktadır. Hz. Nuh'un tufanından sonra 800 yıl daha yaşadıkları söylenir.


Bu kavim, bolluk ve şatafat içerisinde yaşamış olmalarıyla bilinir. Güzel ve yüksek binaları diktikleri İrem isimli güzel şehirde zenginlik içerisinde yaşamışlardır. Zaman geçtikçe dünya malına tapmaya başlamışlar ve sonrasında kötü davranışlar göstererek zalimleşmişlerdir. Kendilerinden zayıf olanı ezmiş, hor görmüşlerdir.
Hem bu sebepten hem de tufandan sonra puta tapmaya devam etmelerinden dolayı Allah'ın gazabına uğrayarak helak olmuşlardır. 7-8 gün süren şiddetli kasırga sebebiyle bu kavimden tek bir iz bile kalmamıştır.

İbn-i Haldun’a göre; bir toplumun çöküşünün belirtileri. - Toplumda dayanışmanın yok olması. -Üretimin zayıflaması. -Fiat ve vergilerin artması. -Liyakatın (ehliyetin) yok olması. -Adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması. -Umutların kırılması, güvensizlik ve karamsarlığın hakim olması, - Göçün hızlanması..

Görüntünün olası içeriği: yazı

Kuran'da helak edildikleri bildirilen "Ad Kavmi", adını Hz. Nuh'un torunlarından birinin adından almaktadır. Hz. Nuh'un tufanından sonra 800 yıl daha yaşadıkları söylenir. Bu kavim, bolluk ve şatafat içerisinde yaşamış olmalarıyla bilinir. Güzel ve yüksek binaları diktikleri İrem isimli güzel şehirde zenginlik içerisinde yaşamışlardır. Zaman geçtikçe dünya malına tapmaya başlamışlar ve sonrasında kötü davranışlar göstererek zalimleşmişlerdir. Kendilerinden zayıf olanı ezmiş, hor görmüşlerdir. Hem bu sebepten hem de tufandan sonra puta tapmaya devam etmelerinden dolayı Allah'ın gazabına uğrayarak helak olmuşlardır. 7-8 gün süren şiddetli kasırga sebebiyle bu kavimden tek bir iz bile kalmamıştır.

Görüntünün olası içeriği: yazı

4 Temmuz 2019 Perşembe

kukusu burnuma geldi

Fotoğraf açıklaması yok.

"Hâce Ubeydullah Ahrâr (k.s.) hazretlerinden şu sözü nakledilmektedir: ‘Bütün haller ve vecdlar bize verilmiş olsa, ama iç dünyamız Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat inancı ile donatılmış olmasa, bütün bu halleri rezillikten başka bir şey olarak görmeyiz. Bütün eksiklikler ve kusurlar içimizde olsa, ama iç dünyamız Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat inancı üzere dosdoğru olsa, bunda bir beis görmeyiz.’.. Allah Teala bizi ve sizi, insanlığın Efendisi (s.a.v.) hürmetine, onların razı olduğu yol üzere kılsın.." [İmam-ı Rabbanî (k,s,) mektubat-ı şerif.1, 193]

İmam Gazali, Mütaşefetü’l-Kulub) Şeytanın çocuklarının isimleri nedir?
1. Hanzeb: Namazda vesvese verir. Namazda böyle bir şey hissedince Allah'a sığın.
2. Velhan: Temizlikte çok su kullandırarak vesvese verir. Çok su kullandırır, sonra da gülüp alay eder.
3. Zellenbur: Bu da çarşılarda esnafa bozuk mal satmayı, yalan yemini, malını methetmeyi, malın kusurunu gizlemeyi ve insanları aldatmayı güzel gösterir.
4. Vesnan: Uyku şeytanıdır. Namaz ve diğer ibadetler için kafayı ve göz kapaklarını bastırır, zina ve hırsızlık gibi haramlar için insanı uyarır.
5. Betr: Musibet şeytanıdır. Bağırıp çağırma, yüze tokat vurma gibi cahiliye adetlerini güzel gösterir.
6. Dasim: Yemek şeytanıdır.insanlara besmele çekmeyi unutturur.
7. Metun veya mesût: İnsanlar arasında yalan haberleri yayar, sonra onların aslı çıkmaz.
8. El Ebyaz: Peygamberlere ve velilere musallat olan şeytandır.
Ismail Bocut
- Taptığınız Ayağımın Altında ...
Muhiddini Arabî bir dağa çıkıp:
-Sizin taptıklarınız benîm ayağımın altındadır; diye bağırmaya başladı. Bu söz üzerine zamanın uleması Muhiddin Arabi'nin (Allah benim ayağımın altındadır) dediğine hükmederek küfrüne; kail oldular ve idamına hükmettiler. Kabrini bile belli bir yere değil bir dağa yaptılar. Fakat Muhiddin Arabî Hazretleri bir sözünde:
- İza dehaleşşini ilâşşın, zahara kabr-i Muhiddin (Sin sına girdiği zaman Muhiddin'in kabri ve muradı anlaşılır) demişti.
Aradan asırlar geçti. Yavuz Sultan Selim Han Şam'ı fethetti. Orada bu hadiseyi duyup Muhiddin Arabi'nin kabrinin nerede olduğunu sordu. Kimse Muhiddin-i Arabi'nin kabrinin nerede olduğunu bilmiyordu
Dağda koyun otlatmakta olan çobanlara kadar Muhiddin Arabi'nin kabrinin nerede olduğunu soruyor fakat kimseden mutmain bir cevap alamıyordu. Sadece çobanın bir tanesi:
- Efendim dedi, ben kabrin nerede olduğunu bilmiyorum. Fakat şurada bir yer var ki, oradan ne koyunların birisi bir ot yer ne de oraya bir hayvan basar. Oranın otları kendi halinde büyür ve zamanı gelince de kurur gider, dedi. Bunun üzerine Sultan Selim, oranın Muhiddin Arabi'nin kabri olduğuna karar verip kazdırdı. Baktılar ki, cesedleri olduğu gibi duruyor. Oraya muhteşem bir türbe yaptırdı. Sonra O'nun niçin İdam edildiğini sordu.
Oradakiler:
-Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır, dediği için idam edildiğini söylediler.
Bu defa; Sultan Selim Han, bu sözü nerede söylediğini araştırıp orayı da buldu. Orayı kazmalarını emretti. Kazdıklarında oradan bir küp altının çıktığını gördüler. Yavuz Sultan Selim şöyle söyledi:
- Hazreti Peygamberimiz, «Dininiz paranız, kıbleniz kadınlarınız» buyurmadı mı? İşte Muhiddin-i Arabî de buna dayanarak, taptığınız ayağımın altında demekle, benim ayağımın altında altın var demek istemiş ama, o zaman bunu kimse anlayamamış ve Muhiddin'i haksız yere idam etmişler, buyurdu. Böylece Muhiddin-i Arabi'nin iki kerameti birden zuhur etmiş oluyordu; biri paranın yerini bildirmesi, biri de Yavuz'un gelip hadiseyi aydınlığa kavuşturması...
Muhiddini Arabî H. 638 (M. 1240)'da vefat etmiş ve Şam'ın Kasyon dağına defnedilmiştir.

Ellerime sarıldı, öptü ve benden dua rica etti. Henüz keşif alemine girmemiş olduğu için makamından habersizdi. Benden dua istediğinde ona; "Ben senin ayaklarından öpeyim de, sen bana dua et!" dedim.
Bana; "Benim sana dua etmemle içimdeki dert hafiflemez ki?" dedi. Bende; "Derdin ne söyle bir çare arayalım." dedim. Tekrar bana;
"Acaba kıyamet gününde bunca insanın hali ne olur? Bunu düşünmekten, buna yanmaktan başka derdim yok!" dedi. Bunu söyledi ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Beni de ağlattı. O vakit içimde; "Bunlar nefsim nefsim diyenlerden değildir. Bunlar ümmetim ümmetim diyenlerdendir." diye bir nida duydum. Hemen içimdeki hayret silindi. Kutupluk makamının bu demirciye neden verildiğini anladım.

İmam ne kadar mutteki olursa cemaatin fazileti o kadar çok olur.

Hasan Bozkurt ----- Namaz kıldıran imam fasık (açıkça haram işleyen) bidat ehlinden olursa,başka imamın arkasında kılmak mümkün olduğu zaman, onun arkasında namaz kılmak tahrimen mekruhtur. Eğer bidat ehlinin sapıklığı küfre varırsa onun imamlığı caiz olmaz. İmam ne kadar mutteki olursa o cemaatin fazileti o kadar çok olur.


KARBONATIN DİĞER HASTALIKLARDA KULLANIM ŞEKLİ
Tansiyonu ve böbrek sorunu olanlar kullanamaz bilginiz olsun
Eczaneden veya aktardan aldığınız sodyum bi karbonat 1 su bardağında kaynar suyla eritin sabah akşam aç olarak için kanser hariç tüm hastalıklar için karbonat kullanım tarifi şifa olsun
M.ulaş

Hastalıklar çoğalmadan basitce kurtulun

Fotoğraf açıklaması yok.