5 Temmuz 2019 Cuma

Hz. Peygamber (sav) Efendimizin, Hz. Ali (kv) Efendimize Bazı Tavsiyeleri Hz. Peygamber (Sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: Ey Ali! Bilgisizlikten daha şiddetli fakirlik, akıldan daha cömert mal, kendini beğenmekten daha tehlikeli yalnızlık, istişareden daha güçlü dayanışma yoktur. Yakîn gibi iman, kendini haramdan korumak gibi verâ, güzel ahlak gibi iyilik, tefekkür gibi ibadet yoktur. Ey Ali! Bir kişi seni yüzüne karşı överse şöyle de: “Allah’ım! Beni söylediklerinden daha hayırlı birisi yap, bilmedikleri işlerimi bağışla, hakkımda söyledikleri hususta beni yargılama.” Böyle yaparsan onların sözlerinden emin olursun. Ey Ali! Tek başına yolculuğa çıkma, çünkü şeytan yalnızla beraberdir, iki kişiden nispeten daha uzaktır. Ey Ali! Bir kişi tek başına yolculuğa çıktığında sapıtır, iki kişi de sapıtır, halbuki üç kişi bir cemaattir. Ey Ali! Yolculuğa çıktığında vadilerde konaklama. Vadiler yılanların ve yırtıcı hayvanların mekanlarıdır. Ey Ali! Üç kişi bir hayvanın üzerine binmesin. Öyle bir durumda en öndeki lanetlenmiştir. Ey Ali! Bir çocuğun olduğunda sağ kulağına ezan oku ve sol kulağına kamet getir. Böyle yaparsan şeytan çocuğa zarar veremez. Ey Ali! Mümin kırk seneyi yaşadığında, Allah onu üç beladan emin kılar: Delirme, cüzzam ve abraş hastalığı. Altmışa geldiğinde, artık o kul ahirete yüz dönmüştür. Altmıştan sonra Allah ona sevdiği işlerde kendisine yönelmeyi nasip eder. Yetmişe geldiğinde, gök ehli ile yeryüzündeki salihler onu severler. Seksene geldiğinde, iyilikleri yazılır, günahları silinir. Doksana geldiğinde, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır. Yüz yaşına geldiğinde, onun adı gökte “Allah’ın yerdeki esiri” diye yazılır. Ey Ali! Tavsiyemi dinle, sen Hak üzeresin, Hak da seninle beraberdir. Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryâsından Nasihatler – 2

Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava
İmam-ı Caferu’s-Sadık (ra) Hazretlerinin, Davudu’d-Tâî (ra) Hazretlerine Tavsiyeleri
Davudu’d-Tâî (Rahmetullâhi aleyh) Hazretleri, İmam-ı Caferu’s-Sadık (Radıyallâhu anh)’a hitaben demiş ki:
“Ey Resûlullah’ın torunu, bana bir öğüt ver.”
İmam-ı Caferu’s-Sadık şu tavsiyelerde bulunmuş:
“Ey Davud! Kıyamet günü, ceddim Hazreti Muhammed Aleyhisselâm elimden tutup “Niçin bana tâbi olmadın, Hüseyin’e güvenip Hazreti Allah’a gereği gibi kulluk vazifeni yerine tastamam getirmedin?” demesinden korkarım.
Ey Davud, akıllı o kişidir ki, şer ile hayrı bilir, şerden uzaklaşıp hayrı yerine getirir.
Ey Davud, tevbesiz ibadet sahih değildir. Nitekim Allahu Teâlâ: “Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rüku ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten sakınanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlar.” (Tevbe Sûresi, ayet 112) diye emir buyurarak tevbeyi ibadete takdim kılmıştır.
Ey Davud, mümin nefsiyle, arif de Rabbiyledir. Kim nefsiyle mücadele ederse rahmete erer.
Ey Davud, Allah’ın kulu hakkındaki hükmü karanlık bir gecede siyah bir taş üzerinde yürüyen küçücük bir karıncadan daha gizlidir.
Ey Davud, beş çeşit insandan sakın:
1- Yalancıdan sakın. Onunla olduğun sürece aldanış içinde bulunursun.
2- Ahmaktan sakın. Onunla sohbet ettiğin zaman sana faydadan çok zararı dokunur.
3- Cimriden sakın. Senin en kıymetli vaktini alıp götürür.
4- Kötü kalpli kimseden sakın. Onun kalbini keşfedip kötü olduğunu anladığında sana zarar verir, ihtiyacın olduğunda da sana sahip çıkmaz.
5- Fasıktan sakın. Onunla oturup kalktığında bir lokmaya tamah edip seni o lokmaya satar.
Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryâsından Nasihatler – 1
Görüntünün olası içeriği: çiçek, bitki, yazı ve doğa

Öfke Şeytandandır Muaz b. Cebel (r.a)’den rivayet edilmiştir; dedi ki: “İki kişi Rasûlullah (s.a.v)’ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinde zuhur eden öfke giderdi. (O kelime) Eûzü billâhi mineş-şeytânirracîm’dir.

(Tirmizî, c.5, s.504, Deavât 50, h.3452; Ebû Dâvud, c.5, s.140, Edeb 3, h.3780-3781; Müslim, c.3, s.2015, Birr 109 (2610)
Ebû Dâvud’un rivayetinde ise dua şu şekildedir:
“Allâhümme innî eûzü bike mine’ş-şeytâni’r-racîm.”
İbni Mes’ud (r.a) anlatıyor:
“Rasûlullah (s.a.v) (bir gün): “Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?” diye sordu.
Ashab: “Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!” dediler.
Rasûlullah (s.a.v): “Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir.”
(Müslim, c.3, s.2014, Birr 106 (2608); Ebû Dâvud, c.5, s.139, Edeb 3, h.4779)
“Kuvvetli kimse, (güreşte hısmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.”
(Müslim, c.3, s.2014, Birr 107 (2709); Buhârî, Edeb 76; Muvatta, c.2, s.906, Hüsnü’l-Halk 12)
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurdular ki:
“Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.” (Ebû Dâvud, c.5, s.141, Edeb 4, h.4784)
“Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ, geçmezse yatsın.” (Ebû Dâvud, c.5, Edeb 4, h.4782)
Kaynak: Miftâhu’t-Tevhid ve’t-Takvâ
Görüntünün olası içeriği: kuş

Mustafa Ulaş 22 Haziran, 16:50 OKSİJENLİ SU İLE MUCİZELERI YAŞAYIN EKLEMLERİMİZ VE VÜCUDUMUZDAKİ HASTALIKLARIN GİTMESİNİ İSTİYORSAK TİTİZLİKLE UYGULAYIN DERİM Eklemlerimizin ve vücudumuzun drencini artırmak ve eski sağlığımızı kazanmak için mükemmel bi yöntem sunuyorum eczaneden oksijenli su alın 1 su bardağı suya 5 damla damlatın ilk 5 gün için günde 1 sefer 5 günden sonra 10 damlaya çıkarın oksijenli su damla sayısını yine 5 gün devam edin tekrar 15 damlaya çıkarın ojsijenli suyu damla sayısını 5 gün daha devam edin sonrası 10 günde 25 damla damlatın suya 10 gün için eklemleriniz ve tüm vücudunuzun bir çok sorunlarınızın kendiliğinden gideceğine şahit olacaksınız bu kürü 2 ayda bir yenileyin 3 kür yapın bırakın sağlığınızda şokları yaşayacaksınız Allah hepimize şifa versin ŞAFİ ismiyle. Saygılar İyileştiğinizde genel durumunuzu paylaşırsanız sevinirim saygılar hepinize M.ULAŞ

Fotoğraf açıklaması yok.
Fotoğraf açıklaması yok.

Kuran'da helak edildikleri bildirilen "Ad Kavmi", adını Hz. Nuh'un torunlarından birinin adından almaktadır. Hz. Nuh'un tufanından sonra 800 yıl daha yaşadıkları söylenir.


Bu kavim, bolluk ve şatafat içerisinde yaşamış olmalarıyla bilinir. Güzel ve yüksek binaları diktikleri İrem isimli güzel şehirde zenginlik içerisinde yaşamışlardır. Zaman geçtikçe dünya malına tapmaya başlamışlar ve sonrasında kötü davranışlar göstererek zalimleşmişlerdir. Kendilerinden zayıf olanı ezmiş, hor görmüşlerdir.
Hem bu sebepten hem de tufandan sonra puta tapmaya devam etmelerinden dolayı Allah'ın gazabına uğrayarak helak olmuşlardır. 7-8 gün süren şiddetli kasırga sebebiyle bu kavimden tek bir iz bile kalmamıştır.

İbn-i Haldun’a göre; bir toplumun çöküşünün belirtileri. - Toplumda dayanışmanın yok olması. -Üretimin zayıflaması. -Fiat ve vergilerin artması. -Liyakatın (ehliyetin) yok olması. -Adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması. -Umutların kırılması, güvensizlik ve karamsarlığın hakim olması, - Göçün hızlanması..

Görüntünün olası içeriği: yazı

Kuran'da helak edildikleri bildirilen "Ad Kavmi", adını Hz. Nuh'un torunlarından birinin adından almaktadır. Hz. Nuh'un tufanından sonra 800 yıl daha yaşadıkları söylenir. Bu kavim, bolluk ve şatafat içerisinde yaşamış olmalarıyla bilinir. Güzel ve yüksek binaları diktikleri İrem isimli güzel şehirde zenginlik içerisinde yaşamışlardır. Zaman geçtikçe dünya malına tapmaya başlamışlar ve sonrasında kötü davranışlar göstererek zalimleşmişlerdir. Kendilerinden zayıf olanı ezmiş, hor görmüşlerdir. Hem bu sebepten hem de tufandan sonra puta tapmaya devam etmelerinden dolayı Allah'ın gazabına uğrayarak helak olmuşlardır. 7-8 gün süren şiddetli kasırga sebebiyle bu kavimden tek bir iz bile kalmamıştır.

Görüntünün olası içeriği: yazı