6 Temmuz 2019 Cumartesi

KANTARONLA GÖZ MUCİZELERİNE ŞAHİT OLUN Kantaron yağıyla göz kuruluğundan göz tansiyonunuzdan gözünüzde kornea sorununuzdan kurtulun katarakt olmayın gözlüklerinizden kurtulun sabah akşam 2 şer damla kantaron yağı damlatın yakar 15 dakika sonra geçer gözünüzü yakıyorsa gözde hasarınız var demektir yakmıyorsa göz sorunuz yok demektir tam bir göz doktoru kantaron yağı. Şifa olsun saygılar

Mustafa Ulaş

KARACİĞER TEDAVİMİZ Sadece karaciğer için basit bi tarifde vereyim devedikeni habı sabah 1 akşam 1 çekilmiş tozu 1 tatlı kaşığı alınır yemeklerde enginar habı 1 sabah 1 akşam alınır enginar tozu veya çayıda içilir yemekte karahindibağ. Otu çayı 1 su bardağı içilir sabah akşam aç içilir. Sinirli ot çayı içilir sabah akşam 1 su bardağı aç olarak. Ekmek unlu gıdalar hazır ürünler hayvansal ürünlerden uzak duralım İlk tedavilerde 3 ay devam edilir. Yılda bir bakımlarda ise 1 ay uygulanır Rabbim şifa versin saygılar. M.ulaş

DİŞ İLTİHABI İÇİN. Karanfil zencefil nane kaynatın ağzınızda tutun gargara yapın 10 gün günde 5 defa gargara yapın düzeliyor

ALİNTİDİR!!! 46 yaşındayım. Evliyim. 20 yaşında ikiz kızlarım var. GATA mezunu tıp doktoruyum ve halen hekimliğe aktif olarak devam etmekteyim Sağlıkla ilgili yazılanları okuduğumda gördüm ki; çok fazla malumat, bilgi eksikliği ve kavram kargaşası var. Konuşulanlara ayrı ayrı değil, umumi bakış, genel olarak cevap vermeye çalışacağım

Mustafa Ulaş - Sağlığımızın müthiş şifreleri
ALİNTİDİR!!! 46 yaşındayım.
Evliyim. 20 yaşında ikiz kızlarım var.
GATA mezunu tıp doktoruyum ve halen hekimliğe aktif olarak devam etmekteyim
Sağlıkla ilgili yazılanları okuduğumda gördüm ki; çok fazla malumat, bilgi eksikliği ve kavram kargaşası var. Konuşulanlara ayrı ayrı değil, umumi bakış, genel olarak cevap vermeye çalışacağım.
Öncelikle Tıp Fakültelerimizde gıda, besin tamamlayıcılarıyla alakalı bir ders okutulamadığından, Türkiyedeki doktorların %95 i doçent, profesör de olsalar, balık yağı, polen, arı sütü gibi ek besin maddelerini ve kullanım alanlarını bilmemektedirler. Geri kalan %5 ise tıbbi çalışmalarda veya yurt dışı kongrelerde tesadüfen bunlarla karşılaştığı için bilir ama onlar da
nerelerde ve ne dozda kullanılacağını bilmezler.
Burada suç biz tıp doktorlarında değil, Türkiye'deki Tıp
eğitimindedir. Yurt dışındaki hekimler bu tür ürünleri bilmekte ve
“tamamlayıcı tıp" olarak kendileri de dahil herkeste kullanmaktadır. Aksi takdirde Türkiye de hiçbir vicdanlı doktor;
- 9 tane balık yağıyla; romatoid artriti,
- Aloe vera ve propolisle; reflü, gastrit ve ülseri,
- Aloe vera ve propolis ve balık yağıyla; astımı,
- Balık yağı, B12 ve folik asitle; psikiyatrik rahatsızlıkları,
- Balık yağı ve argiyle; damar tıkanıklıklarını,
- Ginsengle; migreni,
- Polen ve pomesteenle; kansızlığı,
- Aloe vera, polen, fields of greens ve balık yağıyla; şekeri,
- 6 tane besin tamamlayıcısıyla; kanseri, vurabileceklerini bilselerdi,
kullanmazlar mıydı?
Onca insan kilo problemiyle boğuşurken, zayıflatıp sağlıklarına
kavuşturmazlar mıydı onları? Tabii ki kullanırlardı ve tabii ki
kavuştururlardı. Meslektaşlarımın bu çeşit ürünlere menfi, olumsuz tepki vermelerinin altında sadece bilgi eksiklikleri değil, sağlığı paraya dönüştürmeye çalışan, tıpta “ŞARLATAN" dediğimiz ucube yaratıkların piyasadaki engellenemeyen varlığı da yatar. O yüzden bir hekime balık yağını, polen ya da propolisi sorduğunuzda; “Bırak bu saçmalıkları, sen doğru beslenmene bak” cümlesini duyarsanız şaşırmayın. Çünkü onlar gıdaların, besin maddelerinin besin değerlerini yitirdiğinin, neredeyse bütün nebatatın, bitkilerin genetik yapılarıyla oynandığının ve hastalıkların altında yatan sebeplerin yine bu mevcut tüketilen besin maddelerinin olduğunun farkında değiller!
Gelelim doğru malumat ve bilgilere:
Nebati omega3, asla hayvani omega3’ün yerini tutmaz!.. Yani ceviz, ıspanak, semiz otu yiyerek bu iş olmaz!.
"BALIK YAĞI; doğumdan ölüme kadar herkesin sistemli, düzenli ve devamlı kullanmak mecburiyetinde olduğu, en mühim ilave gıda, ek besin maddesidir.”
Türkiye'deki meslektaşlarım bilmeseler de, dünyada en çok bilinen ve üzerinde en fazla tıbbi çalışma yapılmış (2.400 den fazla çalışma var) maddedir üstelik Omega3. Tıbbi olarak 4 hususiyeti, özelliği vardır balık yağının;
1) Antiinflamatuar; iltihap giderici,
2) Antioksidan; temizleyip yenileyici,
3) Antitümöral; kitle engelleyici,
4) Antiaterosklerotik; damar sertliğini, daralma ve tıkanıklıkları önleyici…
Amerika'dan İngiltere'ye, Avustralya'dan Almanya'ya kadar herkese, üstelik doktor nezaretinde kullandırılmaktadır balık yağı.
Japonya'da ise balık yağı kullanımında, direkt sağlık bakanlığı devrededir.
Yeni doğan bebeğe - Biz Türkiye'de, bebek 6 aylık olana kadar anne sütü dışında bir şey vermezken - anne sütüyle birlikte balık yağı da vermektedirler.
- Üstelik de neredeyse bizim büyüklere verdiğimiz doz olan 0.9 gram/gün olarak.
- 3 ile 5 yaş arası bütün çocuklara; bizdeki erişkin dozunun 1.5 katı olan 1.5 gram/gün verilmektedir.
- 50-70 yaş arası kadınlara; 2.5 gram/gün, erkeklere 2.9 gram/gün,
- Hamilelere; 2.1 gram/gün,
- Lohusalara; 2.5 gram/gün kullandırılmaktadır.
NETİCE
Sonuç ne sizce?
Türkiye'de kalpten ölüm oranı %50 iken yani 2 kişiden biri kalpten ölürken;
Japonya'da bu oran %13 tür! Japonya’da 100 yaş üzeri yaşayan insan sayısı ise; (Verileri görmeme rağmen inanmakta ben bile güçlük çekiyorum) tam 300.000 kişidir! 90 yaşında birisi öldüğünde: “Vah vah! Genç yaşta, çiçeği burnunda gitti” diyorlar oralarda.
Bizde ise: “Maşallah… Dünyaya kazık çakmış, amma da yaşamış” deniyor.
Piyasada çok ucuza satılan, Norveç, Alaska kökenli olduğu söylenen balık yağları var. Bunların bir çoğunun prospektüslerini okudum.
Hiçbirisinde hangi cins balıklardan ve balığın neresinden elde edildiği yazılmamış! Bu kadar ucuz olmaları, düşündürücü değil mi sizce de? Benim ailemde ve kendimde kullandığım balık yağı, “somon, sardalye ve uskumru" gibi “soğuk deniz balıklarının” gövdesinden elde edilmekte. 150 devlette denetlenmiş ve o ülkelerde satılan bir balık yağı ayrıca.
Ben bir hekim olarak, bu yazıyı yazmakla vicdani mesuliyetimi yerine getirmiş oluyorum. Fakir ya da zengin hiç kimsenin bebeğinin ya da ailesinin hayatı, diğerlerinkinden kıymetli değildir ve herkesin doğru malumatlara, doğru bilgiye ulaşma hakkı vardır.
Dr. Serdar Hakan Çiftçi

YÜKSEK TANSİYONUNUZDANDA KURTULUN Sarımsak kişniş ve limon kabuğuyla yüksek tansiyonunuzu düzeltin 30 gün yapın 2 diş sarımsak soyun ve ezin içini çay kaşığı yarısı kişniş katın limonu yıkayın çeyrek olan kadarının kabuklarını ufak ufak doğrayın havanda ezin bir su bardağına koyun üzerine su ilave edin yarısını sabah yarısını akşam için Ekmek unlu gıdalar tatlılar tuz hazır gıdalar asitli içecekler yasak 1 yıl yüksek tansiyonuda çekmeyin geçmiş olsun Saygılar Rabbim şifa versin M.ULAŞ

CEVİZ YAPRAĞIYLA FELÇ HASTALARININ KESİN ÇÖZÜMÜ
ceviz yaprağını toplayıp bir kavanoza katıp hafif hafif bastır sonra soğuk sızma zeytin yaginida üzerini 1 parmak geçecek kadar doldur daha sonra 2sini blendirdan mama kıvamına getirip güneşe 21 gün bırak gün içerisinde ara bir çalkala güneş ceviz yaprağının zeytin yağına mucizesini bırakıyor 21 günden sonra bütün felç olan yerlerini iyice yağlayıp masaj yapın 2. Ayda eskisi gibi oluyor sağlığına kavuşuyor felçli hasta kurtuluyor Rabbim herkese sağlık sıhhat nasip etsin Amin
M.ulaş

VÜCUDUMUZDAKİ KIL KURTLARINDAN NASIL KURTULURUZ Kıl kurduna üzerlik tohumu 1 tatlı kaşığı kadar 1 su bardağı kaynar suyla çayı demlenip içilsin sabah akşam aç karnına yanında ceviz yaprağı çayı suyu içsin 15 günde bitiyor merak etmeyin kıl kurdu vücutta dıştanda ceviz yaprağı suyu ile banyo yapılır 20 dakika durulur yıkanılır tekrar Allah cümlemize sağlık sıhhat versin.Amin M.ulaş

LENFOMANIZDANDA KURTULURYORSUNUZ
Lenfomanın tek ilacı yoğurtotu çayı için ve karbonatlı su için 1 rer talı kaşığı sıcak suda eritin için sabah akşam 25 gün kadar dıştan kantoron yağı sürün günde 2 defa sabah ve akşam şekerli unlu mamuller hazır gıdalar yasak bilginiz olsun bol su için 25 günde lenfomanızda gider şifa olsun
Şifa olsun saygılar. M.ulaş. sağlıklı günlere hep beraber

MENOPOZ VE BİTKİLERİN FAYDALARI Her kadının belli bir yaştan sonra yaşadığı biyolojik bir durumdur menopoz. Doğanın bir kanunudur diyebiliriz yani. Biraz da bilimsel yaklaşacak olursak: Menopoz döneminde kadında östrojen hormonunun azalmasıyla adet döngüsü düzensizleşir ve kesilir. Adetin son bulmasıyla kadınlarda bir takım fiziksel hatta ruhsal durumlar ortaya çıkar.

MENOPOZ VE BİTKİLERİN FAYDALARI
Her kadının belli bir yaştan sonra yaşadığı biyolojik bir durumdur menopoz. Doğanın bir kanunudur diyebiliriz yani. Biraz da bilimsel yaklaşacak olursak: Menopoz döneminde kadında östrojen hormonunun azalmasıyla adet döngüsü düzensizleşir ve kesilir. Adetin son bulmasıyla kadınlarda bir takım fiziksel hatta ruhsal durumlar ortaya çıkar.
Ay halinizin devamı için soğan suyu kürünü uygularsanız düzeliyor kabukları ile beraber 6 ya bölün ve 1 litre suda 20 dakika kaynatın soğusun süzün sabah akşam 1 rer su bardağı içersiniz aç olarak
Kadınların bu dönemde en fazla yaşadığı sıkıntılar ise; ateş basması, terleme, ruhsal çöküntü ve sinirliliktir.
Ancak, bu sıkıntılara sebebiyet veren östrojen açığını, doğal bitki çaylarıyla kapatmak oldukça mümkün.
Sihir gibi: Ökse otu
alternatiftedaviler
Ökse otunun menopoz dönemindeki etkileri oldukça büyüktür; çarpıntıları, kalp rahatsızlıklarını, hazımsızlığı önler. Bunların haricinde sinir bozukluklarına iyi gelerek sakinlik verir.
Adacayi
Adaçayı bileşenlerinde doğal bir follikülin hormonu içerir. Bu da ateş basması, gece terlemeleri gibi menopozun olumsuz etkilerini ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda 40 yaş üzeri kadınların adaçayı tüketmeleri menopozu geciktiriyor.
Hiç aklınıza gelir miydi: Papatya çayı
Papatya da tıpkı adaçayı gibi follikülin hormonu içerir. Adaçayının tadını sevmeyenler için bir alternatif olarak tüketilebilir.
Kokusu bile yeter: Anason çayı
Anason da doğal östrojen içerir. Menopoz sıkıntılarının yanı sıra, uyku bozuklukları, gaz kolit, hazımsızlık gibi sorunlara da iyi gelmektedir.
Östrojen mi dediniz: Civanperçemi
Aslan pençesi ve çoban çantası
Civanperçemi, doğal östrojen kaynağıdır. Genital bölgedeki ağrıyı ve spazmı engeller, menopozdaki kanamaları durdurur. Bunların haricinde sinirleri gevşetir.
Yapması en kolayı: Maydanoz çayı
Maydanoz çayını taze maydanozdan da yapabileceğiniz için sürekli elinizin altında olan bir şifalı çay olacaktır. Doğal östrojen kaynağı olması nedeniyle menopoz şikayetlerini gidermekte oldukça etkilidir.
Sakin bir uyku için: Nergis çayı
Nergis çayını tüketen kadınların menopoza geç girdiği gözlemlenmiştir. Bol follikülin hormonu içeren bitkilerden birisidir. Aynı zamanda sinirleri yatıştırır rahat bir uyku sağlar. Rahim kanserini önlediği de faydaları arasında yer almaktadır.
Sakin bir uyku için: Kedi otu çayı
Yatıştırıcı ve canlılık verici özelliklere sahiptir. Kediotu, bu 2 ayrı özelliği bünyesinde içeren ender bitkilerdendir.
Günde 3 kere: Melisa çayı
melisa cayi
Melisa çayının etkileri de diğer çaylarla benzer özelliklere sahiptir ancak sedatif özelliği nedeniyle melisa çayı; uykusuzluk, stres ve huzursuzluk gibi ruhsal durumlarda kullanımı yaygındır. Bu çayın olumlu etkilerinden faydalanmak için günde 3 kere içmenizde hiçbir sorun bulunmamaktadır.

SINÜZİTİ VE BURUN İÇİ ÖDEMİ ET PARÇASINI KURUTUYOR AT KESTANESİ İLE BOŞUNA ÇEKMEYİN Burunda et parçası ödem için At kestanesi kurutun içini toz haline getirin burun içine az çektirin akıtıyor lavaboda olsun akıtıyor ödemi 3 gün yap burun deliklerinin içine az çeksin kuvvetlice çeksin tmm geçiriyor bilgimiz olsun sinizütüde yok ediyor aynı yöntemle SAYGILAR M.ULAŞ

Mustafa Ulaş - Sağlığımızın müthiş şifreleri
KANTARON YAĞIYLA GÖZ TEDAVİSİ
Kantaronla göz tedavisi için göz tansiyonu göz kuruluğu göz çapaklanması ve kornea onarılması için göz dereceleri gözde katarakt gözde oluşan sarı nokta hastalığı olanlar tavuk karası olanlar gece körlüğü olanların gözler için kantaron yağını 2 şer damla damlatın ilk 15 dakika yakar geçer 2 saat puslu görürsünüz sonra geçer zamanla devam ederken göz tedavimiz kantaronu damlattığımızda yakma azalarak devam eder iyileşincede tamamen geçe ve yakma olayı olmaz anlayınki iyileştiniz gözden. Eğer göz rahatsızlığı doğuştan varsa ona kantaron fayda etmiyor. Şifa Allah tan geçmiş olsun saygılar
M.Ulaş