17 Temmuz 2019 Çarşamba

ÇOOK AMAAA ÇOOK ÖÖNNNEEEMMMLİİİ NEDEN TAHLİLLERİMİZ TEMİZ ÇIKARKEN HASTA GEZİYORUZ Niye hastanede sağlığımızı muayene ettirdiğimizde hepsi iyi çıkıyor ama vücut yinede rahatsız hissediyoruz? Acı bir hakikat söyleyim: 1. Karaciğer 50% işten çıktığında bile, hastanede muayene ettirdiğimiz de yine normal gözüküyor. 90% işten çıktığından sonra karaciğer sertleşmesi, karaciğer karın süyü, karaciğer kanseri gibi teşhis çıkıyor. 2. Kan damarlar 30% tıkandığında, sonuç aynı normal gösteriyor. 50% tıkandığından sonra yüksek tansiyon diye teşhis ortaya çıkıyor. 3. Böbrek 50% iltihaplandığında yine normal gösteriyor. İki böbrek aynı işten çıktığından sonra idrardan zehirlenme teşhis veriliyor ve hemen tedavi edilmesi gerektiğini söylüyor. Bizim vücut hastanenin en yüksek teknolojik makinelerinden daha sezgisi artıdır. O yüzden vücudunuzda meydana gelen gayrı değişmeler size vücudun verdiği en iyi sağlıklı olup olmadığı belirtileridir.


Mustafa Ulaş
2 saat
Mehmet Topsakal

Açık söyleyeyim: Müslüman bir baba kızının lezbiyenlik yaptığını öğrenecek ve düzeltmek için harekete geçecek.O Kız, babasını 'cinsel yönelimime karışıyor' diye şikayet edecek.Baba baskı yaptığı için hapse girecek.İşte o zaman İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğunu anlayacak.Ondan sonra ah-vah edecek.Bizim millet belasız, musibetsiz hiçbir şeyi anlamaz. E.Salih


Naki Ateş

Görüntünün olası içeriği: yazı
Hadisi Şerif paylaşirken çok dikkat edelim.

MUSTAFA ULAŞ AKCİĞER KANSERİNDEN KURTULUŞUM KANSERİNİZDEN KUTULUN. Haftada bir devid3 iğne alın kırın için 30 günde 4 defa olacak ev yoğurduyla PH ölçerle idrardan ph nızı ölçün not edin karbonatı istediğiniz dozda başlayın sıcak suyla eritin içebileceğiniz kadar suyla gün boyu 5 defa ph nızı ölçün her ölçümde bakın ph nız ph9 olmamışsa karbonat takviyesi yapın ph9 olana kadar devam ph9 yaptığınız doz sizin vücudunuzun doz ayarı oluyor günlük klorsuz su kullanın önemli kullanmanız gereken gün boyu ph 9 da tutun 30 gün devam edin ph9 da düşürmeden devam edin karbonattan korkmayın kanserden korkun bu arada perhizde şart ekmek hamur işleri tatlı olan ne varsa ve hazır gıdalardan uzak durun tamemen yasak 30 gün karbonatı kullandıktan sonra 2 ayda bir 10 gün karbonat ph9 da yine kullanın 1 yıl 2 ayda bir 10 gün karbonatı kullanın ilk 30 günlük kullanımda haftada bir karbonatlı suyla banyo yapın kovaya 1 su bardağı karbonat atın yıkanın her tarafınıza dökünün 30 dakika dursun durulanın kıl diplerindeki kabditada yok olsun 30 günde haftada bir banyo yapın karbobatla 1 yıl sonra mükemmel oluyorsunuz ben akciğer kanserinden böyle kurtuldum. MUSTAFA ULAŞ

UNUTMAYALIM BİLGİ SAKLANARAK DEĞİL PAYLAŞILARAK ÇOĞALIR İNSANLIĞA FAYDALI OLUR UNUTMAYALIM ALLAH VAR HESAP VAR SORULACAK


Mustafa Ulaş - Sağlığımızın müthiş şifreleri
42 dk.

BEL VE BOYUN FITIĞIM HİÇ DÜZELMİYOR DİYENLERE Birinci gün Kırkkilit otu çayı hazırlayın 1 su bardağı için aynı şekilde akşamda için aynı suyu günde 5 defa bel boyun fıtığınıza sürün kurusun üzerinde 2 nci gün ardıç yağı sürün sabah öğlen akşam dönüşümlü bu şekilde devam edin 30 gün 15 günde bir ara verin 10 gün devam edin sonra müzmin bel fıtığınız tamamen gidiyor saygılar şifa olsun M. Ulaş


Görüntünün olası içeriği: yazı

İsmail Yilmaz İslâm da haremlik selamlık dedikleri mahremiyet meselesi vardır,biz müslümanlar olarak erkekler ayrı odada oturur yer içer sohbet ederiz, kadınlar diğer odada yer içer sohbet hasbihal ederler, Ben mahremimi namusumu misafire göstermek seyrettirmek zorunda olmadığım gibi,elin karısını da seyretmek zorunda değilim,hem günaha girmem hem fitneden uzak yaşamış olurum,fitne şöyle karışık aynı odada oturanlardan bir birinden hoslanip boşanan sonrada o sık sık misafir ettikleri ailenin erkeğiyle evlenen veya gayrı meşru yaşayanlara şahit olduk, âile yıkımı , göz zinası v.s araştırılabilir mahzurlari çoktur, giriş çıkış ta hoşgeldiniz uğurlar ola demek kadınlarla göz göze geline bilir o farklı saatlerce karşılıklı sohbet farklı dir...
İsmail Yilmaz İslâm da kadın ve âile,yahut kadın ilmihali okumadan bu konular sokaktan ve çevre kültürü ile aslı (dine uygun olan tarafı) ogrenilmez, öyle olunca duymadığın bilmediğin konunun düşmanı olur, şeytan mı oluyoruz diye sorar deveyi kulağından yedersin...Görüntünün olası içeriÄŸi: yazı
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, sakal ve yazı

Midesine haram lokma girende, Haram helal hassasiyeti olmayanın hiçbir manevi hayatı yoktur.İstediği ibadeti yapsın hepsi dünyalık



Fatih Çakır

İsmail (as )soyundan Bin kişiyi azad etmek
Ve bir harfine on günahını siler ,on sevab verir buyurdu

.
Allahu Teala efendimize 
Kıyamet günü hesabları zor olmasın diye ümmetine çok dünyalık vermedim
Günahları çok olmasın diye
Fazla uzun ömür vermedim
Tanrılık davasında bulunmasınlar diye
Çok kuvvet vermedim buyurdu.

Cebrail as,efendimize
Allahu Teala bin yıl ateşi yaktı cehennemi yarattı.
Sonra bin yıl daha yaktı cehennem kızardı, Bin yıl daha yaktı cehennem ağardı.Bin yıl daha yaktı cehennem karardı ve kapkara oldu.

Hz Aişe annemiz
Ya Resulullah Yusuf (as) mı güzel yoksa senmi daha güzelsin diye sordu.
Resulü Ekrem:
Hilkat bakımından Yusuf benden
Ahlak yönünden ise ben ondan güzelim ,buyurdu.Bu sırada Cebrail as gelerek
Ya Resulullah,senin nurun ile hz Yusuf'un nuruAdem(as)ın belinde iken Kuralaştılar.Hüsn ve cemalı Yusuf' (as) a şerefi ,nuru,afvı,himmeti,rifatı,ilmi,Hilmi,rahmeti ,vefayı,adlı,müjdeyi,Şefaatı ,sabrı,kanaatı, Şükrü,ahkâmı, namazı,haccı,kabeyi,makamı,Meşari haramı, KUR'AN'I hakimi,yüksek ahlakı,Burakı,miracı,Makamı Mahmudu,Ufuku alayı,ev Edna makamını,....daha niceleri de senindir ya Resulullah dedi.

Cabir(Ra) sordu
Ya Resulullah çocuğuna kuran öğretmenin sevabı nedir? Allah Teala
Bin haç, Bin gaza sevabı
bin açı doyurmak
Bin çıplağı giydirmek
İsmail (as )soyundan Bin kişiyi azad etmek
Ve bir harfine on günahını siler ,on sevab verir buyurdu.

Peygamber efendimiz Vahiy gelmeden önce İbrahim (as)ın şeriatına bağlıydı.

Abdullah Kara
Kıyamete yakın olacakların bazıların Anlatan bir Hadisi şerif
Selamın özelleşmesi, -
kadının kocasına ticarette yardımcı olacak
şekilde- ticaretin yaygınlaşması
sılayı rahmin koparılması, yalancı şahitliğin yapılması, hak olan doğru şahitlikten kaçınılması.
ve kalemlerin ortaya çıkması, kıyametin alametlerindendir.”
(bk. Müsned, 1/407-408; 5/333-334)

15 Temmuzda Meydana Çıkan Sadece Halk mıydı? Türkiye halkı şimdilik Allah'ın korumasında! (Aşağıda okuyacaklarınız, çok iyi tanıdığımız ve sevdiğimiz bir kardeşimizin damadı, görevli olduğu trende, 15 temmuz günü akşam saat 9 gibi bizzat kendisinin uyanık ve bilinci yerinde iken birebir yaşadıklarıdır. Seyyid Kazım) 15 temmuz akşamı, trenle, Ulukışla'dan Adana'ya doğru giderken Çiftehan istasyonundan sonra seri biçimde tüneller var.Tünelin birinden çıkınca, trenden dışarıya baktığımda vadi, tamamen vakarlı, sakallı,sarıklı zat-ı kiramlarla doluydu.Bu zat-ı kiramlar vadi boyunca devam ediyordu.Bunları görünce bende ciddi bir şaşkınlık oluştu.Bu arada tren ilerliyor ve git gide diğer bir tünele girdik.Tünele girince dışarıdaki görüntü kayboldu.Trende görevli olduğumdan hemen makineleri kontrol ettim, bilgisayarı kontrol ettim, göstergeleri kontrol ettim, kendimi kontrol ettim. Uyanığım,gördüklerimden rüya değil,bir yerlerimi cimcikledim, hiç bir sıkıntı yok.Her şey yolunda... Tünelin içinde de aksilik yok.Bu arada ilerliyoruz, tünel bir müddet sonra bitti.Tünelden çıkınca baktım yine aynı, her taraf evliyalar​ var.Vadi yine tamamen evliyalar ile dolu. Artık alışmıştım,evliyaları görmek de hoşuma gidiyor, keyifle seyrettim. Bir tünel daha geldi,tünelin içine girince görüntü sadece tren, tünel çıkınca yine aynı vadiyi evliyalar boy boy doldurmuşlar ki Ankara istikametinde yürüyorlardı​. Bir​ kaç km gittikten sonra yeni bir tünel daha geldi. Tünele tam gireceğim esnada evliyaların da sonu geldi. Fakat evliyalardan bir tanesi cama yaklaştı ve bana hitaben "Evladım korkma! Bizim Ankara'da işimiz var. Oraya gidiyoruz rahat ol" dedi ve görünmez oldu.O mübarek ile birlikte diğer evliyalar da görünmez oldular.Biz tekrar bir tünele daha girdik. Biz biraz sonra Pozantı'ya ulaştığımızda darbe girişimi olduğunu duyduk.Fakat ben de hiç bir korku endişe yoktu. O kadar evliya Ankara'ya gider de kim darbe yapabilir?

Fotoğraf açıklaması yok.

Çarşı pazarda şunlara dikkat et Ey oğul! 1. Çarşı pazarda yürürken kimseye omuz vurma, incitme. 2. Kimse ile alay etme. 3. Meydanda yere sümkürme ve tükürme. 4. Elle çekişip kavga etme. 5. Sattığı şeyi geri getirirlerse al. 6. Yalan söyleme 7. Kimseyi aldatma. 8. Dükkânını erken aç, geç kapa ve kaparken Besmele çek ve “La havle velâ kuvvete illâ billahi”l-aliyyilazî m”i oku. 9. Halkla tatlı konuş. 10. Yenecek birşey alırken sahibinin izni olmadan alıp tatma. 11. Aldığın yiyeceği evine açıktan götürme. “O nedir?” diyene tattır.

Görüntünün olası içeriği: yazı


İsmail Yilmaz
Evvelce sezeryan icat edilmemişken(..!) Nenelerimiz tarlalarda hicbir tıbbi alet kullanılmadan sağlıklı doğumlar yapıp, birde bu yetmezmiş gibi bazısı bebeği kundağa sarıp çapaya devam ediyordu..
Şuan bu durum çok garip gelse de bize, aslında normal olan buydu. Allah'ü Teâlâ bunu kadının fıtratına dahil etti ise, bedenine her türlü savunma - korunma sistemini koydu elbette.
Bugün kediler, köpekler her türlü mahlukat mudahalesiz doğuruyor ama Eşrefi Mahlukat olan insan, sanki hamile kaldı mı ölecek hale geliyor.
Bu mu teknolijinin geldiği son nokta?
Bu işte bir terslik yok mu?
Sezeryan icat olduktan sonra ne hikmetse her bebek ters döndü, kordonu dolandı, kalbi yavaşladı, aman 20 dakika daha alınmazsa bebeği kaybedebiliriz oldu..
olduda oldu..
Hep bir terslik oldu..
Sonra anne kesilip biçildi, hatta 2 sezeryan doğumdan sonra bir daha anne olma hakkını kaybetti,
Fıtratta olmadığı için sütü gelmedi, bebek doğar doğmaz kimyasal mama almak zorunda kaldı bağışıklık sistemi alt üst oldu neticesinde her ay
bronşit,
kulak - boğaz enfeksiyonu sebebi ile hastanelik ve antibiyotiklik oldu..
Sezeryan narkozundan etkilenen bebek büyüdükce beyninde toplanan gaz sebebi ile başını yerlere, duvarlara vurmaya başladı..
Neyse neyse bundan bahsetmeyecektim..
Sezeryandan daha beter bir moda(..!) ile karşı karşıyayız şuan..
Oda "bebeğin galiba sakat, hadi onu alalım" modası(..!)
Ne kadar cok duyar olduk değil mi?
Neredeyse her bebek sakat,
bir gelişim bozukluğu,
otizm,
down..
Annenin butun psikolijisini bozuyorlar ve neticesinde ya bebek düşüyor yada alıyorlar..
Kurtulan olursa ne hikmet ve mucize ise
"Nur topu gibi sağlıklı doğuyor!"
Hadi söyleyin bana etrafınızda kaç bebeğe gebelikte sakat dendide sonra cocuk sapasağlam doğdu..???
1990'larda her sağlık ocağında ücretsiz doğum kontrol iğnesi vurdular yetmedi..!
2000'lerde neredeyse her kadını sezeryana aldılar buda yetmedi..!
2010'larda neredeyse her bebeğe problem çocuk muammelesi yapıp kürtaj öneriyorlar..
Sanki sağlıklı doğan bebeğin ilerde bir kaza ile sakat kalmayacağına garantileri varmış gibi..
Yada çocukları sakat kalsa onuda öldüreceklermiş vahşiliği ile kürtaj oluyor
Anneler...
Anneler...
Daha aklımız başımıza ne zaman gelecek ben bilmiyorum.
Ve her ne olursa olsun..
Otizmde olsa,
down da olsa şunu unutmayın kardeşlerim..
"ALLAH ASLA HATA YAPMAZ!"
⚘ Yağmur Mirzayeva ⚘