18 Temmuz 2019 Perşembe

Böbrek taşı oluşumu! İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, San Diego’daki California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, limonatanın böbrek taşlarının oluşumuna karşı önleyici olduğunu ortaya koydu. Bol miktarda sıvı tüketmenin zaten böbrek taşı oluşumunu engellemek açısından önemli olduğunu vurgulayan Roger L. Sur ve ekibi, özellikle de limonatanın, içerdiği bol miktardaki sitrat sayesinde böbrek taşına karşı etkili olduğunu belirtti. İki litre suya yaklaşık 113 gram limon suyu katan araştırmacılar, elde ettikleri limonatayı her gün bir grup böbrek taşı hastasına içirdi. Araştırmacılar, zamanla bu kişilerdeki böbrek taşı oluşumu oranının 1,00’dan 0,13’e gerilediğini gözlemledi. Böbrek taşı rahatsızlığı çekmiş kişilerde 5-10 yıl içinde tekrar taş oluşması olasılığının yüzde 50 olduğuna dikkati çeken bilim adamları, araştırma sonuçlarının bu açıdan önem taşıdığını da sözlerine ekled


Abdest; yükselen tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uyuklamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir.
abdes alınca cevrenizi sarıp sarmalayan nur halkasını kalınlığını  görseydiniz abdesiz yere basmazdınız

Dindarlar İstanbul Sözleşmesi’ne niçin kör, sağır ve dilsiz?


YAZARLAR
 

Dindarlar İstanbul Sözleşmesi’ne niçin kör, sağır ve dilsiz?

Gençliğin ve gelecek nesillerin hızla dinsizleştiği ve kimliksizleştiği bir ortamda sesini yükseltmesi beklenenler neredeler?

Mustafa Sabri Beşermsbeser@internethaber.com
“Şeytanın en büyük zaferi” olarak nitelendirdiğim, aile ve gelecek nesillerin yok olmasına sebep olabilecek bir içeriğe sahip olan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olarak koskoca bir Türkiye adeta üç maymunu oynuyor.
Peki, sessizliğin temelinde ne yatıyor olabilir?
Toplumun bir kesiminin bu sözleşmenin içeriğine karşı kör, sağır ve dilsiz oluşunu anlayabiliyorum. Çünkü onlar zaten böyle bir toplumu hayal ediyorlar. Hayal ettikleri toplumda bu sözleşme sayesinde yavaş yavaş oluşmaya başladı. Eteklerinin sevinçten adeta zil çalmasının sebebi bu yüzden...
Peki, adına “muhafazakâr”“dindar”, “İslamcı”, “tarikat”, “cemaat” ve benzeri kelimeler verilen toplumun diğer kesimi niçin sağır, dilsiz ve kör?
Toplumun kahir ekseriyetini oluşturan ve “Müslüman” olarak nitelenen kesim niçin üç maymunu kıskandıracak şekilde “görmedim, bilmiyorum, duymadım” oyunu oynuyor?
Normal şartlar altında İstanbul Sözleşmesi gibi bir sözleşme karşısında kıyametleri koparması gerekenler niçin ortalarda gözükmüyorlar?
2014 yılından itibaren birtakım savrulmalara yönelik düzenli olarak yazılar yazdım, bulunduğum meclislerde feveran ettim. Dilim döndüğünce devam edeceğim...
Gençliğin ve gelecek nesillerin hızla dinsizleştiği ve kimliksizleştiği bir ortamda sesini yükseltmesi beklenenler neredeler?
Sanırım bu “ölüm sessizliği”nin cevabı İstanbul Sözleşmesi’ni kimlerin imzaladığının altında yatıyor. 2011 yılında İstanbul’da hazırlanan sözleşme iktidar tarafından kabul edildi ve yasalaştırıldı ve uygulamaya sokuldu.
Muhafazakâr kesimin kör, sağır ve dilsiz oluşunun ardında işte bu gerçek yatıyor. İslamcı ve muhafazakâr kimliğe sahip bir iktidarı bu yüzden eleştirmek işlerine gelmiyor. “Bizden birisi” yaptıysa doğrudur, “eleştirirsek iktidar zayıflar, yara alır” düşüncesi muhafazakâr kesimin sesini kesmesine yetiyor da artıyor.
Tabii bu sessizliğin arka planında iktidar nimetlerinden yararlanmak gibi bir çıkarcılık da yatıyor.     
Yahu, el insaf... Aile elden gidiyor, gençlik elden gidiyor, nesil bozuluyor,ortalık Allah’ın lanetlediği ilişkileri yaşayan insanlardan geçilmiyor, Lutkavmini helak eden olayların çok daha fazlası yaşanıyor.
Toplum olarak hızla mahvolmaya doğru gidiyoruz. Lanetlendik lanetleneceğiz neredeyse.
Böyle bir ortamda iktidar bizde olsa ne olur olmasa ne olur?
Üç kuruş menfaat olsa ne olur olmasa ne olur?
Bütün başkanlıklar bizde olsa ne olur olmasa ne olur?
Mecliste çoğunluk bizde olsa ne olur olmasa ne olur?
Bakanlıklar bizim olsa ne olur olmasa ne olur?
İhaleler bizim olsa ne olur olmasa ne olur?
Batıyoruz...
Toplum olarak batıyoruz...
Hani hep ibreti âlem olarak anlattığımız Lut kavminin akıbeti, Sodom ve Gomore’nin akıbeti var ya...
Hah, işte tam da oraya doğru hızla yol alıyoruz...
Şimdi birileri diyecek ki “amma abarttın kardeşim...”
Hayır, sizi temin ederim ki abartmıyorum.
Böyle diyenler eminim ki İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinden haberi olmayanlar.
Sözleşmede öyle maddeler var ki ne siz sorun ne ben anlatayım.
Sözleşme adeta anormal ilişkileri özendiren bir içeriğe sahip.
Bu tarz ilişkileri yaşayan insanlara büyük bir konfor sunuyor.
Her türlü imkânı ayaklarına seriyor.
Yakında okullarda “gayrimeşru ilişkiler” dersi okutulursa şaşırmayın.
Çünkü sözleşmede buraya kadar uzayabilecek maddeler var.
Geçenlerde bir televizyon dizisinde iki erkek bir yatakta gösterildi.
İşte bu sahne de İstanbul Sözleşmesi’nin dayattığı bir sahne.
Bu sahne İstanbul Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirmek için oynatıldı adeta.
Sözleşmede gayri ahlaki ilişki yaşayan kadın ve erkeklere hakaret ederseniz tazminat ödeyeceğiniz de yazıyor. Ve diyor ki sözleşme: “Eğer bu tazminatı hakaret eden şahıs ödeyemezse devlet öder.”
Bu anlattıklarım daha İstanbul Sözleşmesi’nin yüzde biri bile değil.
El alem iki ağaç için ortalığı savaş alanına döndürürken, dindar kesimin kör, sağır, dilsiz halleri hiçbir şekilde izah edilemez.
Üç kuruşluk dünya menfaati için geleceğimiz olan gençlik heba edilemez.
Dindar kesim bir an önce üzerindeki ölü toprağını atıp İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi için bütün demokratik girişimlerde bulunmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı’na, Meclis’e, Anayasa Mahkemesi’ne ve dahi bu konuyla ilgili bütün kurum ve kuruluşlara gerekli çağrı bir an önce yapılmalıdır.
En önemlisi de İstanbul Sözleşmesi ve içeriği konuşulmaya, tartışılmaya, gerekli tedbirler üzerinde kafa yormaya bir an önce başlanmalıdır.
Ey muhafazakârlar, ey dindarlar...
AK Parti yara almasın, iktidar zayıflamasın diye susmaya devam edersen yarın çok geç olacak emin olabilirsin.
Kendi elimizle kendi neslimizi tehlikeye atmak istemiyorsak bir an önce aklımızı başımıza devşirip, sağduyunun gereklerini yerine getirelim...

İNGİLİZ TUZU...👏👏👏 Alıntıdır...


Nuray Yener Akbalık - Alternatif tıp
İNGİLİZ TUZU...👏👏👏
Alıntıdır...
Eczanede ingiliz tuzu yani magnezyum sulfat satılmaz.sadece aktarlarda üzerinde yazar acı olur alın dünyadaki en etkili taş ve karaciğer yağlanmasında en etkili ve hiç bir zararı yok anınında etki insanlar ömür boyu hiç midesini bağırsağını temizlemez.ömür boyu ne varsa yedi çöp tenekesi gibi ne varsa attı midesine...yağlı tuzlu şekerli.içki sigara birde kendini sağlıklı zanneder içindeki pisliği görmediği taktirde.hastalıklar bağırsaktan başlar bağırsak temizse hastada olmassın çünkü bağırsakta yedikleriniz yapışır sonra bakteri üretmeye başlar onun için ayda bir dünyadaki bütün insanlar bir defa da olsa bu magnezyum sulfat la bağırsağını karaciğerini temizlemesi lazım...eyer bir kadın çocuk yapmak istiyorsa önce içindeki pisliklerini temizlemesi lazım.ben doktorum insanlara yardım ediyorum bedava kiminin parası kiminin duası misali.ben 150 kiloluk arkadaşıma içirdim önceden bana inanmadı ama içtikten sonra ..bir kaç içişten sonra kendimi kuş gibi hissediyorum ve hayatımda bukadar mutlu olmamıştım.bana hep dua eder.nede olsa yılların birikimi olan pısliklerini boşalttı.ve şu anda bağımlısı oldu magnezyum sulfatı yani ingiliz tuzunu haftada bırdefa kullanıyor...ve bayada zayıfladı...sabah aç karna bir su dolu bardağa bir yemek kaşığı koyun ishal olacaksınız unutmayın bol su için...unutmayın içtiğiniz sular ölü sular minerali yok....ve insanı şişiriyor ya limonlu ya çankırı tuzu az birşey koyun...insan oğlu doğarken tuzla doğar ana rahmi tuz terimiz tuz göz yaşımız tuz.ama kaya tuzu çankırı tuzu içilecek.tuz yemiyenin kafası çalışmaz....

Teşekkür ederim tuna bey böbrek taşından kurtuluşunu anlatıyor sağolun teşekkürler

Görüntünün olası içeriği: yazı
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=162260448153146&set=a.141467833565741&type=3&theater

“Selâm verirken güler yüzlü olana, sadaka verenlerin kavuştukları sevaplar verilir.”

1000 derdin devasini ozellikle manevi hastaliklarin ve negatif enerjilerin etkisini yok etmek icin Nazar enerjisini kirmak icin % 💯 dogal uzerlik otu 

Cehennem ateşinin yakması yasak olan kimdir? Size bildiriyorum. Dikkat ile dinleyiniz! Yumuşak olanların, kızmayanların hepsi!”

Yeryüzüne 30 bin defa inen Cebrail (as) 27 bin defa peygamber efendimiz için 3 bin defa da diğer bütün peygamberler için inmiştir.

İsmail Yilmaz
DİNAYETİN HİYANETİ !
Diyanetin Hazırlamış olduğu İLMİHALDE itikadi mezhebler 3 tane gösterilmiş ve ilk olarak SELEFİLİK yazılarak EHLİ SÜNNETİN inancı ayaklar altına alınmıştır .
.
Raşid Rıza, Cemaleddin Afgani ve Muhammed Abduh gibi mezhebsiz ve EHLİ SÜNNET düşmanlarının önderlik yaptığı zamanımızda VEHHABİLİK olarak bilinen fakat daha yumuşatılarak SELEFİLİK olarak sunulan , zamanımızın EHLİ SÜNNETİ yıkmak için kullanılan öldürücü mayınlardan biridir .
.
Rasülüllahı , Evliyaullahı ve Maneviyatı reddeden bu yıkıcı akım hangi akıl ve zeka dumuru neticesi Diyanetin kitaplarında İTİKADİ mezhepler kısmında ilk sırayı almıştır.?
.
Ey EHLİ SÜNNET düşmanları , Unutmayın ki bu aziz ve asil milleti ne kadar da MANEVİYATTAN ve EHLİ SÜNNET inanç ve itikadından soğutmak , koparmak , kafasını karıştırmak istiyor ve yırtınıyorsanız da .
.
Ogün , yalnız başına ömrünü EHLİ SÜNNET davası için bezl etmiş olan , O Mübarek zatın , bastonunu gemiden inerken göğsüne dayayıp " BİZ VAR OLDUKÇA SİZ MUVAFFAK OLAMAYACAKSINIZ " dediği o günkü EHLİ SÜNNET düşmanına verdiği cevap , bugün Milyonlarca evladının aynı inanç ve " BİZ VAR OLDUKÇA SİZ MUVAFFAK OLAMAYACAKSINIZ " Haykırışları ile , semaya ve Merciine ulaşmaktadır . İnşaallah ...
.
İNANIYORUZ Kİ , BU DAVANIN SAHİBİ HAKTIR . HAK OLAN DAVADA ZAFER MUHAKKAKDIR ......
Sonradan görmüşten, borç dahî isteme!
Fatih Çakır
İki cihan padişahı efendimize sordular
Kıyametin ilk alameti ve cennettekinlerin ilk yiyeceği şey nedir diye
Resülullah efendimiz :
Kıyametin ilk başlangıcı doğudandır,insanları batıya doğru sevkeder ve toplar.
Cennettekinlerin ise ilk yiyeceği şey
Balık ciğeridir buyurdu.
Cehennem ateşinin yakması yasak olan kimdir? Size bildiriyorum. Dikkat ile dinleyiniz! Yumuşak olanların, kızmayanların hepsi!”
Dünyada en son yaşayacak olan ümmet Hz muhammed efendimizin ümmeti Ve ilk hesaba çekilecek olanda onun ümmetidir.
Allahu Teala buyurdu ki
Abdesti bozulan abdest almassa bana eziyet etmiş olur.Abdest alıp namaz kılmassa yine eziyet etmiş olur.
Abdestini alıp namazını kılıp DUA etmesse
yine eziyet etmiş olur. Kulum Hepsini yapar ben kabul etmessem ben ona eziyet etmiş olurum.Halbuki ben kimseye eziyet etmem.

VÜCUDUNUZDAKİ VE GÖĞÜSLERİNİZDEKİ KİSTLERİ BASİTCE YOK EDİN
Vücudunuzdaki tüm kistler için bu kür. sadece göğüs için değil bilin kistlerinizden kurtulun derim Rabbim kolaylık versin tüm hastalara şifa olsun.
Karbonat kullanın sabah akşam 1 rer tatlı kaşığı hazırlayın ayrı ayrı 1 su bardağı sıcak suyla soğusun aç için 20 gün kullanın tüm kistleriniz gidiyor. Göğüsünde kist olanlarda göğüslerine karbonatı az suyla macun yapsın sürsün 1 saat dursun yıkasın sonra kantaron yağı sürsün geçiyor merak etmeyin saygılar Allah kolaylık versin saygılar
M ulaş
Görüntünün olası içeriği: yazı




Kul hakkı beş türlüdür

İsmail Yilmaz
Kul hakkı beş türlüdür
1- Mali olan kul hakları: Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, başkasının malına zarar vermek gibi. Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gönderilir. Kendi salih akrabasına, fakir olan ana babalarına, çocuklarına hediye olarak vermesi de, caiz olur. Bunları yapmak imkânını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları için dua eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa, ahirette af olunması, çok güç olur.
2- Nefsî, yani hayatî günah olan kul hakları: Adam öldürmek, bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir. Bu haklar için önce tevbe eder. Adam ölmüş ise, velisi ile helalleşmek gerekir.
3- Irza dokunan kul hakları: Dedikodu, iftira, alay, sövmek gibi haysiyetle, şerefle ilgili şeylerdir. Tevbe etmek ve helalleşmek lazımdır. Bunlarda vârisleri ile helalleşmek olmaz.
4- Mahremi olan kul hakları: Başkasının çoluk çocuğuna hıyanet etmek gibi şeylerdir. Tevbe ve istiğfar eder. Fitne çıkmak ihtimali yoksa, sahibi ile helalleşir. Fitne ihtimali varsa helalleşmek yerine, ona dua eder ve onun için sadaka verir. Yaptığı ibadetlerin sevaplarını ona bağışlar. Fitne ihtimali olunca, helalleşirken işlediği günahları bildirmeyip, bendeki bütün haklarını af et demekle yetinir.
5- Dinî olan kul hakları: Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, insanların din bilgisi öğrenmelerine ve ibadetlerine mani olmak, onlara kâfir, fasık demek. Bid’at çıkarıp veya mevcut bid’atleri savunup Müslümanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olmak. Açıktan oruç yiyerek veya açıktan başka haram işleyerek kötü örnek olmak. Bu günahlar için de tevbe etmek, hak sahipleri ile helalleşmek gerekir.
Mehmet Oruç
Görüntünün olası içeriği: yazı ve yiyecek

Anneler dua ettik lerinde çocukları nın çevresindeki zırhı görselerdi duayı hiç bırakmazlardı. H.Ş

Teşekkür ederim tuna bey böbrek taşından kurtuluşunu anlatıyor sağolun teşekkürler


Görüntünün olası içeriği: yazı

Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava
Kültür ve Turizm Bakanlığı, müze giriş ücretlerine 15 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yüzde 20 zam daha yaptı.Topkapı Sarayı ve Ayasofya Müzesi’ne giriş 60 TL’den 72 TL’ye çıktı.

Fotoğraf açıklaması yok.

5 saat
Ayasofya'yı gerekirse Cami adıyla ziyarete açarak ücretsiz hâle getirebiliriz. |Seçimden önce rte
Son zamla ücret 72 TL  abdest alarak değil bilet alarak girmeye devam.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

Cebrail as,efendimize Allahu Teala bin yıl ateşi yaktı cehennemi yarattı. Sonra bin yıl daha yaktı cehennem kızardı, Bin yıl daha yaktı cehennem ağardı.Bin yıl daha yaktı cehennem karardı ve kapkara oldu.


Fatih Çakır
Hz Aişe annemiz
Ya Resulullah Yusuf (as) mı güzel yoksa senmi daha güzelsin diye sordu.
Resulü Ekrem:
Hilkat bakımından Yusuf benden
Ahlak yönünden ise ben ondan güzelim ,buyurdu.Bu sırada Cebrail as gelerek
Ya Resulullah,senin nurun ile hz Yusuf'un nuruAdem(as)ın belinde iken Kuralaştılar.Hüsn ve cemalı Yusuf' (as) a şerefi ,nuru,afvı,himmeti,rifatı,ilmi,Hilmi,rahmeti ,vefayı,adlı,müjdeyi,Şefaatı ,sabrı,kanaatı, Şükrü,ahkâmı, namazı,haccı,kabeyi,makamı,Meşari haramı, KUR'AN'I hakimi,yüksek ahlakı,Burakı,miracı,Makamı Mahmudu,Ufuku alayı,ev Edna makamını,....daha niceleri de senindir ya Resulullah dedi.