7 Ağustos 2019 Çarşamba

“Musul'u istediklerinde verseydim, petrol arazilerini İngiliz lordlarının şirketlerine devretseydim, kalbimize saplanmak istenen Siyon hançerine karşı durmasaydım... Ben, Sultan Abdulhamid, tahttan indirilmezdim. Hanedanım, ailem, çocuklarım petrol arazilerinin yüzde 5 için bile pazarlık yapıp ortaklık kursaydım, dünyanın en zengin hanedanı olarak yaşar, istediğimiz gibi hüküm sürerdik. Peki ya milletimiz? Bu toprakları kanlarıyla bize vatan kılan ecdadımız? Onların huzuruna nasıl çıkar, nasıl hesap verirdim? Tarih, kazananların diliyle yazılır. İngilizler o gün için kazandılar ve beni zalim, diktatör, millet düşmanı diye anlattılar. Gerçeği Allah'tan gizleyemezler ya..!” Sultan Abdülhamid Han.


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sakal

Aynen doğrudur.


Fotoğraf açıklaması yok.

Mehdi Ne Demektir Ve Kimdir?



Mehdi Ne Demektir Ve Kimdir?
Mehdî kelime olarak; doğru yolu bulmak, hidayet yoluna girmek, yol göstermek ve yol târif etmek mânâlarına gelen “hidâyet” masdarından meydana gelmiştir.
Bir başka ifadeyle Mehdî, hidâyete eren, doğru yolu bulan kimse demektir.
Kelime mânâsı itibariyle mehdî, “kendisine rehberlik edilen” demek olduğu halde, hidâyetin Allah’tan olması sebebiyle daha husûsi bir mânâ kazanmış ve “Allâh’ın hidâyetine nâil olan, O’nun tarafından yol gösterilen kimse” için kullanılır olmuştur.
İslâmî ilimler ıstılâhında Mehdî, kıyâmet kopmadan önce gelecek ve kendisinden evvel zulümle dolmuş olan dünyayı adâletle dolduracak olan Ehl-i Beyt’ten bir zâttır.
***
Mehdî, kıyâmetin büyük alâmetlerindendir
Bir gün bir kimse, Hz. Ali’nin oğlu Muhammed Hanefiyye’nin (r. anhüm) yanına geldi ve “es-Selâmü aleyke yâ Mehdî!” diye selâm verdi. Muhammed Hanefiyye hazretleri o zâta, biraz da lâtîfeli bir tarzda buyurdu ki:
“Doğru söylüyorsun. Ben insanları hidâyete, hayra/iyiliğe dâvet etmek ve doğru yolu göstermek bakımından Mehdî’yim. Lâkin, âhir zamanda gelecek olan Mehdî değilim. Öyle anlaşılmaması için, bana selâm vereceğiniz vakit, ismimle veya künyemle hitab ediniz.”
Mehdî ile alâkalı hadislerin bir kısmı, bizzat Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) mübârek ağızlarından, bir kısmı da Hz. Ali’den (k.v.) nakledilmektedir. Bu hadislerde Mehdî’nin, Ehl-i Beyt’ten, Hz. Fâtıma’nın (r.anhâ) çocuklarından olacağı, yani nesebinin hem Hz. Hasan hem de Hz. Hüseyin’e (r.anhümâ) dayanıp seyyid ve şerif ünvanlarına sahip bulunacağı, ahlâken de aynen Resûlüllah Efendimiz’e benzeyeceği bildirilmektedir.
***
Mihmendâr-ı Resûl Ebû Eyyûbi’l-Ensârî (r.a.) anlatıyor:
Resûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem [Efendimiz, bir gün kızı] Fâtıma radıyallâhü anhâ’ya şöyle buyurdu:
“Nebîmiz nebîlerin hayırlısıdır. O, babandır. Şehidimiz, şehitlerin hayırlısıdır. O, babanın amcası Hamza’dır. İki kanadıyla cennette dilediği yerde uçan bizdendir. O, babanın amcasının oğlu Ca‘fer’dir. Ve bu ümmetin torunları Hasan ve Hüseyin bizdendir. Onlar senin oğlundur. Mehdî de bizdendir.”[1]
Hadîs-i şerifte Peygamberimiz’in, (s.a.v.) Uhud Harbi’nde şehit düşen amcası Hz. Hamza’nın (r.a.)... Mûte Harbi’nde şehit olan amcasının oğlu Hz. Ca‘fer’in (r.a.)... Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin’in (r.anhümâ) faziletine dikkat çekildikten sonra... Hz. Mehdî’nin (aleyhirrahmeti verrıdvân) de Ehl-i Beyt’ten olduğu hatırlatılmaktadır.
***
Nakşibendî yolu Müceddidîn kolu silsilesi kendisiyle ikmâl ve tamamlanmış bulunan, bu zincirin 33. ve son halkasını teşkil eden Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri, bir sohbetlerinde bu hususta şu îzahatta bulunurlar:
“Hz. Mehdî (aleyhirrıdvân) hakkında vâki hadîs-i şeriflerde, Fahr-i Âlem Efendimiz’den (s.a.v) sırran haber sâdır olmuştur; ancak, anahtarı kimde ise o açar ve işin hakikatini o anlar, başkası anlayamaz. Herkes anlasa sır zâhir olur, usûle muhâlif gelir. Yani zamanın sâhibi, Resûlüllâh’ın vârisi perdeyi kime açarsa, ancak o anlar. Nüzûl-i İsa aleyhisselâm’daki (Hz. İsa’nın yeryüzüne inişindeki) sır da böyle... Allah dostlarının rütbesindeki büyüklükleri nisbetinde halleri ve sırları kapalıdır.”[2]
***
İkinci bin yılın müceddidi, Silsile-i Aliyye-i Nakşibendiye’nin 23. halkası İmâm-ı Rabbânî (k.s.) hazretleri de Mektubat’ında, Hz. Mehdî (aleyhirrıdvân) ile alâkalı şu açıklamalara yer vermektedir:
Haberde şöyle bildirildi: Geleceği va‘d edilen Hz. Mehdî aleyhirrıdvân, saltanâtı zamanında dînin tervîcini (kıymet ve itibârını artırmayı) ve sünnetin ihyâsını murâd ettiğinde, bid‘at ile ameli âdet edinen ve onları güzel zannedip bu zannı sebebiyle dîne ilhak eden Medîne âlimi, hayretle şöyle diyecektir: ‘Şüphe yok ki bu şahıs, dinimizi ortadan kaldırmak ve şerîatimizi yok etmek istiyor!’ Bunun üzerine Hz. Mehdî aleyhirrıdvân, onun öldürülmesini (bid‘atlerinin ortadan kaldırılmasını) emreder. Böylece onun, güzel sandığı fiillerin kötü yani birer bid‘at olduğu da görülmüş olur. ‘Bu Allâh’ın fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah en büyük fazlın (lûtuf, ihsan ve inâyetin) sahibidir.”[3] 
“Öyle zannediyorum/o kanaatteyim ki, ekmel-i velâyetle geleceği va‘dedilen Mehdî (aleyhirrıdvân), bu nisbet (yani kendisinin mensûbu bulunduğu Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibediyye-i Müceddidîn kolu) üzere olacak ve bu Silsile-i Aliyye’yi tamamlayıp ikmâl edecektir. [Bu zincirin son halkası o olacaktır.]”[4]
İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretleri, adı geçen Mektuplarını ve diğer pek çok telifatını kaleme alış sebebini açıklarken, aşağıdaki dikkat çekici cümleye de yer veriyorlar:
“Bize, bütün yazılarımızı âhir zamanda geleceği va‘d edilen Mehdî’nin (aleyhirrahmeti vettahiyyeti verrıdvân) okuyacağı ve hepsini makbul bulacağı bildirildi. Bu kadar yazı yazmamızın sebebi budur” [5]
Mazanne-i hayr/mazanne-i kirâmdan dinleyip işittiğimize göre Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri bir gün buyuruyorlar ki (mealen): ‘İmam-ı Rabbani hazretlerinden Allah razı olsun, bu mektupları yazmışlar, hepsi de makbulümüzdür. Eğer o bunları yazmamış olsaydı, bunları da bizim yazmamız icap edecekti’.
Son söz; Allâhu a’lem…
Her şeyin olduğu gibi “Mehdî” meselesinin de en iyisini, en doğrusunu bilen Allah Teala’dır.
DİPNOTLAR 
[1] Taberânî, Mu‘cemü’s-Sağîr (Terc.), 1, H. no: 66. 
[2] Erol, Ali, Hatıratım, s. 31. 
[3] el-Mektûbât, 1, 255; K.K., Cum‘â sûresi, 4. 
[4] el-Mektûbât, 1, 251. 
[5] Hocazade Ahmed Hilmi, Hadîkatü’l-Evliya; Muhammed Haşim-i Keşmî, Berekât.
(Halis Ece )

ADET SÖKTÜRÜCÜ BİTKİLER Adet söktürücü yiyecekleri sürekli kullanılmasına gerek yoktur. Adet söktürücü yiyecekleri ve bitki çaylarını adet döneminize yakın günlerde kullanmanız da yeterli olacaktır. Bunun için de adet döneminin ne zaman olacağının bilinmesi gerekmektedir. Bunun için de Adet Dönemi Hesaplama içeriğini ziyaret ederek konu hakkında gerekli bilgiye sahip olabilirsiniz. Bitki çaylarını aktarlardan temin edilip kaynatılarak içilebilir, dilerseniz de hazır paketlerle satılan bitki çaylarından tüketebilirsiniz. Ülkemizde bolca bitki bulunmaktadır. Bu bitkiler şifalı bitkiler olarak herkes tarafından kullanılmaktadır. İşte, herkesin kullandığı adet söktürücü bitki çayları aşağıda detaylı olarak görebilirsiniz. Papatya çayı Papatya çayı adet söktürücü bitki çayları arasında çok etkilidir ancak tek başına değil biberiye bitkisi ile karıştırılıp içilmelidir. Kekik çayı Adet söktürücü bitki çayları 1 su bardağı kaynatılan suya 1 çorba kaşığı kekik eklenerek 5 dakika bekletilir ve içilir. Günde 2 bardak içilmesi yeterlidir. Kantaron çayı 1 su bardağı kaynatılan suya 1 çorba kaşığı kantaron eklenerek 15 dakika demlenmesi beklenir. Günde iki kere içilmelidir. Yemek sonrası içilmesi gerekir. Civanperçemi çayı 5 gr civanperçemi 1 su bardağı su ile kaynatılır ve içine bal eklenerek içilir. Rezene çayı 1 bardak suya 10 gr rezene eklenir ve kaynatılır. Demlenmesi beklenir ve günde 2 fincan içilir. Biberiye Regl söktürücü bitkiler arasında yer alan biberiyenin bitki çayı hazırlanışında 1 bardak suya, 10 gr biberiye eklenir ve 10 dakika kaynatılır. Günde 2 bardak içilir. Tarhun Adet söktürücü özelliği bulunan Tarhun bitkisi 1 bardak kaynamış suya 4 gr eklenerek 10 dakika bekletilir. Daha sonra günde 2 kez içilir. Havuç tohumu çayı Havuç tohumu çayı hazırlanışında 1 bardak kaynamış suya 10 gr havuş tohumu atınız. Bu çayı demlenmesi için 10 dakika bekletiniz. Melisa çayı Bir tatlı kaşığı melisa ile 1 bardak su ile 5 dakika kaynatılır. Günde 3 bardak içilir. Adet söktürücü bitkiler arasında bulunan Melisa tüketimi belli dönemlerde tüketimi açısında önemlidir. Nane çayı Adet söktürücü özelliği bulunan nane çayının hazırlanışı; Bir tatlı kaşığı nane 1 bardak su ile kaynatılır. Günde 2 bardak içilir. Isırgan otu çayı 1 çay kaşığı kurutulmuş ısırgan otunu kaynamış suyu atıp 10 dakika demlenmesi için bekleyiniz. Demlendikten sonra günde 3 bardak içiniz. Adet söktürücü bitki çayları arasında ısırgan otu en etkili olanlar arasındadır. Adaçayı 1 tatlı kaşığı adaçayı kaynamış suya atılır. 5 dakika beklenir ve günde 2 bardak içilir. Adet söktürücü bitki çayları arasında oldukça etkilidir. Kuş dili çayı Bal ile kaynatılarak günde 3 defa içilmelidir. Adet sancısı ve adet kanaması için oldukça önemlidir. Kiraz sapı çayı Kiraz sapı kurutulmuş olmalıdır. Bir bardak su ile kaynatılır ve günde 3 bardak içilir. Adet (Regl) Söktürücü Bitki Çayları Nasıl Etki Eder? " Adet söktürücü bitki çayları " sıklıkla kullanılmaktadır. Bu bitki çayları, adeti düzenlemek ve kanamayı kolaylaştırmak için kullanılmaktadır. Bitki çayları da bu durumda yardımcı olmaktadır. Bitki çaylarının yeterli miktarda ve süre içinde kullanımı kanamanın gerçekleşmesini sağlamaktadır.

İsmail Yilmaz
Romatizmal ağrılarınız mı var?
Önce asitli içecekleri sifirlayın,musafirliktede red edin,sonra günde yarım saat hızlı yürüyüş, sonra aşağıdaki formül, hepsi bu kadar!
10 Yemek kaşığı kaliteli kaya tuzuna ve 20 yemek kaşığı zeytinyağı na ihtiyacımız var.
Zeytinyağı Tuz Karışımı ile önümüzdeki 5 sene ağrı çekmeyin
Tarif: Bu tarifi hazırlamak için çok da çaba sarf etmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken cam bir kapta malzemeleri birleştirmek. Ağzını sımsıkı kapatınca iki gün içinde karışımınız açık renkli olacaktır.
Uygulama: Tercihen sabahları karışımı ağrıyan bölgeye sürün. Ovalayarak yedirin. Eğer baskı oluşuyorsa ve dayanamıyorsanız, 2-3 dakikayla başlayın ve yavaşça bu dakikayı arttırın. Uzmanlar 20 dakikanın masaj için yeterli olduğunu düşünüyorlar. Nemli bir havluyla en son silin.
Teniniz tahriş olmuş olabilir, bir bebek pudrasını tahriş olduğunuz bölgeye rahatlatmak için sürebilirsiniz.
10 Gün içinde, karışım cildinize etki etmeye, kıkırdak ve kemik bağlarındaki kaslarınız yenilenmeye başlayacak. 8-10 gün arasında ciddi değişiklikler göreceksiniz!
Tedaviyi uygularken ağrınız tamamen kaybolacaktır. Sağlıklı kan akışına ve keskin görüşe sahip olacaksınız. Vücudunuz toksinlerden arınacak ve metabolizmanız en sağlıklı haline ulaşacak


KEMİK ERİMESİ SORUNLARINIZ TAMAMEN DÜZELSİN m.ulaş Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için 30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal gıdalar yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş

Hz.Ömer bir gün; Peygamberimizin(s.a.v)odasına girer ve hıçkıra hıçkıra ağlar...Efendimiz neden ağladığını sorunca,şöyle cevaplar Hz.Ömer;"Ya Resulullah!dünya kralları,lüks ve servet içinde yüzüyorlar..Senin ise altına sereceğin bir minderin bile yok..Yatağın çalıdan,çırpıdan ve teninde yattığın zeminin izleri..Halbuki bu kainat senin hürmetine yaratıldı.."Allah'ın Resulü şu cevabı verir;"İstemez misin Ey Ömer! dünya onların ahiret de bizim olsun."
Alıntı H.bozkurt.
Görüntünün olası içeriği: yazı

kARBONATIN HİÇ DUYMADIGINIZ 19 FAYDASI Aşağıdaki listede karbonatı günlük hayatınızda kullanabileceğiniz birçok alan var. Benim favorim ise karbonatı deodorant olarak kullanabilmek. 1- Sivrisinek ve diğer böceklerin ısırıkları canınızı yakıyordur mutlaka. Artık yakmayacak. Karbonatı su ile karıştırın ve ısırılan bölgeye sürün. 10 dakika bekletin ve daha sonra soğuk su ile bölgeyi temizleyin. Isırığın acısı anında geçecek! 2- Alışverişe gittiniz ya da uzun süre yürüdünüz diyelim. 3-4 çay kaşığı karbonatı 2.5 litre su ile karıştırın ve ayağınızı suda bekletin. İnanın masaj koltukları kadar etkili olacak. 3- Karbonat sadece ayak masajı konusunda işe yaramıyor. Ayrıca ayakkabınızdaki kötü kokuları yok ediyor. Göz kararı karbonatı ayakkabınızın içine döküp bekletin. Ertesi gün kokunun yok olduğunu göreceksiniz. 4- Fasulye, mercimek ve bamya gibi diğer sebzelerden yemek yaparken yemeğin içine birkaç çay kaşığı karbonat ilave edin. Yumuşadıklarını göreceksiniz. 5- Buzdolabınız kötü mü kokuyor? Küçük bir kaba karbonat doldurun ve ağzı açık şekilde buzdolabınızda bekletin. Kötü kokuların yok olduğunu hissedeceksiniz. 6- Yazın vazgeçilmezi olan soğuk içecekler tazeliğini çabuk kaybeder. Soğuk suyun içine biraz şeker, limon suyu ve yarım çay kaşığı karbonat ekleyin. Karbonat, limondaki asidi karbonik aside dönüştürecektir. Karbonat az miktarda tüketildiğinde zararsızdır. Günde en fazla bir çay kaşığı karbonat tüketin. 7- Karbonat, mide ekşimesini önlemede en önemli yardımcınızdır. Bir çay kaşığı karbonat ile bir bardak suyu karıştırın ve için. Göreceksiniz ki ne mide ekşimesi kalacak ne de şişkinlik. 8- Eğer küvet kullanıyorsanız, 50 ile 100 gram arasında karbonatı su dolu küvetinize dökün. Karbonat, suyu yumuşatır. Bunu haftada en fazla iki kez yapabilirsiniz. 9- Hafif nemlendirilmiş pamuğun üzerine karbonat serpin. Doğal deodorant olarak kötü kokuları uzun süreli yok edecektir. 10- Ağzında istenmeyen koku olanlara müjde! Ilık su ile bir çay kaşığı karbonatı karıştırın ve gargara yapın. Kötü koku anında yok olacaktır. 11- Evdeki minik dostlarımız da karbonattan faydalanabilirler. Kedi kumlarına ekleyeceğiniz bir miktar karbonat, kumdaki kötü kokuyu yok edecektir. Ayrıca karbonatı çöplerinize de atabilirsiniz. 12- Suyun metalle tepkimeye girmesi sonucu termoslarda rahatsız edici bir koku oluşur. Birkaç çay kaşığı karbonatı ılık suya ilave edin ve termosa boşaltıp çalkalayın. 13- Bir miktar sirkeyle beraber karıştırıldığında, karbonat lekeleri temizlemeye de yardımcı olur. Lavabonuzu tıkadıktan sonra bir miktar sirkeyi dökün, üzerine de biraz karbonat. Lavabonuzdaki lekelerin azaldığını göreceksiniz. 14- Gümüşten yapılma kaşık ve çatal benzeri gereçlerinizi sıcak suyun içinde bekletin. Parçalar halinde alüminyum folyo ve birkaç çay kaşığı karbonat ekleyin. Soğuk suyla duruladıktan sonra iyice kurulayın. 15- Karbonatın ne kadar etkili olduğuna hala inanmıyorsanız bir de bunu deneyin. Dişlerinizi karbonat ile fırçalayabilirsiniz. Karbonat, ağzınızdaki korozif asitleri etkisiz hale getirir. Gerçekten harika! 16- Bunu yaptığınız için çiçekleriniz adeta dile gelip size teşekkür edecek. Su ile karbonatı karıştırın ve toprağa dökün. Sonuçlara siz bile inanamayacaksınız. 17- Bifteğiniz çok mu sert? Üzerine karbonat dökün ve birkaç saat bekletin. Daha sonra doğrayıp pişirebilirsiniz. Ne kadar yumuşadığına inanamayacaksınız. 18- Bulaşık makinenizin sıvı deterjan bölümüne karbonat ekleyin. Tabii ki bunu bulaşık makineniz boşken uygulamanız gerekiyor. Kokular yok olacaktır. 19- Karbonat ile hem ocağınızı hem de fırınınızı temizleyebilirsiniz. Su ile karbonatı karıştırın ve yumuşak bir sünger ile kirli bölgeyi temizleyin. Sonuçlara ancak gözünüzle görünce inanabilirsiniz.


Görüntünün olası içeriği: yiyecek

Asrımızda ve kıyâmete kadar tasarruf ve hükümranlık, ancak bizim Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.)'ya aittir.

-------- Ehl-i Sünnet, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnetine ve ashâbının(r.anhum) yoluna bağlı olan ve onların takip ettiği usûl ve esasları benimseyen mes’ut/bahtiyar zümrenin adıdır.