30 Ağustos 2019 Cuma

İSLAMİ CEMAATLER ŞAMAR OĞLANI DEĞİL Ali Dutal

İSLAMİ CEMAATLER ŞAMAR OĞLANI DEĞİL
Ali Dutal
Aslında bu yazıyı yazarak pislik bir tartışmanın içerisinde olmak istemiyordum. Ancak, olumsuz algılardan etkilenen o kadar çok kişi var ki, belki bir kişinin bile olsa bu olumsuz algıdan kurtulmasına vesile olurum düşüncesiyle yazıyorum. Bir de İslami Cemaatlere yönelik ahlaksız, bel altı saldırılar var ki dayanamıyorum!
İnsanların hiç işi gücü yok gibi her olumsuz olayın sonunda İslami Cemaatleri suçluyor. Sanki millet sütten çıkmış ak kaşık! Adam, hükümete kızar cemaatleri suçlar; karısına kızar suçlu cemaatler; kocasına kızar yine suçlu cemaatler! Oy veririsin suçlusun, oy vermezsin suçlusun; suçlusun da suçlusun!
-Herkes şunu iyi bilsin, İslami Cemaatler kimsenin şamar oğlanı değil!
İslami Cemaat mensubu insanlar bu pis tartışmanın içinde olmamak için saldırıları sineye çekip sabrediyorlar! Ancak, şunu bilin ki Allah(cc)’a havale ediyorlar. İşte burası çok çok önemli! Söz ve davranışlarınız Allah(cc)’a dokunabilir. Allah(cc)’a dokunan işin sonu iyi olmaz! İnsan öyle büyük belalara maruz kalır da nereden geldiğini anlayamaz! Benden söylemesi aklınızı başınıza alın söz ve davranışlarınıza dikkat edin!
Ayrıca, sabredip susmalarından haklı olduğunuz gibi bir düşünceye de kapılmayınız; çünkü, haklı değilsiniz!
Toplumun büyük çoğunluğunun İslami cemaatler hakkında sağlıklı bir bilgiye sahip olmadıklarını düşünüyorum. Buna rağmen çok şeyi biliyorlarmış gibi konuşmaları görünce hem üzülüyor hem de kızıyorum. Kızıyorum; çünkü, bir bilenden de öğrenmek istemiyorlar. Üzülsek de kızsak da bizim vazifemiz sabırla gerçekleri anlatmak anlatmak yine anlatmak!
-Kim bu İslami Cemaatler?
Cemaatten kastım, ülkemizde faaliyetini sürdüren Nakşi temelli Ehli Sünnet İslami Cemaatlerdir. Bir kısım şer odakları 15 Temmuz Darbe girişimini de kullanarak Ehli Sünnet İslami Cemaatleri itibarsızlaştırmaya yönelik algı operasyonlarına devam ediyor. Üzülerek ifade etmeliyim, insanların bir kısmı bilinçli bir kısmı bilinçsiz etki altında kalıyorlar.
Yüzde 99’nun kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir ülkede İslam’ın öğretilmesi ve yaşatılması için çalışan İslami Cemaatlere kim, niye karşı olur? Karşı olmanın haklı bir gerekçesi olabilir mi? Olamaz! Öyleyse kim bunlar? Bunları üç alt başlıkta değerlendirebiliriz.
1-İslam’a uzak; İslam’ın öğrenilmesi, öğretilmesi ve yaşatılmasına karşı olanlar,
2-İslam’a uzak değil; ancak, araştırmayan, incelemeyen birilerinin yanlış propagandalarının etkisinde kalanlar,
3-Tasavvufa, tarikata düşman; tasavvuf ve tarikat üzerinden ehli sünnet inancını bozmaya çalışanlar,
Birinci gruptakilere diyecek fazla bir şeyim yok; bu grupların içinde en tehlikeli olanlar üçüncü grupta yer alanlardır. Bunlar insanları İslam’la aldatarak faaliyetlerini sinsi ve sistematik şekilde yürütmekte olup ikinci gruptakileri de etkilemektedirler.
Maalesef, Müslüman kardeşlerim bilgi eksikliğinden kaynaklı şer odaklarının akla uygun gibi görünen şeytani tuzaklarını görememektedirler.
Adamlar sınır tanımadan ve utanmadan iftira atabilmekteler. Eğer, bilgi sahibi değilseniz mutlaka etkilenirsiniz. Onun için bilgi sahibi olunuz ve bunların iftiralarının bir parçası olmayınız.
Hiçbir şekilde endişeye kapılıp kendinizi İslami Cemaatlerden uzak tutmayınız. Devletimiz hangi cemaatin, hangi örgütün amacının ne olduğunu iyi bilir. Bilmesi de gerek, bilmiyorsa devlet olmaz!
Ne adına olursa olsun, neyi kullanırsa kullansınlar ülkesine, milletine ve inancına ihanet içinde olan her türlü yapıya karşı devletimiz gerekli önlemi almak zorundadır. Arkasında ABD, İsrail, İngiliz, İran, Suudi Arabistan ve başka ülkelerin güdümünde olan tüm yapılarla etkin bir şekilde mücadele edilmelidir.
Herkes şunu iyi bilsin! Ülkemizde faaliyetini sürdüren Nakşi Tarikat temelli Ehli Sünnet İslami Cemaatlerin arkasında hiçbir dış güç olmayıp bu cemaatlere mensup insanlardan ülkesine milletine asla ve asla ihanet olmaz!
Bunların tamamı ehli sünnet akidesine sıkı sıkıya bağlıdır. Vatanını ve milletini “Vatan sevgisi imandandır” Hadis-i Şerifi düsturunca severler gerekirse canlarını verirler.
Asla ve asla İslam’ın aksine bir tutum ve davranışlarda bulunamazlar; bulunan varsa bunların kesinlikle tasavvuf ve tarikatla alakası yok; bunlar, İslam düşmanı güçlerin kullandığı sapık, aşağılık yapılardır.
Ülkemizde faaliyetini sürdüren Ehli Sünnete bağlı İslami Cemaatler ülkemiz geleceğinin sigortalarıdır. Bundan kaynaklı ülkemiz üzerinde hesabı olan tüm düşmanların hedefinde Ehli Sünneti bozma planları var. Ehli Sünnet inancın ülkemizde hayat bulmasında Ehli Sünnet Cemaatlerin çok büyük bir rolü var. Bu rolden kaynaklı asılsız mesnetsiz ve aşağılık iftiralara tabi tutulmaktadırlar. Gayeleri Allah(cc)’ın dinini insanlara öğretme ve yaşatma olan tarikatlar; İslam’ın aksi bir tutum ve davranışlarda bulunabilir mi?
Ülkemiz insanı bazı olumsuz algılardan kurtulup bu cemaatleri tanımaya çalışmalı ve inanıyorum ki tanıdıkça bakış açıları olumlu yönde değişecektir.
Benim tavsiyem; kendiniz ve çocuklarınızın ehli sünnet bir cemaatle bağ kurmasını sağlayınız. Bu durum önemli olmanın çok ötesinde zarurettir.
Ehli Sünnet Cemaatlerin içinde olamıyorsanız bile karşı olmayınız.

Büyüklüğün alameti tevazu, küçüklüğün alameti kibir ve gururdur. Hz.Ali kv

Görüntünün olası içeriği: yazı

ALLAH ONLARI KABİRLERİNDEN ALIP LUT KAVMİNE VERİR


İsmail Yilmaz
ALLAH ONLARI KABİRLERİNDEN ALIP LUT KAVMİNE VERİR!
(İbretlik bir Hadise)
Hz.Ali (r.a)’ın Hilafeti zamanında, bir köleyi efendisini öldürdüğü gerekçesiyle halifeye getirdiler. Hz.Ali (r.a) köleye:’’Gerçekten öldürdün mü?’’ dedi. Köle, evet dedi. Hz.Ali (r.a):’’Niçin öldürdün?’’ dedi. Köle:’’Ben çocukken benimle yaramaz iş işlerdi. Ben bunu bilmezdim. Kendimi bilecek çağa gelince kendisine,’Böyle yapmayı artık bırak!’ dedim. Fakat dinlemedi. Ben de bıçakla vurdum, öldü!’’ dedi. Hz.Ali (r.a) etrafındakilere: ’’Gidin, efendisini toprağa gömün. Bu çocuğu da zindana koyun! Üç gün sonra efendisinin kabrini açıp bakın ve durumu bana haber verin!’’ dedi. Üç gün sonra gidip kabri açtılar, adamın kabirde olmadığını gördüler. Gelerek Hz.Ali (r.a)’a durumu haber verdiler. Hz.Ali Kerramallahü Veche:’’Allahu Ekber! Çocuk doğru söylemiş. Ben Rasülullah’ın (s.a.v) şöyle söylediğini işitmiştim:’’Hazret-i Lut (a.s)’ın kavminin yaptığı işi yapan kimse tevbesiz ölürse, Allahü Teala onu kabrinden çıkarır, Lut kavmine verir! Kıyamete kadar onlarla azap görür!’’ dedi.
Rasülullah (s.a.v) efendimiz şöyle buyurdu:’’Allahü Teala, erkek ve kadına arkasından yaklaşana rahmet nazarı ile bakmaz!’’ Ve yine şöyle buyurdu:’’Lut kavminin yaptıklarını yapan kimseye lanet edilmiştir!’’
Bu gün Müslüman Türkiye’mizde; Eşcinsellik suç olmaktan çıksın diye pankartlar açılıyor! Eşcinseller Televizyonlarda boy gösterip kötü örnek oluyorlar! Rabbim cümlemizin evlatlarını böyle çirkin fiillerden ve kişilerden muhafaza buyursun, inşaallah! Amin Ya Muin! Ya Rabbel Alemin!

Cinlerle insan evlenir mi?

Cinlerle insan evlenir mi? ..Her iki tarafın rızasına, icab ve kabul esasına dayalı ve nikâh kıyılması suretiyle cin ile insanlar arasında evlilik cereyan etmez. Bu itibarla rivayetler, "rızaya ve nikâh akdine" dayanan evlilik olmayıp, tasallut ve tecavüz mahiyetinde bulunmaktadır. Tecavüzün ve cinsî yakınlığın vâki olduğunun kabulü, aralarındaki evliliğin meşrû olduğunu kabule delil olamaz. Sonra bir kadın, fuhuştan peydahladığı veled-i zinayı, "Cinle evliyim de ondan oldu." diye iddia edip suçtan sıyrılmaya kalkışır. İslâm hukuku, böyle bir iddiayı makbul tutup sahibini mâzur saymamıştır. [Mehmed Emre, Cinlerle İnsanlar Arasında Evlilik; Ayrıca bkz. Hulâsatü’l-Beyân, M. Vehbi, 15, 6176] .Hasılı, itikadî olarak ne Kur'an-ı Kerim'de, ne hadîs-i şeriflerde bize böyle bir evlilik rivayet edilmemektedir.

Muharrem-i Şerif ayının ilk günü, (31 Ağustos cumartesi) her birinde besmele ile 1000 İhlâs-ı Şerif okuyanları, Cenab-ı Hakk lütfu Keremiyle huzuruna bu âlemden kul borcu ile götürmeyecektir. Gündüzünü oruçlu, Gecesini de ibadetle ihya etmek lazımdır..!."

Fotoğraf açıklaması yok.

MUHARREM-İ ŞERİF Ayı içerisinde Perşembe Cuma cumartesi günleri oruç tutan kimseye 900 sene nafile oruç tutmuş sevabı verilir.

Kimki; muharremin ilk günü veya onu takip eden günlerde “ey kerim olan Allah’ım! Sen ezeli ve ebedisin. Şu kavuşturmuş olduğun yeni sene içinde şeytan ve avanelerinden, nefs-i emarenin tasallutundan (musallat olmasından), şerrinden beni muhafaza eyle” derse; şeytan “biz senden ümidimizi kestik” der. Hz. Allah’da o sene o kişiyi her türlü kötülüklerden koruyup muhafaza ederek ona iki melek vekil eder” buyrulmuştur... nüzhetül mecalis .

https://sohbetdefterim.blogspot.com/2011/11/muharrem-ay-ve-fazileti.html?fbclid=IwAR3a_WeEyghVw_lSnuILI3kMFwZhiFrMYlbdykeh_O-J8kvMw7_SfpJfndA

Bir hastalık uzun süre geçmiyorsa karaciğeriniz filitreleriniz tıkanmış kirli yağlı kan vücudu dolaşıyor ve sizde o vücuttan sağlık bekliyorsunuz hastalıklar giderek çözümsüzleşiyor ve sayısı artıyor sadece kendimizi kandırıyoruz


Mustafa Ulaş

Görüntünün olası içeriği: çiçek ve yazı

KULAK ÇINLAMASINDAN KURTULUN
Kulak çınlaması damarsal sorun kantaron yağı damlat 2 damla 10 gün geçiyor birde alıç çayı için çoban çökerten otu çayı için düzeliyor30 günde merak etmeyin Rabbim şifa vetsin saygılar
Geri dönüşlerinizi yazarsanız sevinirim
M.ulaş
MİDENİZDE ÜLSER REFLÜ GASTRİTİNİZ VARSA KURTULUN

yemeklerden 1 saat önce kantaron yağı için 1 yemek kaşığı üzerine sıcak su için 1 saat sonra yemekten hemen öncede saf tahin için 10 gün yapın düzeliyorsunuz yemekten sonra hiç bişey yiyip içmeyin yatmayın 2 saat kadar mide sorunuda yaşamazsınız bir daha geçmiş olsun
Şifa Allah tan. Saygılar M.ulaş
KANTARONLA GÖZ MUCİZELERİNE ŞAHİT OLUN
Kantaron yağıyla göz kuruluğundan göz tansiyonunuzdan gözünüzde kornea sorununuzdan kurtulun katarakt olmayın gözlüklerinizden kurtulun sabah akşam 2 şer damla kantaron yağı damlatın yakar 15 dakika sonra geçer gözünüzü yakıyorsa gözde hasarınız var demektir yakmıyorsa göz sorunuz yok demektir tam bir göz doktoru kantaron yağı. Şifa olsun saygılar m.ulaş
KULAK DUYMA VE TEMİZLEME SORUNLARI NIZI N ÇÖZÜMÜ ALINTI
@sağlığımızın müthiş şifreleri
Kulak temizliği, sadece hijyen açısından değil düzgün işitmenin devam edebilmesi için de büyük önem taşır. Ortada bir sağlık sorunu yoksa kulaklar kendi kendilerini doğal olarak temizlerler.
Ancak biriken kulak kiri kulağınızı tıkayıp uğultu sesi gibi rahatsızlıklara neden olarak düzgün işitmenizi engelleyebilir. Bu yüzden ara sıra kulaklarınızı temizleyip içeride biriken kulak kirini çıkartmalısınız.
İlginizi çekebilir: İyi Kulak Hijyeni İçin Öneriler
Aşağıdaki belirtileri gösteriyorsanız kulaklarınız, kir yüzünden tıkanmış olabilir:
Ağrı veya işitme kaybı
Kulak çınlaması
Kulağın kaşınması veya kötü kokan bir akıntı olması
Evde kulak temizliği nasıl yapılır?
Evde kulağınızı tıkayan kiri çıkartabileceğiniz pek çok doğal yöntem bulunmaktadır. En sık tercih edilen kulak temizliği yöntemleri şunlardır:
– Biriken kiri masaj yaparak çıkartın
İşitme kanalınızı tıkayan kulak kirini çıkartmak için kulağınızın arkasındaki bölgeye masaj yapmanız ve bir yandan ağzınızı açıp kapatırken kulağınızı çeşitli yönlere doğru çekmeniz gerekir.
– Hidrojen peroksit
Hidrojen peroksit veya oksijenli su hem kulağı tıkayan kiri çıkarmak hem de kulak ağrılarını tedavi etmek için önerilir.
Yapılışı:
Yarım bardak oksijenli su ve yarım bardak ılık suyu karıştırıp bir damlalığa doldurun. Yatay pozisyona geçin ve sorunlu kulağın içine bu sıvıdan damlatın. 3 ila 5 dakika bekleyin.
Ardından kafanızı eğerek kulağın içindeki suyu boşaltın ve sadece ılık su kullanarak aynı şekilde kulağınızı durulayın. Oksijenli su yerine bebek yağı veya maden suyu da kullanabilirsiniz.ALINTI