Ahmet Faruk Hasanoğlu, SAĞLIK PAYLAŞIMLARI.. albümüne yeni bir fotoğraf ekledi.
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
5 Eylül 2019 Perşembe
Sürekli ÜZERLİK TOHUMUNU soruyorlar. Bu sorunun cevabı çok uzun. Hangi faydasını anlatayım ki... İşin manevî boyutu var ki anlatmaya kalksam bitmez. Hem zahirî hem batınî hastalıklara şifadır üzerlik tohumu. İçteki hastalıkları temizler. Bakteri virüs parazit vs... Bedene kuvvet verir süper bir enerji verir. Mutluluk iksiridir bu. Serotonin ihtiva eder yani mutluluk hormonu. Vücudumuz üretemiyor her zaman. Ama üzerlikte dolu dolu var, varsın üretmesin vücut. Üçüncü göz dediğimiz kalp gözünü açıyor. Resulullah efendimiz sav övmüş üzerliği.. Evliyalar evlatlarına tavsiye etmişler. "Sabahlari aç karnına 40 gün 5 er Gr üzerlik tohumu yutanların kalbinde hikmet pınarları kaynar" buyurmuş efendimiz. Hz Mevlana :" her yer karanlık oldu. Üzerlik tohumu karanlığı dağıttı ortalık apaydınlık oldu" demiş. Hikmet ehli zatlar bilirler üzerligin kadrini kıymetini.. Psikolojik hastalıkların cümlesine tek başına yeter üzerlik tohumu. Başka ilaç kullanmasınlar. Tabi zahirî ilaç olarak. Manevî ilaç Kur'andır, namazdır, zikrullahtır. Ama size bişey söyleyeyim mi namaz kılmayan, Kur'an okuyamayan, zikrullaha devam edemeyenler kırk gün üzerlige devam etsinler. İlahi aşkın meczupları gibi her an her saniye ilahi duygularla nuraniyet kesbedecekler. Kötü enerjiler dağılıp gidince ibadet aşkı ve şevkiyle mutluluğun doruklarında olacaklar. Yerde yaşamayacaklar. Her yer bir tefekkür ufkunda Rahman'ın tecelligâhı olacak. Kur'an'ın o şerefli yakınlığına ve feyizlerine mazhar olacaklar. O zaman ibadetiin kadrini kıymetini bilecekler, hakikati görecekler. Bizim batınımızdan gaflet perdesi kalkmamış ki. Bir açılsa... Bir an bir saniye Rabbimizden uzak olmaya tahammül edemeyeceğiz. Bizim basiretimizi haram gıdalarla kör ettiler. Doymadilar diş macunlarındaki florürle, sudaki klorla direk epifiz bezimize saldırdılar. Nedir epifiz bezi? Ruh ile bedeni birleştiren, üçüncü gözün görmesini sağlayan hormonu üreten epifiz bezidir. O bez kireçleşmis bizde. Hak'tan hakikatten uzağız. Hele üzerlik tohumu için bir göresiniz.. O bezin ürettiği maddeyi size direk olarak veriyor. Ve o bezi aktif ediyor. Bedende zararlı ne varsa üzerlik hepsini bedenden tardediyor, kovuyor. Haramları, zehirleri, kimyasalları hepsini... Ruh iksiridir bu. Hangisini anlatayım kurban üzerlik tohumu dedin mi bütün sular coşar. Ne mübarek bitkidir ki nazar girmiş bedenden habis nazarı yakıyor yok ediyor. Manevî hastalara üzerliği yak tütsüsünü ver. Nazar değmişse iyileşir, cin musallat olmuşsa bedeni terkeder anında, büyünün ağırlıklarını alır atar. Allerjik astım bronşit olmuşsa biri, kaynat tohumu buharını içine çeksin hemen nefes yolları açılır. Bu mübarek bitki mistik bir bitkidir. Eski şamanların Kam dedikleri din adamları bile kullanırlardı habis ruhları kovuyor diye. Astral seyahatlere çıkarlardı. Neyse bunları boşverin. Resulullah efendimiz sav tavsiye etmiş muhakkak ki hikmetleri vardır. Alıntı ⚜⚜⚜⚜⚜ (Cennet Kavun) İsmail Yilmaz
Hasta olan bir kimseye Kur’ân-ı Kerîm’in faydası ilacın faydasından daha çoktur.
Hasan Bozkurt
------- KUR’ÂN-I KERÎM ŞİFÂDIR ....İmâm Abdurrahmân el-İskâfî’ye (rh.),..“Kur’ân-ı Kerîm’i okuyan fakat manasını bilmeyen kimseye okuduğunun faydası var mıdır?” diye soruldu. Şöyle cevap verdi: “Bir hasta düşünün. Kendisine bir ilaç verilse, fakat onun ilaç olduğunu bilmese ve içse, bu ilacın faydası olur mu olmaz mı?” “Elbette olur” dediler. “İşte bu da aynı onun gibidir. Hatta hasta olan bir kimseye Kur’ân-ı Kerîm’in faydası ilacın faydasından daha çoktur.“

Deve dikeni tohumu(silymarin) ile Karahindiba(Fosfatidilkolin) karışımı tip2 diyabeti bitiren doğal ilaçtır, karaciğer ve pankreas temizlenince insülin salgılama ile ilgili bir problem kalmıyor. Safra kesesi kirli karaciğer dolayısı ile cerrahata maruz kalır. Gözüken organlarınızı koruyorsunuz temizliyorsunuz ama gözükmeyenlere bir temizlik girişimi yok.Temizlik imandandır

🌷HALİFE HARUN REŞİT VE PARELELCİLER.... "HADDİNİ AŞANLARA" Halife Harun Reşid, Bermekîlerden olan veziri Cafer bin Yahya ile birlikte, “Saray’ın bahçesi”nde gezerken, canı “meyve” çekiyor... “Elma”yı dalından koparmak için uzanıyor, ne var ki; “orta boylu” olduğu için, meyveye yetişemiyor!.. Veziri Yahya’ya diyor ki; “Omzuma çık, o meyveyi kopar ve bana ver!” Vezir “zayıf” olduğu için, “Halife’nin omzuna” çıkıyor ve meyveyi koparıp, veriyor... Meyveyi yiyen Halife Harun Reşid, “çok lezzetliymiş” diyor, “Bana bahçıvanı çağırın... Bu lezzetli meyveden dolayı onu ödüllendireceğim.” Zaten az ileride duran ve olan-biteni “hayretle” seyreden bahçıvan geliyor... Halife, ona; “Sana bir ödül vereceğim, dile benden ne dilersen” diyor... Bahçıvan diyor ki; “Sultanım, sizden bir tek isteğim olacak... Bana, benim Bermekî olmadığıma dair bir belge verir misiniz?” Halife şaşırıyor!.. “Herkes devlet kademesinde görev almak için bir Bermekî şeceresi uydururken, herkes Bermekî olmaya can atarken, sen niye Bermekî olmadığına dair belge istiyorsun ki?.. Kaldı ki, sen bir Bermekî’sin!.. Bermekî olmaktan niye kaçınıyorsun?..” “Belge”yi almakta ısrar eden bahçıvan diyor ki; “Evet, bir Bermekî’yim... Ama, madem ki, benden bir istekte bulunmamı istediniz... Ben bu belgeyi istiyorum, başka da bir isteğim yok!” Halife Harun Reşid de; “Madem ısrar ediyorsun, istediğin belgeyi vereceğim sana” diyor ve daha sonra da, o belgeyi veriyor bahçıvana... Aradan yıllar geçer... Halife Harun Reşid, yattığı “uyku”dan uyanır, “göz”leri açılır, “kulak”ları duymaya başlar... “Civar ülkelerden gelen uyarılar”ın ve “halktan yükselen tepki”lerin, hiç de yersiz olmadığını düşünmeye başlar!.. Bermekîler ; Halife Harun Reşid’in kendilerine beslediği “büyük güven ve yakın ilgi”yi “istismar” ederek, sadece “Saray kademeleri”ni değil, “eyaletleri de kendi yandaşları ile yönetmeye” başlarlar!.. Devletin her kademesini anlayacağınız bir “ur” gibi sarmışlar, en ücra yerlerine bile “kendi adamlarını”yerleştirmişlerdir!.. Yattığı “derin uyku”dan uyanan Halife, Bermekîlerin “ bir devlet içinde devlet” kurmak için uğraştıklarını “ülkenin her yanını elegeçirdiklerini” ve “kendisini devredışı bıraktıklarını” fark edince, derhal emir verir: “Bermekîleri kılıçtan geçirin!.. Yaşlılarını da zindana atın!” Emir, yerine getirilir!..Bermekiler öldürülür. Peki, “bahçıvan”a ne olur?.. Halife’nin emri üzerine, görevliler “bahçıvan”ın evine de giderler... Ya kılıçtan geçirecekler, ya hapse atacaklardır!.. Ama, bahçıvan; hemen, “Bermekî olmadığına” dair, “Halife imzalı belge”yi gösterir!.. “Gördüğünüz gibi, ben Bermekî değilim”der ve kellesini kurtarır!.. “Kılıçtan geçirme ve zindana atma operasyonu” sona erince, Harun Reşid, son durumu öğrenmek için “kurmay”larını çağırır ve sorar; “Emrimi yerine getirdiniz mi?” Kurmaylar der ki; “Listedeki herkes; ya kılıçtan geçirildi, ya zindana atıldı... Sadece bir adam kaldı... Ama, ona dokunamadık, çünkü elinde sizin imzaladığınız bir belge vardı!” Halife; “Hatırladım ben onu... Onu bulun ve bana getirin” der... Bahçıvan huzuruna getirilince, Harun Reşid sorar adama; “O gün, Bermekî olmadığına dair, benden ısrarla belge istedin... Ben de verdim... Peki, bugünlerin geleceğini nereden anladın?” Bahçıvan der ki; “Sultanım; hani, o elmayı koparmak isterken, vezir, sizin omzunuza basmıştı ya... İşte o an dedim ki; eyvah, bizim sonumuz geldi!” Harun Reşid, araya girip; “Ama ben söyledim omzuma basmasını” deyince, bahçıvan der ki; “Farketmez sultanım... Sizin, Sultan olarak, vezirinizin omzunuza basmasını istemeniz bir alicenaplıktır, büyüklüktür... Siz istemiş olsanız bile, vezirinizin omzunuza basması ise; hem şımarıklık, hem hadbilmezlik, hem de küstahlıktır!.. Sizin omzunuza basıp meyveyi koparmak yerine, pekâlâ beni çağırabilir ve benden isteyebilirdi!.. Bir adam, vezir de olsa, sultanının omzuna basacak kadar cüretkâr ve hadbilmez olduysa, bunun sonu felâkettir!.. Ben, işte o gün bu felâketi gördüm ve sizden o belgeyi istedim.” Evet, atalar ne demiş: "İslamın şartı beş ise altıncısı haddini bilmektir". Zira, unutulmamalı ki, haddini aşanlara Allah eninde sonunda haddini bildiriyor!..

🌿BİBERİYE- SİRKE KARIŞIMI🌿 🌿 500 gr. doğal elma veya üzüm sirkesi 3 çorba kaşığı ince kıyılmış taze biberiye yaprağıyla veya 2 çorba kaşığı dövülmüş kuru biberiyeyle karıştırılır ve cam kavanoza koyularak ağzı kapatılır.Ara sıra çalkalanarak 10 gün bekletilir .10 gün sonra süzülerek yaprakları atılır.Günde bir defa 30 gr biberiyeli sirke, 30 gr su ile karıştırılarak içilir..Damar tıkanıklığı, yüksek kolesterol, egzama , aşırı adet kanamasına çok iyi gelir . 🌿 Egzamalı bölgelere sürmek üzere keskinleştirmek için , sirke-biberiye karışımı , süzmeden kaynatılır ve su karıştırmadan kullanılır . DR.AİDİN SALİH KAYNAK : Gerçek tıp yitik şifanın izinde PINAR DEDE ÇAĞLI

SELENYUMUN ÖNEMİNİ OKUYALIM selenyum da magnezyum kadar marifetli bir mineral. Besinlerle ihtiyaç duyulan miktarda selenyum kolayca karşılanabiliyor. Yeter ki siz doğru ve dengeli beslenin. Ayrıca kan seviyelerini analizlerle takip etmek de mümkün. Gerektiğinde kullanılabilecek etkili selenyum hapları da var. Ama benim önerim bu minerali de besinlerle doğal yoldan ve düzenli olarak temin etmeniz. Selenyumun marifetlerini özetledim. Selenyumun 8 faydası * Çok güçlü bir antioksidan. Besinlerle kazandığımız selenyum, hücrelerimizi serbest radikallerin oksitleyici (paslandırıcı ve yaşlandırıcı, yıpratıcı) zararlarından korur. * Bağışıklık gücünü artırıyor. Bu etkiyi glutatyonu aktive ederek sağladığı düşünülür. * Tiroit sağlığının en büyük dostu. Tiroidi otoimmün saldırılara karşı korur. Bu sayede haşimato hastalığını engeller. * Kanser riskini azaltıyor. Özellikle meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri riskini azaltır. Bunu DNA’yı serbest radikal zararlarından koruyarak ve bağışıklığı güçlendirerek başarır. * Kalp damar hastalığı ihtimalini düşürüyor. Bu üstün gücü inflamasyonu azaltarak başarır. * Belleği destekliyor. Sinir sistemini oksidatif hasarlardan koruyarak Parkinson, Multipl skleroz, Alzheimer olasılığını azaltabilir. Belleği destekler. * Erkeklerde üreme gücünü artırabiliyor. Yeterli selenyum seviyeleri erkeklerde sperm fonksiyonlarını iyileştiriyor. * Astımda da işe yarıyor. Yangıyı hızlandıran aracı maddelerin salınımını da azaltabiliyor. Selenyum deposu besinler neler? 1- BALIKLAR: Hemen her balık, hatta çoğu deniz ürünü (özellikle istiridye) selenyum deposu. Balıkların içinde de şampiyoluk ton balığına ait. 80 gram ton balığı günlük ihtiyacın yüzde 80’ini karşılayabiliyor. 2- ETLER: Koyun, kuzu, tavuk, hindi etleri de selenyum deposu gıdalar. 3- YUMURTA: Yumurta da harika bir kaynak. 2 büyük boy YUMURTA (100g) günlük ihtiyacın yarıya yakınını (yüzde 44) karşılayabiliyor. 4- KEÇİ PEYNİRİ: Mükemmel bir selenyum deposu. 5- AY ÇEKİRDEĞİ: 50 gramı bile günlük ihtiyacın yüzde 60’ını karşılayabiliyor. 6- KURUYEMİŞLER ve BAKLİYAT: Bu gruplar da selenyumdan zengin besinler. Özellikle mercimek ve fındık bol selenyum içeriyor. 7- MUZ: Meyvelerde liderlik muzda. Selenyum hapı mı ton balığı salatası mı? Ben 10 yıldır selenyum kaynağı olarak selenyum hapı yutmak yerine “ton balığı salatası” yiyorum. Bunun nedeni ton balığının selenyum zengini bir besin olması değil. Profesör Michiaki Yamashita’nın 2010’da yaptığı ve Journal of Biological Chemistry dergisinde yayınladığı ünlü çalışması da bunda çok etkili oldu. Dr. Michiaki Japonya Ulusal Balık Bilimleri Üniversitesi’nde görevli ünlü bir araştırmacı. Ve onun bulgularına göre ton balığındaki selenyum çok özel marifetlere sahip farklı bir selenyum bileşimi. Diğer selenyumlara göre de çok daha fazla sağlık faydalarına sahip. Ton balığındaki selenyuma selenoneine adı veriliyor. Selenoneine son derece etkin ve ayrıcalıklı, özel bir selenyum. Nedenine gelince... Yanıt aşağıdaki kutuda... Selenoneine’in farkı ne? Selenoneine’i diğer selenyum bileşenlerinden ayıran selenyumun thioneine ile yaptığı ilginç kombinasyon. Bu kombinasyon selenyumun antioksidan gücüne adeta takla attırıyor. Selenyumun antikanser gücünü yükseltiyor. Bağışıklığı takviye etme kapasitesini destekliyor. Hatta kurşun ve civa gibi ağır metal toksisitesinden bedeni temizlemede ve korumada da işe yarıyor. Ben bu araştırmayı okuduğumdan bu yana selenyum hapı yutmak yerine, haftada en az 1-2 defa ton balığı salatası yiyorum. Salatanın içinde selenyum zengini pek çok gıda var. İçeriğini aşağıdaki kutuda özetledim... Antioksidan salatamda bakın neler var? Salatama ton balığı konservesi yanında bol ıspanak, roka, marul, soğan ve haşlanmış siyah fasulye ile mercimek de ekliyorum. Dörtte bir fincan ayçiçeği çekirdeği, 2 adet parçalanmış ceviz tanesi de ekletmeyi unutmuyorum. Sonuçta adeta bir selenyum bombasını afiyetle mideme indirmiş (!) oluyorum. Üstelik ton balığı sayesinde de bol miktarda selenoneine kazanıyorum.Netice şu: Bana sorarsanız selenyum zengini besinlerden daha çok ve sık faydalanın. Selenyum hapları yerine selenyumu doğal yoldan kazanın. Balık, yumurta, kuruyemiş, ay çekirdeğini sofralarınızdan eksik etmeyin.Alıntı

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)