3 Ekim 2019 Perşembe

safra kesesi ve böbrek taşı bitkisel tedavi

safra kesesi ve böbrek taşı bitkisel tedavi
.
Safra kesesin,de ve böbrek,de taş düşürmek için, çok basit yöntem denenmiş bir kür veriyorum. !
.
her sabah aç karnına çay pardağına yarıya kadar zeytinyağı, yarım limon sıkın. kışa günde taşlarınız tökülecek. bu kürü dilediğiniz kadar uygulaya bilirsiniz, çünkü bu kürün vücutta saymakla bitmeyen çok faydası var...

"HAZRETİ MUAVİYE RADIYALLAHU ANH’IN FAZİLETLERİ...!." >Hazreti Muaviye Radıyallahu anh. Gözümüzün nuru sahabe efendilerimizden. Miladi 604 Yılında Mekke’de doğdu. Babası Ebu Süfyan, annesi ise Hind’dir. Mekke’nin fetholunduğu gün babası ile birlikte müslüman olmuştur. Bu gün bu büyük sahabeyi tahkir eden bazı Ehli Sünnet dışı mezhepler vardır. Türkiye’de İlahiyatçı geçinip “Ben onu sevmek zorunda mıyım” diyen hatta “Ezandan rahatsız oluyordu” diyerek iftira eden insanlar var. Bakın bu büyük sahabenin nasıl faziletleri var. VAHİY KATİBİ Peygamber Efendimiz bu sahabeye “vahiy katipliğini” vermiştir ki bu, Cebrail Aleyhisselam’ın bildirmesiyle olmuştur. Cebrail Aleyhisselam’ın Peygamberimiz’e getirdiği ayetleri yazanlar arasındaydı. Ayrıca Peygamber Efendimizin mektuplarını da yazardı. RABBENA LEKEL HAMD Peygamber Efendimiz bir namazda rükudan kalkarken “Semi’Allahü limen hamideh” okuduklarında, ön safta bulunan Hazreti Muaviye “Rabbena lekelhamd” derdi. Resulüllah efendimiz bu hareketi beğenip tasvip ettiği için, bunu söylemek bütün müslümanlara sünnet olarak kaldı. SAVAŞ VE HİZMETLERİ Huneyn gazasında Resulüllah’ın önünde babası ile birlikte kahramanca çarpıştı. Tebük Gavesine katıldı. Veda Haccında bulundu. Hazreti Ebubekir ve Ömer (Radıyallahu anhuma) zamanında Suriye taraflarında savaşlara katıldı. Hazreti Ömer onu Şam valisi yaptı. Hazreti Osman, halifeliği sırasında bütün Suriye’yi onun emrine verdi. Hazreti Ömer zamanında 4, Hazreti Osman devrinde 12 yıl, Hazreti Ali’nin hilafeti esnasında 5 yıl, İmam-ı Hasan zamanında Altı ay Şam valiliği yaptı. İCTİHAD ETTİLER Hazreti Osman’ın şehit edilmesinden sonra Hazreti Ali’yi, bütün Müslümanlar halife seçtiler. Hazreti Ali (Radıyallahu anh) önce ortalığı yatıştırmaya çalıştı. Sahabe-i Kiramdan bir kısmı, Hazreti Osman’ın katillerinin hemen yakalanarak kısas yapılmasını istediler. Hazreti Osman şer’an bunu isteme hakkına sahipti. Çünkü kan bağı vardı. Bir kısmı ise susmayı tercih ettiler. Bunlar her birinin başkasına uymayıp, kendi ictihadıyla hareket etmesi dinen lazım idi. Zira Eshab-ı Kiramın hepsi müctehid idi ve her müctehidin kendi ictihadı ile amel etmesi farzdır. Bu sırada Abdulalh İbni Sebe adındaki yahudi, bazı cahilleri işe karıştırarak, onları muharebeye sürüklemesi sonucu Cemel ve Sıffin Vakaları meydana gelmiştir. ONLAR BU SIKINTININ SEBEBİNİ BİLİYORDU Bu gün kendilerine laf düşmeyen inkarcılar sahabelere iftira ediyorlar. Halbuki iki tarafta olan sahabeler birbirlerini hiçbir zaman tekfir etmemiş, sevgi saygıda kusur etmemişlerdir. Mesela Sıffin muharebesi sırasında Bizans imparatoru İkinci Kostantin, hudutlardaki İslam şehirlerine rahatsızlık veriyordu. Hazreti Muaviye ona mektup yazıp: “Bu sarkıntılıktan vazgeçmezsen, şimdi Efendimle sulh yapar, onun askerlerinin kumandanı olur, oraya gelip şehirlerini yakarım, seni domuzlara çoban yaparım.” Demişti. Yine aynı zamanda Halife Hazreti Ali büyük bir kalabalık karşısında: “Kardeşlerimiz bizden ayrıldı. Onlar kafir ve fasık değildirler, çünkü ictihadları öyle oldu.” Buyurdu. FAZİLETLERİ SAYMAKLA BİTMEZ Vahiy Katibi olan Hazreti Muaviye’nin sahabenin şahitlik ettiği birçok fazileti vardır. Onlardan bir kaçını burada zikretmek uygun olacaktır. >ALLAH, MELEKLERİ VE RESULÜ ONU SEVİYOR Bir gün Resulüllah’ın hanımı olan kız kardeşi Ümmü habibe’nin evinde başını kızkardeşinin dizine koyup uyumuştu. Peygamberimiz içeri girince kızkardeşi başını kaldırıp yastığa koymak isteyince Resul-i Ekrem Efendimiz: “Dizlerinin üstünde kalsın Ey Ümmü Habibe!” dedikten sonra “Ey ümmü Habibe! Onu çok mu seviyorsun?” buyurmuş, kızkardeşi “Evet Ya Resulallah, nasıl sevmeyeyim, o kardeşimdir” deyince Peygamberimiz: “Ey Ümmü Habibe! Onu sev, Çünkü onu Allah seviyor, melekleri ve Resulü seviyor” buyurmuştur. >PEYGAMBERİN DUASI Resulüllah efendimiz ile çıktığı bir seferde güneşin harareti Hazreti Muaviye’nin yüzüne vurmuş, yüzü kıpkırmızı olmuş terler akıyordu. Peygamberimiz “ey Muaviye, yanıma yaklaş” buyurdu. Yanına yaklaşınca onu atının terkisine aldı. Sonra: “Neren bana temas ediyor?” diye sordu. O da: “karnım, Ya resulallah” diye cevap verince: “Allah’u Teala karnını ilim ve yumuşak huy ile doldursun” buyurdu. >KIYAMET GÜNÜ BANA KAVUŞURSUN Resulüllah Efendimiz’e bir tabak ayva hediye edilmişti. Herkese bir tane verdi. En sonunda bir ayva kalmıştı. Sadece Resul-i Ekrem ve O almamıştı. Kalan bir ayva, Peygamberimizin elinden düştü. Hazreti Muaviye, onu yerden alıp Efendimiz’e vermek isteyince: “Onu al Ey Muaviye! Yarın kıyamet gününde, o ayva elinde olarak bana kavuşursun.” buyurdu. >ALLAH, SENİN İÇİN YARATTI Peygamberimiz ve ashabı Tebük gazvesinden dönerken, Hudeybiye mevkiine geldiklerinde şiddetli bir sıcak vardı. Hazreti Muaviye: “Ya Resulallah! Musa aleyhisselamın kavmine istediği gibi, sen de Rabbinden su talep etmez misin?” dedi. Peygamberimiz: “Ya Muaviye! Bak şurada bir kaya görüyorsun.” Peygamberimiz, Hazreti Muaiye’nin eline ortadan yarılmış bir çubuk verip: “Ey Muaviye! O kayanın yanına git ve ona bu çubukla vur. Musa bir İmran, senin peygamberinden daha cömert değildir.” Buyurdu. Gösterdiği yere gidip taşa vurunca, baldan tatlı buz gibi su akıverdi. Hazreti Muaviye suyu içecekken Peygamberimizi ve Eshabını hatırlayıp geri çekilmek isterken hemen arkasında bulunan peygamberimiz: “Ey Muaviye, iç! Allah’u Teala bu suyu senin için yarattı.” Buyurdu. >BU AYETİ KİM YAZACAK ? Resul-i Ekrem Efendimiz Mescid-i Saadetlerinde bulundukları sırada Cebrail Aleyhisselam gelip: “Esselamu aleyke Ya Ahmed! Allah’u Teala size selam ediyor. Bugün de sana ve ümmetine ikram olarak bir fazilet verildi.” deyince, Resul-i Ekrem; “Ey kardeşim Cebrail! Bu fazilet nedir?” diye sual etti. Cebrail Aleyhisselam da cevap olarak: “Sana Ayet-el Kürsi’yi ihsan etti” deyince, Resulüllah Efendimiz: “Bu ayeti kim yazacaktır?” buyurdu. Cebrail Aleyhisselam: “Şu kapıdan içeriye ilk giren kişi” dedi. O kapıdan ilk giren ise Hazreti Muaviye’den başkası değildi. Peygamberimiz: “Ya Muaviye! Cenab-ı Hak bu günkü fazileti sana nasip etti” buyurdu.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Kanuni Sultan Süleyman sefere çıkmadan önce, saray hekimlerine askerlerin seferde iken salgın hastalıklardan hasta olmamaları için ne yapmak gerektiğini sorardı. Hekimler ise , kuvvetli bir ilaçtan bahsettiler . Sultanın da hoşuna giden bu ilaç penisilin ilaç idi. Hemen saray aşçılarına ferman gönderilir ve askerlere her öğün, küflü peynir verilmesi söylenirdi.

Kanuni Sultan Süleyman sefere çıkmadan önce, saray hekimlerine askerlerin seferde iken salgın hastalıklardan hasta olmamaları için ne yapmak gerektiğini sorardı.
Hekimler ise , kuvvetli bir ilaçtan bahsettiler .
Sultanın da hoşuna giden bu ilaç penisilin ilaç idi.
Hemen saray aşçılarına ferman gönderilir ve askerlere her öğün, küflü peynir verilmesi söylenirdi.
Evet , yanlış duymadınız... atalarımızın, dedelerimizin , toprak altın da muhafaza ederek küp içinde muhafaza ettikleri , küflü peynir koruyucu aşıdır.
Içinde ki probiyotik bakteriler , bağırsak florasını kuvvetlendirir ve iç organların ömrünü uzatır.
O zaman şartlarında bir sefer yaklaşık 2 sene sürerdi.
Asker 6 ay yürüyerek gider ve 6 ay yürüyerek geri dönerdi..tozun toprağın havaya kalktığı, tuvalet ve banyo ihtiyacının zor karşılandığı bu sağlıksız şartlar altında , düşman askerleri telef olurdu. Salgın hastalıktan toplu asker ölümleri olurdu.
Ancak Osmanlı askerleri bu salgından etkilenmez , basit bir grip gibi atlatırlardı ..
Sebebi ise sefere çıkmadan önce yemeye başladıkları küflü gömme peynirdi ...
Ne güzel bir ilaç, ne güzel bir gıda..
Içinde ne prospektüsü var , ne de son kullanma ve üretim tarihi var ..
Herkes bu aşıyı evinde kolaylıkla üretebilir.
Herkesin evinde bulunur ..
Vücudumuzda ki hastalıkların sebebinin %70 bağırsak florasının bozulması ile olduğunu hepimiz biliriz...
Bağırsak da ki faydalı bakterileri :
Küflü peynir
Kefir
Ekşi Maya
Ev yapımı yoğurt ile çoğaltabiliriz.
Bizi savaş meydanın da yenemeyen düşmanlarımız, gıdalarımızı değiştirerek yenmeye çalışıyor..
7 den 70'e hasta bir millet olduk ..
Tekrar eski sağlığımıza kavuşabilmemiz için köylülerden doğal gıda üretmelerini talep etmeliyiz ..
Avm 'de Bir fincan çaya 15 tl ödeyip , pazarda ki köylünün ürünü için pazarlık yapmamalıyız..
Domates yetiştirmeyen bir kişi domatesin zahmetini bilmez ... saksılarda tarihi eser gibi seveceğimize , köylüyü bireysel olarak teşvik ve onore etmeliyiz ..
Doğal yiyecek bulduğunuz da asla pazarlık yapmayın..
Ahir zaman da yapacağımız en güzel yatırım salih amel ve gerçek gıdadır...
Gerçek peynir bulunca altın bulmuş gibi sevinin ve hemen alıp yiyin ...
Ortokdoks tıbbi penisilin iğneyi 1940 da bulunca, altın bulmuş gibi sevinmiş garibim ...
Bizim şanlı ecdadımız 400 yıl önce bulmuş ve uygulamıştır.
Eskiye dair , atalarımız her ne yemiş ise , bizde onları yiyelim..
ALINTIDIR...
Görüntünün olası içeriği: yiyecek

MAHLEBİN FAYDALARINI OKUYALIM m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri Mahlebin saymakla bitmeyen faydaları Mahlep, besin değerleri bakımından tahmin edebileceğinizden çok daha zengin bir malzeme. Besin lifi, protein ve yağ asitleri bakımından oldukça zengin olduğu yetmezmiş gibi mahlep aynı zamanda bolca kalsiyum, potasyum ve magnezyum ihtiva ediyor. Mahlep bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor, vücudun hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Balgam söktürücü bir etki oluşturuyor. Nefes darlığı ve astım solunum sorunlarına dayalı rahatsızlıklara çözüm oluyor. Antidiyabetik özellikler gösterdiğinden şeker hastalarına da iyi geldiği söyleniyor. Mahlep, vücuda enerji veriyor, bu özelliği nedeniyle afrodizyak etkisi de gösteriyor. Karaciğer hastalıklarının iyileşme sürecine destek oluyor. Karın ağrılarına iyi geliyor, böbreklerde yaşanan sorunlar nedeniyle oluşabilen ağrıları da hafiflettiği söyleniyor. Güçlü bir antioksidan etkisi olduğundan vücudu serbest radikallerden koruyor, bu sayede kalp ve damar hastalıklarından da koruyor. İçeriğinde bulunan kalsiyum sayesinde kemik gelişimine ve sağlığına da katkı da bulunuyor. Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek olarak sindirimi hızlandırıyor. Mahlebin faydalarını öğrendik peki mahlep nerede satılır? Mahlep, birçok farklı haliyle mutfaklarda kendine yer buluyor. Çekirdek, toz, yağ ya da püre şeklinde aktarlardan kolayca temin edilebiliyor. Mahlebin özellikle toz haline marketlerin baharat reyonlarından da kolayca ulaşmanız mümkün oluyor. Son olarak mahlebin birçok çeşidine doğal ürünler satan online alışveriş sitelerinden de ulaşılabiliyor. Peki, temin ettiğiniz bu mahlep nerelerde kullanılıyor, onu da hemen anlatalım. Mahlep mutfaklarda en çok hamur işlerinin içinde kendine yer buluyor. Kurabiye, poğaça, kandil simidi gibi birçok tarife kendine has kokusu ve lezzetiyle dahil olan mahlep, dilerseniz pilav yapımında bile kullanabileceğiniz nefis bir baharat sayılıyor. Mahlep ağacı yalnızca Türkiye ve Ortadoğu'da yetişir. Kışın yapraklarını döker ve ilkbahar mevsiminde beyaz çiçekler açar. Bu çiçekler yeşil renkli meyveler verir ve o meyvelerin çekirdeklerinden de şifa vardır. TERE TOHUMUNUN

TERE TOHUMUNUN İNANILMAZ FAYDALARI OKUYALIM SAĞLIĞIMIZ İÇİN m.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri
Tere aynı zamanda kuvvet verici, vitamin noksanlıklarına karşı ve iştah açıcı olarak da kullanılıyor. Hastalıklara karşı direnci arttırıp, sigaranın zararlarını azaltıyor. Sigarayı bıraktıktan sonra ziftinden kurtulmayı hızlandırıyor.
Tere tohumu suyu, saç dökülmesi ve kepeklenmeyi de önlüyor. Tere otunun yenmesi, balgam söktürüyor. Bir çay kaşığı tere tohumunun, bir bardak soğuk suyla içilmesi halinde vitiligo’ya (ki o bir deri hastalığıdır) daha da rahatsız edici hatta zararlı hale gelebilir.
Kadın sağlığına dost
Tere tohumuna kadın dostu bir ürün diyebiliriz. Genel olarak bayanların çoğuna görülen adet düzensizliklerine bir son vermek için kullanılabilir. İlaveten tere tohumu emziren annelerin süt üretimini ve salgılanmasını artırmaktadır. Yüksek demir ve protein içeriği sayesinde hem 9 ay boyunca yorulan bedenin ihtiyaçlarına cevap vermektedir hem de bebek için besleyici özellik göstermektedir.
Sindirim sistemine yararlı
Tere tohumu kanı temizler ve iştahı uyarır. Kabızlık için etkili bir çözümdür. Bal ile kullanılarak amipli dizanteri tedavisinde kullanılabilir. Fakat mide ülseri ve kanaması olanlara zararlıdır. Tere tohumu uyumayan bebeklerde ve özellikle kolik tedavisinde faydalıdır.
SOLUNUM YOLLARI İÇİN
Tere tohumu çiğnendiği zaman güçlü bir balgam sökücüdür. Yanı sıra boğaz ağrısı, öksürük, astım ve baş ağrısı tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir.
Anemiyi hafİfletebilir
Tere tohumunda vücutta kolayca emilebilen ve oksijen taşıyıcı molekül olan hemoglobinin yapısında yer alan diyet demir minerali bulunmaktadır. Bunun anlamı tere tohumu hemoglobin düzeyini artırmaya yardımcı olur. Düzenli bir şekilde alındığı zaman anemiyi hafifletmeye yardımcı olur. Tere tohumu demir emilimini arttırır. Bu faydanın elde edilebilmesi için C vitamini alınımından yarım saat tüketilmesi önerilmektedir. Kan şekerini düşürmektedir.
Kansere karşı koruyucu
Tere tohumu serbest radikallerin zararlarından hücrelerin korunmasına yardımcı olan vitamin A ve vitamin E gibi antioksidanları içerir. Dolayısıyla bu tohumların yapılarındaki bileşimler, doğal anti kanser ilaçların toksik etkilerinden sağlıklı dokuyu korumak için verilen ilaçların yapısında yer almaktadır. Kısacası doğal bir koruyucudur.
TERE TOHUMUNUN DİĞER FAYDALARI
Metabolizmayı hızlandırır ve canlandırır.
Tere tohumunun yapısındaki aktif maddeler (arachidic ve linoleik asit) hafıza güçlendirici olarak rol almaktadır.
Vücut direncini artırır.
İdrar yollarını temizler.
Sigaranın zararlarını azaltır.
Tere tohumu suyu, saç dökülmesi ve kepeklenmeyi önler. Araştırmalar kadınların % 60’ının saç dökülmesi sebebinin düşük demir düzeyleri ve kötü proteindir. Kireçli su ile ıslatılmış tere tohumu bir çay kaşığı yardımı ile saçlara sürülür. Bu saçlarınıza kuvvet kazandırır.

Karaciğrimizi tedavi edelimki gizlide sıradaki hastalıklarda gelmesin sağlık geri gelsin şifa Allah.tan kul vesile m.ulaş

Arkadaşlar artık sayfadaki hizmeti küçümseyenleri direk engelliyoruz biline! 
Tek başına Mustafa Ulaş cevaplıyor sizlerde araştırın işinize gelirse kullanın! Allah aşkına üzmeyin hizmet ehlini.

CİLDİNİZİN PÜRÜZSÜZ OLMASINI İSTİYORSANIZ KIRIŞIKLIKLAR GİTSİN DİYORSANIZ OKUYUN Yüzünüzdeki kırışıkların gitmesi cildinizin düzelmesi için 1 tatlı kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı krem tartar 10 damla limon 3 tane aspirin katın 1 çay bardağı sıcak suya eritin günde 5 defa yüzünüze sürün yıkamayın yatarken yıkayın kantaron yağı sürün sabahleyin yıkayın 20 gün yapın cilt bozukluğundan ve kırışıklıklardan kurtulun şifa olsun saygılar M.ulaş

DİKKAT UYARI
Karbonat kullanımınıda doktorunuza sorun kullanacaksanız sarımsak ve sirke kullanmayın nötr leştiriyor tansiyonu böbrek sorunu olanlar ülseri olanlar siroz olanlar kullanmasınlar karbonatı bilginiz olsun m.ulaş

OKSİJENLİ SU İLE MUCİZELERI YAŞAYIN

OKSİJENLİ SU İLE MUCİZELERI YAŞAYIN
EKLEMLERİMİZ VE VÜCUDUMUZDAKİ HASTALIKLARIN GİTMESİNİ İSTİYORSAK TİTİZLİKLE UYGULAYIN DERİM
Eklemlerimizin ve vücudumuzun drencini artırmak ve eski sağlığımızı kazanmak için mükemmel bi yöntem sunuyorum eczaneden oksijenli su alın 1 su bardağı suya 5 damla damlatın ilk 5 gün için günde 1 sefer 5 günden sonra 10 damlaya çıkarın oksijenli su damla sayısını yine 5 gün devam edin tekrar 15 damlaya çıkarın ojsijenli suyu damla sayısını 5 gün daha devam edin sonrası 10 günde 25 damla damlatın suya 10 gün için eklemleriniz ve tüm vücudunuzun bir çok sorunlarınızın kendiliğinden gideceğine şahit olacaksınız bu kürü 2 ayda bir yenileyin 3 kür yapın bırakın sağlığınızda şokları yaşayacaksınız Allah hepimize şifa versin ŞAFİ ismiyle. Saygılar
İyileştiğinizde genel durumunuzu paylaşırsanız sevinirim saygılar hepinize
M.ULAŞ