2 Kasım 2019 Cumartesi

Haccaci zalim mi ,Haccaci âlim mi?

Haccaci zalim mi ,Haccaci âlim mi?
Haccac bin Yûsuf (tarihte Haccâc-ı Zâlim diye geçen zât) memleketin hocalarını çağırır ve"Söyle bakalım, ben âlim miyim, zalim miyim?"diye sorarmış. "Âlimsin" diyeni de, "Zâlimsin" diyeni de kesermiş. Yine bir gün Ebû Müslim Horasani'yi çağırmış ve sormuş "Gel bakalım, ben âlim miyim, zâlim miyim?" deyince Ebû Müslim "Bana kırk gün müsâde verin de cevabımı ondan sonra size vereyim" demiş. Ama sayılı gün bu, durur mu yerinde. Zaman su gibi geçmiş, zaman azaldıkça da Ebû Müslim'in düşüncesi artıyormuş. İşte tam da bu esnada ricâl-i gaybten birine tesadüf etmiş. O kişi kendisine "Sen bu günlerde çok telaşlısın, heyacanlısın, hayırdır bu kadar neden düşüncelisin, sebeb-i hikmeti nedir?"diye sorunca o da durumunu anlatmış. Bunun üzerine o zât "Öyle ise Mescid-i Nebevi'ye git. Müezzinlere görünmeden minberin altına saklan ama orada sakın ama sakın uyuma ha." demiş. O da denileni denilen şekilde yapmış. Varmış minberin altına saklanmış. Cemaat dağılıp müezzinler de gittikten sonra gece birden lamba yanmış. Hemen acele ortaya bir kürsü getirmişler.Resûlüllâh Efendimiz gelip o kürsüye oturmuşlar. Haccac da koltuğunun altında kitap olduğu halde yerde sürünerek kürsüye yaklaşıp kitabı vermiş. Resûlüllah Efendimiz kitabı açarak işaretlemişler. Yani kesilecek olanları göstermişler. Ebû Müslim de sabah olunca oradan çıkmış. Kırk gün sonra Haccac "Gel bakalım öyle çocuk okutması değil, sayılı gün geldi çattı söyle bakalım ben âlim miyim, zâlim miyim?" diye tekrar sormuş. Ebû Müslim. "Sen ne âlimsin ne de zâlimsin, sadece aldığın emri yerine getiriyorsun." deyince Haccac"Allah Allah sen de mi oradaydın ya hu?"diyerek kürsüden aşağı düşmüş. .Büyük Dini Hikayeler, Molla cami .Hatıratım, Ali Erol, Fazilet Neşriyat...kuranı kerime harekeleri koyan haccac-ı alimdir.

Kafirler birinci kat semayı keşfettikleri zaman

Kafirler birinci kat semayı keşfettikleri zaman, orada Vahy'in indiği yeri ve ayet-i kerimelerde haber verilen bazı emareleri görürler. Dünyaya gelip gördükleri o hakikatleri bütün insanlara haber verdiklerinde herkes "La ilahe illallah" diyerek imana gelir. Lakin hiç birinin imanı kabul olmaz. Çünkü imanın şartı gayba iman etmektir.
(gayb, gözle görülemeyen, akılla anlaşılamayan, duyu organları ile hissedilemeyen şeylerdir.)
Bu dünyaya en uzak yıldız ne kadar mesafede ise, oradan birinci kat semaya da o kadar mesafe vardır. Fenciler henüz birinci kat semayı keşfedemediler. Ne zaman bu Türkiye'nin büyüklüğü kadar ayna yaparlarsa, belki o zaman birinci kat semayı öğrenebilirler. Batıl bir görüş olan "sonsuz uzay boşluğu" iddialarının ne kadar yanlış olduğunu gözleri ile görürler.
Süleyman Hilmi Tunahan (kuddise sirruhu)
Kaynak: Hatıratım. Ali Erol.
Kuddise sirruhu: Allah onun sırrını mukaddes etsin, demektir.
okuyucularımız ... de sever
- See more at:

Bu internet sitesi hakkında
UZAYDAHAYATVAR.BLOGSPOT.COM
Vahyin İndiği Yer Keşfedilecek, Herkes iman edecek ama...

- Bir Allah cc. Dostu Buyuruyor ki : “Göz ve kan [vs. organ] verip almakta mahzur yoktur. Zira eşya-yı ârıziye olup eşya-yı asliyeye tâbidir. Yani kötüye kullanılırsa, mes’uliyeti alan kimseye aittir.”... [Ali Erol, Hatıratım, s. 43].........Organ nakli / bağışı(!) hususunda yapılan fıkhî çalışmalardan çıkan sonuçları şu şekilde özetlememiz mümkündür: 1. İnsanın kendi bünyesinden bir parçayı başka bir yere nakletmek caizdir. Bu tedavinin, daha ağır bir zarar oluşturmama şartı vardır. Meselâ, koldaki bir ârızayı gidermek için ayağından nakil yaparken, ayağın felç olmasına sebep olma gibi bir durum olmamalıdır. 2. Bir insandan başka bir insana nakil yaparken yenilenen parçalar nakledilebilir. Kan yenilenen bir parça olduğu için nakli caizdir. Verenin bağış yapma ehliyetine haiz olması gerekir. 3. Yaşayan bir insandan organ almak, o organın alınması ile verene eksiklik getirecek bir alma ise bu haramdır. Yedeği bulunan bir organ ise, birinin alınması hususunda fakihler arasında farklı görüşler vardır. 4. Ölümü gerçekleşmiş bir insandan diriye nakil yapmak ise vârislerin izni veya ölmeden önce kişinin bunu vasiyet etmesi ile mümkündür. 5. Bütün bu muâmelelerin hiç birinde ticârî bir işlem bulunmamalıdır. İnsan üzerinden ticaret haramdır. Sadece tıbben gereken masraflar karşılanabilir, çünkü insan organına değer takdir edilemez. Bununla beraber organ nakli yapılmadığı takdirde, ikinci şahıs için hayatî tehlike söz konusu ise, alıcının satın alması caizdir. Bu satıştan doğacak günah, organı satana aittir. [Muhammed Vefâ, Bey'u’l-A'yâni’l-Muharrame, s. 110-113] Alıntı H.bozkurt.

*(Toplu taşıma araçları / umumi) vasıtalar içerisinde Kur’an-ı Kerim ve Evrâd-ı Şerif okunmaz. Zira cünüp ve hayızlı kişiler bulunabileceğinden, rûhâniler râzı olmayıp felakete sebep olur......Ali Erol “Hatıratım..sayfa 45.

“Musul'u istediklerinde verseydim, petrol arazilerini İngiliz lordlarının şirketlerine devretseydim, kalbimize saplanmak istenen Siyon hançerine karşı durmasaydım... Ben, Sultan Abdulhamid, tahttan indirilmezdim. Hanedanım, ailem, çocuklarım petrol arazilerinin yüzde 5 için bile pazarlık yapıp ortaklık kursaydım, dünyanın en zengin hanedanı olarak yaşar, istediğimiz gibi hüküm sürerdik. Peki ya milletimiz? Bu toprakları kanlarıyla bize vatan kılan ecdadımız? Onların huzuruna nasıl çıkar, nasıl hesap verirdim? Tarih, kazananların diliyle yazılır. İngilizler o gün için kazandılar ve beni zalim, diktatör, millet düşmanı diye anlattılar. Gerçeği Allah'tan gizleyemezler ya..!” Sultan Abdülhamid Han.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta ve sakal

Unutmayacağız...

Unutmayacağız...

Adam nasıl yetiştirilir....buyrun görün...!

Adam nasıl yetiştirilir....buyrun görün...!

TRODİNİZDEN GUATIRINIZDAN KURTULUN.

TRODİNİZDEN GUATIRINIZDAN KURTULUN.
Guatr troid aynı toz 1 tatlı kaşığı zencefili 1 su bardağında çay gibi demleyin yudumu bekleterek ağzınızda için birazda ayırın günde 5 defa sürün boğazınıza troidin olduğu yere kuruyuncada ceviz yağı sürün 1 tatlı kaşığıda ceviz yağı için geçmiş olsun Rabbim şafi ismiyle şifa versin tüm hastalara saygılar
M.ulaş