5 Kasım 2019 Salı

Üç Sıkıntı ve Üç Çözüm..


Akincibay Arslan
Üç Sıkıntı ve Üç Çözüm..
1-Şehvet düşkünü olduğunu düşünüyorsan,Namazla ilgili münasebetini gözden geçir:
“Bunlar namazlarını bıraktılar,şehvetlerine uydular.”
(Meryem sûresi 59.ayet)
2-Talihsiz ve başarısız biri misin?
O zaman Annenle ilişkini gözden geçir:
“Beni anneme saygılı kıldı,beni talihsiz,zorba biri yapmadı.”
(Meryem sûresi 32.ayet)
3-Geçim sıkıntısını mı yaşıyorsun,
O halde Kur’an’la münasebetini gözden geçir:
“Kim benim zikrimden yüz çevirirse,şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak.”
(Taha sûresi 124.ayet)

2 Kasım 2019 Cumartesi

Domuz meselesine dikkat !!!

Kan nakli gibi,Organ naklinde caiz dir, alınan aza ile günah işleyen sorumludur!

Kan nakli gibi,Organ naklinde caiz dir, alınan aza ile günah işleyen sorumludur!
Organ nakli meselesinde şu noktalara dikkat etmek lazımdır:
a) İnsan organlarından herhangi birini satmak, insanın şerefini düşürmek olacağından, caiz değildir.
b) Organını bağışlayana (diriden diriye organ naklinde) bir zarar gelmemek ve kendisine organ nakli yapılan şahıs için de hayatî bir tehlike bulunmak, organ bağışında şarttır.
c) Gerek bağışlayandan organ alınırken, gerek alıcıya organ nakli yapılırken tatbik edilecek cerrahî müdahalede kesinliğe yakın bir başarının bulunduğu (olacağı) bilinmelidir.
d) Organ nakli yapılmadığı takdirde, ikinci şahıs için hayatî tehlike söz konusu ise, alıcının satın alması caizdir. Bu satıştan doğacak günah, organı satana aittir. [Muhammed Vefâ, Bey'ul-A'yânil-Muharrame, s. 110-113] ..“Göz ve kan [vs. organ] verip almakta mahzur yoktur. Zira eşya-yı ârıziye olup eşya-yı asliyeye tâbidir. Yani kötüye kullanılırsa, mes’uliyeti alan kimseye aittir.” [Ali Erol, Hatıratım, s. 43]

BÜTÜN KAİNAT ONLARA BAĞLI

Akincibay Arslan
BÜTÜN KAİNAT ONLARA BAĞLI
Semada âleme ziyâ veren(ışık yayan) güneş bir olduğu gibi,
Muhammediyyü'l-Meşreb ve sahib-i irşad olan vâris-i hakîkî (Mizacı, karakteri, davranış biçimi aynı peygamberimiz gibi olan zamanın tasarruf sahibi mürşid-i kamili de) arzda (dünyamızda sadece) birdir (bir kişidir).
Vücûd-ı Nebî (peygamberimizin mübarek bedenleri) (s.a.v.), (bütün kainatta) dinin merkezi olan arzda (bizim gezegenimizde) ise de, Ruhâniyet-i Rasûlüllah, diğer âlemlerde (gezegenlerde) tebliğ-i ahkâm eylediği (İslami hükümleri duyurduğu, ilan ettiği) gibi, vâris-i hakîkî (Mürşid-i kamil) olan zâtın vazifesi de - ona teb'an - öyledir. Ve bütün kâmiller, kandilini O'ndan yakarlar.
Hatıratım, Ali Erol, Fazilet Neşriyat
(Kainatta, sayısız bunca alemde/gezegende hayat sahibi olan Müslüman kullardan rabıta yapanları, kendileri bilmeselerde, aldanıp başka birilerini gerçek mürşid-i kamil zan etmişlerse de, feyzi Peygamberimiz (s.a.v) ve sonra da bütün alemlerin ortak mürşid-i Kamil olan zat vesilesi ile alırlar.)