2 Aralık 2019 Pazartesi

CİNLERİN ŞERRİNDEN EMİN OLMAK İÇİN

CİNLERİN ŞERRİNDEN EMİN OLMAK İÇİN

Aşağıdaki dua İmamı Gazali Hz'nin el-Afak adlı kitabında şöyle nakledilir.

Büyük İmam Zeynel Ağabidin Hazretleri: " Ben bu duayı okuduğum zaman bütün insanlar ve cinler alemi bir araya toplansalar bana zerre zarar veremezler. Çünkü ben bu duayı okuyunca Mevla'nı koruması altındayım" buyurmuştur.

Bu duayı sabah okuyan akşama kadar, akşam okuyan sabaha kadar korunmuş olur.
بِسمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
بِسْمِ اللّٰهِ وَبِاللّٰهِ وَمِنَ اللّٰهِ وَاِلَي اللّٰهِ وَعَلَي اللّٰهِ وَفِي سَبِيلِ اللّٰهِ اَللّٰهُمَّ اِلَيْكَ اَسْلَمْتُ نَفْسِي وَعَلَيْكَ وَجَّهْتُ وَجْهِي وَاِلَيْكَ فَوَّضْتُ اَمْرِي فَاحْفَظْنِي بِحِفْظِ الْاِيمَانِ مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ فَوْقِي وَمِنْ تَحْتِي وَادْفَعْ عَنِّي بِحوْلِكَ وَقُوَّتِكَ فَاِنَّهُ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ

EV VE AİLEDEKİ BÜYÜ VE CİNLERİN İBTALİ İÇİN

Evde yada evde yaşayan kişilerin üzerlerinde bulunan her türlü büyü cin peri ve nazar için tesirli bir formüldür.Kör kuyuya dökülse dahi ordaki cinleri helak eder biiznillahi teala.

Yapılması şu şekildir.
Niyet edilir, (üzerinizdeki yada kimin için okunacaksa üzerindeki evindeki dükkanındaki eşindeki ailesindeki her türlü büyü cin peri ve her ne varysa bozulması ve gitmesi için)
dua 1 kez okunup suya üflenir. Sonra yemeğe karıştırılır veya bir şekilde hane üyelerine içirilir. Ayrıca banyo tuvalet hariç büyülü yada cinli mekana serpilir. Köşelerde dahil. Biiznillahi teala cinlerde gider büyülerde bozulmuş olur.
Okunacak olan dua budur

Bismillahi emseyna bismillahi esbehna bismillahil lezi leyse kemeslihil lezi şey-üy yemteniu bihi ve biguvvetillahil leti la türamü vela tüdamü ve bisultanillahil muni’ nehtecibü ve bi esmaillahil Hüsna. Killiha neuzubillahil azimi minel beliyyeti ve min şeyatınil mütemerredin. Ve min şeyatınil insi vel cini ve min şerri muğlagıv ve müntesiriv ve min şerri ma yahricü billeyli ve yükemminü binnehari ve yükemminü billeyli ve yühricü binnehari ve min şerri ma halak. Ve berae ve zarae ve min iblisil lain ve cünüdihi ve etba’ıhi ve min şerri ma yettega. Euzu billahis semi’ul alimi mineşşeytanir racim, ve min şerri ma halak. Bismillahirrahmanirrahîm. Vessaffati saffa. Fezzacirati zecra. Fettaliyati zikra. İnne ilahekum le vahid. Rabbus semavati vel erdi ve ma beynehuma ve rabbul meşarik. İnna zeyyennes semaed dunya bi zinetinil kevakib. Ve hifzam min kulli şeytanim marid. La yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min kulli canib. Duhurav ve lehum azabuv vasib. İlla men hatifel hatfete fe etbeahu şihabun sakib. Kema galellahü teala fi kitabihil kerimi ileyhi yes’udul kelimüt tayyibü vel amelüs salihu yerfe’uh
Arapçası: arapçasından okumaklazım  yanlışsız 

EĞER EVİNİZDE ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK VARSA VE SIK SIK KAVGALAR,TARTIŞMALAR OLUYORSA !! ÇÖZÜM



Eğer evinizde geçimsizlik varsa sık sık kavgalar ve tartışmalar oluyorsa biraz suya 1 kere Nebe(Amme) suresini evdeki geçimsizliğin gitmesi niyetiyle okuyun ve üfleyin, (3) akşam yemeğine karıştırın. evdekiler yesin biiznillahi teala evdeki geçimsizlik biter yerine sevgi ve muhabbet gelir...

ÇOCUĞA İSİM VERİRKEN

Çocuğa, doğunca veya doğumu müteakip yedinci günü adı konur. Doğduktan sonra hemen ölen çocuğa da ad konur, yıkanır, cenaze namazı kılınır. Ölü doğan çocuklara isim vermek gerekmez. Fakat isim vererek defnetmek iyi olur. Çocuğun ismini ilim ehli salih bir zata koydurmalıdır. Eshab-ı kiram, çocuklarına isimlerini Peygamber efendimize verdirmeyi tercih etmişlerdir. Çocuğa ad koyarken, çocuğun dedesi veya en yaşlı, ilmi en çok olan çocuğu kucağına alır, abdestli olarak kıbleye döner ve ayakta sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okur. İsmi üç kere tekrar etmek, çocuğun ağzına bir tatlı sürmek iyi olur.



Peygamber efendimiz, Hz. Hasan doğunca, kulağına ezan okumuştur. Ezan okuyacak kimse, çocuğu yastık gibi yumuşak bir şey üstüne koyarak kucağına alır. Çocuğu birisi kucağına alıp, ezanı bir başkası da okuyabilir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunursa, “Ümmü sıbyan” hastalığından korunmuş olur.) [Beyhekî]

Çocuğa isim koyduktan sonra hayır duâda bulunmalıdır. Peygamber Efendimiz, (Ya Rabbi, bu çocuğu hayırlı ve salihlerden eyle ve onu güzel bir şekilde yetişmesini sağla!) diye duâ etmiştir.

Hz. Ebû Mûsel eş’arî, (Çocuğumu doğduğu gün Resûlullaha götürdüm, adını İbrahim verdi.) dedi. Amr b. Şuayb’ın dedesi ise, (Resulullah, yeni doğan çocuğa yedinci günü isim verilmesini ve akika kesilmesini emretti.) dedi. [Tirmizî]

Buharî’de, “Eğer akika kesilmeyecekse, çocuk doğduğu vakit isim konur ve ağzına tatlı bulaştırılır.” deniyor.

Akika kurbanı: Akika, çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek için hayvan kesmektir. Akika, çocukları belâlardan, hastalıklardan korur. Yaşlı kimse, kendisi için de kesebilir. Peygamber efendimiz de, kendisi için kesmiştir.

Akikanın veya ölüler için kesilecek kurbanın bedelini ilim neşri ile meşgul bir vakfa vermek caizdir. Çünkü akika müstehabdır. Ölüler için kesilecek kurban nafiledir. İlim neşri ise farzdır. Farzın yanında, müstehab ve nafile, denizde damla bile değildir. Bu bakımdan farzı tercih etmelidir!

İMAM-I RABBANİ VE MEHDİ'NİN GELİŞ TARİHİ

İMAM-I RABBANİ VE MEHDİ'NİN GELİŞ TARİHİ

İmam Rabbani Hz. Mehdi'nin, Peygamberimiz (sav)'in vefatından 1000 (bin) sene geçtikten sonra, “bin ile ikinci bin YIL arasında” geleceğini bildirmektedir:
Ancak beklenen odur ki; aradan bin sene geçtikten sonra bu saklı devlet tecid edile (yenilene). Ona bir üstünlük verilip suyu bulması, arttırıla... Böylece kemalatin (faziletlerin, mükemmelliklerin) aslı zuhur edip onun zilletini örte.. Ve yüce bağlılığa değer veren Mehdi gelsin. Allah ondan razı olsun. (Mektubat-i Rabbani, 1/569)
Şeriatin teyit hasletleri, milleti tecdidi (yenilemesi) bu ikinci bindedir. Bu davanın doğruluğuna adil şahid: İsa'nın (a.s.) Mehdi'nin (r.a.) bu bin içinde var oluşlarıdır. (Mektubat-ı Rabbani, 1/611)
Resulullah (s.a.v.)’ın ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (s.a.v.)'ın irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar. Onların pek kemalli olmaları şunun içindir ki: Şeriatin takviyesi, pek tamam şekliyle hasıl ola. Aradan bin sene geçtikten sonra, Mehdi'nin gelişi de bunun içindir.
Onun mübarek kudumünü (gelişini), Hatem'ür-resül Resulullah (s.a.v.) müjdelemiştir. İsa (a.s.) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir. (Mektubat-i Rabbani, 1/440)
Peygamber Efendimiz (sav)'in vefatının ardından bin sene geçtikten sonra ikinci bin yılına girilir. İmam Rabbani Hazretleri’nin yukarıdaki izahlarına göre, Hz. İsa ve Hz. Mehdi, bu bin ile ikinci bin yıl arasında geleceklerdir.
Büyük İslam alimi İmam Suyuti'den yapılan rivayete göre, Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, ümmetin ömrünün 1500 seneyi aşmayacağını bildirdiğini haber vermektedir:
Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek fakat bin beşyüz (1500) seneyi aşmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 299) (Celaleddin Suyuti'nin "El-Kesfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar"isimli kitabından nakil)
Buradan yola çıkarak İslam’ın hakimiyeti Hicri 1500’e kadar sürecektir diyenler olabilir. Fakat geleceği sadece ALLAH bilir. Bu konularda kesin konuşmak kişiyi hatalara götürebilir.
İmam Rabbani Hazretlerinin bu konuyu açıkladığı diğer bir sözünde de, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışının yüzyıl başında olacağını belirtmiştir:
Zira onun (Hz. Mehdi'nin) zuhuru, yüz başlarında olacaktır. (Mektubat-ı Rabbani, 3/158-159))
Buradan yola çıkarak Hz. Mehdi'nin gelişi Hicri takvime göre 1500 yılından önceki asırlarda olabileceğini düşünebiliriz. Yani 1400 ya da 1300'lü yıllar olarak düşünebiliriz. 1300-1400 arası 1888-1980 li yıllar arası gibi gözükebilir.. Bazılar bunu 1980 sonrası olarak ta değerlendirebilir. Fakat böyle bir iddiada bulunmak GAFLET'in ta kendisidir. 1980 li yıllar ile 1880 li yılları karşılaştırdığımızda 1880 li yıllar islam dünyasının en karanlık günlerinin başlayacağı gizli hesapların yapıldığı dönem iken 1980 li yıllar ise tüm dünyada islam güneşinin yavaş yavaş aydınlandığı dönemdir.. 1980'lilere gelindiğinde Küfrün beli artık kırılmıştır.
İmam Rabbani Hazretlerinin yüzyılın başı tarifi göreve başladığı tarih mi yoksa dünyaya geldiği tarih mi onu Allah bilir. Belki de dünyaya geldiği tarih olabilir. Bazı kişiler kendi mehdiliklerini ilan edebilmek için göreve başladığı tarih olarak değerlendirebilir..
Peygamberimiz (sav)'in hadisinde bildirildiğine göre, İslam ahlakının hakim olduğu bir yüzyıl geçtikten sonra, yaklaşık bir yüzyıl da zulüm ve imansızlık hakim olacak, ve bunun ardından kıyamet beklenecektir (en doğrusunu Allah bilir):
Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Kıyamet, yeryüzünde Allah'a ibadet edilmeyen bir yüz sene geçmedikçe kopmaz. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiiyy-il Ahir Zaman, 92)
Büyük islam alimlerinden Ebu'l Faruk Silistrevi hazretlerinin: "Bu alem eski bir saraya benzer. Nasil ki eski bir saray tamir görünce ömrü uzarsa, din-i mübin-i Islam da ihya edilirse, kiyamet tehir olunur." sözü bize birtakım ipuçları da vermekte. İslam dini ihya edildiği sürece de kıyamet gününün erteleceğini haber vermektedir.
Buradan da anlaşıldığı gibi İslam ümmetine ÖMÜR biçmek bizim haddimiz değildir. Hizmetlere devam ettiğimiz sürece islam sancağı bu cihanda dalgalanacaktır. Hz. Mehdi üzerinden rant kazanmak isteyen çevreler ısrarla bir tarih ortaya koymakta ve rantları için de imam rabbani gibi büyük isimlerin adlarını anarak TAMAMEN KENDİ YORUMLARI ile kehanette bulunmaktadırlar.
Son not ise: Hz. Mehdi matematiksel hesaplarla şifrelerle bulunmaz. İnançla iman ile bulunur. Gerçekten iman edip, Allah yolunda cihad eden, onun kitabı için hizmetten hizmete koşan, kalpleri füyuzatı ilahi ile dolup dolup taşan yüreklere, eğer Allah nasip ederse onu tanımayı nasip eder! Allah istemediği sürece kimse Hz. Mehdi'yi tanıyamaz.
Hz. Mehdi geldiğinde ben mehdiyim demiyecek. O hizmetini yapacak. Ya da o geldiği gün herşey birden güllük gülistanlık olmıyacak. Küfür birden yok olmıyacak. Nasibi olmıyan onun varlığından bile haberdar olmıyacak. Hz. Mehdi Allah rasülünün varisidir.

İsm-i Azam Duası ve Havası

İsm-i Azam Duası ve Havası

İbn-i Abbas radıyallahu anh’dan:
Allah Teala hazretlerinin on dört ismi vardır. Bunlar ismi-i azamdırlar. Bunları her kim okursa veya taşırsa, Allah Teala o kimsenin beş türlü işini tamam eder:
* Bir avuç toprağa okuyup da düşmanın yüzüne atılırsa, düşman kör olur. O kimseyi göremez.
* Eşinin sevgisini kazanmak için 70 defa bu isimler okunup suya üfürülür ve bu sudan o eşine içirilir. Muhabbet hasıl olur.
* Zalimin şerrinden korkan kimse bu isimleri yazıp boynunda taşırsa, zalimin şerrinden emin olur.
* Bu dua ya devam eden yoksulluk yüzü görmez.
* Bu isimleri üzerinde taşıyan kimse insanlar arasında aziz olur.
On dört isim şunlardır:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * يَا مَقْلِيشَالِغْ * يَا مُسْتَجِيغَالِغْ * يَا طَهْمُوثَا * يَا شَعْيُوثَا * يَا كَيْغُوشْ * يَا رَعْيُوسْ * يَا مُشْتَرِيثَا * يَا مُشْتَلْشِيَا * يَا مُطَلْوُنَ * يَا قَيْتَرْتُونَ * يَا مُتَحَارِيبَ * يَا مُشْقَلِيقَعَ * يَا مُيْثَارِيثَ * يَا مُسْتَطِيعُ

FELÇ İÇİN:

FELÇ İÇİN:

Sabah namazı ilk vaktinde kılınır. Cuma sabahı başlamak üzere güneş doğana kadar aşağıdaki her güne ait kaside-i bürde beyitleri hastaya okunur. Cuma 1-23, cumartesi 24-45, Pazar 46-68, pazartesi 69-90, Salı 91-114, Çarşamba 115-137, Perşembe 138 den sonuna kadar. Kaside-i bürdeyi okumaya başlamadan evvel bir fatiha üç ihlası şerif okuyup başta peygamberimizin, bütün silsile-i aliyyenin, sahibi tasarrufu zaman olan kutbul aktâbın ve imamı busayrinin ruhlarına hediye edilir. Okumaya “yâ allahu yâ kafi, yâ allâhu yâ şâfi yâ fettah yâ müfettih fetih bil hayr” dendikten sonra başlanır. Kaside-i bürdenin hususi bir nağmesi vardır. Bilenler o nağme ile okurlar. Bilmeyenler normal bir nağme ile okur. Her beytin sonunda “mevlâya salli ve sellim dâimen ebedâ, alâ habiybike hayril halkı küllihimin” beytini okumak tesiri güçlendirir. Okuma bitince “ yâ rabbi bu kasidedeki resulullah aşkına imamı busayrıye şifa ihsan ettiğin gibi şu hasta kulunada Muhammed hürmetine şifa ihsan et” diye dua edilir