2 Aralık 2019 Pazartesi

ASHAB-I KEHF'İN HAVASI-MADDİ-MANEVİ FAYDALARI


Ashâb-ı Kehf'in isimlerinin havâssı hususunda âlimler şunları söylemişlerdir (İmam Nisâbûrû rahmetullahi aleyh bunlardandır):

- Rızkın celbini isteyenler Ashâb-ı Kehf'in isimlerini yazıp üzerinde taşımalıdır.

- Ziraatın verimli olması için kağıda yazıp bir dal ucuna takarak tarlaya gömülür.

- Yüksek bir makam-mevki talep eden kimse, yine Ashâb-ı Kehf'in isimlerini üzerinde taşımalı ve (aşağıda yazılı olan) Ashâb-ı Kehf duasına devam etmelidir.

- Bu duayı okuyup isimlerini üzerinde taşıyan kimse her türlü korkudan emin olur.

- Ashâb-ı Kehf’in isimleri yazılıp sebepsiz yere ağlayan bebeklerin yatağına asılırsa bi iznillah sükûnet bulurlar.

- Sıtma tutan kimseler yanlarında bu isimleri taşısalar şifa bulurlar.

- Ümmü Sıbyan hastalığı olanlar yanlarında taşımalıdırlar.

- Ayrıca bu isimler temiz bir suya okunup şifa için içilebilir.

- Evde asılı olsa bi iznillah o eve hırsız girmez, yangından emin olur. [Fevaid-i Osmaniyye]

Ashâb-ı Kehf’in adı bereket duası olan “Karınca duası” içinde de zikredilmektedir. Karınca duası çok müşterinin gelmesi için dükkanlara ve iş yerlerine asılmaktadır. Nitekim Kayseri Bedesteni’nin güney yan bölümünde açılan kapının üzerinde Ashâb-ı Kehf’in isimleri yazılıdır. Ashâb-ı Kehf’in uyudukları mağara halk tarafından evlenme, çocuk sahibi olma, bir hastalıktan kurtulma ve bazı dileklerin gerçekleşmesi veya sadece sevap kazanmak amacıyla Allah rızası için Ramazan ayında çokça ziyaret edilmektedir. Diğer zamanlarda da halk burayı sık sık ziyaret ederek Ashâb-ı Kehf’e olan saygısını ve sevgisini göstermektedir.

Ashâb-ı Kehf duası:

“Allâhümme innî es'elüke bi İslâmi Yemlîhâ ve rağbetihî
ve bi imani Mekselînâ ve kurbetihî
ve bi tevhıydi Mernûş ve hıdmetihî
ve bi ma'rifeti Debernûş ve uzletihî
ve bi şehâdeti Şâzenûş ve rivâyetihî
ve bi ihlâsı Mislînâ ve muvâfakatihî
ve bi iştiyâki Kefeştatayyûş ve ı'tikadihî
ve bi vefâi Kıtmîr ve himayetihî en takdıye hâcetî yâ Kaadıye’l-hâcâti ve yâ mücîbe’d-deavât. Ve sallellâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmeıyn.”

ASTIM VE NEFES DARLIGI ÇEKENLER İÇİN DUA


öncelikle doktora gidilmeli verilen ilaçların tesir etmesi için dua etmeli ve şu manevi receteleri uygulamalıdır:
1-- nefes darlıgı sıkıntısı olan kişi , hergün 1 bardak suya 526 kere '' YA ŞEKÜR '' C.C. ve şifa ayetlerını okuyup içerse , allahü teala nın izni ile şifa bulur.
2-- astım ve nefes darlıgından rahatsız olan , hergün 1 kere RAHMAN veya MÜMTEHİNE suresini 1 bardak suya okuyup içerse , ALLAH ın ıznı ıle şifa bulur.

ÜÇLER,YEDİLER VE KIRKLAR


Her birerinin ayrı ve farklı vazifeleri bulunan Allah dostlarına tasavvuf lisanında “Ricâlu’l-gayb”, “Ricâlullah” ya da bir başka ifadeyle “Gayb erenleri" de denilmektedir. Arapça’da yetişkin, büluğa ermiş insan manasına gelen "racül" kelimesinin cem’îsi ile gözden saklı olan, görülüp bilinmeyen şeyler hakkında kullanılan "gayb" kelimesinin terkip biçimi olan “Ricâlü’l-gayb” tabiri, bir tasavvuf ıstılahı olarak üçler, yediler, kırklar... diye bilinen evliyâullahı ifade eder.

Bu Allah dostlarının en başında Kutbü’l-aktâb bulunur. Bunlar, kâinattaki hadiselerin sevk ve idaresinden sorumludurlar. Bâtın âlimlerine göre bunlar; Nücebâ, Büdelâ, Evtâd, İmameyn ve Kutb-i A’zam olan Gavs'dan teşekkül ederler.

Nücebâ adı verilen veliler kırk kişidir, bu sebeple kendilerine Kırklar da denilir. Bunlar bütün yaratıkların yüklerini taşır, sıkıntılarını gidermeye çalışırlar. Hak’tan gayrısına bakmazlar. Bu Allah dostları ahlak-ı kerîme ve irfan sahibidirler.

Büdelâ denilen veliler ise yedi kişidir; bunlara Yediler de denilir. İçlerinden biri imamlarıdır. Bulunduğu yerde cisim ve sûretini bırakarak sefere çıkmak, aynı zamanda muhtelif yerlerde gözükmek, Büdelânın hususiyetlerinden/özelliklerindendir.

Evtâd ismini alan evliyaullah ise dört zattır. Yerleri; doğu, batı, güney ve kuzey olmak üzere âlemin dört ayrı ciheti/köşesidir. Bunların içinden birisi de onların imamıdır. Çivi veya kazık manasına gelen kelimenin cem’îsi olan Evtâd'a, bu ismin verilişi cihanı ayakta tutan dört direk mesabesinde oluşlarındandır.

İmameyn (iki imam), birisi Kutb’un sağında öbürü de solunda bulunan iki şahıstır. Sağda bulunan imam, melekût âlemine yani ruhânî âleme bakar… ve O'nun vücûdu Kutbiyyet merkezinden ruhaniyyet âlemine yönelen bir aynadır. Soldaki imam ise, mülk (madde) âlemine bakar… O'nun vücudu da, cisimler dünyasına aynadır.

Gavs'a gelince… O, kutb-i a’zamdır. Mühim ve esrarlı işlerini halletmek isteyenler, ona muhtaç olurlar... Teberruken vasıta kılınarak duası alınır. Zira onun duası asla reddedilmez.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu zevat-ı kirama “Ricâlü’l-gayb” yerine “Ricâlullah”, "Gayb erenleri" de dendiği vakidir. Ancak gayb erenleri on kişidir; huşu' ve Huzû-i Rabbânî sıfatıyla mevsuf ve Rabbânî tecellîlerin tesiri altında olduklarından dolayı ne halk onları tanır, ne de onlar halkı tanırlar. Ancak her asırda mevcutturlar.

Söz konusu zevatın (kaddesallâhu esrârahum) mânevî meclisine “Dîvân-ı Sâlihîn”, bu velîler topluluğuna “ricâlullah” veya “ricâlülgayb” denilir. Kutub, bu meclisin başında yer alır.

“Her hafta tensib edilen bir gecede “Dîvan-ı Sâlihîn” kurulur. Resûlüllah (s.a.v.) teşrîf ederse, reis O’dur. Teşrîf etmezlerse, Vâris-i Rasûl olan zât riyâset eder. Ve ahvâl-i âleme ait kararlar alınır, hükümler verilir. Cârî hâdisâtın (meydana gelen hâdiselerin) ekserisi bu hükümlere bağlıdır.” [Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinden, nakleden, Ali Erol, Hatıratım, s. 53]

İFRİT CİNLERİ


Cinlerden bir kısmına ifrit deniliyor. Ragıb el-İsfehanî, ifritin, pis, çetin anlamına geldiğini söylemiştir. Yazır, bundan hareketle, Şeytan gibi insan hakkında da kullanıldığını, ifrit ve nifrit şeklinde ifade edildiğini kaydeder. İbn-i Kuteybe ise,İfrit, yaratılışı kuvvetli, demektir." (1) Şibli ise, Ebu Amr b. Abdülberr'den naklen;Lisanı iyi bilen kelam alimleri cinleri dereceler halinde zikrederler. Yalın olarak cin dediklerinde Cinni derler. İnsanlarla birlikte oturanını kastettiklerinde âmir, çoğulunda ummar derler.(2) Demek ki ifrit, kötülük ve pislikte son dereceyi bulmuş ve şeytanlıkta ileri gitmiş, tuttuğunu devirir, kuvvetli, becerikli, ele avuca girmez biri, demektir. İnsana da denildiği için ayette cinden diye açıklanmıştır.(3)
Bu konuda Kuran-ı Kerim'de;Cinlerden bir ifrit Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm ve güvenim var.dedi. Kitaptan ilmi olan kimse ise,Gözünü açıp kapamadan, ben onu sana getirebilirim dedi. (Süleyman) onu (Melikenin tahtını) yanı başına yerleşivermiş görünceBu dedi şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye, beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbin müstağnidir (şükre ihtiyacı olmayan), çok kerem sahibidir.buyurulmaktadır.
Burada ifritlerin neler yapabileceğine işaret edilmekle beraber, celp ilmini bilen bir alimin de onlardan daha seri olarak bazı işleri yapabileceği anlatılmaktadır. Nitekim tefsirciler bu işi yapan kişinin Hz. Süleyman?ın adamlarından biri olduğuna kanidirler. Ancak bu kişinin kim olduğu hakkında değişik şeyler söylenmiştir. İbn Mesud (r.a) bunun Hızır (a.s) olduğunu söylemiştir.(4). İbn Abbasın meşhur görüşüne göre ise, bu kişi, Hz. Süleymanın vezirlerinden Asaf b. Berhıyadır ki, sadık ve doğru bir kişiliğe sahiptir.(5) Tefsircilerin çoğunluğu bu isim üzerinde birleşmektedir. Aradaki mesafenin ise, iki aylık bir mesafe olduğu kaydedilmektedir.(6) Bu zat, dua edildiği zaman Allah?ın mutlaka kabul edeceği.İsm-i Azam duasını biliyordu. Hz. Süleymanın bir mucizesi olarak veziri böyle bir keramet göstermiştir.
قَالَ الَّذِى عِنْدَهُ عِلْمٌ مِنَ اْلكِتَابِ اَنَا اَتِيكَ بِهِ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَ فَلَمَّا رَاَهُ مُسْتَقِرًّا عِنْدَهُ
Uzak mesafelerden eşyayı aynen veya şeklen getirip hazır etmek mümkündür. Hem vakidir ki; peygamberliğiyle beraber saltanatla müşerref olan Hazret-i Süleyman (a.s), hem masumiyetine, hem de adaletine medar olmak için pek geniş olan aktar-ı memleketine bizzât zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvalini görmek ve dertlerini işitmek; bir mucize suretinde Cenab-ı Hak ihsan etmiştir. Demek, Cenab-ı Hakk'a itimat edip Süleyman (a.s)ın lisan-ı ismetiyle istediği gibi, o da lisan-ı istidadıyla Cenab-ı Hak'tan istese ve âdet kanunlarına ve inayetine uygun olarak hareket etse; ona dünya, bir şehir hükmüne geçebilir. Demek taht-ı Belkıs Yemen'de iken, Şam'da aynıyla veyahut suretiyle hazır olmuştur, görülmüştür. Elbette taht etrafındaki adamların suretleri ile beraber sesleri de işitilmiştir. İşte uzak mesafede, celb-i surete ve sese haşmetli bir surette işaret ediyor .
Kaynaklar:
(1) Yazır, Hak Dini, VI, 142.
(2) Şibli, Cinlerin Esrarı, s. 65.
(3) Yazır, Hak Dini, VI, 143.
(4) Alûsî, Ruhu?l-Meani, X, 203.
(5) Süyuti, ed-Dürrü?l-Mensur, VI, 360.
(6) Yazır, Hak Dini, VI; 144.

FALLARIN TEHLİKELİ TARAFI

Yüksek bir inanç ve odaklanma ile yapamayacağı şey yoktur. yüksek odaklanma ile bazı şeyleri oluşturabiliriz. Bu yüksek oluşturma gücünün koşulları, ilk olarak irade yasasıdır. Yani kişinin iradesiyle istemesi ve niyet etmesidir.  Ardından bir şeyleri ol’durmak için kişinin benzeşim yasası açısından o duygu ve düşüncelere kendini kaptırması ardından da çekim yasasının devreye girmesi gerekir. Bu üç yasa ile kişi hayatına olumlu ve olumsuz enerjileri, olayları çekebilir.
Fal denen olguda kişi kendini fazla kaptırırsa, o şey olmayacaksa bile kişi oldurur. Mesela biri size, kaza yapacağınızı söyledi. Siz kaza yapacağınıza inanır ve korku ile bir beklentiye girerseniz irade yasası çalışmaya başlar. Korkular ve o şeyin olacağına inanmak, o olayın gerçekleşmesine izin vermek demektir. Çünkü kişi korkuları ile o olaya yoğunlaşır ve enerji o olayın gerçekleşmesi için akmaya başlar. Ardından o olayın hayallerini de kişi kurarsa, olmayacaksa bile o kaza meydana gelir. Bu yüzden falda söylenen bir şeye fazla kafayı takmak yasalar gereği o şeyi meydana getirmeye yeterlidir.
Bu açıdan oldukça tehlikeli bir durumdur. Hem psikolojik olarak hem de ruhsal olarak kişiyi etkiler ve olmayacak şeyleri oldurabilir. Bunlara ek olarak da kişinin, falı bakan yüzünden çektiği bu ruhsal acıların vebali (yükü, karması) fal bakan kişiye geçmektedir. Bu da fal bakan kişinin tekâmülünü yavaşlatan ya da gerileten bir boyuta ulaşabilir. Bu açıdan da falda kötü olayların söylenmemesi veya görülen şeylerin gerçekmiş gibi lanse edilmemesi gerekir. “Evle ilgili bir taşınma yaşayacaksın.” cümlesi ile “Evle ilgili bir taşınma yaşayabilirsin.” cümlesi arasında dünyalar kadar fark vardır. Birinci cümle kesinlik içerir ve evrendeki yaratım yasalarını devreye sokar, ikinci cümle ise olasılığı bahseder ve karşıdaki kişiye seçim şansı tanır. Bakarken bu cümlelerin kurulmalarına da çok dikkat edilmesi gerekir.İkinci tehlikeli tarafı, kişi geleceği görmek için yetilerini kullandığında tabiri caize dikkat çeker. Yanlış kullanımlar, fallara aşırı yoğunlaşmalar, enerji artışına ve enerji dengesizliğine sebep olur. Bu da geri seviyeli bedensiz varlıklara davet göndermekle eş anlamlıdır. Dikkat ederseniz, çok fal bakanlar belli bir süre sonra içsel bir sıkılışa girmektedir. Bazıları daha hoş olmayan paranormal olaylar deneyimlemektedir. Yani bu açılımlar, manevi boyutta dikkat çeker. Kişi, enerjisel olarak da hassassa obsede olabilir.
Bu tehlikelerin dışında, kişinin nefsine kendini kaptırması da söz konusu olabilir. Görüsü arttıkça daha da ileri gidip, nefsini azdırabilir. Bu da kişinin tekâmülünü gerileten bir olgudur.

Bu sebeplerden dolayı fallar yasaklanmış, tehlikeli olarak gösterilmiştir. Gerçekten de kontrolsüz ve aşırı fal merakı kişinin hayatını zehir etmekte hatta kimisinde bağımlılık yapmaktadır. Aşırı hırs ile daha ötesini bilme isteğini dizginleyememekte ve bu yoğun hırs ve nefisten dolayı kişi yitip gidebilmektedir. Bunlar sezgilerin kontrollü kullanılması ve gereksiz kullanılmaması gerektiğinin en iyi göstergeleridir.

HAYIR HATEMİ


KORUMA TILSIMI
Her bir sembolün sıralanışına göre anlamı f,c,ş,s,z,h,z tılsımıdır. Sağdan sola doğru her gün doğumunda çizgisiz bir kağıda çizilir. Pazartesi ilk pentagramdan başlamak üzere ve son 7. günün doğumunda bu tılsım boyna asılır. Hiç bir bela hiç bir kötülüğün gücü bu tılsımı kırmaya yetmez.Özü Havas İlmine dayanan bir tılsımdır.ayrıca kısmetin açılması,bolluk bereket ile üzerindeki negatif enerjilerin kaldırlmasında faydalıdır.     

HZ MUHAMMED (S.A.V) EFENDİMİZİN HAYATINDAKİ ÖNEMLİ SAYILAR VE 6 SAYISININ SIRRI

 Sevgili Peygamberimizin ; 

Doğum tarihi : 20.04.571 : 2+4+5+7+1 : 19 

Vefat tarihi : 08.06.632 : 8+6+6+3+2 : 25 

Evlendiğinde yaşı : 25 

Babası Hz Abdullah’ın vefat ettiğindeki yaşı : 25

Kızı Hz. Fatıma annemiz vefat ettiğindeki yaşı : 25 

Şimdi gelelim rakamının ve katlarının enteresan varlığına ; 

  • ‘’ Allah Gökleri ve yeri günde yarattı’’ ( Resulum kainatı senin yüzü suyu hürmetine yarattım ) kudsi hadis .
  • Allah C.C ismi şerifinin ebced değeri : 66
  • Vekil ismi şerifinin ebced değeri : 66
  • Allah C.C. nin zati sıfatları : 6
  • Muhammed isminin ebced değeri : 132 : 1+3+2 : 6
  • 132 6 ya tam sayı olarak bölünüyor
  • 132 iki cihan güneşi peygamber efendimizin isminin ebced değeri ikiye bölününce çıkan sonuç 132/2 : 66
  • Peygamberimizin vefat tarihi toplamından ( 25 ) doğum tarihi toplamını ( 19 ) çıkarınca sonuç ; 25-19 : 6
  • Peygamber efendimizin vefat tarihi 632 – doğum tarihi 571 : 61 . Kuranı Kerimin 61. suresi olan Saf suresinin 6. ayetinde Hz. İsa tarafından Ahmed ismiyle peygamber geleceği müjdelenmiştir. Ahmed ismi Kuranda sadece bu ayette zikredilmiştir.
  • Peygamber efendimiz 632 yılının 6. ayında vefat etmiştir.
  • Babası peygamberimiz anne karnında 6aylıkken öldü
  • Peygamber efendimiz yaşındayken babasının kabristanına gitti.
  • Peygamber efendimiz tanyeri ağırırken doğmuştur , kısaca saat 6 civarı
  • Annesi 30 yaşında iken vefat ettiğinde , peygamberimizin yaşı idi
  • Peygamberimizin kızı Hz.Zeynep 30 yaşında vefat etti. Hz.Zeynep Peygamberimizin Hz. Hatice den olan çocuklarından vefat eden 5. si idi 30/5 : 6
  • Hz Zeynep doğduğunda Peygamberimiz 30yaşındaydı. Hz Hatice ile evliliğinin 5. yılında Hz.Zeynep dünyaya gelmişti 30 /5 : 6
  • Zeynep isminin harf toplamı 6
  • Hz Zeynep 30 yaşında vefat ettiğinde Peygamberimiz 60 yaşında idi . Kuranın 30suresi olan Rum suresi de 60 ayettir.
  • Süt annesi Halime nin isminin harf toplamı 6
  • İlk eşi Hz.Hatice isminin harf toplamı 6
  • H harfi Latin alfabesinin sessiz 6. harfidir.
  • İlk eşinden çoçuğu oldu
  • çocuğunun isimlerinin harf toplamı 36
  • Soyu 6. Çocuğu olan Hz. Fatıma dan devam etti
  • Hz. Fatıma nın isminin harf toplamı 6
  • F harfi Latin alfabesinin 6. harfidir
  • Hz Fatıma peygamberimizin vefatından 6 aysonra vefat etti
  • Peygamber efendimiz küçük bir çocuk olan Hz Ali efendimizi himayesine aldığında yaşı36 idi
  • Peygamberimizin kızı Hz. Ümmü Gülsüme Hz Osman la 6 yıl evli kaldıktan sonra vefat etti
  • Peygamberimiz defa evlat acısı yaşamıştır.
  • Mekke müşrikleri risaletin 6. yılında 616 da peygamberimizi öldürme kararı almıştı.
  • Hudeybiye anlaşmasını hicretin 6. yılında yaptı.
  • Hicretin 6. yılında annesinin kabrini ziyarete gitmiştir.
  • Kabedeki 360 putu temizledi
  • Peygamberimizin yayı vardı
  • Peygamberimizin halası vardı
  • Hicretin 6. senesinde resmi evraklarda kullanmak üzere Mühri Şerif yaptırmıştı . Bu Mühri Şerif Hz. Osman ın 12 senelik halifelik zamanında 6. senesinde Eris Kuyusuna düşerek kaybolmuştur.
  • 6. yüzyılda peygamber oldu
  • Miraca çıkan 6. peygamber oldu
  • Hz Isa dan asır sonra gelmiştir.
  • İnzivaya çekildiği Hira mağarası Mekkenin kuzeyinden yaklaşık km ileridedir.
  • Peygamber efendimizden önce sadece 16kişi Muhammed ismini almıştır .
  • Peygamberimizin amcası ve süt kardeşi Hz.Hamza Mekke devrinin 6. yılında 616 da Müslüman oldu
  • Peygamberimizin 13 nikahlı hanımı vardı , bunlardan sadece 2 tanesiyle zifaf etmedi 13-2 : 11 bunlar dışında 1 cariyesinden çocuğu oldu 11+1 : 12 . Bu hanımlarından 2 tanesinden çocukları oldu 12/2 : 6
  • Cennet isminin harf toplamı dır.
  • Peygamberimizin cennet teki makamının ismi ‘vesile’ isminin harf toplamı dır.
  • Peygamberimiz yer de şefaat edecektir.
  • İmanın şartları dır .
  • Kuranda peygamber efendimize ithaf olunduğu söylenen ve peygamber efendimizin isimlerinden olan Yasin suresi kuranın 36. suresidir.
  • Yasin suresi 3000 harftir
  • ‘’Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et ‘’ Bu ayetin hükmü gereği peygamberimiz , 6 ay müddetle Mescid-iNebeviye sabah namazına gitmeden önce, Hz. Fatıma ve Hz. Alinin evlerine uğrar ve kapılarının önünde durur: Ey Ehl-i Beyt (Muhammedin ev halkı) namaza kalkınız buyururdu.
  • Kendisine, ilk vahiy ve peygamberlik baslangıcı, uykuda Sadık rü`yalar görmekle olmuştur. Peygamberimiz , ay bu hal üzere kaldı.
  • 1.Akabe görüşmesinde 6 medineli Müslüman oldu
  • 2. akabe görüşmesinde görüşmeye 12medineli Müslüman geldi
  • Peygamber Efendimiz s.a.v. buyurdular ki; 6 şey 6 yerde gariptir...
1- Namaz kılmayanlar arasında mescid gariptir.2- Okumayanların evinde mushaf gariptir.3- Fasık kimsenin içinde Kuran gariptir.4- Müslüman saliha kadın, kötü huylu zalim adamın elinde gariptir.5- Salih müslüman erkek, kötü huylu alçak kadının elinde gariptir.
6-
 Kendisini dinlemeyenler arasında alim gariptir.

  • Resûl-i Ekrem Efendimiz , Ramazan orucunu tutanların, Ramazan'ın hemen ardından gelen Şevval ayında gün daha oruç tutmalarını tavsiye etti.
  • Peygamber Efendimiz (sav)Hz. Ali’ye buyurdu:
    “Ya Ali, altıyüzbin koyun mu istersin,yahutaltıyüzbin altın mı veya altıyüzbin nasihat mı istersin?”
    Hz.Ali dedi: “Altıyüzbin nasihat isterim.”
    Peygamberimiz buyurdu: “Şu ( 6 ) altı nasihate uyarsan altıyüzbin nasihate uymuş olursun:
    1.Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et.Yani farzlardaki rükünleri,vacipleri,sünnetleri,müstehapları ifa et.
    2.Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allahu Teala’yı hatırla.İslam’a uygun yaşa;İslam’a uygun kazan;İslam’a uygun harca.
    3.Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara.Kendi ayıplarınla meşgul ol.
    4.Herkes dünyayı imar ederken sen dinini imar et,zinetlendir.
    5.Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk’ın rızasını gözet;Hakk’a yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara.
    6.Herkes çok amel işlerken sen amelin çok olmasına değil,ihlaslı olmasına dikkat et.”
  • Allah Resûlü meâlen şöyle buyururlar: 
    "Siz bana altı ( 6 ) mes'elede söz verin; ben de size cenneti tekeffül edeyim."
1. "Konuşurken dosdoğru konuşun!"
2. "Va'dettiğinizi yerine getirin!"
3. "Emanette emin olun!"
4. "İffetli olun!"
5."Gözlerinizi harama karşı kapayın!"
6. "Elinizi başkalarına zarar vermekten uzak tutun! "

* Efendimiz in (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilir:
«Ben altı ( 6 ) hususta peygamber lere üstün kılındım,
1- Bana az, ama öz söz söyleme sırrı verildi,
2- Düşmana korku salma (heybetiyle) desteklendim,
3- Harp ganimeti bana helal kılındı,
4- Yeryüzü bana temiz ve namazgah kılındı,
5- Ben bütün yaratıklara peygamber olarak gönderildim,
6- Benimle peygamberlerin gelmesi sona erdirildi