26 Aralık 2019 Perşembe

İdrar Kaçırma Sorununuz mu var? Eğer idrar kaçırma sorununuz var is

İdrar Kaçırma Sorununuz mu var?
Eğer idrar kaçırma sorununuz var ise, her hangi bir sebepten dolayı;
1) İğde çok tüketiniz. Bu sevik şeklinde de olabilir. Öğütülmüş iğde kabızlığa yol açar ve sevik kabızlığa sebep olmaz.
2) Bir miktar (mesela 100 gram), üzerliği 6 defa soğuk suyla ve bir defa sıcak suyla yıkayınız, sonra güneşten uzak gölge bir oda da kurutunuz, suyu kurulduktan sonra bunu ev yapımı gül yağı ve ya hakiki susam yağıyla karıştırınız. Her sabah aç karına bir tatlı kaşığı bundan yutunuz.(üzerlikleri çığnemeyiniz ve yutunuz).
Not: Üzerlik öğütülmeden yağıyla karışılacak, çünkü üzerliği o şekilde yutmak lazım ve yağ yutulmasını rahatlatır.
Yüksek tansiyonu olanlar üzerlik ten sonra sarımsaklı yoğurt yesinler.
Sağlıklı Yaşayınız
İslami Tıp Sayfası
İnstagram Linkimiz:

25 Aralık 2019 Çarşamba

Lütfen tedavi sonrası geri dönüşleriniz çok önemli sizinde bir başkasına faydanızın olacağını unutmayın cevap yazınızı bekleyen çok insan var unutmayalım saygılar ŞİFA olsun hepinize

Görüntünün olası içeriği: yazı

- Leblebi çekirdek yer gibi anjiyo yapılıyor. Stent takılıyor. Bunlar vücuda zarar veriyor. – Check-up kampanyaları gerçek bir tuzak. Akciğer filmi vücudunuza zarar veriyor. – Insanlar kendiliğinden geçecek hastalıklar ıcın kesinlikle hastanelere gitmesinler. Tahliller vücuda radyoaktif ışın veriyor. Gereksiz ilacın faydası yok zararı var. – “Başlangıç” diye birşey uyduruldu. Hastalara, alzheimer, reflü, astım başlangıcı teşhisi konuyor. Amaç hastayı boş çevirmemek. Başlangıç diye birşey yok. Ya hastasın ya değilsin. – Kolestrol ilaçlarının tedavi yüzdesi çok düşük. Zararı daha fazla. Hayat tarzınızı değiştirmek ilaçtan çok daha etkili. Doğal beslen, hareket et bu beladan kurtul.

Prof.Ahmet Küçükusta: Tüm sağlık reçeteleri yalan dedi sosyal medya sallandı...
Prof. Küçükusta: Tüm sağlık reçeteleri yalan
Profesör Ahmet Rasim Küçükusta ezberleri bozdu.
Dünya sağlık kartellerini eleştirdi. "Hastaneye giderseniz sizi zorla hasta ederler" dedi.
- Mr'ların yüzde 90'ı gereksiz yere çekiliyor.
- Kanser taramalarının çoğu kandırmaca. Insanlar kendilerini kullandırmasın.
- İlaçların çoğu boşa veriliyor. Yüzde 37'si çöpe gidiyor.
- Antibiyotik yazan değil, yazmayan doktor makbuldür. Ama bizde tam tersi geçerli maalesef.
- Grip aşılarının etkinliği sıfır.. Ben hayatta vurdurmam.
- Her yıl gereksiz yere binlerce biyopsi yapılıyor, röntgen çekiliyor.
- Leblebi çekirdek yer gibi anjiyo yapılıyor. Stent takılıyor. Bunlar vücuda zarar veriyor. – Check-up kampanyaları gerçek bir tuzak. Akciğer filmi vücudunuza zarar veriyor.
– Insanlar kendiliğinden geçecek hastalıklar ıcın kesinlikle hastanelere gitmesinler. Tahliller vücuda radyoaktif ışın veriyor. Gereksiz ilacın faydası yok zararı var.
– “Başlangıç” diye birşey uyduruldu. Hastalara, alzheimer, reflü, astım başlangıcı teşhisi konuyor. Amaç hastayı boş çevirmemek. Başlangıç diye birşey yok. Ya hastasın ya değilsin.
– Kolestrol ilaçlarının tedavi yüzdesi çok düşük. Zararı daha fazla. Hayat tarzınızı değiştirmek ilaçtan çok daha etkili. Doğal beslen, hareket et bu beladan kurtul.
– Nodül çok abartılıyor. Nodülün kansere dönüşme ihtimali çok düşük. Bunun için gereksiz tahlil ve teşhisler yapılıyor.
– Vitamin haplarının sağlam insanlara hiçbir faydası yok. “Ben yorgunum” diye vitamin hapı alınmaz.
– Köpek balığı kıkırdağı ile kanser tedavi edildiği iddiası tamamen uydurma. Köpek balıklarının kansere yakalanmadığı düşüncesi de safsata. Bu hayvanlarda kırk çeşit kanser tespit edildi.
– “Bitkisel ilaçların hepsi masumdur. Yan etkisi yok” düşüncesi doğru değil. Unutmayın, haşhaş, tütün, zehirli mantar da birer bitki…
ayçiçek yağı, Mısır özü yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünleri kullandın. Tereyağı ve zeytinyağı tüketmedin ki organlarından biri iflas edene kadar bunları yedin.Bulaşık makinesine deterjan ve parlatıcı koyduğunda, o deterjanı ve parlatıcıyı yediğini fark etmedin. Deterjan yerine karbonat, parlatıcı yerine sirke koyarak hem sağlıklı hem de tertemiz bulaşıkların olacağını önemsemedin.Evde basitçe kostik ve zeytin yağını karıştırıp kalıplara dökmek ve kendi doğal sabununu yapmak dururken, gidip içerisinde bin tane kimyasal zehir olan o sabunlarla her Sabah yüzünü bedenini yıkadın. Her gün bu daha da iyi diye pazarlanan o şampuan zehirleriyle saçını yıkadın.Evini arap sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun yerine, temiz olsun diye çamaşır suyuyla sildin. O su buharlaştıkça soludun ve akciğer kanseri oldun.Yaşamını mahveden büyük şehirde egzoz gazı solumaya ve araba kullanmaya devam ettin.Doğal beslenmeyen hayvanları, sebzeleri, meyveleri ve tahılları yedin ve adına da “doğal beslenme” dedin. Denize lağım ve fabrika atıkları boşaltırken o denizden çıkan balığı yedin, midyeleri yedin.Fast food’un her aşamasının zehir ve ölümcül olduğu bas bas bağırılırken sen tepsi kadar pizzaları götürüyordun, üç katlı hamburgerleri yuvarlıyordun.Evine naylon torba, naylon kıyafet, sentetik ayakkabılar terlikler soktun. Kıyafetlerinde sadece pamuk, bambu lifi, keten tercih etmedin.Sobayı attın ve evine klimayı ve bilimum elektrikli ısıtıcıyı soktun.Toprağa dokunmuyor ve stresten gülümsemeyi unutuyorsun. Sonuç; sokaktaki her on kişiden üçü kanser. Sen de ya bu üç kişiden birisin ya da tüm bu saydıklarımı ısrarla yapmaya devam edersen, bir süre sonra dördüncüsü de sen olacaksın…
Hadi seni geçtik de kardeşim, peki ya çocuğunun suçu ne?”
Değerli dostlar bu yazımız diğer yazılarımızdan çok farklı.
Lütfen bunu herkese ulaştıralım..

Münafıklar insanları “iman ettiklerine” ikna etmeye çalışır, insanlara yönelik yaşarlar; fakat kendi başlarına kaldıklarında ya da kendileri gibi münafık karakterli kimselerle biraraya geldiklerinde Allah’ın kend

Görüntünün olası içeriği: yazı
Ilim Irfan Sofrası
Münafıklar insanları “iman ettiklerine” ikna etmeye çalışır, insanlara yönelik yaşarlar; fakat kendi başlarına kaldıklarında ya da kendileri gibi münafık karakterli kimselerle biraraya geldiklerinde Allah’ın kendilerini an an izlediğinin, her ne yaparlarsa yapsınlar, her ne düşünürlerse düşünsünler bunu bildiğinin farkında değillerdir.
İnsanlardan öyleleri vardır ki: ‘Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik’ derler; oysa inanmış değillerdir. (Sözde) Allah’ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller. Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır. (Bakara Suresi, 8-10)

Müminlerin fiziksel temizlikleri, giyim kuşamları münafıkların taklit etmeye çalıştığı özellikler arasındadır.

Ilim Irfan Sofrası
Müminlerin fiziksel temizlikleri, giyim kuşamları münafıkların taklit etmeye çalıştığı özellikler arasındadır. Bu şekilde dışarıdan bakıldığında münafıkları diğer Müslümanlardan fiziksel yönden ayırmak pek mümkün olmayabilir. Ancak münafıklar hayatlarının her anına yansıyan manevi bir kir içindedirler.
Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah’ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur. (Al-i İmran Suresi, 112)

Söz taşıyanın, gıybet edenin, Cehennemlik, cemaate gelmeyenin münafık olduğu, evlenmeyenin bu ümmetten olmadığı gibi hadislerin açıklaması nasıldır

Ilim Irfan Sofrası
Söz taşıyanın, gıybet edenin, Cehennemlik, cemaate gelmeyenin münafık olduğu, evlenmeyenin bu ümmetten olmadığı gibi hadislerin açıklaması nasıldır?
CEVAP
Hadis-i şerifleri açıklamaları ile yazmak gerekir. (Söz taşıyan Cennete girmez) demek, günahının cezasını çekmeden, yahut affa, şefaate kavuşmadan giremez demektir. (Gıybet eden Cehennemlik) demek, sevapları günahlarından az olursa, gıybet Cehenneme götürür demektir. Gıybet edenin sevapları, gıybet edilenin defterine yazılır. (Evlenmeyen benden değildir) demek, benim sünnetime uymamış olur demektir.
Yine hadis-i şerifte, müminin her günahı yapabileceği, üç şeyi yapamayacağı, bunlardan birinin de yalan olduğu bildirilmiştir. Hadis-i şeriften zahire göre, yalan söyleyenin mümin olmadığı anlaşılır. Kâmil mümin değil demektir. Ayrıca yalanın münafıklık alameti olduğu bildirilmiştir. Yalan söyleyen münafık değildir, fakat münafıklık alametinden birini işlemiş olur.

SAFRAN, BİLMEDİĞİNİZ BİRÇOK SAĞLIK YARARINA SAHİP İNANILMAZ BİR BAHARATTIR. Bazılarını görelim 1. Hafızanız için iyidir. Son çalışmalar, safranın, özellikle de krosinin, hafıza kaybı ve nörolojik bozukluklar gibi alüminyum kaynaklı zararlı semptomları tersine çevirdiğini göstermiş

SAFRAN, BİLMEDİĞİNİZ BİRÇOK SAĞLIK YARARINA SAHİP İNANILMAZ BİR BAHARATTIR.
Bazılarını görelim
1. Hafızanız için iyidir.
Son çalışmalar, safranın, özellikle de krosinin, hafıza kaybı ve nörolojik bozukluklar gibi alüminyum kaynaklı zararlı semptomları tersine çevirdiğini göstermiştir.
Japonya'da safran kapsüllenir ve Parkinson hastalığı, hafıza kaybı ve iltihap tedavisinde kullanılır.
2. gözleriniz için iyidir
Safranın gözler için faydaları, lensi ve yaşlanan gözlerin retinasını korumaya yardımcı olabilecek yüksek doğal karotenoid konsantrasyonlarının sonucudur.
3. Safran diyabeti kontrol eder!
Diyabet, milyonlarca insanı etkileyen dünyamızdaki en tehlikeli durumlardan biri olabilir. Manganez sayesinde kandaki şeker seviyelerini optimize ederek semptomları yönetmenize yardımcı olabilir.
Manganez kan şekerini düzenlemeye, karbonhidratları metabolize etmeye ve kalsiyumu emmeye yardımcı olur.
4. Enfeksiyonlarla savaşmanıza yardımcı olur!
Safran'ın C Vitamini bir enfeksiyon savaşçısıdır. Yoğun turuncu renk veren Crocin, bu baharatın sağlık yararlarının bir göstergesidir. Güçlü karotenoidler ve antioksidanlar vücudunuzu koruyabilir. Safran, diğerleri arasında 150'den fazla uçucu bileşik içerir.
5. Anksiyete ve hafif depresyon ile size yardımcı olabilir!
Düzenli olarak tüketilirse, ruh halini iyileştirdiği ve hafif depresyonu hafiflettiği bilinmektedir.
Bu sağlık yararı endokrin sistem üzerindeki etkisi üzerinde bulunabilir. Bizi mutlu ve sağlıklı tutan faydalı hormonların salınmasını uyarabilir!
6. Canlılığı artırır
Düşük libidoda cinsel uyarıcı olarak yardımcı olur ve yatak zamanında bir bardak sütte bir tutam dozda tüketilebilir. Bazı kadınlar için afrodizyak olduğu da bilinmektedir.
7. Osteoporozu önler!
Bu, en önemli sağlık yararlarından biridir. Kalsiyum dolu, kemik mineral yoğunluğunu artırabilir ve osteoporoz ve yaşla ilgili diğer dejeneratif hastalıklar gibi durumları önleyebilir.
8. sinir fonksiyonunu geliştirir
Yüksek B6 vitamini içeriği kırmızı kan hücrelerinin oluşmasına yardımcı olur ve sinirlerin olması gerektiği gibi çalışmasını sağlar. Kötü sinir sistemi işlevinden kaynaklanan bazı ölümcül ve tehlikeli bozuklukları önleyebilir.
9. Mide rahatsızlıklarının azaltılmasına yardımcı olduğu bilinmektedir!
Safranın yatıştırıcı ve antienflamatuar doğası, mideyi sakinleştirmeye ve kabızlık, şişkinlik, kramp ve mide ülseri gibi diğer ciddi durumları hafifleten iltihabı azaltmaya yardımcı olur.
10. Anemi belirtilerini önler
İçinde bulunabilen yüksek demir konsantrasyonu, etkili bir enerji yükseltici olarak işlev görebilir ve kan dolaşımınızı artırarak metabolizmanızı artırabilir.
11. Soğuk algınlığınız veya ateşiniz varsa, sütünüze ekleyebilirsiniz!
Sütte karıştırıldığında ve alın üzerine uygulandığında soğuk algınlığı ve ateş tedavisinde çok etkili olduğu bilinmektedir.
12. Kalbinizi koruyabilir
Safran ayrıca yüksek bir potasyum konsantrasyonuna sahiptir. Bu, arterioskleroz, kalp krizi ve felç gibi şeylerin ortaya çıkmasını önleyebilir.
13. Çürüklerin ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırabilir!
İçindeki hızlı etkili antioksidanlar iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilir.
14. Çalışmalara göre, tümörlerin büyümesini azaltmaya yardımcı olur
Safran ekstraktının, çeşitli deney modellerinde in vivo tümör büyümesini önleyebildiği ve / veya geciktirebildiği gösterilmiştir.
Aslında, birkaç çalışma bir araya getirildiğinde, nefrotoksisite (böbreklerdeki toksisite) de dahil olmak üzere cisplatinden (erken, sıklıkla kullanılan bir kanser ilacı) yan etkileri azaltmak için umut verici bir ajan olabileceğini gösterdi.
15. Hamileyseniz, bu çalışmayı okumalısınız!
İranlı bir araştırmaya göre, gebelik döneminde serviksin hazırlığını artırabilir. Ayrıca safran alan kadınlarda sezaryen sayısı daha düşüktü!
(Hamilelik sürecinde 7. Aydan itibaren doğuma kadar olan süreçte kullanılmalı)
Görüntünün olası içeriği: bitki, çiçek ve doğa