15 Ocak 2020 Çarşamba

CENNETİN KAPISINDA NE YAZIYOR BİLİYORMUSUNUZ?

CENNETİN KAPISINDA NE YAZIYOR BİLİYORMUSUNUZ?
Ebu Bestami hazretleri 40. hacını eda ediyordu. Bir bayram akşamı Arafat’ta beklerken.
Nefsi “Ey Eba şu mahşeri kalabalığa bak. Kim senin gibi 40 kez hacca gelmiş?”
Gönlünden bu geçince ayağa kalktı ve yüksek bir sesle:
“-Ey ahali ben kırk kez hac farizasını yerine getirdim! Bu kırk haccımın sevabını iki ekmeğe satıyorum, alan var mı?” diye seslendi.
Biri ayağa kalkıp:
-“Ben alıyorum” dedi
-“Ver iki ekmek” dedi.
Adam iki ekmek verince ekmekleri bir köpeğin önüne yemesi için attı. Sonra nefsine dönerek “Artık övünceğin bir şey kaldı mı?” diye onu kınadı. Sonra Hac vazifesi bitince kafileden ayrılarak. Rum ellerine doğru gitti. Bir yerde mola vermek için durduğunda bir Hıristiyan rahip ondaki değişikliği fark edip onu evine davet etti. Evinde rahat ibadet etmesi için ona uygun ortam oluşturdu. Rahip ondaki değişik halleri müşahade edince onu ağırlamakla iyi ettiğini düşünerek memnun oldu. Bir süre sonra Beyazıd hazretleri rahibin konukseverliğine teşekkür ederek oradan ayrılmak istedi.
Ama rahip bunu kabul etmeyip biraz daha kalmasını ısrarla rica etti ve:
-“Yalvarırım birkaç gün daha burada kalın. Çünkü birkaç gün sonra bizim bir bayramımız var. Bu bayramda bütün rahipler ve din büyüklerimiz gelir, halkla birlikte bu bayramı kutlarız. Hem büyük rahibimiz de gelip ayine katılır. Sanırım Büyük rahibimizle görüşüp konuşmanda fayda var.”
Beyazıd hazretleri bu işte bir hikmet var diyerek bu teklifi kabul etti ve birkaç gün daha kalmaya karar verdi. Bayram günü gelince herkes kiliseye bayram ayinine katılmaya gitti. Rahipler ve büyük rahip de geldiler. Beyazıd hazretleri de yerel bir elbise giyerek ev sahibi rahip ile birlikte kiliseye gidip oturdu. Biraz sonra baş rahip ayin için kürsüye çıktı. Ama hiçbir şey konuşmadı.
Biraz böyle bekleyince rahipler:
-“Niçin susuyorsunuz?” diye sordu. O da:
-“Nasıl konuşayım ki aramızda bir MUHAMMED’i var!” dedi. Halk birden galeyana geldi. Bayramı sabote ettiğini düşünerek:
-“Göster onu bize parçalayalım! Diye haykırmaya başladılar.
Baş rahip:
-“Böyle taşkınlık yaparsanız onu size göstermem. Ama ona dokunmayacağınıza söz verirseniz onu size gösteririm.” Deyince halk ona dokunmayacağına söz verdi.
Bunun üzerine Baş Rahip:
“Ey MUHAMMED’i ALLAH için ayağa kalk” dedi.
Bunu diyince Beyazıd hazretleri ayağa kalktı.
Baş Rahip ona:
-“Adın ne?
-“Beyazıd”
Tahsilin varmı?
-“Rabbimin öğrettiği kadar”
“O zaman sana kırk sorum olacak bakalım bile bilecekmisin”.
Beyazıd Hazretleri:
-“Buyrun sorun” dedi.
Baş Rahip:
-“O halde bana ikincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikiyi, dördüncüsü olmayan üçü, beşincisi olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu ,on birincisi olmayan onu , on ikincisi olmayan on biri , on üçü olmayan on ikiyi söyle.” Dedi.
Beyazıd hazretleri:
- ikincisi olmayan bir eşi ortağı , dengi-benzeri olmayan ALLAH,ü Teala dir.
- Üçüncüsü olmayan iki GECE İLE GÜNDÜZDÜR.
- Dördüncüsü olmayan üç TALAK,TIR.
- Beşincisi olmayan dört TEVRAT, ZEBUR, İNCİL VE KURANI KERİM’dir.
- Altıncısı olmayan beş BEŞ VAKİT NAMAZDIR.
- Yedincisi olmayan altı GÖKLERİN VE YERİN YARATILDIĞI GÜN SAYISIDIR.
- Sekizincisi olmayan yedi, YEDİ KAT GÖKTÜR.
- Dokuzuncusu olmayan sekiz KIYAMET GÜNÜ ARŞI TAŞIYACAK MELEKLERİN SAYISIDIR.
- Onuncusu olmayan dokuz, HAMİLELİK MÜDDETİDİR.
- On birincisi olmayan on , MUSA a.s ŞUAYB PEYGAMBERE ÇOBANLIK ETTİĞİ YILLARDIR.
- Onikincisi olmayan on bir YUSUF PEYGAMBERİN KARDEŞLERİDİR.
- On üçüncüsü olmayan on iki SENENİN YILLARIDIR.”
Baş Rahip:
-“Doğru dedin Peki söyle bakayım Havadan ne yaratıldı, havada ne muhafaza olundu ve hava ile kim helak edildi?”
Beyazıd Hazretleri:
-“İsa a.s Hava’dan yaratıldı, havada muhafaza edildi.
Ad kavmi Hava ile helak edildi..”
Baş rahip:
-“Peki ne ağaçtan yaratıldı, Ağaçta kim korundu ve ağaç ile kim helak oldu?”
Beyazıd Hazretleri:
-“Musa a.s’ın asası Ağaçtan yaratıldı. Nuh a.s ağaç içinde gemide korundu.
Zekeriya a.s ise ağaç içinde testere ile biçildi.”
Baş Rahip:
-“Pes doğrusu, peki ateşten kim yaratıldı ,ateşten kim korundu ve kim ateş ile helak oldu?”
”-İblis ateşten yaratıldı. İbrahim a.s ateşten korundu. Ebu Cehil ateş ile helak oldu.”
-“Ya taştan kim yaratıldı , taş içinde kim korundu ve taş ile kim helak oldu?”
-“Salih a.s’ın devesi taştan yaratıldı .
- Ashabı Kehf taşta korundu.
- Ebrehe ve ordusu taş ile helak edildi.”
Baş Rahip:
-“Hepsi doğru” dedi. Ve sormaya devam etti:
-“Bir ağaç düşünki on iki dalı her dalında otuz yaprağı ve her yaprağında beş çiçek bulunsun. bu çiçeklerden ikisi güneşe, üçü karanlığa baksın?”
-“Bu ağaç bir yılı temsil eder. On iki dalı on iki aya, Otuz yaprağı otuz güne, Beş yaprak beş vakit namaza, güneşe bakan iki yaprak öğle ve ikindi, geceye bakan üç yaprak ise akşam, yatsı ve sabah namazını temsil eder.”
Baş Rahip her cevapta:
-”Doğru diyorsun” diye itiraf etmekten kendini alamadı ve devam etti:
-“Söylermisin bana:” Alimleriniz ‘Cennette dört nehir vardır: Biri baldan , Biri sütten , Biri sudan, Biri de şerbettendir’ diyorlar. Aynı kaynaktan beslenen dört nehir nasıl farklı farklı akabilir ki?”
Beyazid hazretleri cevap verdi:
- "İnsanın kafasından dört küçük nehir akar. Kulak yağı acı, Göz yaşı tuzlu, Burun salgısı iğrenç, Ağız suyu leziz değimlidir?” Buna ne dersin?
Baş rahip:
-“Birde şu var sizin alimleriniz ‘Cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez’ diyorlar.”
Hazret:
-“Ana rahmindeki cenin de öyle değimlidir?”
-“Peki hacca giden tavaf eden ama canı ruhu olmayan bir şey ne olabilir?”
Beyazıd Hazretleri:
-“Nuh a.s’ın gemisidir. Tufanda Kabe’yi tavaf etmiştir.” dedikten sonra Baş Rahibe döndü ve
-“Sanırım bu kadar soruya cevap verdikten sonra bana da soru sorma hakkı doğdu” dedi. Ve:
-“Ben müsaade ederseniz size sadece bir soru soracağım ve cevabını bildiğinizden de adım gibi eminim.”
-“Buyurun sizi dinliyorum.”
-“Cennet Kapılarının üzerinde ne yazar?”
Baş Rahip konuşmadı. Etrafındakiler rahatsız oldu ve Ey Büyüğümüz Cevabını ver ve bizi mahcup etme!” diye yalvarmaya başladılar.
Bunun üzerine Baş Rahip:
-Doğrusunu sorarsanız bu sorunun cevabını biliyorum. Ama…”
-“Ama ne?”
-“Siz bu cevabı kaldıramazsınız.”
-Söz veriyoruz katlanacağız, Bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız.”
Bunun üzerine Baş Rahip:
-“O halde beni iyi dinleyin.”
-Cennetin anahtarı ve cennet kapılarının üzerinde yazılan şey aynı şeydir. O da "LA İLAHE İLLALLAH MÜHAMMEDÜRRESULULLAH" dır. Cennet kapılarının üzerinde bu ibare yazılıdır.”
Bunu deyince oradaki herkes kelime i şahadet getirerek Müslüman oldu.
Sonra baş Rahip Beyazıd hazretlerine dönerek:
-“Ben çoktan Müslüman olmuştum ama beni öldürürler diye bunu herkesten saklıyordum. Allah’a dua ederek kamil bir dostunu göndererek bana yardımcı olmasını, etrafımdakilerin de islam ile müşerref olmasını nasip etmesini istemiştim.
Allah seni gönderdi” dedi....

İLK 10 YAVAŞ YE HIZLI YÜRÜ 1- Az ve öz ye. Yükte hafif, pahada ağır şeyler tüket. 2- Yaşın ilerledikçe lokmalarını azalt, adımlarını çoğalt. 3- Yavaş ye, hızlı yürü.


Fotoğraf açıklaması yok.


Prof. Dr. Osman Müftüoğludan Mevlânâ, Yunus Emre, veya Buda’dan aldığı kısa notlarla 100 maddelik Hayat Anayasası.

İLK 10
YAVAŞ YE HIZLI YÜRÜ
1- Az ve öz ye. Yükte hafif, pahada ağır şeyler tüket.
2- Yaşın ilerledikçe lokmalarını azalt, adımlarını çoğalt.
3- Yavaş ye, hızlı yürü.
4- Zeytinyağı ve tereyağına öncelik ver.
5- Yoğurt, yumurta ve balıktan vazgeçme.
6- Kahveyi değil çayı sev, ikisini de kararında tüket.
7- Bakliyat, sebze ve meyveyi ihmal etme.
8- Yeşillikleri ve baharatı ciddiye al.
9- Maydanoz, kekik, nane, fesleğen, tere, roka ve benzerlerini sofrandan eksik etme.
10- Tarçın, zerdeçal, rezene ve kırmızı biberi masanda tut.
İKİNCİ 10
YEMEKTE SU İÇME
1- Şekerden, undan, tuzdan ve kızarmış yağdan uzak dur.
2- Güvenli ve mineral zengini su iç.
3- Yemekte su içme.
4- Suyu oturarak ve ılık iç.
5- Suyuna portakal veya limon dilimleri, rendelenmiş turunçgil kabuğu ekle.
6- Kahvaltıyı atlama.
7- Akşamları az ve erken saatte ye.
8- İki öğünle beslenmeyi dene.
9- Sofradan biraz aç kalk.
10- Damak çatlatayım derken damarlarını çatlatma.
ÜÇÜNCÜ 10
BEL ÇEVRENİ İYİ GÖZLEMLE
1- Geleneksel gıdalar ve mutfaktan pek ayrılma.
2- Ev yemeklerini tercih et.
3- Sofranı kalabalık tut, masanı (ailen ve dostlarınla) büyüt.
4- 40’lı yaşlardan sonra et değil ot (bitkisel) ağırlıklı beslen, aslan değil kuzu ol.
5- 40’lı yaşlardan sonra her 10 yılda bir tabağını yüzde 5 küçült.
6- Duygusal açlığını besinlerle giderme.
7- Kilonu ve bel çevreni iyi izle.
8- Doğal, tam ve yerel besinleri tercih et.
9- Sabah egzersizlerini ihmal etme.
10- Her gün mutlaka yürü.
DÖRDÜNCÜ 10
AYAKTA KAL HAYATTA KAL
1- Her gün paslanmamak için 5 bin, kilo almamak için 7 bin 500, sağlıklı yaşlanmak için 10 bin adım atmaya çalış.
2- 30 dakikadan fazla oturma.
3- “Ayakta kal, hayatta kal” mottosunu asla unutma.
4- Mümkünse her gün 15-20 dakika güneşlen.
5- Uykundan taviz verme.
6- Erken yat, erken kalk.
7- Duasız, dileksiz ve şükürsüz yatağa girme.
8- Güne neşeli başlamaya gayret et.
9- Stresten uzak dur.
10- İşe evini, eve işini götürme.
BEŞİNCİ 10
EŞİNİ, İŞİNİ, AİLENİ ÇOK SEV
1- Hazdan kopma, keyfi bırakma ama ikisine de tutku derecesinde bağlanma.
2- Kendinle ve hayatla dalga geçmeyi bil.
3- Yüzünden gülümsemeyi, ağzından kahkahayı eksik etme.
4- Gamlı, kederli olma, “Neşeli ol ki genç kalasın” mottosunu her sabah tekrarla.
5- Kendini, işini, eşini ve aileni çok sev.
6- Aileni, ilişkilerini sağlam ve büyük tut.
7- Eşine, işine, doğaya aşk ile sarıl.
8- Eğlenceli biri ol, eğlenmeyi asla bırakma.
9- Arkadaşsız, dostsuz, komşusuz kalma.
10- Evlen, mümkünse çocuk sahibi ol.
ALTINCI 10
İLAÇLARDAN UZAK DUR!
1- Tedbiri elden bırakma, emniyet kemeri tak, kask kullan.
2- Sağlık kontrollerini ihmal etme.
3- Gereksiz ilaç kullanma.
4- Manevi şifaya zaman ayır.
5- Sıkıntılarını paylaşabileceğin insanlarla dost, arkadaş ol.
6- Doğaya dokun; rüzgârı yüzünde, güneşi teninde hisset.
7- Yaşlanmaktan korkma, yaşlılıkla kavga etme.
8- Mutlak sonu kabullen.
9- Genetik mirasını öğren, ona göre tedbir al.
10- Sadece sevince değil kedere de ortak ol.
YEDİNCİ 10
İNCİNME İNCİTME
1- Müzikten kopma.
2- Ruh ve bedenini birbirinden ayırma; beden un, ruh su; oluşan hamur ise sensin.
3- Kendine yetmeye çalış.
4- İnsaflı, hoşgörülü, gani ruhlu biri ol.
5- İncinme, incitme.
6- İhtiraslı olma.
7 Az konuş, çok dinle; anlatan değil, dinleyen ol.
8- ‘Hayır’ı ‘Evet’le eşitlemeye çalış.
9- Unutmayı ve barışmayı bil.
10- Dertleşmekten çekinme ama mızmızlanma.
SEKİZİNCİ 10
DURMA, DÜŞME ÜŞÜTME
1- Öfke, kin ve küskünlük yükünü taşıma.
2- “Az çoktur”u benimse ve her bakımdan hafifle.
3- Evrendeki her şey ve herkese saygılı ol, değerini bil.
4- Geleceği görmek için geçmişe bak.
5- Yaşın elliyi geçmişse “Durma”, “Düşme”, “Üşütme” üçlüsünü unutma.
6- Huzurun en etkili ilaç olduğunu aklından çıkarma.
7- Ruhuna fazla ışık tutma ama onunla sohbeti de unutma.
8- Eşyaya bağlanma, eksilmekten korkma.
9- Yaşlanmayı kabuğu soyup ruha inmek olarak kabul et.
10- Aşırılıktan uzak düzgün bir yaşamın olsun.
DOKUZUNCU 10
ELEŞTİRİDE KISKANÇ ÖVGÜDE CÖMERT OL
1- Tartışma, tartışsan bile uzatma ve abartma.
2- Bugünü, bu anı, şimdiyi yaşa.
3- Düne pişmanlıkla, yarına kaygıyla yaklaşma.
4- Geçmişi geçmişte bırak, geleceğe umutla bak.
5- Eleştiride kıskanç, övgüde cömert ol.
6- Tevazuyu bırakma ama övgüyü kabullen.
7- Hoş sohbet biri ol.
8- Sıradan ve sade kal.
9- Kıskanma!
10- Manevi zenginliğini çoğalt.
ONUNCU 10
‘BU DA GEÇER’ DEMESİNİ BİL
1- Gerektiğinde işi oluruna bırak. “Bu da geçer” de.
2- Evinden, köyünden, kentinden ve ülkenden kopma.
3- Mahcup, çekingen ve kararsız olma.
4- Oku, yaz, gez, dolaş, izle, yeni şeyler öğrenmeyi asla bırakma.
5- Sadelik ve sıradanlığa yönel.
6- Az sadakat bekle, çok sadakat göster.
7- Bedenini iyi dinle, verdiği sinyalleri ciddiye al.
8- Toksik olan her şeyden uzak dur.
9- Modern tıbba inan ama geleneksel tıbbı pasjh geçme.
10- Zamanın ve sabrın en iyi ilaç olduğunu unutma.
Sevgi ve saygıyla
Fotoğraf açıklaması yok.


Görüntünün olası içeriği: yazı

Peygamber Efendimiz s.a.v.'e yedi yerde Salavat-ı Şerîfe okumak mekruhtur: 1. Cima halinde

Peygamber Efendimiz s.a.v.'e yedi yerde Salavat-ı Şerîfe okumak mekruhtur:
1. Cima halinde
2. Defi hacet anında
3. Satılan malın meşhur olmasında
4. Hata anında
5. Şaşmak anında
6. Hayvan keserken
7. Aksırma anında
Cima: cinsi münasebet,
Def-i hacet: tuvalet ihtiyacını gidermek,
Satılan malın meşhur olması: satıcının malını satarken överken pazarlık kızışırken salavat getirmesi.
KAYNAK:
Hazr ve İbâha / Yasaklar ve Mübahlar Kitabı

Bunları Biliyor muydunuz? Süleyman Hilmi Tunahan(K.S.)hazretlerinin Hukuk Fakültesi Giriş sınavını birincilikle kazanıp kâdı(hakim) olduğunu,

Bunları Biliyor muydunuz?
Süleyman Hilmi Tunahan(K.S.)hazretlerinin
Hukuk Fakültesi Giriş sınavını birincilikle kazanıp kâdı(hakim) olduğunu, Medrese-i Mutehassısın Tefsir ve Hadis Kısmındaki bugünün tabiriyle doktorasını yine birincilikle bitirdiğini, böylelikle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi ihrâz ettiğini biliyor muydunuz?
Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.) ilk tahsilini 1902 (Rûmî 1318) yılında Silistre Rüşdiye Mektebi’nde tamamlar. Aynı sene Silis
tre’de bulunan Satırlı Medresesi’nde okumaya başlayarak burada temel Arabî ilimleri tahsil eder. Daha sonra tahsilini tamamlamak üzere babası tarafından 1907 yılında İstanbul’a gönderilir. Babası onu İstanbul’a gönderirken şu tavsiyede bulunur:
“Oğlum, Usûl-i Fıkıh ilmine iyi çalışırsan, dininde kuvvetli olursun. Mantık ilmine iyi çalışırsan, ilminde kuvvetli olursun.”
Süleyman Efendi Hazretleri İstanbul’da, Fâtih dersiâmlarından ve devrin meşhûr âlimlerinden Bafralı Ahmed Hamdi Efendi’nin ders halkasına devam eder. Bu yıllarda, yine Fatih’te bulunan Hâfız Ahmed Paşa Medresesi’nde ikamet eder. Dersleri ise Fâtih Medreseleri’nden (Sahn-ı Semân) Bahr-i Sefîd Çifte Baş Kurşunlu’da okur. Ahmed Hamdi Efendi’den bütün dersleri ikmal edip 1913 senesinde birincilikle icazet alır.
Ekim 1914’te (Teşrinievvel 1330) tedrisata başlayan Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medresesi Kısm-ı Âli’ye kaydolup birinci ve ikinci sınıfları imtihanla geçerek Üçüncü Sınıf’tan okumaya başlar. Buradan 1916 yılında (Eylül 1332) mezun olur. (Üçüncü ve dördüncü sınıfları Fâtih Medreseleri’nde faaliyet gösteren dört senelik Kısm-ı Âlî’nin ismi 1917’de Sahn olarak değiştirilmiştir.)
30 Eylül 1916’da ihtisâsını (doktora) yapmak üzere, tedrisatı üç sene olan Medresetü’l-Mütehassısîn’in Tefsir ve Hadis şubesine kaydolur. (Fatih’te Yavuz Sultan Selim Câmii yanında Abdülhamîd-i Evvel Medresesi’nde faaliyet gösteren Mütehassısîn Medresesi’nin ismi 1917’de “Süleymaniye Medresesi” olarak değiştirilmiştir.)
İlk iki seneyi muvaffakiyetle tamamlayınca 1918 (1334) senesinde yirmi arkadaşıyla birlikte kendilerine Şeyhülislamlık makamının teklifi ve Padişah Mehmed Vahidüddin Han’ın irâde-i seniyyesi ile İstanbul Müderrisliği Ruûsu verilir ve dersiâm olur. Süleyman Efendi Hazretleri, 27 Mayıs 1919’da Süleymaniye (Medresetü’l-Mütehassısîn) Medresesi Tefsir ve Hadis şubesinden birinci derece ile mezun olur.
Medresetü’l-Mütehassısîn’e girmeden önce Medresetü’l-Kuzât’ın (Hukuk Fakültesi) da giriş imtihânını birincilikle kazanır. Fakat bunu büyük bir sevinç ile pederine mektupla bildirdiği zaman babasından şu telgrafı alır:
“Süleyman, ben seni Cehenneme göndermek için İstanbul’a göndermedim.”
Pederleri bu telgraf ile kendisine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “Üç kadıdan ikisi cehennemdedir.” meâlindeki Hadis-i Şerif’lerini hatırlatmışlardır.
Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.), pederine verdiği cevapta, “Kendisinin asla kadılık (hâkimlik) mesleğine sülûk etmeye niyetli olmadığını, maksadının, devrinin bütün zâhirî din ilimleri sahasında kemâle ermek olduğunu” bildirirler ve Medrese-i Süleymaniye’nin Tefsir ve Hadis kısmından diplomasını alıp Dersiâm oldukları gibi, tedrisatı 4 yıl olan Medresetü’l-Kuzât’tan mezun olup kadılık rütbesini de alırlar. Böylelikle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi ihrâz etmişlerdir.
Süleyman Efendi Hazretleri ayrıca, astronomi de tahsil etmiştir.
Kendilerinin Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medresesi Kısm-ı Âli Üçüncü Sınıf’ta okuduğu dersler ve notları şöyledir:
• Tefsîr-i Şerîf:10
• Hadîs-i Şerîf: 10
• İlm-i Fıkıh: 9
• Usûl-i Fıkıh: 10
• Hilâfiyât (Mukayeseli İslam Huk.): 10
• İlm-i Kelâm: 10
• Felsefe: 10
• Hukuk ve Kavânîn: 9
• Edebiyât-ı Arabiyye: 10
• Yekûn: 88
27 Mayıs 1919 (14 Mayıs 1335) tarihinde mezun olduğu Süleymaniye Medresesi’nin son sınıfında okuduğu dersler ve notları şöyledir:
• Tefsir-i Şerif: 10
• Usûl-i Hadis ve Nakd-i Ricâl: 10
• Hadis-i Şerif: 10
• Tabakât-ı Kurrâ ve Müfessirîn: 10
• Risâle (Doktora Tezi): 9 + 2/7
• Aded-i Vasat (Ortalama): 9 + 9/14
Kezâ Medresetü’l-Kuzât’tan aldığı diplomada, okuyup imtihan verdiği derslerden bazıları şunlardır:
• Roma Hukuku,
• Sakk-i Şer’î,
• Ticaret-i Berriye Hukuku,
• Ticaret-i Bahriye Hukuku,
• Hukuk-ı Düvel vb.

13 Ocak 2020 Pazartesi

CEVİZ YAPRAĞININ SAĞLIĞIMIZA FAYDALARI MÜKEMMEL ŞİFA DEPOSU Ceviz ağacı yaprakları ne zaman toplanır?

CEVİZ YAPRAĞININ SAĞLIĞIMIZA FAYDALARI
MÜKEMMEL ŞİFA DEPOSU
Ceviz ağacı yaprakları ne zaman toplanır?
Ceviz ağacı yaprakları mayıs ayında çiçek verir haziran ortalarına doğru toplanacak kıvama gelir.
Ceviz yaprağı faydaları nelerdir?
Geçmişten günümüze kadar ceviz ağacı yaprağı bir çok hastalıkta şifa niyetine kullanılmaktadır. Ceviz yaprağının sağlığımız için bir çok faydası bulunmaktadır.
İşte ceviz yaprağının faydaları…
Ceviz yaprağının en önemli faydası vücutta bulunan toksinleri atmasıdır. Ceviz yaprağı çayı düzenli olarak içilirse vücutta bulunan mikropları, bakterileri ve toksinleri vücuttan atmaya yardımcı olacaktır. Bu durumda da özellikle bağırsaklarda bulunan kurtlar için ceviz yaprağı önerilmektedir.
Hemen hemen her kanser çeşidinde alternatif tıp takviyesi olarak ceviz yaprağı kullanılmaktadır. Vücutta hızla artış gösteren kötü huylu hücrelerin yok edilmesi konusunda ceviz yaprağı oldukça faydalı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
Ceviz yaprağı kullanılarak oluşturulan merhem ve macunlar, yaralarınızın daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Ceviz yaprağının saça faydaları nelerdir ?
Ceviz yaprağı saç rengini parlaklaştırmaya, böylelikle saçınızın daha sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Ceviz yapraklarını püre haline getirerek, şampuanınıza koyarsanız saçınız eskisinden daha sağlıklı ve daha canlı bir görünüme kavuşacaktır.
Ceviz yaprağının cilde faydaları nelerdir?
Ceviz yaprağını cildinize uygulamak için, yarım litre su ve 20 gr kurutulmuş ceviz yaprağı yeterlidir. Su kaynar derecede olmamalı, suyun sıcaklığı 50-60 derecede olmalıdır. Yarım litre suyun içine ceviz yapraklarını ufalayarak atar ağzını kapatır ve kullanıma hazır hale gelmesi için 1 saat beklersiniz.
Nasıl kullanılır?
Sabah ve akşam günde 2-3 defa kullanabilirsiniz. Bir pamuk yardımı ile yüzünüze kompres yaparak kullanabilirsiniz. Bu uygulama sayesinde cildinizdeki sivilceler ve sivilce izleri kaybolacaktır.
Ceviz yaprağı çayının faydaları nelerdir?
Ceviz yaprağı çay olarak da tüketildiğinde sağlığımıza oldukça faydalı bir içecek haline gelir.
İşte ceviz yaprağı çayının faydaları…
- Bağırsak parazitleri oluşumunu engeller. Böylelikle adeta müshil etkisi yaratır.
- Romatizma tedavisinde kullanlır
- Damla (gut) hastalığına iyi gelir
- Kan şekerini düşürmeye yardımcı olur.
- C vitamini eksikliği yaşayanlara birebirdir. Adeta bir c vitamini deposudur.
Zührevi hastalıkların vede çaresiz hastalıklardada şifa verdiği biliniyor
Ceviz yaprağı çayı nasıl yapılır?
Yarım olarak ya da bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ceviz yaprağı, 1 su bardağı ölçeğindeki kaynar su ile birlikte haşlanır. 5 dakika boyunca demlendirilen su ve yaprak, demleme ardından süzülür. Ardından bu çay gün boyunca 1 veya 2 bardak yudum yudum içilebilir.

HARAM'da BEREKET OLMAZ☝🏻 Resûlullah Efendimiz (sav) bir hadîs-i şerîflerinde mü’mini şöyle tarif etmektedir: “Mü’min bal arısına benzer.

HARAM'da BEREKET OLMAZ☝🏻
Resûlullah Efendimiz (sav) bir hadîs-i şerîflerinde mü’mini şöyle tarif etmektedir:
“Mü’min bal arısına benzer.
Temiz olanı yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve konduğu yeri ne kırar ne de bozar.”
(Ahmed, II, 199; Hâkim, I, 147; Suyûtî, el-Câmi, h.no: 8147)
Bir müslümanı diğer insanlardan ayıran en üstün ve en temiz yapan husus, İslâm’ın emirlerine uygun olarak yaşaması, temiz ve helâl gıda ile beslenmesi ve böylece hem madden ve mânen temiz olmasıdır.
Haram ise, mü’minin bu nezâhetini, temizliğini bozan âdeta bir zehir mesâbesindedir.
Bulaştığı her şeye zarar verir.
Mesela kazanca haram bulaşınca, bereketini yok eder; bedene bulaşınca, kişiyi harama meylettirir, gönle bulaşınca, onu normal görmeye başlar.
Nitekim başka bir Hadîs-i şerîfte bildirildiği üzere:
“Allah Teâlâ temizdir; sadece temiz olanları kabul eder.
Allah Teâlâ peygamberlerine neyi emrettiyse mü’minlere de onu emretmiştir.
Cenâb-ı Hakk Peygamberlere:
يَٓا اَيُّهَا الرُّسُلُ كُلُوا مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَاعْمَلُوا صَالِحاًۜ اِنّ۪ي بِمَا تَعْمَلُونَ عَل۪يمٌۜ ﴿٥١﴾
Ey peygamberler!
Temiz ve helâl olan şeylerden yiyin, iyi ve faydalı işler yapın!
(Mü’minûn Sûresi, Âyet 51) buyurmuştur.
Mü’minlere de:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ ﴿١٧٢﴾
Ey îmân edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin..
(Bakara Sûresi, Âyet 172) buyurmuştur.”
Zira helâl, kişiyi helâle sevk eder.
Ali Râmîtenî Hazretleri’nin buyurduğu gibi:
“Helâl yemeyen kişi, kendinde Allâh’a itaat etme gücü bulamaz, hep isyâna meyleder. Helâl yiyen kişi de Allâh’a isyankâr olamaz.”
Velhasıl kelam haram maldan edinilen maldan ne maddî ne manevî bereket şöyle dursun, bilâkis olanı tüketir, zarar verir..

CANDİTAMIZDAN HABERİMİZ VARMI SAĞLIĞIMIZ İÇİN ÖĞRENELİM BUYRUN HEP BERABER m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa... Candida, bir maya bakterisi türüdür ve her canlıda bulunur. Genelde lenf sistemi içerisinde görev alan bu mantar türü, dış etkenler sebebiyle gereğinden fazla çoğaldığında teh

CANDİTAMIZDAN HABERİMİZ VARMI SAĞLIĞIMIZ İÇİN ÖĞRENELİM BUYRUN HEP BERABER m.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri
Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Candida, bir maya bakterisi türüdür ve her canlıda bulunur. Genelde lenf sistemi içerisinde görev alan bu mantar türü, dış etkenler sebebiyle gereğinden fazla çoğaldığında tehlikeli olmaya başlar. Peki bağırsaklarınızın florası ne durumda? Merak ediyorsanız sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın
1 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Bağırsaklarınız ne durumda?
Bağırsaklarınızda CANDIDA (kandida) maya mantarının arttığını basit bir testle anlayabiliriz. Bir bardak içme suyuna sabah aç karnına tükürün ve 15 dakika izleyin. Eğer tükürük suyun üstünde kalıyorsa sağlıklı bağırsak florasına sahipsiniz. Eğer tükürük dibe çöküyorsa, saçak gibi aşağıya iniyorsa, kar yağmış gibi oluyorsa veya suya rakı konmuş gibi bulanıyorsa Candida bağırsak floranızı bozmuş demektir. Evdeki herkes testi yapsın.. Bir parça yeseniz bile karnınız şişiyor ve ağrıyorsa, yaptığınız bütün diyetlere rağmen karnınızın şişliğini ve sertliğini gideremiyor, lifli besinler tükettiğiniz halde çoğu zaman kabızlık sorunu yaşıyorsanız, yeme krizlerinize çare bulamıyorsanız sebebi büyük ihtimalle candida maya mantarıdır.
2 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Karnınıza dikkat!
Candida mantarları gıdalardan aldığınız sofra şekeriyle imal edilmiş ürünleri ve unlu mamülleri önce piruvat’a sonradan asetaldehid ve karbondioksite dönüştürür. Asetaldehid, hem karaciğer hem de mantar tarafından etil alkole dönüştürülür. Açığa çıkan karbondioksitin etkisiyle karnınızda şişkinlik ve sertlik oluşur.
>
3 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Kandiyasis nedir?
Bağırsaklarda 100 trilyon bakteri bizimle birlikte yaşar. Normal bağırsak florasında bu bakterilerin %90’ının faydalı bakterilerden olması gerekir. Altta saydığımız nedenlerle yararlı bakteriler azalır, zararlılar çoğalır. Bifidobakteriyum ve laktobasillus adlı faydalı bakterilerin azalmasıyla bağırsak florasındaki denge candida (kandida) lehine bozulur.
4 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
9- Antibiyotikler, antiasitler, mide ülseri ve reflü ilaçları, doğum kontrol hapları, şekerli ve beyaz unlu besinler, hormonlu besinler, tedavilerde kortizon kullanımı, klorlu su içilmesi, bağırsak parazit enfeksiyonları, alkol kullanımı, tetkik öncesi kullanılan barsak temizleyici ilaçlar, yağsız beslenme, kanser tedavileri (kemoterapi, radyoterapi) ve şeker hastalığı katkı maddeleri, ayçiçeği, mısır özü, soya ve margarinlerin omega-3,/omega-6 dengesini bozması, östrojen tedavileri, yanlış diyetler, laksatifler, asitli beslenme sonucu oluşan asidoz, yediğimiz hayvanlar ve bitkilerde kullanılan ilaçlar faydalı bakterilerin azalmasına ve bağırsaklarda kandida mantarı nufüsunun patlamasına yol açtı. Kısaca gıda ya da ilaç zannederek aldıklarımız, önce bağırsaklarımızın doğal florasını bozdu. Bağırsak geçirgenliğini arttırdı, kanımıza karışan sindirilmemiş maddeler, ağır metaller, katkı maddeleri ile birlikte kandida maya mantarı kılcal damarlara kadar ulaştı ve organlarımıza zarar vermeye başladı.
>
5 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Kısaca nedenleri:
• Beslenme alışkanlıklarında yapılan hatalar. • Şekerli besinlerin fazla miktarda tüketilmesi. • Sezaryen ile yapılan doğumlar. • Günlük beslenme programında karbonhidratlara ağırlık verme. • Gereksiz yere kullanılan antibiyotikler. • Yanlış diyetler, faydalı yağların beslenmeden çıkartılması, laksatif ilaç ve çayların çok kullanılması sonucu bağırsak florasının bozulması. • Antibiyotik kullanımının artması başta olmak üzere yanlış tedavi yöntemleri bu artışa neden oldu.
6 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Neden olduğu enfeksiyonlar:
Sıklıkla şeker hastalarının şikâyetlerine benzer şikâyetlere yol açar. Enfeksiyonunun klasik bir belirtisi alkoliklerde ya da sarılıkta olduğu gibi, karaciğerde bozukluktur. Çünkü mantarlar aynı zamanda alkol de üretir. Bağırsaktaki maya mantarları şekeri alkole dönüştürür. Oluşan alkol, özellikle karaciğer için çok toksiktir Mantar enfeksiyonu olan birçok kişi eklem ve kas ağrılarından yakınır. Bu şikâyetler muhtemelen mantarların çoğalması sırasındaki metabolizma ürünlerine bağlıdır. Bu durumda uygulanan romatizma tedavisinin yararı olmaz. Bağırsakta mantar enfeksiyonu olan birçok kişide sürekli olarak burun ve sinüs mukozasında şişme ve tıkanıklık olur. Bağırsak mukozalarında mantarların yaptığı tahriş, diğer mukozalara da (doğrudan mantar enfeksiyonu olmaksızın) yansır.
>
7 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Candida maya mantarlarının oksijene gereksinimleri yoktur. Bu bakımdan ideal yerleşim yerleri ince bağırsaklardır. Burada mantarlar her zaman bol miktarlarda bulunan besin içerisinde yüzerler. İlk önce kendileri en önemli besin maddelerini alırlar. Artıkları asalak oldukları kişiye bırakırlar. Yani yaşadıkları vucudu asalak (çürükçül) hale getirirler. Eğer vücut bağışıklık sistemi güçlü değilse ve bağırsakta beslenmeleri yeterli olmazsa, mantarlar bağırsak duvarının derin tabakalarına kadar iner, kan damarları içine kadar girerler. Böylece dolaşımla tüm vucuda ve her organa yayılırlar. Burada kandaki şeker ile beslenirler. Mantarların kurnazca uyguladıkları bir yöntem, dış görünüşlerini insan bağışıklık sisteminin yabancı kabul etmeyeceği bir biçime sokabilmeleridir. Böylece bağışıklık sistemi mantarları kendi öz hücreleri sanır ve bunlarla mücadele etmez. Ayrıca candidas maya mantarları mide asidine de dayanıklıdır. Beyaz şeker ve beyaz unla beslenen mantarlar, oldukça hızlı çoğalırlar. Zaten candida mantarının çoğaldığı ve bğırsak flolasının bozulduğuna dair en net belirti tatlı besinlere karşı bağımlılıktır. Bu mantarların yararı olmadığı gibi, insanları ölüme götürecek özellikleri yoktur. Yaşamlarını sürdükleri ortamı korumak istediklerinden, kişilerin zarar görmesini istemezler. Yavaş bir şekilde geliştiklerinden, genelde çoğalma yapmazlar. Çoğalma gösterdiklerinde ise, vücutta bulunan yararlı bakterilerin azalmasına sebep olurlar. Mantarlar alkol ve çeşitli kimyasal toksinler üretirler. Bu maddeler kana karışarak, temizlenmek üzere karaciğere giderler. Karaciğer bunların temizlik aşamasında daha fazla efor sarf eder.
8 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Temizlenmemiş kimyasal maddeler baş ağrısı, kronik yorgunluk, eklem ağrıları gibi farklı şikayetlere neden olurlar. Bağışıklık sistemi zayıflar ve beden alerjik tepkiler vermeye başlar. Bunun sonucunda kişilerde akne, egzama, astım gibi rahatsızlıklar gelişir. Mantarların üretmiş olduğu toksik maddeler nedeniyle vücudun pH değerini bozar, asidoza sebep olur. Kanın hafif bazik pH=7,40 değerinde % 0,2 bir asitlenme dahi hayati tehlikeye sebep olur. Asit minerallerle asidik baz’a (curuf) dönüştürülerek vücudun zayıf noktalarına depolanır. Depolanan bu curufa önce ölü mikroplar ve hücreler yapışarak büyür ve sonra içerisine canlı mikroplar yerleşir ve toksik madde üreten merkezler oluşur. Sadece mantarlar değil, tatlı, hamurlu (beyaz un mamüleri), şarkuteri (sucuk, salam, sosis), çay, kahve, kola ve katkı maddesi içeren hazır yiyecek ve içecekler ve de fastfood asidoza sebep olur. Bozulan pH dengesini sağlamak için alkali beslenme önerilir. Asitli ortam (asidoz) bağışıklık sisteminin zayıflaması ve mikropların çoğalması ve hastalıkların tedavi edilemez bir hal alması demektir. Yukarıda sıralanan etmenler nedeniyle barsakta sayıları artan kandida türleri öncelikle şekere, alkole ve unlu mamüllere olan iştahı kamçılıyor. Alınan bu besinler kandida sayısının daha da artmasına neden oluyor ve sonuçta kronik alkol zehirlenmesi oluşuyor. Siroz tehlikesi var. Asetaldehid; kırmızı kan hücre işlevini bozarak dokulara oksijen taşınmasını azaltıyor, beyinde hücrelerarası ilişkileri sağlayan maddelerin (nörotransmiter) ve oksijen ile birleşerek beyin hücrelerinin etkinliğini azaltıyor. Bağışıklık sistemini baskılayan ve immünosupresif olarak kullanılan bir madde olan gliotoksin, kandida tarafından salgılanarak vücudun savunma sistemleri zayıflatılıyor. Kandida, barsak geçirgenliğini arttırarak (Leaky Gut Syndrome) allerjen özelliği olan büyük maddelerin vücuda girmesini sağlıyor ve allerjik reaksiyonların gelişmesine neden oluyor. Faydalı bakteriler, enerji kaynağı olan kısa zincirli yağ asitleriyle B ve K vitaminlerinin oluşumunu sağlarlar. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirir, pH dengesini sağlar, zararlı bakterilerden korur, ilaç, hormon ve kanser nedeni olan maddelerin zararlarını önlerler. Faydalı bakterilerin azalmasıyla hastalık gelişim süreci daha da hızlanır. Barsak kandida oranının artması ve faydalı bakterilerin azalması sonucu gelişen yakınmalar, 50’ye yakın madde halinde sıralanabilir. Kısaca; beyin çalışma özelliklerini bozarak baş ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik, başta hissedilen ses, uyku bozuklukları, yorgunluk hali, unutkanlık, depresyon, mizaç değişiklikleri, görme sorunları; mide-barsak sistemini bozarak İBS( spastik kolon, kolit), distansiyon(karında şişlik), kabızlık vb.; kokulara karşı hassasiyet, geçmeyen prostat ve vajinal iltihaplar, tekrarlayan sistit ve böbrek enfeksiyonları, kronik sinüzit, geniz akıntısı, egzema, kas ve eklem ağrıları, astım benzeri yakınmalar ve de özellikle her türlü allerjik yakınmalar.
9 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Bilindiği gibi kaşıntı, kurdeşen, polen, ve besin alerjisi, akne, sedef, ekzema vb. deri hastalıkları, nefes darlığı, astım, faranjit, behçet, romatizma, ankilozan spondilit, saçkıran, kabızlık, ishal, kolit vb. mide bağırsak rahatszılıklarının ana sebebi mantarlardır. Hatta kanserin sebebinin de mantarlar olduğunu onkolog Dr. Simoncini ispatlamış ve yıllardır tedavi edilemeyen kanser hastalarını 3-4 günde tedavi etmiş ve 100 yıldır kanser üzerine yazılıp çizilenlerin mesnetsiz olduğunu belgelemiştir.Peki mantarlar bu kadar çok hastalığa sebep oluyorda neden teşhis ve tedavi edilemiyor, çünkü tahlillerde mantar görünmüyor. Doktorlar da herhangi bir bakteri, virüs veya mantar yok o halde sizin rahatsızlığınız tamamen piskolojik nedenlerden kaynaklanıyor, bunun sebebi ailevi, stres, depresyon vs diyebiliyorlar. Bu sebeple antidepresan kullanan pek çok insan var. Bağırsak mantarı tedavisi nasıl yapılır? Unutmayın ki kandidadan kurtulmak zaman alan bir süreçtir. Bu süreçte beslenme kurallarına uymanız ve sabırlı olmanız gerekir. Hücrelerinize kadar yerleşmiş ve yaşam formunu oluşturmuş kandidadan bir ilaçla iki günde kurtulmak mümkün değildir. Önce bozulmuş olan bağırsak florasını, kan Ph değerini düzeltmeniz, faydalı bakterileri çoğaltmanız, toksinlerden kurtulmanız , zarar görmüş bağırsak çeperini onarmanız ve candida oranını kontrol altına almanız gerekir. Kandidanın artıklarıyla beslenen ve verdiği zararlarla yaşayan vucudunuzu sağlıklı hale getirmeniz ve bunu devam ettirebiliyor olmanız gerekir. Klinik uygulamalarda sıklıkla tedavilerden fayda görmemiş, geçmeyen mide-bağırsak yakınması olan; uzun süreli yorgunluk, halsizlik, isteksizlik yakınmaları olan; diyabet (şeker) hastalığı, hipertansiyonu olan; yaygın vücut ve eklem ağrıları, baş ağrıları ve baş dönmesi olan kişilerde azımsanmayacak oranda kandida enfeksiyonu olduğu görülmektedir.
10 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Doğal beslenme yöntemi uygulanmalı, bu amaçla meyveler dışında her türlü şekerli gıdalar ve unlu mamüller diyetten çıkartılmalı; et, yağ, sebze ve meyvelerle birlikte doğal olan kuruyemiş, kurumeyveler yenilmelidir. Süt diyetten çıkartılmalı, süt ürünleri kullanımı kısıtlanmalıdır. Doğum kontrol hapları, mide koruyucu ilaçlar, antibiyotikler, kolesterol düşürücü ilaçlar, tıbbi zorunluluk durumları dışında ve uzun süreli kullanılmamalıdır. Bağırsak hareketliliğinin arttırılması amacıyla düzenli, günlük yürüyüş yapılmalıdır. Uygun beslenme ile önce kandidanın çoğalması önlenilmeli ve ardından bir doktora danışılarak mantar tedavisi için önerilen mantar ilacı kullanılmalıdır (kendi başınıza almayın). Normal bağırsak florasını geri yerine koymak amacıyla probiyotik içeren ilaçlar kullanılmalıdır. Haftada bir kez tükrük testi tekrarıyla enfeksiyon durumu takip edilebilir. Beslenme kurallarına dikkat etmek, bol su içmek, ilaç ve besin takviyelerinin draje formatında alınması, bitkisel formüller ve yaşam şeklini tedaviye gore şekillendirmek, detoks ile arınma.. Bunların hepsine dikkat etmek kandida mantarından kurtulmanızı ve süresini etkileyecektir. Öncelikle kendinize bir kandida diyeti hazırlayın. Bu diyette yiyebileceğiniz besinleri listeleyin. Asla yememeniz gerekenler listesi de yapın. Açlık ve şeker krizlerini bastıracak alternatif çözümler bulun (tarçın serpilmiş yogurt, kefir, şekersiz prebiyotik tozlar, ürünler, bitkisel çaylar vs)
11 Sabah uyandığınızda bu testi mutlaka yapın! Tükürüğünüz suyun yüzeyinde kalmıyorsa...
Alkali beslenmeye ve kanın Ph’sını dengede tutmaya özen gösterin. Tedavi süresince şeker ihtiva eden her şey ve beyaz un kesinlikle çıkartılmalıdır. Kontrolsüz olarak ilaç kullanımından kaçınmak gerekir. Özellikle antibiyotikler, hormon ilaçları ve kortizon ilaçlarının kullanımına dikkat etmek gerekir. Bağırsaklardaki mantarları besleyecek mayalı ve şekerli ürünleri kullanmamak gerekir. Şekerli ürünler sadece baklava, çikolata, dondurma değildir; kavun, karpuz, üzüm ve tüm kuru meyveler de tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Alkol ve sigara kullanmaktan sakınmak gerekir. Üzerinde küf barındırabilecek olan kuru yemişler, eski peynirler tüketilmemelidir. Bağırsak florasının dengesini sağlamak için, yoğurt, kefir prebiyotikler tüketilmelidir. Vücuttaki toksinlerden kurtulmak için, bol miktarda su içilmelidir. Asitli gıdalardan sakınmak, peynir ve et tüketimini azaltmak ve şarküteri tüketmemek gerekir. Bağırsak florasını düzenlemeye faydası olan sakatat tüketimine yer verin. Tabi yediğiniz etlerinde candida mantarı etkisinde olmaması gerekir. Hayvanların doğal ortamda yetişmiş olması, antibiyotikler verilmemiş olması gerekir. Bu açıdan keçi eti ve ürünleri tavsiye edilir. Tavuk yerine balık özellikle somon (ızgara, buharda, çorbası yapılarak) alıntı