“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
1 Şubat 2020 Cumartesi
HZ.OSMAN'IN (R.A) AĞLATAN ŞEHADETİ... Kuran okuyordu. Bir ara susuzluğun verdiği, yorgunluğun verdiği tesirle uzaklara daldı Kuran okurken... Diz üstü oturmuş Kuran okurken, başı öne eğildi uykuya dalmıştı birden bire... Uykudayken rüyasında önünde bir koridor o koridorlar açılıyordu. Onu tutanlar götürüyorlardı, buradan buradan diyorlardı... Sonra o koridorlardan geçti, orada bir ışık kümesi gördü orada birileri oturuyordu yaklaşınca birden ne görsün... Allah'ın Resulü oradaydı. Bir yanında Hz. Ebu Bekir öteki yanında Hz. Ömer vardı. Allah'ın Resulüyle karşı karşıya kalmıştı, Allah Resulü bakıyor gülümsüyordu: - Osman geldin mi? - Geldim ya Resulallah..
- Seni susuz mu bıraktılar?
- Beni susuz bıraktılar Ya Resulallah..
- Seni hapis mi ettiler?
- Beni hapis ettiler..
- Seni mescide indirmiyorlar mı?
- Beni mescide indirmiyorlar..
- Sen aç mı kaldın?
- Ben aç kaldım Ya Resulallah..
- Ya Osman dilersen iftarı bizim yanımızda yapabilirsin istersen yardımına gelip seni kurtarsınlar..
- Sizinle birlikte iftar etmek isterim ya Resulallah..
- Hadi Osman acele et gel bu akşam seni bekliyoruz, beraber iftar yapacağız..
Birden sıçradı, uyanmıştı. Cuma günü akşam üstüydü...
Hanımı geldi:
Ne oldu Osman? dedi.
Demin Resulallahı gördüm, beni çağırıyordu. Ben gitmek üzereyim demek ki..
Birden entarisini çıkardı, bana şalvar getirin dedi. Hayatı boyunca şalvar giymemişti... O an şalvar giydi, sadece o an.. Ve o kadar edepliydi ki biraz sonra şehit edileceğinden edep yeri açılmasın diye şalvar giyecekti. Biliyordu ki o zalimler onu yerde sürükleyeceklerdi.
Kapı zorlanıyordu, ve hanımına dedi ki terk edin burayı beni yalnız bırakın, beni Kuranla baş başa bırakın..
Kuran önündeydi başını önüne eğmişti, sadece Kuran'a bakıyordu kapıyı kıranlara bakmıyordu bile.. Sonra birisi içeri girdi, sakalından tuttu onu ve o an başını kaldırdı baktı birde ne görsün sevdiği bir insanın oğluydu, sevdiği bir dostunun oğluydu ve şunu dedi:
"Baban görseydi bunu sana ne diyecekti"
O an gözlerinden yaşlar geldi, ağlıyordu halife. Delikanlı bırakıp kaçtı. Sonra üst üste başına gelen demir darbeleri meleklerin haya ettiği o büyük insanın başını yarmıştı. Mübarek kanı Kuranı Kerimin üzerine "Onlara karşı sana Allah yeter" ayetinin üzerine damlıyordu..
Ve Hazreti Osman Şehit Edilmişti...
radiyallahuanh...
radiyallahuanh...
Bu husustaki Süleyman Efendi (k.s.) hazretlerinin açıklamaları ise şöyle: “Ümmet-i Muhammed’e af va’d edilen makamlar…. Müzdelife ‘mahal-i cem’’dir. Rasûlüllah Efendimiz Haccü’l-Veda’daki son hutbelerini irad buyurduktan sonra, Müzdelife’ye gelinceye kadar ağladılar. Allahü zû’l-Celâl hazretlerine iltica edip ümmeti için af ve mağfiret dilediler. Hazret-i Mevla da; bu makamlara gelip kendisinden af diledikleri takdirde, Ümmet-i Muhammed’i af edeceğini va’detti. Fakat bu herkese söylenmez.” (Notlar, Sunguroğlu, s. 52)
♦️♦️Bu, kıymetli bir bilgidir, dikkat edelim♦️♦️ Cin,sihir, büyü, zihin kontrolü . Ailenizde ve etrafınızda bunlardan mustarip kişiler varsa bu tavsiyemize de dikkat edin... "Yedi uyurlar"ın yani "ashab-ı kehf"in yani "mağara arkadaşları"nın isimleri, Yemliha, Mislina, Mekselina, Mernuş, Debernuş Kefeştatayyuş, Şazenuş'tur.
Bunlar, nasıl ki asırlarca bir mağarada uyku hali gibi bir halde yemeden, içmeden hayatta kaldılar ve akıl almaz haller yaşadılarsa, kıyamet sabahına kadar tıpkı şehitler gibi, bizim iyice akledemediğimiz bir surette diri/hayatta kalacaklar ve bunların Allah indinde makamları, dereceleri de şehitlerden çok ama çok yüksek... Bu mübarek zatlar, asırlardır sayısız Müslümana göründüler, konuştular, yardım ettiler, bazı harplere iştirak ettiler, kumandanlara destek verdiler Allah'ın izni ile...
Bu asırda da onlar Zamanın tasarruf sahibi ,mürşid-i kamil olan zatın yardımcılarıdırlar. Darda kalan Müslümanlar, hususi ile şeytanların yani kafir cinlerin tasallutu altında kalan, kendilerine sihir büyü yapılmış Müslümanlar ashab-ı kehfin isimlerini sesli şekilde ve onlara hitap eder gibi söylese, Allah'ın izni ile gelirler, yardım ederler. Görünmeleri şart değil, onların ruhaniyetleri yani bedensiz ruhları oraya geldiğinde, şeytanlar orada duramazlar. Rahatsızlık yaşayan insanlar da hemen rahatlarlar.
Bir de şu dua sık sık ihlasla (haram karışmamış bir karın, haram geçmemiş bir ağız, günahlarla kararmamış bir kalp ve üzerinde haram yollardan temin edilmemiş bir elbise olan vücut ile) okunursa, çok faydalı olur:
Ashâb-ı Kehf duası:
“Allâhümme innî es’elüke bi İslâmi Yemlîhâ ve rağbetihî, ve bi imani Mekselînâ ve kurbetihî ve bi tevhıydi Mernûş ve hıdmetihî ve bi ma’rifeti Debernûş ve uzletihî ve bi şehâdeti Şâzenûş ve rivâyetihî ve bi ihlâsı Mislînâ ve muvâfakatihî ve bi iştiyâki Kefeştatayyûş ve ı’tikadihî ve bi vefâi Kıtmîr ve himayetihî en takdıye hâcetî yâ Kaadıye’l-hâcâti ve yâ mücîbe’d-deavât. Ve sallellâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmeıyn.”..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)