Mustafa Ulaş
5 Nisan 2019 ·
5 Nisan 2019 ·
Araştırma sonucunda supplement alan erkeklerde idrarla kalsiyum atımı azalmış, kemikte kalsiyum tutulumu %17 artmıştır. Naghii M, Samman S. insan ve hayvanlarda bor yetersizliğinin idrar ile kalsiyum atımının fazla olduğu tespit edilmiştir.(27) Nielsen F. Borun hücre zarındaki reaktif oksijen radikallerini temzileyici etkisinin olduğunu tesbit etmiştir.. İnsan ve hayvanalr üzerinde yapılan çalışmalarda bor yetersizliğinine beyinin elktriksel aktivitesini azaltığı tesbit edilmiştir. Bor yetersizliği önce kısa süreli hafız kaybı, dikkat etksikliği, algılama zafiyeti, motor aktivitesi hızının azalacağı ve daha sonra alzheimer, depresyon, şizofren vb., daha ağır rahatszılıkların ortaya çıkacağı beyan edilmiştir.(29)
Bor-Kalsiyum Metabozlizması (Savaşları, Antagonist=Düşman Kardeşler);
Bor-Kalsiyum ilişkisine ister metobolik değişimler, ister antogonist zıtlıklar isterse bor-kalsiyum tampon sistemleri diyelim ortada çok karmaşık bir bor-kalsiyum ilişkisi var. Bu bor-kalsiyum ilişkisini Dünyada ilk anlayan ve çözen kişi ben ibrahim Gökçek’e aittir ve hastalıkların ortaya çıkışının %95-96 neden kayanaklandığını ilk ben buldum. Vücudun herhangi bir noktasında bor azalır ise kalsiyum ile bu açık kapatılmaya çalışılır, kalsiyumun yoğunlaştığı noktada ise çeşitli hastalıklar görülür. Azalan boru takviye ettiğinizde kemiklerden çözülüp gelen kalsiyum tekrar kemiklere döner ve yaşam kalitesi yükselir hastalıklar yok olur.
1-) Bor hücre zarında azalır ise yerini kalsiyum alır, kalsiyum hücre ve hücre zarında yoğunlaşır ise hücre sertleşir ve foksiyonları azalır.
2-) Hücreler arası sıvıda ki (intersellüler sıvı) bor azalır ise yerini kalsiyum alır, kalsiyum yoğunlaşır ise hücreler arası sıvı kirlenir akışı ağırlaşır, zamanla batatlık gibi mikrop üreten bir merkez oluşur.
3-) Sinir Sisteminde bor azalır, kalsiyum artar ise sinir sistemi iletkenliğini kaybeder ve zamanla ms, polinöropati, sinir ucu iltihaplanması, unutkanlık, alzheimer, depresyon gibi rahatsızlıkları tetikler.
4-) Lenf kanalında borun yerine kalsiyum geçer ise lenf kanalı sertleşir.Lenf sistemi vücudumuzun fen işleri gibi çöp toplar. Lenf sisteminindeki kalsiyum yoğunlaşırsa lenf kanalı çöp lüğe döner ve iltihabi hastalıkları tetikler.Önce lenf bezesi şişmesi, iltihaplanması sonra lenfoma kadar gider.
5-) Damarların iç yüzeyinde ki borun yerini kalsiyum alır ise damarlar sertleşir ve arteroskleroz (damar sertliği ve plak oluşumu) nedeni ile beyin kanaması, kalp krizi, diabet, karaciğer yağlanması ve cinsel yetersizlik gibi rahatszılıklar görülebilir.
6-) Eklem ve yumşak dokuda borun yerini kalsiyum alır ise eklem kireçlenmesi, romatoid artrit, artroz, fibromiyalji ve ankilozan spondilit gibi rahatsızlıklar nükseder.
7-) Borun bir miktar fazla alınması ile birlikte vücut ısısı da hafif artar ve böylece depolanan yağlar yavaş yavaş erir ve kişi kilo verir. Obeziteden yılda 300.000 kişinin öldüğü düşünülürse bu çok zayıflama metodu çok ucuz va problemsiz bir metotdur.
Boraks ve İnsan Sağlığı;
Ben İbrahim Gökçek 35 yılık çalışmamın sonucu hastalıkların %95-96’inin BOR Eksikliğinden kaynaklandığını tespit ettim. Bor’un vücutta azalmasını tetikleyen 4 ana sebep vardır.
1-) Alüminyum folyo ve Alüminyum kaplar
2-) Kimyasal ilaçlar
3-) Kimyasal Gübre
4-) Kandidoz Mantarı
Aluminyum Bor ile antogonsit, yani düşman kardeşler alüminyum giren hücrelerde bor çıkar. Kimayasal ilaç kullananlarda bor kendiliğinden yavaş yavaş yok olur. Kimyasal gübre kullanılan tarım alanlarda üretilen tahıl, sebze ve meyvelerde bor 0,25 mg’a kadar düşer ve organik tarım yapılan toprakta yetişen gıdalarda ise 20 mg bor bulunur. Kandidoz Mantarı bağırsaklarda saçak şeklinde çoğalır ve streç folyo gibi bağırsakları sarar ve kişinin bağırsakları besinlerdeki vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz vs emilimi minimum seviyeye düşer. Böylece kişide önce halsizlik, dermansızlık, sonra alerjik hastalıklar, cilt hastalıkları, romatizma, depresyon, kalp damar hastalıkları görülmeye başlar.
Bor Eksikliği Hangi Hastalıkları Tetikler;
1-) Hücre zarı çöker; Bor hücre zarını korur dayanıklı ve fonksiyonel yapar, fakat bor azalır ise hücre zarı çöker ise hücre içine zararlı maddeler girer ve artık maddeler dışarı atılamaz ve hücre çöplüğe dönüşür. Hücreler beslenemeyince kişide halsizlik, dermansızlık ve sürekli açlık duygusu başlar ve sonra alerjik hastalıklar cilt hastalıkları vb hastalıklar görülür.
2-) OBEZİTE Problemi; Hücreler beslenemeyince kişide sürekli açlık duygusu uyanır, sürekli çok gıda tüketmek zorunda kalır ve zamanla aşırı kilo alır. OBEZİTEYE SON; Bor vücut ısısını hafif artırdığı için normalden fazla enerji harcar ve böylece kişi yavaş yavaş zayıflar.
3-) Hormon Bezeleri; Hormon salgılayan bezelerde ki kalsiyum oranı artıkça kireçlenme nedeniyle bezeler yeterince hormon salgılayamaz ve kişide hormon yetersizliği neden ile cinsel isteksizlik, cinsel yetersizlik başta olmak üzere birçok problem ortaya çıkar.
4-) Sinir Sistemi; Sinir hücrelerinde kalsiyum yoğunlaşması neden ile sinir sisteminde iletkenlik problemi doğar ve kişide algılama zafiyeti başalar ve zamanla nöropati ve ms gibi hastalıklar görülür.
5-) Lenf Sistemi; Lenf bezeleri ve kanallarında kalsiyum yoğunlaşması artık ve toksik maddelerin taşınmasında zafiyetlere sebep olur ve zamanla lenf ödemi, lenf bezesi şişmesi ve lenfoma gibi rahatsızlıkları tetikler.
6-) Romatizma; Hücre zarındaki zafiyet (bor eksikliği) nedeniyle kemiklerde olması gereken kalsiyum yumuşak doku, hücreler ve eklemlere akın eder. Eklem ve yumuşak dokuda yoğunlaşan kalsiyum artroz, artrit, fibromiyalji, ankilozan spondilit, sle ve Behçet gibi hastalıkları tetikler.
7-) Kalp-Damar; Damarların iç yüzeyinde biriken kalsiyum damarların sertleşip kireçlenmesine sebep olur, kireçlenen damarlar kalp krizi, beyin kanaması, unutkanlık Alzheimer, cinsel yetersizlik, karaciğer yağlanması, pankreas yağlanması (diyabet), görem zafiyeti ve kulak çınlamasına sebep olur.
Genital Siğil-Genital Herpes; Virüs ve Mantarlar koloni şeklinde birlikte çalışır, virüs varsa mantar var, mantar var ise virüs vardır. Bor virüs ve mantara karşı çok çok kuvvetli dezenfektandır.
9-) Alerji, Sedef, Egzama; Kandidoz mantarı saçak şeklinde bütün bağırsak mukozasını streç folyo gibi sarar ve ince bağırsak artık yeterince DAO (diaminooksidaz) salgılayamaz, dao'nun azalması histaminin aşırı yükselmesine sebep olur ve kurdeşen, polen alerjisi, besin alerjisi, atopik egzama ve sedef gibi rahatsızlıklar hortlar.
Artroz-Bor ilişkisi:
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre bir kişinin günlük sebze ve meyveden alması gerek miktar 5 mg. Fakat sebze ve meyvenin yetiştiği toprak kullanılan gübre vs., nedeni ile bor oranı çok farklı olabilmektedir. Kimyasal gübre kullanılan topraktan bor oranı 0,25 mg'a kadar düşmekte, organik tarım da ise bu oran 20 mg’a kadar yükselmektedir. Tabii ki Ülke’ den ülkeye de sebze ve meyvede ki bor oranı da değişir. Türkiye bu bakımdan çok çok şanslı bir ülke çünkü Dünya bor rezervinin hemen hemen % 72’si bizde dir. Günümüzde çiftçilerin aşırı kimyasal gübre kullanması nedeniyle maalesef tüketilen sebze ve meyvede ki bor oranı bizde de çok çok düşmüştür.
Bir kişinin günlük alması gereken miktardan çok az miktarda alınan bor birçok hastalığı tetikler. Bilindiği gibi bağırsak mantarları bağırsaklarda çoğalırsa bütün bağırsağı streç folyo gibi kaplar ve bağırsakların vitamin, mineral, enzim vs emilimini önler. Vitamin, mineral, enzim vs yetersizliğine sebep olur ve kişinin bağışıklık sistemi çöker. Bağışıklık sisteminin çökmesi birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Batı Ülkelerinde bir kişinin günlük aldığı bor 1-2 mg, kimyasal gübre kullanılan tarım alanlardın da ki sebze ve meyve ile alınan bor 0,25 mg’a düşmektedir. Örneğin; Jamaika’da şeker kamışı için aşırı kimyasal ilaç kullanımı nedeniyle toprakta ki bor oranı aşırı oranda düşmüş ve insanların % 70’i artroz dan muzdariptir. Aynı şekilde Mauritius adasında da toprakta ki bor oranı aşırı şekilde kimyasal gübrelerden dolayı azalmış ve insanların % 50’sinde artroz görülmeye başlamıştır. Bir örnekte Batı Avusturalya’nın Carnavon şehrinde toprak bor bakımından çok zengin olması nedeniyle burada artrozlu hasta oranı sadece %1 dir.
Boraks Doğal Antibiyotik;
Boraks mantar ve virüslere karşı çok güçlü, fakat bakterilere karşı zayıf bir dezenfektandır. İnsan, hayvan ve bitki hücresinin hücre zarı dayanıklı ve nemli olması ve birçok sinyali iletebilmsi gerekir. Bor insan vücudunda hemen her organda bulunmasına rağmen tiroid bezelerinde sonrada kemik ve dişlerde daha yoğundur. Kemikler ve eklemler için bor eksikliği düşünülemez. Bor tiroid bezelerini uyararak vücudun kalsiyum, magnesyum ve fosfor metabolizmasını düzenler. Bor yetersizliği tiroid bezesinin aşırı çalışmasına sebep olur ve çok aşırı hormon salğılar. Aşırı tiroid hormon ise kemiklerde ki kalsiyumun çözülüp kana karışmasına neden olur. Bu durum zamanla eklemlerde artroz (eklem deformasyonu), osteoporoz (kemik erimesi), artrit (eklem iltihaplanması) ve diş çürüklerine sebep olur. Bor yetersizliğ anlaşılmaz ve uzun süre devam ederse yumşak dokuda sertleşme, kas krampları ve eklem sertleşmesi gibi rahatsızlıkları ortaya çıkar. Aynı şekilde damarlarda kireçlenme, hormon bezelerinde sertleşme, böbreklerde taş ve böbreklerde kireçlenme böbreklerin iflasına kadar gider. Borun immün fonksiyonu artırıcı yönde rolü olduğu yapılan çeşitli araştırmalar ile gösterilmiştir. Borun gerekli oranda alındığında bağışklık istemini güçlendirdiği tesbit edilmiştir. (29)
Boraks Hormon Düzenleyici;
Bor steroid hormonlarında ki metabolik değişimleri, özelikle de seks hormonlarını etkiler ve erkeklerde testestoron hormonunu artırır ve bayanlarda menopoz rahatsızlıklarına sebep olan östrojen hormonunu dengede tutar. Bor D-Vitaminini aktif forma çevirir ve böylece yumuşak doku ve eklemlerde ki kireçlenmeyi önler. Bor birçok metabolik değişimde rol oynayarak sedef, görme zafiyeti, hafıza zafiyeti, kalp problemi gibi rahatsızlıkların iyileşmesini hızlandırır. Alman kanser araştırmaları uzmanı Dr. Paul Gerhard Seeger yapmış olduğu araştırmalar sonucunda kanserin hücre zarının zayıflaması sonucu ortaya çıktığını belgelemiştir. Bor hücre zarı fonksiyonları için çok çok önemlidir, bor eksikliği hüce zarının çözülmesine sebep olur. Hücre zarını çözülmesi tümörlerin yayılmasını tetikler. Bor türevleri tümörleri yok edici, kemik erimesini, iltihap önleyici, kolesterol, lipid ve trigliseridi düşürücü, pıhtılaşma ve doku bozulmasını önleyicidir. Bor prosta tümörünü ve iyi huylu prostat büyümesini önelyicidir. Orta yaşlarda ki erkeklere günde 100 mg boraks verilmiş ve testosteron oranın % 30 artığı tespit edilmiştir. Prostat kanser olan hastalar üzerinde yapılan klinik araştırmalarda hastalarda testosteronu artırdığı PSA’yı düşürdüğü ve %64’ünde prostat tümörünü küçüldüğü tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda borun vücuttaki bazı hormonların düzeyinde değişiklik yaptığı gösterilmiştir.(28) Nielsen ve ark. 1987 ve 1990 yıllarında 2000 kalori içeren diyetle 0,25 mg bor içeren diyeti bir guruba, diğer guruba da diyete ek olarak 3 mg bor suplementi vermiştir. Bor elementi alan gurupta plazmada estradiol ve testesteron, yani kadınlık ve erkeklik hormonu artırdığı tesbit edilmişlerdir.
Bor-Kalsiyum Metabozlizması (Savaşları, Antagonist=Düşman Kardeşler);
Bor-Kalsiyum ilişkisine ister metobolik değişimler, ister antogonist zıtlıklar isterse bor-kalsiyum tampon sistemleri diyelim ortada çok karmaşık bir bor-kalsiyum ilişkisi var. Bu bor-kalsiyum ilişkisini Dünyada ilk anlayan ve çözen kişi ben ibrahim Gökçek’e aittir ve hastalıkların ortaya çıkışının %95-96 neden kayanaklandığını ilk ben buldum. Vücudun herhangi bir noktasında bor azalır ise kalsiyum ile bu açık kapatılmaya çalışılır, kalsiyumun yoğunlaştığı noktada ise çeşitli hastalıklar görülür. Azalan boru takviye ettiğinizde kemiklerden çözülüp gelen kalsiyum tekrar kemiklere döner ve yaşam kalitesi yükselir hastalıklar yok olur.
1-) Bor hücre zarında azalır ise yerini kalsiyum alır, kalsiyum hücre ve hücre zarında yoğunlaşır ise hücre sertleşir ve foksiyonları azalır.
2-) Hücreler arası sıvıda ki (intersellüler sıvı) bor azalır ise yerini kalsiyum alır, kalsiyum yoğunlaşır ise hücreler arası sıvı kirlenir akışı ağırlaşır, zamanla batatlık gibi mikrop üreten bir merkez oluşur.
3-) Sinir Sisteminde bor azalır, kalsiyum artar ise sinir sistemi iletkenliğini kaybeder ve zamanla ms, polinöropati, sinir ucu iltihaplanması, unutkanlık, alzheimer, depresyon gibi rahatsızlıkları tetikler.
4-) Lenf kanalında borun yerine kalsiyum geçer ise lenf kanalı sertleşir.Lenf sistemi vücudumuzun fen işleri gibi çöp toplar. Lenf sisteminindeki kalsiyum yoğunlaşırsa lenf kanalı çöp lüğe döner ve iltihabi hastalıkları tetikler.Önce lenf bezesi şişmesi, iltihaplanması sonra lenfoma kadar gider.
5-) Damarların iç yüzeyinde ki borun yerini kalsiyum alır ise damarlar sertleşir ve arteroskleroz (damar sertliği ve plak oluşumu) nedeni ile beyin kanaması, kalp krizi, diabet, karaciğer yağlanması ve cinsel yetersizlik gibi rahatszılıklar görülebilir.
6-) Eklem ve yumşak dokuda borun yerini kalsiyum alır ise eklem kireçlenmesi, romatoid artrit, artroz, fibromiyalji ve ankilozan spondilit gibi rahatsızlıklar nükseder.
7-) Borun bir miktar fazla alınması ile birlikte vücut ısısı da hafif artar ve böylece depolanan yağlar yavaş yavaş erir ve kişi kilo verir. Obeziteden yılda 300.000 kişinin öldüğü düşünülürse bu çok zayıflama metodu çok ucuz va problemsiz bir metotdur.
Boraks ve İnsan Sağlığı;
Ben İbrahim Gökçek 35 yılık çalışmamın sonucu hastalıkların %95-96’inin BOR Eksikliğinden kaynaklandığını tespit ettim. Bor’un vücutta azalmasını tetikleyen 4 ana sebep vardır.
1-) Alüminyum folyo ve Alüminyum kaplar
2-) Kimyasal ilaçlar
3-) Kimyasal Gübre
4-) Kandidoz Mantarı
Aluminyum Bor ile antogonsit, yani düşman kardeşler alüminyum giren hücrelerde bor çıkar. Kimayasal ilaç kullananlarda bor kendiliğinden yavaş yavaş yok olur. Kimyasal gübre kullanılan tarım alanlarda üretilen tahıl, sebze ve meyvelerde bor 0,25 mg’a kadar düşer ve organik tarım yapılan toprakta yetişen gıdalarda ise 20 mg bor bulunur. Kandidoz Mantarı bağırsaklarda saçak şeklinde çoğalır ve streç folyo gibi bağırsakları sarar ve kişinin bağırsakları besinlerdeki vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz vs emilimi minimum seviyeye düşer. Böylece kişide önce halsizlik, dermansızlık, sonra alerjik hastalıklar, cilt hastalıkları, romatizma, depresyon, kalp damar hastalıkları görülmeye başlar.
Bor Eksikliği Hangi Hastalıkları Tetikler;
1-) Hücre zarı çöker; Bor hücre zarını korur dayanıklı ve fonksiyonel yapar, fakat bor azalır ise hücre zarı çöker ise hücre içine zararlı maddeler girer ve artık maddeler dışarı atılamaz ve hücre çöplüğe dönüşür. Hücreler beslenemeyince kişide halsizlik, dermansızlık ve sürekli açlık duygusu başlar ve sonra alerjik hastalıklar cilt hastalıkları vb hastalıklar görülür.
2-) OBEZİTE Problemi; Hücreler beslenemeyince kişide sürekli açlık duygusu uyanır, sürekli çok gıda tüketmek zorunda kalır ve zamanla aşırı kilo alır. OBEZİTEYE SON; Bor vücut ısısını hafif artırdığı için normalden fazla enerji harcar ve böylece kişi yavaş yavaş zayıflar.
3-) Hormon Bezeleri; Hormon salgılayan bezelerde ki kalsiyum oranı artıkça kireçlenme nedeniyle bezeler yeterince hormon salgılayamaz ve kişide hormon yetersizliği neden ile cinsel isteksizlik, cinsel yetersizlik başta olmak üzere birçok problem ortaya çıkar.
4-) Sinir Sistemi; Sinir hücrelerinde kalsiyum yoğunlaşması neden ile sinir sisteminde iletkenlik problemi doğar ve kişide algılama zafiyeti başalar ve zamanla nöropati ve ms gibi hastalıklar görülür.
5-) Lenf Sistemi; Lenf bezeleri ve kanallarında kalsiyum yoğunlaşması artık ve toksik maddelerin taşınmasında zafiyetlere sebep olur ve zamanla lenf ödemi, lenf bezesi şişmesi ve lenfoma gibi rahatsızlıkları tetikler.
6-) Romatizma; Hücre zarındaki zafiyet (bor eksikliği) nedeniyle kemiklerde olması gereken kalsiyum yumuşak doku, hücreler ve eklemlere akın eder. Eklem ve yumuşak dokuda yoğunlaşan kalsiyum artroz, artrit, fibromiyalji, ankilozan spondilit, sle ve Behçet gibi hastalıkları tetikler.
7-) Kalp-Damar; Damarların iç yüzeyinde biriken kalsiyum damarların sertleşip kireçlenmesine sebep olur, kireçlenen damarlar kalp krizi, beyin kanaması, unutkanlık Alzheimer, cinsel yetersizlik, karaciğer yağlanması, pankreas yağlanması (diyabet), görem zafiyeti ve kulak çınlamasına sebep olur.
Genital Siğil-Genital Herpes; Virüs ve Mantarlar koloni şeklinde birlikte çalışır, virüs varsa mantar var, mantar var ise virüs vardır. Bor virüs ve mantara karşı çok çok kuvvetli dezenfektandır.
9-) Alerji, Sedef, Egzama; Kandidoz mantarı saçak şeklinde bütün bağırsak mukozasını streç folyo gibi sarar ve ince bağırsak artık yeterince DAO (diaminooksidaz) salgılayamaz, dao'nun azalması histaminin aşırı yükselmesine sebep olur ve kurdeşen, polen alerjisi, besin alerjisi, atopik egzama ve sedef gibi rahatsızlıklar hortlar.
Artroz-Bor ilişkisi:
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre bir kişinin günlük sebze ve meyveden alması gerek miktar 5 mg. Fakat sebze ve meyvenin yetiştiği toprak kullanılan gübre vs., nedeni ile bor oranı çok farklı olabilmektedir. Kimyasal gübre kullanılan topraktan bor oranı 0,25 mg'a kadar düşmekte, organik tarım da ise bu oran 20 mg’a kadar yükselmektedir. Tabii ki Ülke’ den ülkeye de sebze ve meyvede ki bor oranı da değişir. Türkiye bu bakımdan çok çok şanslı bir ülke çünkü Dünya bor rezervinin hemen hemen % 72’si bizde dir. Günümüzde çiftçilerin aşırı kimyasal gübre kullanması nedeniyle maalesef tüketilen sebze ve meyvede ki bor oranı bizde de çok çok düşmüştür.
Bir kişinin günlük alması gereken miktardan çok az miktarda alınan bor birçok hastalığı tetikler. Bilindiği gibi bağırsak mantarları bağırsaklarda çoğalırsa bütün bağırsağı streç folyo gibi kaplar ve bağırsakların vitamin, mineral, enzim vs emilimini önler. Vitamin, mineral, enzim vs yetersizliğine sebep olur ve kişinin bağışıklık sistemi çöker. Bağışıklık sisteminin çökmesi birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Batı Ülkelerinde bir kişinin günlük aldığı bor 1-2 mg, kimyasal gübre kullanılan tarım alanlardın da ki sebze ve meyve ile alınan bor 0,25 mg’a düşmektedir. Örneğin; Jamaika’da şeker kamışı için aşırı kimyasal ilaç kullanımı nedeniyle toprakta ki bor oranı aşırı oranda düşmüş ve insanların % 70’i artroz dan muzdariptir. Aynı şekilde Mauritius adasında da toprakta ki bor oranı aşırı şekilde kimyasal gübrelerden dolayı azalmış ve insanların % 50’sinde artroz görülmeye başlamıştır. Bir örnekte Batı Avusturalya’nın Carnavon şehrinde toprak bor bakımından çok zengin olması nedeniyle burada artrozlu hasta oranı sadece %1 dir.
Boraks Doğal Antibiyotik;
Boraks mantar ve virüslere karşı çok güçlü, fakat bakterilere karşı zayıf bir dezenfektandır. İnsan, hayvan ve bitki hücresinin hücre zarı dayanıklı ve nemli olması ve birçok sinyali iletebilmsi gerekir. Bor insan vücudunda hemen her organda bulunmasına rağmen tiroid bezelerinde sonrada kemik ve dişlerde daha yoğundur. Kemikler ve eklemler için bor eksikliği düşünülemez. Bor tiroid bezelerini uyararak vücudun kalsiyum, magnesyum ve fosfor metabolizmasını düzenler. Bor yetersizliği tiroid bezesinin aşırı çalışmasına sebep olur ve çok aşırı hormon salğılar. Aşırı tiroid hormon ise kemiklerde ki kalsiyumun çözülüp kana karışmasına neden olur. Bu durum zamanla eklemlerde artroz (eklem deformasyonu), osteoporoz (kemik erimesi), artrit (eklem iltihaplanması) ve diş çürüklerine sebep olur. Bor yetersizliğ anlaşılmaz ve uzun süre devam ederse yumşak dokuda sertleşme, kas krampları ve eklem sertleşmesi gibi rahatsızlıkları ortaya çıkar. Aynı şekilde damarlarda kireçlenme, hormon bezelerinde sertleşme, böbreklerde taş ve böbreklerde kireçlenme böbreklerin iflasına kadar gider. Borun immün fonksiyonu artırıcı yönde rolü olduğu yapılan çeşitli araştırmalar ile gösterilmiştir. Borun gerekli oranda alındığında bağışklık istemini güçlendirdiği tesbit edilmiştir. (29)
Boraks Hormon Düzenleyici;
Bor steroid hormonlarında ki metabolik değişimleri, özelikle de seks hormonlarını etkiler ve erkeklerde testestoron hormonunu artırır ve bayanlarda menopoz rahatsızlıklarına sebep olan östrojen hormonunu dengede tutar. Bor D-Vitaminini aktif forma çevirir ve böylece yumuşak doku ve eklemlerde ki kireçlenmeyi önler. Bor birçok metabolik değişimde rol oynayarak sedef, görme zafiyeti, hafıza zafiyeti, kalp problemi gibi rahatsızlıkların iyileşmesini hızlandırır. Alman kanser araştırmaları uzmanı Dr. Paul Gerhard Seeger yapmış olduğu araştırmalar sonucunda kanserin hücre zarının zayıflaması sonucu ortaya çıktığını belgelemiştir. Bor hücre zarı fonksiyonları için çok çok önemlidir, bor eksikliği hüce zarının çözülmesine sebep olur. Hücre zarını çözülmesi tümörlerin yayılmasını tetikler. Bor türevleri tümörleri yok edici, kemik erimesini, iltihap önleyici, kolesterol, lipid ve trigliseridi düşürücü, pıhtılaşma ve doku bozulmasını önleyicidir. Bor prosta tümörünü ve iyi huylu prostat büyümesini önelyicidir. Orta yaşlarda ki erkeklere günde 100 mg boraks verilmiş ve testosteron oranın % 30 artığı tespit edilmiştir. Prostat kanser olan hastalar üzerinde yapılan klinik araştırmalarda hastalarda testosteronu artırdığı PSA’yı düşürdüğü ve %64’ünde prostat tümörünü küçüldüğü tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda borun vücuttaki bazı hormonların düzeyinde değişiklik yaptığı gösterilmiştir.(28) Nielsen ve ark. 1987 ve 1990 yıllarında 2000 kalori içeren diyetle 0,25 mg bor içeren diyeti bir guruba, diğer guruba da diyete ek olarak 3 mg bor suplementi vermiştir. Bor elementi alan gurupta plazmada estradiol ve testesteron, yani kadınlık ve erkeklik hormonu artırdığı tesbit edilmişlerdir.