13 Şubat 2020 Perşembe

Cebrâil (aleyhisselâm), Muhammed (aleyhisselâm)’a yirmi dört bin kere inmiştir.

..... CEBRAİL (ALEYHİSSELÂM) .Allah Teâlâ; Cebrâil (aleyhisselâm)’ı, İsrafil (aleyhisselâm)’dan beş yüz yıl sonra en güzel surette yarattığı vakit, Cebrâil (aleyhisselâm) kendisine bakarak: - Ya Rab, benden daha güzel kimse yarattın mı? diye sordu. Allah Teâlâ: - Hayır, yaratmadım, buyurdu. Bunun üzerine Cebrâil (aleyhisselâm) yüzyirmi bin senede iki rek’at namaz kıldı, namazı bitirince Allah Teâlâ: - Ey Cebrâil, güzel bir ibâdet yaptın. Şimdiye kadar senin gibi bir ibâdet kimse yapmadı. Ancak âhirzamanda gelecek sevgili Habîbim Muhammed ümmetinin kusur ve eksiklerle dolu kılacakları iki rek’at namazları Benim katımda senin bu namazından daha sevimlidir, çünkü onlar, Benim emrime uyarak kılarlar, sen ise kendiliğinden kıldın. Aynı zamanda onlar âciz ve merhamete muhtaç kimselerdir, buyurdu...... https://archive.org/…/Envarul%20A%C5%9Fik%C4%B1n%20clean_dj…
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayaktaGörüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta ve takım elbise

ANCAK (EHL-İ SÜNNET OLAN) MÜMİNLER KARDEŞTİR. İKİ CİHANDA KURTULUŞ: EHL-İ SÜNNETTEDİR.

........................ İmam-ı Gazâlî, insanın ruhunun cismi suretinde olduğunu ve güzelliğinin sonsuz bulunduğunu söylemiştir. Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat’e göre insan, ruh ve cismin tümüdür. Yâni insan, hem ruh ve hem de cesedle insandır. Bunun için insan öldükten sonra her ikisiyle dirileceği gibi sevab ve ikab, mükâfat ve mücâzat da her ikisinedir. Aynı zamanda insanın en şerefli parçası ruhudur, kalbi de ona bağlıdır. Keşif erbabı, ruhun parçalanmayı kabul etmeyen lâtif bir cevher olup emr-i Rabbânî’den olduğunu söylemişlerdir. Ruhlar, ulvî -yüksek- ve süfli -alçak- olmak üzere ikiye ayrılır, insan ve meleklerin ruhu ulvî, cinn ve şeytanların ruhu süflidir. Hayvanların ve bitkilerin ruhları ise, kendi tabiatlerinden gelir ve yine tabiatlerine döner.

Rasûlüllah (s.a.s) bir hadis-i şerifinde; "Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurmuştur.

Hasan Bozkurt ... Receb-i Şerifin başında Regaip,sonunda Miraç kandili olduğu için ayrıca 2 kandilli olarak başı ve sonu aydınlanmış bir aydır. Efendimiz(s.a.v) bu ayda yapmamız gereken ibadetlere işaret ederek şöyle buyurmaktadır: ‘’Ölüm anında susuzluktan rahat etmeyi,dünyadan giderken iman ile çıkmayı,şeytandan kurtulmayı murat ederseniz,şu ayların hepsine,çok oruç tutmakla,geçmiş günahlara pişman olmakla hürmet ediniz.Bütün kainatın yaratıcısı olan Allah’ı zikrediniz ki,selametle Cennete giresiniz.’’ Receb-i Şerif’in;birinci günü oruç tutanlara 3 senelik,ikinci günü oruç tutanlara 2 senelik;üçüncü günü oruç tutanlara 1 senelik,üçüncü günden sonra hergün için bir aylık nafile oruç sevabı verilir. Bu hadis-i şerifle sabittir..Receb-i Şerif’te;7 gün oruç tutanlara Cehennemin kapıları kapanır,8 gün oruç tutanlara Cennetin kapıları açılır,10 gün oruç tutanlara Cenab-ı Hakk,hiçbirşey sormaz;15 gün oruç tutanların geçmiş günahları afv edildi,denir..Silsile-i Sadat'tan Ebu'l Faruk Hazretleri Bu Ay hakkında şöyle buyurmuşlardır: ‘’Bu aylar hatta günler,hepsi Allah’ın mahlukudurlar.Bu ayları hürmetle ve tazimle geçirenler nurani olarak karşılanır.Gaflet ve zulmetle geçirenlerde zulmani,simsiyah olarak karşılanır.Ve rezil,rüsva olurlar.Receb-i Şerif ayına riayet edenler 3 ihsana mazhar olurlar..
1-)Azabsız olarak Allah’ın rahmeti
2-)Cimrilik olmaksızın cömertliği
3-)Cefasız Allah’ın ihsanı ..... Ölürken ve kabirden kalkarken insanın elinden tutacak olan bu ibadetleridir.

Amelde Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat mezhepleri 4’tür, 5’incisi yoktur. Sünni demek, sünnete uyan, yani Resulullahın yolunda olan ( EHL-İ SÜNNET) demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.):"Receb-i şerif'in ilk Cuma gecesini [yani Regaib gecesini] ihya edene, kabir azabı yapılmaz.

.......Ehl-i sünnet mezhebinin hak olduğunu, Allahın kitabındaki hükümlere, Rasulünün sünnetine ve eshab-ı kiramın yürüdüğü yola uygun olması ile isbat ederiz.

Resûl-i Ekrem (sav) : "Peygamberler babaları bir kardeşler gibidirler, dinleri birdir". yani İSLAMdır.

.......Osmanlı Devleti’nin kritik bir devrinde hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte, yapılan iftiralar ve hakaretlerin kötü tesiri hâlen devam etmektedir. Osmanlı Devleti’nin yıkılışını 33 sene geciktiren, eğitim, kültür, sanat, mimarî, askerî, bilim sahalarında yaptığı yeniliklerle, devlet ve millete şeref ve itibar kazandıran Abdülhamid Han hakkında birçok meşhur şahsiyet itiraf mahiyetinde ifadelerde bulunmuştur.. Rahmetullahi Aleyh.

Bütün peygamberler insanları İslâm'a davet etmişlerdir.Bu hakikat, nass ile sabittir.

Hasan Bozkurt ....... Hz. Nuh (as)'un kavmine: "Şayet (davetimden, tebliğimi kabulden) yüz çevirirseniz, ben sizden bir ücret istemedim. Benim ücretim Allahû Teâla (cc)'dan başkasına ait değildir. Ben MÜSLÜMANLARDAN olmakla emrolundum". şeklinde hitap etmiştir. Hz. Yakub (as)'un oğullarına: "Ey Oğullarım, Allah sizin için İslâm dinini beğenip seçti, o halde siz de ancak müslümanlar olarak can verin". şeklinde nasihat ettigi sabittir. Hz. Musa (as)'ın kavmine: "Ey kavmim, eğer siz gerçekten Allah'a iman ettiyseniz, O'na samimi olarak teslim olmuş MÜSLÜMANLAR iseniz, artık O'na (Allah'a) güvenip dayanınız". tebliğini yapmıştır. Hz. İsa (as)'ın havarilerinin kendisine hitaben: "... Biz Allah'ın (Dininin) yardımcılarıyız. Sen şahid ol ki (Ey İsa) biz hiç şüphesiz MÜSLÜMANLARIZ (dediler)". mealindeki itirafları meseleye açıklık getirmektedir.

Resûl-i Ekrem (sav)'e peygamberlerin sayısı sorulunca: "Yüz yirmi dört bindir. Bunlardan üçyüzonüçü resûldür. Bunların ilki Hz. Adem (as), sonuncusu ise benim" cevabını vermiştir.

https://www.facebook.com/100023933958999/videos/662126674595125/?t=0