14 Şubat 2020 Cuma

Abdullah ibni Mübarek hazretleri, 4000 Hadis-i şeriften 4 düstur seçmiş: 1- Devamlı bir günah işleyen bir kadına güvenme yani dikkatli ol, 2- Mala aldanma,


3- Karnını tok tutma,
4- Amel edeceğin kadar ilim öğren yani lüzumsuz bilgi peşinde koşma

İbadetler ağır değildir. Lâkin kalp günahlarla harab olunca, ibadetler kalbe ağır gelmeye başlar. Öyleyse istiğfarla kalpleri tamir edin!

Görüntünün olası içeriği: yazı

Müjdeler olsun sahİbüzzamana kavuşup onun yoluna köle olma nİmetİne mazhar olanlara...

ŞANLI PEYGAMBERİMİZE GERÇEK ÜMMET OLAN MÜMİNİN DİLİ SUSSA, HALİ İSLAMI KONUŞUR.
................Başında ve sonunda fatiha okumak suretiyle Allaha hamdederek ve peygamberimze salevat getirilerek yapılan hiç bir ibadet ve dua geri çevrilmez buyrulmuştur. İhlas hatmi. Bin ihlas-ı Şerif okumak. İhlas suresini bir kere okumak Kur'anı Kerimin üçte birini okumak demektir. Üç kere okumak Kur'anı hatmetmek demektir. Birde 1000 kere okunup hatmi yapılırsa ecri aliyyül ala siz düşünün artık...

Tecrid-i Sarih Tercümesinden çıkarılan temkin hadisi...........Diyanet İşleri Tecridi Sarih tercümesinde sadeleştirmeler neticesinde bazı muteber hadisleri çıkarmıştı. Bunlardan birisi de Ramazan-ı Şerif ayında sahur vaktinde Sabah namazından önceki on sekiz dakikalık bir temkin vakti.

..............
"Temkin nedir, sahuru uzatır mı?" isimli yazımızda gerekli izahları da yaptığımız temkin hassasiyeti hususunda , en muteber Hadis kaynağı olan Sahihi Buharinin muhtasarı Tecrid-i Sarih isimli eserde bahsediliyor. Tercümesinde çıkarılan hadisi şerifin tam metni şu şekilde geçiyor....... DİYANETİN BU TERCÜMESİ OKUNMAZ...........

Yoksulluk 24 şeyden gelir. 1-Ayakta bevl etmek 2-Cünüp olarak birşeyler yemek 3-Ekmek ufaklarını hor görüp basmak 4-Soğan ve sarımsak kabuklarını ateşe atmak 5-Baba ve Anasını adı ile çağırmak 6-Eline geçirdiği ağaç ve süpürge cöpü ile dişini karıştırmak 7-Büyüklerinin önünde yürümek


8-Elini balcıkla yıkamak
9-Eşik üzerine oturmak
10-Bevl ettiği yerde abdest almak
11-Tabağı çanağı yıkamadan içine yemek koymak
12-Elbiselerini üzerindeyken dikmek
13-Yüzünü eteğine elbisesiyle silmek
14-Aç iken soğan yemek
15-Evinde örümcek barındırmak
16-Sabah namazından sonra mescitten acele ile çıkmak
17-Pazara erken gidip geç dönmek
18-Yoksul kimseden ekmek satın almak ( dilenerek ekmek alan ve onu satmak isteyen kişiden ekmek almak,yerine parasını vererek hiybe etmek )
19-Baba ve Anaya kötü dua da bulunmak
20-Çıplak yatmak
21-Kap kaçağı örtüsuz bırakmak
22-Çırayı , mumu üfleyerek söndürmek
23-Bir işe besmele ile başlamamak
24-Elbiselerini ayakta giymek"
Kerim Hoca

GERÇEK MÜRŞİD-İ KAMİL NASIL VARİS-İ RASÜL İSE. GERÇEK MÜMİNDE VARİS-İ SAHABİ DİR.

"dört HAK mezheb nerden çIktI” dİyenlere söylüyoruz: “Allah ve Rasülünün müsaadesİyle ortaya çIktI.”

Ehl-i Sünnet Hanefi .................. Mezheb, Peygamber Efendimiz ve Ashabının yaşayışlarını sistemleştiren bir müessesedir. Bu tatbikatın, zamanla unutulmasını önlemek gayesinin bir neticesidir. Dinde olmayanı dine sokmak asla değildir. Daha önce vuku bulmamış, bir takım hâdiselere, cevaplar aranır olduğunda, bu ihtiyacı karşılamak için, İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik ve İmam Ahmed ibn-i Hambel gibi büyük müctehidlerin gayretleriyle, temelde bir teferruatta cüz’î farklılıklar ile bi’z-zarure ortaya çıkmıştır.mEğer Allah ve Rasülü tek mezhebi murat etmiş olsaydı, kıyamete kadar vuku bulacak hadiseler için, dinimizin hükümlerini, bütün teferruatıyla vaz ederler ve müçtehidlere içtihad etme kapısını aralamazlardı. Dolayısıyla tek mezheb olurdu. Ancak zorluk asıl bu halde meydana gelirdi. Peygamberimizin “Ümmetimin ihtilafı rahmettir” sözünün manası işte budur. Bununla beraber illa tek mezhep isteyenlere şu çağrıda bulunuyoruz. Mademki tek çatı altında toplanmak istiyorsunuz, buyurun, itikadî mezhebimiz olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat Mezhebi’nde toplanalım. Eğer sözünüzde sadık iseniz buyurun hak mezhep olan Ehl-i Sünnet’e… Neden 72 fırkaya bölündünüz? İşte “bu dört mezheb nerden çıktı” diyenlere söylüyoruz: “Allah ve Rasülünün müsaadesiyle ortaya çıktı.”

Her mürşİd-İ kâmİl ve mükemmİl, aynI zamanda bİr velîdİr. Ama her velî mürşİd-İ kâmİl u mükemmİl değİldİr.

Ehl-i Sünnet Hanefi ....... Her mürşid-i kâmil ve mükemmil, aynı zamanda bir velîdir. Ama her velî mürşid-i kâmil u mükemmil değildir. Mürşid-i kâmil u mükemmil, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) zâhir ve bâtınına vâris olan ve Cenab-ı Hak tarafından ümmeti irşâda izinli, ehliyetli ve salâhiyetli kişidir.