20 Şubat 2020 Perşembe

---------- MÜNACAATLAR ................... 1- Yâ dâfia’l-beliyyât: Ey belâları def’eden, savan, gideren, yok eden (Allah’ım! Üzerimize gelecek bütün belâ ve musibetleri def’ediver.)!


Salih Can
---------- MÜNACAATLAR ...................
1- Yâ dâfia’l-beliyyât: Ey belâları def’eden, savan, gideren, yok eden (Allah’ım! Üzerimize gelecek bütün belâ ve musibetleri def’ediver.)!
2- Yâ halle’l-müşkilât: Ey müşkilleri / zorlukları hâlleden / düğümleri çözüp kolaylaştıran (Allah’ım! Bütün müşkilâtımızı hallediver, çözüver).
3- Yâ kâfiye’l-mühimmât: Ey bütün mühim işlere kâfi / yeterli olan (Allah’ım! Sen bize kâfisin, başkalarına ihtiyaç bırakma Rabbim)!
4- Yâ kazıye’l-hâcât: Ey bütün hacetleri / ihtiyaçları yerine getiren (Allah’ım! Bizim bütün ihtiyaçlarımızı gideriver).
5- Yâ râfia’d-deracât: Ey dereceleri yükselten (Allah’ım! Bizim manevi derece ve mertebelerimizi yükseltiver).
6- Yâ şâfiye’l-emrâz: Ey hastalıklara şifâ veren (Allah’ım! Maddî-manevî bütün hastalıklarımıza hasarsız ve kalıcı şifalar ihsan ediver).
7- Yâ münzile’l-berekât: Ey bereketleri indiren (Allah’ım! Bizim üzerimize de bereketlerini yağdırıver).
8- Yâ erhame’r-râhimîn: Ey rahmet edenlerin en merhametlisi olan (Allah’ım! Bizlere de rahmetinle muamele ediver).
9- Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azıym: Günahlardan kaçınmak, ibadetleri edâ ve îfa edebilmek için güç ve kuvvet, ancak, şânı çok yüce ve pek büyük olan Allah celle celâluhu’dandır. (Sana kullukta bizi güçsüz-kudretsiz-kuvvetsiz-âciz bırakma Allah’ım)!
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Tarlada Buğdayım var deme Ambara girmeyince, Hayırlı Evladım Var deme El girmeyince Vefalı Karım Var deme Kötü Gün görmeyince Hayırlı Kardeşim var deme Miras bölmeyince Vefalı Dostum var deme Zor Günü Görmeyince.. önül'

Mide Mikrobu, Hemoroid ve Bağırsak için Kür… İnciri zeytinyağında bekletip yerseniz, mucize faydalar görebilirsiniz. İşte, cinsel sağlıktan kabızlığa ve mide bakterisine kadar kuru incir zeytinyağı kürünün faydaları! Bağırsak problemi, mide bakterisi ve hemoroite iyi geliyor Mide bakterileri günümüzde çok yaygın bir hastalık olup, tedavisi


Veysel Gürler

çok uzun ve zordur.Midenizdeki bakterilere karşı güvenli ve doğal bir çare önermekteyiz. Zeytinyağı ve incir, midede bulunan bakteriler için en iyi ilaçtır.
Eşinin hamile kalmasını isteyen erkeklere kuru incir ve zeytinyağı kürü öneriliyor. Kabızlığı gideriyor Lifli içeriğiyle incir, kabızlığı giderip bağırsak hareketlerinin hızlanmasını sağlıyor. Zeytinyağı ise bağırsak iç yüzeyini yeniliyor.
Hamile kalmayı kolaylaştırıyor Kadınlarda doğurganlığı artıran kuru incir zeytinyağı kürü sayesinde, kadınların sağlığı güçleniyor. Öksürüğü kesiyor Boğaz enfeksiyonlarının iyileşmesine yardımcı olan kür, öksürük kesilmesine fayda sağlıyor, rahatlatıyor.Kalp sağlığını koruyor Kuru incir, içeriği mineral ve vitaminlerle kalp sağlığını koruyor ve güçlendiriyor. Hafızayı güçlendiriyor B2 vitaminleri içeren kuru incir, zeytinyağı formülü hafızayı ve sinir sistemini güçlendiriyor.
Kolesterolü düzenliyor, Mucizevi içeriğiyle kuru incir, kandaki kötü kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı oluyor. Diş sağlığını kuvvetlendiriyor, Kalsiyum ve fosfor içeren kuru incir, zeytinyağı kürü kemik ve diş sağlığını kuvvetlendiriyor.Özellikle menopoz döneminde kemik erimesine karşı koruyor. Zayıflamaya yardımcıdır, Tatlı ihtiyacını doğal yoldan karşılayan, metabolizma hızını yükselten kuru incir, zayıflamaya yardımcı oluyor.
______________________________________
Kuru Incir Zeytinyağı Kürü Nasıl Yapılır?
4 Parçaya böldüğünüz kuru incirleri bir kavanoza koyun ve kavanozun ağzına kadar saf zeytinyağı doldurun.Kavanozu ışık görmeyen ortamda en az 40 gün bekletin ve 40 gün dolduktan sonra her sabah aç karnına 1 incirin yiyin. Ayrıca kavanozun içerisinde bulunan zeytinyağından bir çay kaşığı tüketebilirsiniz.
40 gün bekleyemiyorsanız iki kavanoz yapın ve 7 gün sonra bunlardan birini kullanmaya başlayın.
Daha az güçlü olacaktır ancak aynı zamanda faydasını da hissedeceksiniz.
Bakterilerin daha iyi iyileştirilmesi için diyetinizin tedaviyle birlikte ayarlanması gerekir. Yemeklerinizi çok sıcak olmadan baharatsız olarak tüketin.
DiKKAT:
Ekşi yemeyin. Özellikle işlenmiş et ürünlerinden ve yağlı etlerden kaçının. Yemeklerinizi saf zeytinyağı ile hazırlayın. Zeytinyağı ve incir güçlü doğal bir ilaçlardır, bu nedenle sağlığınızı koruyun ve kendinizi bu doğal ürünlerle ödüllendirin, çünkü sağlığınız en büyük zenginliğinizdir.
İncir Suyu Faydaları; Uykusuzluğa iyi gelir. İçerdiği B6 vitamininden dolayı çok da iyi bir müshil ilacıdır. Bronşları açar ve bronşlarda oluşan enfeksiyonları temizler. Kabızlığa iyi gelir. Mesane taşı oluşumunu engeller.
Metabolizmayı kuvvetlendirir ve böylelikle grip olma riskimiz çok aza iner. Kalori yakmaya yardımcı olur. Bu yüzden diyet yapanlar incir tüketimine önem verir. Çocukların hatta bebeklerin gelişimine yardımcı olur.
Zeytinyağının faydaları, Yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği, mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı, karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi ediyor.

yatmadan önce

Fotoğraf açıklaması yok.

Bu İçecekten Sadece Bir Bardak İçin ve Karaciğerinizdeki Yenilenmeyi Hissedin..!!



Tarif için 👉👉 http://bit.ly/2lQYYew
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'SADECE BİR BARDAK KARACİĞERİNİZDE YENİLENMEYİ HİSSEDİN!'


Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Çörekotu sirkeyle kaynatılıp siğillere sürülürse siğilleri giderir. Eğer sirkeyle kaynatılıp ağızda çalkalanırsa diş ağrısına fâide ide. Eğer çörekotunu sirkede bir gece ıslatsalar bir gece dursa sonra dövülüp buruna çekilirse başda olan eski ağrıları ve ağız eğriliğini giderir. Hacamat sülük manüel terapi Uzman Haccam Recep Ergül fitoterapi bilinç altı uygulamaları Kıraç Esenyurt Istanbul İbni Sina'

LÖSEMİ,LENFOMA VE KAN KANSERİ İÇİN KÜR.(denenmiştir) Acı soğanın suyu katı meyve sıkacağından sıkıldıktan sonra içerisine

1 çay kaşığı zerdeçal
Çeyrek çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı çörekotu yağı
1 tatlı kaşığı bal
15 damla sıvı propolis
***soğan suyu hasta 0-15 yaş aralığında ise 1 çay bardağı
15 ten büyük ve kilolu ise 1 su bardağı soğan suyu olacak.
***Tüm bunlar karıştırıldıktan sonra sabah kahvaltısından 30 dakika önce gece yatmadan 1 saat önce mazmaza (Ağızda çalkalayarak suyun diş etlerine temas etmesi sağlanacak) yapılarak içilecektir.
*** soğan suyu taze sıkılacaktır.
*** acı olması nedeni ile susuz içilirse daha iyi olur.Ama az su ile seyreltilebilir.
*** En az 21 gün devam edilmelidir.
*** Hastalar bu kürü kullanırken ağızlarından simsiyah kan geldiğini bu kan geldikten sonra doktora kontrollere gittiklerinde hastalıktan eser kalmadıklarını söylemişlerdir.
***Soğan resimdeki gibi kırmızı acı soğan olacaktır.

MUTLAKA OKUYUN. İlk okuduğumda bu yazı beni çok etkiledi, sizlerle paylaşmak istedim. Birkaç gün tesiri altında kaldım. O günden beri uygun sohbet ortamlarında, acı bir hakikati ifade eden bu hatırayı insanlarla paylaşma ihtiyacı hissediyorum. Ta ki ömrümüze nispetle çok uzun süren gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olsun!.. Ta ki, Rabbimizin bizlere ikram ettiği sayısız nimetlere karşı, ne kadar nankörlük ettiğimizin farkına varalım!.. Ta ki, imkânımız arttıkça isyanımızın, tuğyanımızın da arttığını görelim!.. Ta ki, tefekkür dünyamızda yer alan duygu ve düşüncelerimizin, bizleri neremizden yakalayıp, hangi derin ve karanlık derelere fırlattığını, kurda kuşa yem olmamız için hangi ıssız dağ başlarına bıraktığının idrakinde olalım!.. Bu güzel ve ibretamiz incir hikâyesini, Diyanet İşleri Başkanlığı Kurumsal İletişim Müdürlüğü’nde Koordinatör olarak görev yapan Yüksel Sezgin bey anlatıyor: “Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 2015 yılı Ramazan Programı kapsamında Etiyopya’ya gittim. Çok dinli, çok dilli, çok kültürlü bir ülke olan Etiyopya’da insanların cömertçe paylaştığı tek unsur yoksulluk.


Etiyopya tam bir tezatlar ülkesi; bir yanda Allah’ın insanlara bahşettiği topraklar, bir yanda aç insanlar, bir yanda lüks oteller, hemen çevresi teneke mahallesi. Varlık da yokluk da iç içe… Bu tezatlar Etiyopya’da kaldığımız süre içinde hep Hayâli’nin;
“Cihân-ârâ cihân içredir ârâyı bilmezler,
Ol mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler.” beyti dolaştı.
Necaşi Hazretlerinin torunlarıyla bir arada olmak, Ramazan’da onların yüzünü güldürmek, Ramazan sevincini paylaşmak, sofralarına bir katkı sunmak amacıyla Etiyopya’nın değişik bölgelerinde bulunduk.
Bir iftar vakti, kaldığım yerde ezanla birlikte orucumu açtım. Sofrada, Türkiye’den götürdüğüm biraz Beypazarı kurusu, birkaç hurma ve kuru incir vardı. İftardan sonra akşam namazını kıldım ve çay içmek için bir kenara çekildiğimde, Nureddin isimli bir imam yanıma geldi. Kendisine bir adet kuru incir ikramında bulundum. Hem sohbet ediyor, hem de çaylarımızı yudumluyorduk. Nureddin elindeki incirin yarısını ısırarak;
“Bu ne kadar güzel bir meyve, nedir bu meyve?” diye sordu.
Meyvenin incir olduğunu, Allah’ın üzerine yemin ettiği “Tin” meyvesi olduğunu söyledim. Hayretle “İncir bu mu?” dedi ve Besmele çekerek “Tîn Suresini” okumaya başladı. Elinde kalan yarım inciri büyük bir hürmet ve saygıyla bir peçeteye sardı. O yarım inciri ne yapacağını sordum kendisine…
“Allah’ın üzerine yemin ettiği bu inciri evime götüreceğim. Çocuklarımın ağzına birer parça koyacağım. Bir ömür damarlarımızda dolaşacak. Bu büyük bir nimet, Allah bize bu nimeti bahşetti, ne kadar şükretsek azdır.” dedi. Ben de, “Siz o yarım inciri yiyin” dedim ve yanımda bulunan bir paket inciri kendisine ikram ettim.
Büyük bir heyecanla paketi alarak; “Allah’a yemin ederim ki hayatımda aldığım en değerli ve en büyük hediye bu oldu. Sizler ne kadar büyük insanlarsınız, ne kadar büyük bir milletsiniz. 3500 kilometre mesafeden buraya geliyorsunuz ve Allah’ın Kur’an’da zikrettiği ve üzerine yemin ettiği bir meyveyle bizi tanıştırıyor ve ikramda bulunuyorsunuz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır. Yıllardır Etiyopya’nın değişik bölgelerinde sofralarımıza katkı sağlıyor, kestiğiniz kurbanlarla bizlere ikramda bulunuyorsunuz. Gelecekten ümidini kesmiş olan bizlere birer ışık ve ümit oldunuz. Allah sizlerden razı olsun” dedi. Bu duygularla Necaşi Hazretlerinin torunlarıyla vedalaşarak ülkemize döndük.”
Bu hatıra kime ne anlatır veya kimler bundan ne ders çıkarır bilmiyorum. Yalnız ben kendime söz verdim. İnşaallah bundan sonra, bir incir gördüğümde veya bir incir yediğimde “Tîn Sûresini” mutlaka okuyacağım…
Hayat kitabımız Kur’an-ı Kerîm’de 95’inci sure. Mekke döneminde inmiştir. 8 ayettir.
Bismillâhirrahmanirrahim.
1- İncire, zeytine,
2- Sina dağına,
3- Ve bu emin beldeye (Mekke’ye) yemin olsun ki;
4- Biz, insanı en güzel bir biçimde yarattık.
5- Sonra çevirdik aşağıların aşağısına kaktık (indirdik).
6- Ancak iman edip yararlı işler yapan kimseler başka. Onlar için kesilmez bir mükâfat vardır.
7- O halde bundan sonra sana dini (hesap gününü) yalanlatan nedir?
8- Allah “hâkimlerin hâkimi” değil midir?
Amennâ ve saddaknâ… İnandık, iman ettik Rabbim… Yaratan ve yaşatan Sensin… Din gününün sâhibi Sensin… Hâkimler hâkimi Sensin…
Sormak istediğim soru şu :
Sayısız nimetler içerisinde yaşayan bizler, neden Etiyopyalı Nureddin Hoca gibi bakamıyoruz?
O’nun gibi göremiyoruz?
O’nun gibi düşünemiyoruz?
O idrakte olsaydık bir bardak suyu lüzumsuz yere akıtır mıydık?
İhtiyacımızdan fazla aldığımız ekmekleri naylon poşetlerde küflendirip, sonra da hiç vicdanımız sızlamadan çöpe atar mıydık?
Yaşadığımız şu dünyada israf ettiğimiz o nimetlere muhtaç olan milyonlarca insan olduğunu düşünürdük
Heder ettiğimiz zenginliklerde diğer insanların ve doğacak bebeklerin de haklarının olduğunu unutmazdık
Kendisine ikrâm edilen ve hayatında ilk defa gördüğü, ilk defa yediği yarım incir karşılığında şükür olarak Tîn Sûresini okuyan Etiyopyalı Nureddin kardeşimiz, Türkiye’de incir bahçeleri, zeytin bahçeleri olup da kıblesini şaşırmış, kitabından habersiz, israf içersinde uyuşuk gafilleri görse ne derdi acaba😔
.
Yâ Rabbî Sırât-ı müstakimden ayırma bizi… İslâm nîmetinden, îman nîmetinden mahrum eyleme… Şükründen, zikrinden gâfil kılma bizleri… Âmin.
Görüntünün olası içeriği: yiyecek ve yazı

Bundan binlerce sene önce dünyada teknoloji vardı. Şeddad'ın yapay cennetinde elektrik vardı. | Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) İrem bağının sahibi olan Şeddad ibn-ü Ad, öyle suni bir cennet yaptı ki, hiç bir yerde ve hiç bir belde de onun misli halk olunmadı ve olunmayacak. Rüzgarın bir taraftan esmesi ile ağaçların üzerinde duran kuşlar, diğer tarafta sada veriyormuş. O zaman da elektriğin mevcut olduğu anlaşılıyor. Fenniyatta (bilimde) da muazzam terakki (ilerleme) varmış. Sonra Süleyman (a.s.) zamanında sönmüştür.


| Süleyman Hilmi Tunahan (kuddise sirruh)
İrem Bağı, Hûd Aleyhisselâm zamanında Âd Kavminin reisi olan ve Hûd aleyhisselâma inanmayan Şeddâd bin Âd’ın;
➥ ''Ey Hûd! Senin ilahın o dünyada yaptığı Cennetle öğünürse, ben de bu dünyada bir cennet yapayım ki, onun Cennetinden daha şâhâne olsun!'' diyerek dünya servetini dökerek yaptırdığı bir bahçedir.