“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
16 Mart 2020 Pazartesi
•Kız evlat kıymetlidir..!. Sual: Mirasta farklı olduğu gibi, erkek çocuğu için iki, kız çocuğu için bir akika hayvanı kesiliyor. Bu evlat ayrımı değil mi? Kız evlada niye az değer veriliyor? CEVAP
•Kız evlat kıymetlidir..!.
Sual:
Mirasta farklı olduğu gibi, erkek çocuğu için iki, kız çocuğu için bir akika hayvanı kesiliyor. Bu evlat ayrımı değil mi? Kız evlada niye az değer veriliyor?
Mirasta farklı olduğu gibi, erkek çocuğu için iki, kız çocuğu için bir akika hayvanı kesiliyor. Bu evlat ayrımı değil mi? Kız evlada niye az değer veriliyor?
CEVAP
Dinimizde kadın, miras almaya muhtaç bırakılmamıştır. Onun bütün ihtiyaçlarını, kocası, babası, erkek kardeş ve amca gibi yakınları, ona vermeye mecbur tutulmuştur. Bakacak hiçbir akrabası yoksa onun ihtiyaçlarını Beyt-ül-mal karşılar. Kadın, çalışıp kazanmak zorunda değildir. Erkeklerin bu güç vazifelerinden dolayı, mirasın hepsini almaları gerektiği halde, dinimiz kadınlara yine ikide bir pay verdi. İki akika kesmek yerine bir akika kesilmesi kızların faziletini gösterir. Yani kız için kesilen bir akika, erkek için kesilen iki akika sevabı kadardır. Dinimiz, kadınlara çok değer verir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kimin kız çocukları olur, onların sıkıntılarına katlanır, iyi yetiştirir ve dengiyle evlendirirse, bu kız çocukları onun için Cehenneme perde olur.) [Tirmizi]
Dinimizde kadın, miras almaya muhtaç bırakılmamıştır. Onun bütün ihtiyaçlarını, kocası, babası, erkek kardeş ve amca gibi yakınları, ona vermeye mecbur tutulmuştur. Bakacak hiçbir akrabası yoksa onun ihtiyaçlarını Beyt-ül-mal karşılar. Kadın, çalışıp kazanmak zorunda değildir. Erkeklerin bu güç vazifelerinden dolayı, mirasın hepsini almaları gerektiği halde, dinimiz kadınlara yine ikide bir pay verdi. İki akika kesmek yerine bir akika kesilmesi kızların faziletini gösterir. Yani kız için kesilen bir akika, erkek için kesilen iki akika sevabı kadardır. Dinimiz, kadınlara çok değer verir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kimin kız çocukları olur, onların sıkıntılarına katlanır, iyi yetiştirir ve dengiyle evlendirirse, bu kız çocukları onun için Cehenneme perde olur.) [Tirmizi]
(İlk çocuğunun kız olması, kadının bereketindendir.) [İbni Asakir]
(Üç kız çocuğunu terbiye edip evlendiren ve onlara iyilikte bulunan, Cennete gider.) [Buhari]
Kadınlara, kızlara değer vermeyenler, Müslümanlığı bilmeyen cahillerdir. Dinini bilen bir Müslüman, kız çocuklarına ve kadına layık olduğu değeri verir. Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kadınlara ancak, asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağı kimseler hor görür.) [İ. Asakir]
(Kadınlara ancak, asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağı kimseler hor görür.) [İ. Asakir]
(Allahü teâlâdan hayırlı evlat istedim. Bana kız çocukları ihsan etti.) [Şir’a]
(Kız çocuklarını hor görmeyin; çünkü ben kızlar babasıyım.) [M. Cinan]
Peygamber efendimiz, kız babası olmakla iftihar ediyor. Bu vesikalar karşısında hiç kimse, İslamiyet kadınlara, kızlara değer vermiyor diyemez.
Önceki milletler, 300, 500 hatta 1000 sene yaşayıp, ibadet ederlerdi. Peygamber efendimiz, (Ya rabbi benim ümmetimin ömrü kısadır. Diğer ümmetler çok yaşadı, çok sevab kazandı. Ümmetimin hali nice olur?) diye sual ettiği zaman, (Allahü teâlâ, ben ümmetine bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini verdim) buyurdu. Bin ay, 83 sene eder. 50 sene ibadet eden bir Müslüman, 4000 seneden fazla ibadet etmiş gibi sevab kazanıyor. Bu ümmetin az yaşaması, az ibadet etmesi, bir dezavantaj gibi görülemez. Bu ümmetin az ibadeti, diğer ümmetlerin çok ibadetinden üstün olduğu gibi, kız çocuk için kesilen bir akika, erkek çocuk için kesilen iki akikaya denk gelmektedir. Dinimiz kız evlatlar için bu kolaylığı bildirmiştir. Bu da, kız çocuklarının değerini göstermektedir.
Ilim Irfan Sofrası
Ilim Irfan Sofrası
“Ümmü sıbyan” Anne karnında çocuğu öldüren (cadı) yanı kadın şeytana denir kısaca( sıbyan ) anneye 61 besmele altına resimdeki dua yazılır 7 kat sarılır ve anne üzerinde taşır bu şekilde annenin karnındaki çocuğu öldüremezler Anne doğumdan sonrada aynı şekilde taşımaya devam eder sadece duş alırken çıkarır eğer ço
“Ümmü sıbyan”
Anne karnında çocuğu öldüren (cadı) yanı kadın şeytana denir kısaca( sıbyan ) anneye 61 besmele altına resimdeki dua yazılır 7 kat sarılır ve anne üzerinde taşır bu şekilde annenin karnındaki çocuğu öldüremezler Anne doğumdan sonrada aynı şekilde taşımaya devam eder sadece duş alırken çıkarır eğer çocuk kız olursa anneye yazılan aynısı yazılır çocuğun yanında taşınır eğer erkek olursa resimdeki dua yeterli olucaktir
Malesef bütün annelere musallat olan bir kavimdir bu tabi tıbbi sebeblerde var ..
15 Mart 2020 Pazar
Hz.Muaviye Vahiy katibidir..
Vehbi Düvel Hz. Muaviye (ra) nin oğlu Yezid sahabeden midir? ve kendisi nasıl birisidir? Galip Erçin
Yezîd sahabeden değildir. Çünkü o, III. Halife Hz. Osman Zinnûreyn’in (r.a.) hilafeti döneminde Rasûlüllah Efendimizin (s.a.v.) vefatından sonra dünyaya gelmiştir. [Kemaleddin Ebu'l-Beka Muhammed b. Musa ed-Demirî, Hayatü’l-Hayavan (Terc. el-Hac Abdurrahman b. İbrahim Sivasî), 2, 225]
Yaptığı ya da işlenmesine sebep olduğu şeni’ fiil, her ne kadar lâneti hak ediyorsa da, bizler Ehl-i Sünnet mensupları olarak ona lânet etmeyiz. Sövmek zaten bizim işimiz olamaz. Elbetteki olanlara / yapılanlara kalben buğzederiz. Tasvip etmemiz asla mümkün değildir. Nitekim temel akaid kitaplarımızdan manzum olarak kaleme alınmış Metn-i Emâlî’nin 39’uncu beytinde aynen şöyle denilir:
“Ve lem-yel’ân Yezîden ba’de mevtin * Sive’l-miksâri fi’l-iğrâi ğâlin”
Meali; “Seleften hiç bir kimse ölümünden sonra Yezîd’e lânet etmedi / etmezdi. Ancak haddi tecavüz etmekte mübâlağa edenler / ileri gidenler müstesna”…
Dilerseniz bu mevzudaki kat’i sözü / hükmü, Hicrî ikinci bin yılın Müceddidi İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerine bırakalım. Onun bu husustaki açıklamaları şöyle:
“...Saâdetten uzak olan Yezîd, sahâbeden değildir. Onun saâdet sahasından uzak olması mevzuunda kimsenin diyeceği aykırı bir şey de yoktur. Zira onun yaptığını Frenk kâfirleri bile yapmazdı. Şu var ki; bazı Ehl-i Sünnet âlimleri onun lânetlenmesi meselesinde kararsız kalmıştır. Bu âlimlerin kararsız kalmaları, Yezîd’den veya onun işinden (yaptıklarından) râzı olmalarından dolayı değil, bilakis 'belki pişman olup tevbe etmiş olabilir' ihtimâlinden ötürü ihtiyattan (tedbirli-temkinli davranıştan) ileri gelmektedir”... [el-Mektûbat, Fazilet Neşriyat, İstanbul, yyy., 1, 54]
“...Fâsıklar gürûhundan olup saâdetten mahrum olan Yezîd’e lânet etme hususunda çekingenlik gösterilmesinin sebebi, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in kabul ettiği şu esasa dayanır:
‘Ebu Cehil ve karısı gibi kâfir olarak öldükleri (nass’la) kesin olarak bilinen Cehennemlik kişiler dışında (bir insan, görünürde) kâfir bile olsa, şahıs adı verilerek lânet okumak caiz değildir. Ancak bu, Yezîd’in lâneti hak etmediği manasına gelmez. Zira, “Allah’a ve Rasûlüne eziyet edenlere, Allah, dünya ve ahirette lânet eder”. [Ahzâb suresi, 57; İmam-ı Rabbani, a.g.e., 1, 251]
“...Şeyhayn’in (Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer r. anhuma’nın diğer ashaptan) üstünlüğünü inkâr eden kimse, rezil-kepaze olan Yezîd gibidir ki, âlimler ona lânet okumanın caizliği mevzuunda ihtiyaten tevakkuf etmişler (duraksamışlar)dır”. [İmam-ı Rabbani, a.g.e., 1, 266]
N e t i c e
Bizlere düşen de, Fahr-i Kâinat Efendimizin (s.a.v.) zâhirî ve bâtınî bakımdan büyük vârislerinden olan, hicrî ikinci bin yılın müceddidi İmam-ı Rabbâni Ahmed Farukî es-Serhendî (k.s.) hazretlerinin nasihatlerine kulak verip, Yezîd meselesini bu ölçülerle değerlendirmemiz, ifrat ve tefritlerden (ileri-geri aşırılıklardan) kaçınarak itidâli (orta yolu) tercih etmemiz gerekir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)