16 Mart 2020 Pazartesi

► Bakara Suresi 154 "Allah yolunda katledilenlere «ÖLÜLER» demeyin. Bilakis onlar «DİRİ» dirler, lâkin siz ŞUUR ile anlayamazsınız."


► Al-i İmran Suresi 169
"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma!
Bilakis onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklanmaktadırlar."
🌹 ŞEHİT, bildik hayat ortamından daha büyük bir techizatla latif hayata geçer.
ALLAH'tan yer-içerler. Yeni vazifeleri olur. Neşeleri devamlıdır.
🌹 Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Cennete giren hiçbir kimse,yeryüzünde olan her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmek istemez,. Ancak şehid böyle değil. O, mazhar olduğu ikramlar sebebiyle yeryüzüne dönüp on kere şehit olmayı temenni eder. ”
(Buhari, ; Müslim,Tirmizi,)
👉 Osmanlıdan bu yana "ŞEHİTLİK" bilgi ve inanışı çok değişmiştir.
Ezbere "ŞEHİTLER ÖLMEZ" deriz;
Beraberinde de
"ALLAH'tan şehitlerimize Rahmet, Ailelerine başsağlığı dileriz."
Sıradan Ölüler imiş gibi.
👉 Yakınlarının, onlar ölmüş gibi, feryad ü figan etmeleri
ŞEHİTLİĞİ takdir edememelerindendir...
👉 ŞEHİTLER yakınlarından başlıyarak ŞEFEAT dahi ederler.
"ALLAH şefaatlerine nail eylesin." böyle demek lazım.
Üzülmeye neşe katalım.
🟠 İslam inancına göre Şehitlik Cennetin en üst makamı.
Gel gör ki; Cennetin en üst makamına gidenler için ağlıyor,
arkalarından yas tutuyoruz.
Belli ki bizde Allah, İman ve Teslimiyet sorunu var.
Aksi olsa düğün yapacağımız yerde hiç karalar bağlarmıydık !?

🔹️ Rasûlullah ﷺ "VEBA" dan söz ederek: Bu öyle bir ceza yada azaptırki, Bazı milletler buna uğratlmıştır. Daha sonra ondan bir kısmı yeryüzünde kalmıştır. Bazen gider, Bazen gelir.


Onun bir ülkede olduğunu duyan, oraya gitmesin.
Bulunduğu ülkede olursa, ondan kaçmak için oradan ayrılmasın.
(Hadis-i Şerif, Usame Bin Zeyd r.a dan Ravi)
🔹️ Hz. Ömer (ra) salgın hastalıktan dolayı
Şama girmekten vazgeçince
"Allâhın kaderinden mi kaçıyorsun?"diyen
Ebu Ubeyde ye (ra) şöyle demişti,
"Bunu senden başkası söyleseydi ya Ebû Ubeyde!
Evet, Allâhın kaderinden, yine Allâhın kaderine kaçıyoruz"
🔹️ Arafa süresi 133. Ayette Rabbimiz derki;
"Biz de açık seçik mûcizeler olmak üzere onların üzerine
tufan, çekirge, haşarat, kurbağalar ve kan gönderdik.
Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim olmakta direndiler"
🔹️ Siz şükreder ve iman ederseniz
Allah sizi ne diye azaba uğratsın!
Allah şükredenlerin mükâfatını veren,
her şeyi hakkıyla bilendir...(Nisâ, 147) ⁦
🔹️ Ya Rab, bize Hakkı Hak, batılı batıl göster,
Hak da toplanmamızı nasib et.
Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet,
Gazaba uğrayanların değil. Amin
🔹️ Ve hiçbir kimseye Allâhü Teâlâ’nın izni olmadıkça ölmek yoktur.
O vâdesiyle yazılmış bir yazıdır.(Âl-i İmrân-145)
🔹️ De ki: “Bizim başımıza Allah’ın yazdığından başkası gelmez.
O, bizim Mevlamızdır.
Öyleyse müminler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler. güvensinler.”
(Tevbe-51)
🔹️ Bir Depremlik, Bir Virüslük,
Bir Nükleer Savaşlık Hayatlarımız Var.
Nasıl da Duyarsızca Yaşıyor,
Nasıl da Hiç Ölmeyecekmiş Gibi Hesaplar İçine Giriyoruz.
Ne çok Gönül Yıkıyor,
Ne çok Kul Hakkına Giriyor,
Ne çok Zulmediyor,
Ne çok Kibirden Kuleler İnşa Ediyoruz...

✅ Zülkarneyn Aleyhisselâm ordusuyla gece yolda giderken ordusuna: - Ayağınıza takılan şeyleri toplayın, diye emir verir.


🟥 Birinci gurup Ordu bu emri duyunca; içlerinden:
-Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımıza takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım, diyerek hiçbir şey toplamıyorlar.
🟩 İkinci grup ise;
- Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim. Zira ordunun komutanına itaat etmek gerekir, diyerek az bir şey topluyorlar.
🟦 Üçüncü grup ise;
-Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmeti vardır, diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar.
 Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar.
Bunu anlayınca:
🔴 Hiç almayan birinci grup;
-Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık diyerek pişman oluyorlar.
🟢 Az alan ikinci grup ise;
-Ah ne olaydı da biraz daha fazla alsaydık. Ceplerimizi, abalarımızı hınca hınç doldursaydık diye sitem ediyorlar kendilerine.
🔵 Çok alan üçüncü grup ise:
- Keşke gereksiz, lüzumu olmayan eşyalarımı atsaydım, daha çok toplasaydım. Her şeyimizi doldursaydık, daha fazla alsaydık diyerek, fazla almalarına rağmen üzülüyorlar.
 İşte bu misalde olduğu gibi,
Ahirette bütün insanlarda bunun gibi ağıtlarda bulunacak.
♦️Kafir olan;
- Keşke iman etseydik, keşke inansaydık da hiç olmasa Cehenneme girdikten sonra iman etmemiz sonucunda Cennete girseydik, ebedi cehennemden kurtulsaydık,
🔶 Mümin olan, fakat az sevabı olan;
-Keşke biraz daha sevap işleseydim de, biraz daha ikrama mazhar olsaydım.
🔷 Mümin,çok sevabı olan ise;
-Ah ne olaydı da Makamımı biraz daha yükseltecek bir vakit daha namaz kılsaydım, biraz daha fazla sadaka verseydim,oruç tutsaydım, biraz daha sevap işleyecek ameller yapsaydım... diyeceklerdir.
🌹 Rabbim bu misallerden ders almak nasip etsin...Amin

Üstazımız Süleyman Hilmi Tunahan hz.leri bir gün vaazdan çıkıp tramvaya binmek üzere yolda giderken hoca olduğunu anlayan üniformalı bir devrimbaz yolunu kesip o devrin zulmünü hulâsa eden bir ifâdeyle sorar: -Hoca, nereden geliyorsun? -Câmiden... Mütecâviz devrimbaz içindeki küfrün heyecânıyla: -Ne yaptın camide?!... -Vaaz ettim...


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, sakal ve iç mekan


Devrimbaz: -Hâlâ bu milleti cennet, cehennem masallarıyla avutuyormusunuz? Azab, kitap, münker-nekir suali hikâyeleriniz ne zaman sona erecek?...
Hazretimiz son derece müteessir..
Elindeki çanta ansızın yere düşer ve devrimbaza:
-"Eyvah sen gittin!" buyurur.
Bu hâle şâhid olan civardaki bir berber,
"Efendi Hazretleri oradan ayrıldıktan sonra devrimbazın birden tramvayın altında kaldığını ve raylar arasında kafasının cesedinden ayrıldığını gördüm" demiştir.
Hidâyet nûruna dâvet eden hak dostlarına kötü muâmele edenlerin âkıbeti hep böyle helâk ve hüsrandır.
Bu berber hazretimizi nerede görse tâzimde bulunur elini öpmek isterdi.
Hak dostlarına ihânet eden cezâsız kalmaz, belâsını bulur..
Hazret-i Üstaz bu gibi hâdiseleri beyan buyurup:
"Biz kimseye dokunmayız, lâkin bizim kılıçımız kınında değil, dokunanlar zarar görür" buyururlardı...
"Zâhirimiz halk ile bâtınımız Hak ile" buyurmuş
islâmiyete uymayan hallere katiyyen îtibar etmemişdir.
-"Şimdiye kadar müslümanları hakir gördüler, üstü başı kirli paslı insanlar olarak millete tanıtmaya çalıştılar. Benim evlâtlarım temiz giyinecek; yolda vakarlı yürüyecek ve Müslümanlığın şahsiyetini millete tanıtacaklar." buyururdu
🔴 Hacı Süleyman Efendi hz.ri,
Vefatından iki yıl evvel Konya'ya ziyarete gider,
O zamanki Topraklık Kuran kursunda misafir olur, Günlerden Cumartesi, Sevenlerinden birisinin eşi vefat eder, Pazar günü Aziziye camiisinde cenaze namazı eda edileceği haberi,zatı alilerine bilgi verilir,
Mübarek zatı alilerine eşlik eden dostları ile birlikte Pazar günü,cenaze namazına katılır, Namaz sonrası, şu kestirim yoldan gidelim, Gelmişken Hz.Mevlana'yıda ziyaret edelim buyurur, yanında bulunan refakatçılardan birisi efendim bugün pazar, Bakanlık talimatı ziyaret yasak, Kapılar kapalı, Bekçi bizi içeriye almaz der, Mübarek duymazdan gelir yoluna devam ederler, Bu sözü ilerledikçe refakatçı üç kez tekrar eder, Duymazdan gelir, Dördüncü kez söyleyecekleri vakit, Mübarek bu söze, Mevlana Misafirperverdir bizi içeriye alır buyurur ve yola devam ederler, Mevlana'nın kapısına yaklaşınca, Dört gözle yol gözleyen bekçi kapıları açar, Tabiki herkes şok olmuş durumdalar, ziyaret tamamlanır çıkışta, Mübarek bekçiye teşekkür eder ve Bekçi anlatmaya başlar, Efendim bu gece rüyamda Hz.Mevlana'yı gördüm, Bana evladım bugün çok değerli bir dostum ziyaretime gelecek, Kapıyı aç ziyaretimi yapsın, Eğer kapıyı açmazsan dedi, İki eliyle yakama yapışıp beni öyle bir silkelediki yatağımdan fırladım, işte bu ana kadar o silkelemenin etkisi üzerimdeydi diyerek mana aleminde cereyan eden hadiseden payına düşeni anlatır, Tabiki mübarek tebessümle haberdar olduğu hadiseyi dinler..
Farkı fark edenlere selamolsun

*BEŞ ŞEY KALBİ PARLATIR* *1* -İhlas Suresini çok okumak, *2* -Az Yemek, *3* -İlim Meclislerinde bulunmak, *4* -Az pişmiş Ekmek yemek, *5* -Gece Namaz kılmak. *BEŞ ŞEY KALBİ KARARTIR* *1* -Günah üzerine günah işlemek, *2* -Tok iken yemek yemek, *3* -Zulümle mal yığmak, *4* -Namazı tehir etmek, *5* -Sol Elle yemek, içmek. *BEŞ ŞEY GÖZÜN NURUNU ARTIRIR* *1* -Kabe-i Muazzamaya bakmak, *2* -Kur’an-ı Kerim’e bakmak, *3* -Anne-Babanın yüzüne bakmak, *4* -Alimin yüzüne bakmak, *5* -Akar Suya bakmak. *BEŞ ŞEY GÖNLÜ ÖLDÜRÜR* *1* -Çok Yemek, *2* -Çok Uyumak, *3* -Çok konuşmak, *4* -Çok gülmek, *5* -Rızık için endişe etmek. *‘’İman çıplaktır, Onun örtüsü Takvadır.’’*



Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'İstemez misin Ey Ömer Dünya onların ahiret bizim olsun (Hz. Muhammed f.'
SIKINTI VE BELADAN KURTULMA YOLUNU SÖYLÜYORUM IYI DINLEYIN ZEKAT VE ÖŞÜR VE SADAKA VERIN RAHATLARSINIZ

Arif Ahmet Denizolgun Hakka Yürüdü

Hz Muaviye Vahiy katibidir