9 Nisan 2020 Perşembe

Mezarı Açılan Allah’ın Aslanı Hz. Hamza’nın Kabrinde İç Ürperten Görüntü Allah’ın aslanı olarak nam salan Uhut Şehidi Hazreti Hamza’nın mezarında tüyleri diken diken edecek görüntü.. Mezarı açılan Hazreti Hamza’nın naaşını görenler gözlerine inanamadı. Mezarı taşınmak için açılan Hazreti Hamza’nın kabrindeki görüntüyü görenler gözyaşlarına boğuldu. Hicretin üçüncü yılında Mekkeli müşriklerle Medineli müslümanlar

Ilim Irfan Sofrası
Mezarı Açılan Allah’ın Aslanı Hz. Hamza’nın Kabrinde İç Ürperten Görüntü
Allah’ın aslanı olarak nam salan Uhut Şehidi Hazreti Hamza’nın mezarında tüyleri diken diken edecek görüntü.. Mezarı açılan Hazreti Hamza’nın naaşını görenler gözlerine inanamadı. Mezarı taşınmak için açılan Hazreti Hamza’nın kabrindeki görüntüyü görenler gözyaşlarına boğuldu.
Hicretin üçüncü yılında Mekkeli müşriklerle Medineli müslümanlar arasında meydana gelen Uhud savaşında müşrikler yirmi üç ölü verirken müslümanlardan yetmiş kişi şehit olmuştu (25 Ocak 625).Rasulullah Aleyhisselam Uhud şehitleri hakkında şöyle buyurmuşlardır:
“Bunların Allah katında şehit olduklarına şehadet ederim. Gelin ve onları ziyaret edin. Allah’a yemin ederim ki kim onlara selam verirse, onlar da kıyamet gününe kadar selam verenin selamına karşılık vereceklerdir.”Attaf b. Halid (Tabiîn sonrası neslin hadis râvilerindendir) şöyle bir haber vermiştir: “Teyzem bana dedi ki, bir gün bineğime binip Uhud şehitliğine ziyarete gittim.
Orada bir süre namaz kıldım. Hz. Hamza’nın kabrinin yanındaydım. Civarda seslenen veya seslere cevap veren kimse yoktu. Yalnız bineğimin yularını tutan bir çocuk vardı.
Namazımı tamamladıktan sonra elimle kabre doğru işaret ederek “esselamü aleyküm” dedim. O anda yer altından selamıma karşılık veren bir sesin geldiğini işittim. Allah’ın beni yarattığını nasıl biliyorsam, geceyle gündüzü nasıl biliyorsam, bu hadiseyi de öylece biliyorum.Selamın karşılığını işittiğim zaman bütün tüylerim ürperdi.
” Siyer ve hadis kaynaklarında anlatıldığına göre, Ebu Süfyan oğlu Muaviye nin halifeliği zamanında Uhud civarından su çıkarılmasına lüzum görülmüştü. Uhud’da şehit kabirlerinin bulunduğu yer dışında su akıtma imkanı olmadığını halifeye yazdılar.Muaviye de şehit kabirlerinin açılıp, içindekilerin başka tarafa nakledilmesini bildirdi. Medine halkına Uhud’da şehit cenazesi olanların hazır bulunması ilan edildi.
Orada Amr b. Cemuh ile Abdullah b. Amr’ın müşterek kabri açılınca cesetlerin hiç bozulmadığı görüldü. Abdullah b. Amr (b. Haram) şehit olunca elini yaralı yüzüne bastırdığı halde gömülmüştü.
Yeni kabrine konulurken eli yarasından çekilince yüzü kanamaya başlamış, eli tekrar yarasına konulunca kanaması kesilmiş. Kabir açma sırasında Hz. Hamza’nın ayağına demir küreğin ucu değince ayağından kan akmıştır.Uhud şehitlerinin kabirleri, ilk gömüldükleri zamandan kırk altı yıl sonra açılmıştı.
O sırada ortaya misk kokusu gibi bir koku yayılmıştır. O mübarek şehitler, uyuyan canlı insan gibi, omuzlara alınarak yeni kabirlerine taşınmışlardır

Edille-i şer'iyye, dînî ve şer'î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür: 1.Kitap: Kur'an-ı Kerîm.

Ehl-i Sünnet Hanefi
 Edille-i şer'iyye, dînî ve şer'î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür:
1.Kitap: Kur'an-ı Kerîm.
2.Sünnet: Peygamberimizin mübârek sözleri, işle-dikleri ve başkaları tarafından yapılan işlerde o işi tasvip mâhiyetindeki sükûtlarıdır.
3.İcmâ-ı ümmet: Bir asırda, Ümmet-i Muhammed'in müctehidlerinin bir mesele hakkında ittifak etmeleridir.
4.Kıyâs-ı Fukahâ: Bir hâdisenin kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmetle sâbit olan hükmünü; aynı illete, aynı sebebe ve aynı hikmete dayandırarak o hâdisenin tam benzerinde de isbat etmekten ibârettir...İctihad: Şer'î hükmü, şer'î delîlinden çıkarma hususunda olanca ilmî kuvvetini sarfetmektir. Müctehid: Herhangi bir şer'î hükmü âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerden çıkaran, kıyas yapabilen büyük âlimdir. Müctehid olabilmek için, bütün islâmî ilimlere vakıf olduktan sonra mevhibe-i ilâhî (Allâh vergisi) olan ledünnî ilme de mazhar olmak lâzımdır

BİD’AT EHLİNE;( İSLAM’DA GÜNCELLEME) İSTEYENLERE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ..???

BİD’AT EHLİNE;( İSLAM’DA GÜNCELLEME) İSTEYENLERE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ..???
Sual: Peygamber efendimiz, (Allah’ın kulları, kardeş olun) buyurduğuna göre, birbirlerinin hatalarını görmeyip Ehl-i sünnet ile bid’at ehli niçin birleşmiyor?
CEVAP
Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir. Bid’ate devam edip de, Ehl-i sünnet olanları kendileri ile kardeş olmaya çağırmaları, açık sapıklık ve çirkin bir hiledir. (Umdet-ül-kari)
Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Davud]
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace]
(Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli]
(Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban]
(Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad etmek, kâfirlerle cihad etmek gibidir.) [Deylemi]
(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [İ.Neccar]
Yani itikadda veya amelde veya sözde yahut ahlakta bid’at olan bir şeyi yapmaya devam edenin bu cinslerden ibadetleri sahih olsa da, hiçbiri kabul olmaz. İbadetlerinin kabul olması için, bu bid’ati terk etmesi gerekir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid’atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir. Kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid’at sapıklıktır) buyuruldu. [Kur’an-ı kerimde ise, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216] buyuruldu.
Bid’atin zararı büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Deylemi]
(Allah bid’at ehlinin amelini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) (İbni Mace]
(Allah, bid’at ehlinin tevbesini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) [Taberani]
(Bir bid’at çıkarınca, bir sünnet kaldırılmış, eksiltilmiş olur.) [İ.Ahmed]
(Bid’atten sakının; her bid’at dalalettir ve her dalalet ehli de ateştedir.) [İbni Asakir]
(Bid’atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın, Muhammed aleyhisselama indirdiğini gizlemiş olur.) [İbni Asakir]
(Bid’atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

Bir erkeğin, yabancı (namahrem) bir kadınla tokalaşması haramdır,

Salih Canİstanbul'da.
Bir erkeğin, yabancı (namahrem) bir kadınla tokalaşması haramdır, câiz değildir. Bunun haram olduğuna delâlet eden delillerden birisi de, Ma'mer b. Yesâr'ın -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
لأَنْ يُطْعَنَ فيِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ بِمِخْيَطٍ مِنْ حَدِيدٍ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَمَسَّ امْرَأَةً لاَ تَـحِلُّ لَهُ. [ رواه الطبراني والبيهقي وصححه الألباني في صحيح الجامع] ‌
"Sizden birinizin başına demirden bir iğne batırılması, kendisine helal olmayan (yabancı) bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır." (Taberânî ve Beyhakî rivâyet etmişler, Elbânî de 'Sahîhu'l-Câmi'; hadis no: 5045'de hadis sahihtir, demiştir.)

MÜSLÜMAN ERKEK AYAKTA KÜÇÜK ABDESTİNİ BOZAMAZ DİKKAT ET

Ilim Irfan Sofrası
MÜSLÜMAN ERKEK AYAKTA KÜÇÜK ABDESTİNİ BOZAMAZ DİKKAT ET

OKSİJENLİ.SUYUN NELER YAPTIĞINI OKUYALIMM.m.ulaş BİLGİ AMAÇLIDIR ARAŞTIRIN LÜTFEN ARAŞTIRMADAN KULLANMAYIN sakın Sağlığımızın müthiş şifreleri

OKSİJENLİ.SUYUN NELER YAPTIĞINI OKUYALIMM.m.ulaş
BİLGİ AMAÇLIDIR ARAŞTIRIN LÜTFEN ARAŞTIRMADAN KULLANMAYIN sakın Sağlığımızın müthiş şifreleri
Oksijenli su vücutta oksijen artışı yaparak akciğerlerden aldığımız oksijenin kat be kat fazlasını alıyoruz. oda karaciğere bi o kadar oksijenin gitmesi demektir. karaciğerden vücuda oksijenli kan dolaşımı vucudun daha sağlıklı olmasını sağlıyor. hastalıkların oksijenli ortamda barınamadığını ve vücudun kendi kendini onarma mekanizmasını devreye soktuğunu görüyoruz. süper bi sonuç veriyor oksijenin tüm vucudu dolaşması ile asidik ve karbondioksit ortamı yok oluyor. bunu 25 veya 30 günlük oksijenli su kullanımı ile tüm vücudu oksijenlendirmiş oluyoruz. bu sürede onarımda kendiliğinden sağlanmış oluyor. 20 gün veya 1 ay sonra tekrarladığımızda daha bariz faydasını görüyoruz. tabiki doktorunuza danışmadan kullanmayın saygılar hepinize şifa Allah tan kul vesile.

TELKİN DUASI Cenaze defnedildikten sonra iyi hal sahibi bir kimse ölünün yüzüne karşı durur ve ona ismiyle hitaben “Ey falan!” diye üç kez seslenir ve sonra şöyle der: “Üzkür mâ künte aleyhi min şehâdeti en lâ ilâhe illallah…”

Ilim Irfan Sofrası
TELKİN DUASI
Cenaze defnedildikten sonra iyi hal sahibi bir kimse ölünün yüzüne karşı durur ve ona ismiyle hitaben “Ey falan!” diye üç kez seslenir ve sonra şöyle der:
“Üzkür mâ künte aleyhi min şehâdeti en lâ ilâhe illallah…”
“Ey falan! Hayatta iken üzerinde olduğun, benimsediğin şu hususları unutmayasın: Allah’tan başka İlah yoktur ve Muhammed O’nun elçisidir. Cennet ve cehennem gerçektir, yeniden diriliş vardır, kıyamet saati kuşkusuz gelecektir. Allah kabirde yatanları yeniden diriltecektir. Yine unutma ki, sen Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı, peygamber olarak Muhammed’i, imam olarak Kuran’ı, kıble olarak Kâbe’yi ve kardeş olarak müminleri seçmiş ve bununla mutlu olmuştun. Rabbim olan Allah’tan başka İlah yoktur, ben ona dayandım, büyük arşın Rabbi de O’dur.”
CENAZEDE NİÇİN TELKİN YAPILIR?
Bundan sonra üç kere, Yâ abdellâh, kul lâ ilâhe illallâh (Ey Allah’ın kulu, lâ ilâhe illallah de) denilmesi ve bunun ardından üç kere Rabbim Allah, dinim İslâm, peygamberim Muhammed’dir. Ey Rabbim, sen onu tek başına bırakma, vârislerin en hayırlısı sensin denilmesi âdet olmuştur. Umulur ki bu telkinler ölüye yarar sağlar, orada bulunanlara ikaz olur