9 Nisan 2020 Perşembe

NİSAN YAĞMURU ILE GELEN SIFA Nisan Yağmuru Hakkında Hadis-i Şerifler… Peygamberimiz (s.a.v)’den rivayet olundu ki: ‘’Cebrail a.s Bana öyle bir ilaç öğretti ki, (o ilaç sayesinde,insanların) doktorların ilaçlarına hiç ihtiyacı kalmaz…’’ Eshab-ı Kiram : (o ilaçtan) Bize de haber ver,Ya Rasulullah dediler, Rasulullah (s.a.v):


NİSAN YAĞMURU ILE GELEN SIFA
Nisan Yağmuru Hakkında Hadis-i Şerifler…
Peygamberimiz (s.a.v)’den rivayet olundu ki:
‘’Cebrail a.s Bana öyle bir ilaç öğretti ki, (o ilaç sayesinde,insanların) doktorların ilaçlarına hiç ihtiyacı kalmaz…’’
Eshab-ı Kiram : (o ilaçtan) Bize de haber ver,Ya Rasulullah dediler, Rasulullah (s.a.v):
‘’Nisan yağmurunu alınız (toplayınız). Ona; 70 defa Fatiha-i şerife, 70 defa İhlâs-ı şerif, 70 defa Felak suresini, 70 defa Nâs suresini, 70 defa Tesbih duasını (SübhanAllahi vel-hamdü
Lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vâllahü ekber ve lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyıl-azîm) okuyunuz. Sonra, 7 gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenâb-u Hakk’a yemin ederim ki, Cebrâil Bana dedi ki ; “Bu sudan içen kimsenin, cesedinden, damarından, sinirinden, etlerinden, o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenâb-u Hakk giderir ve o kimseye sıhhat ve afiyet verir.’’
Yine başka bir Hadis-i Şerif’te :
‘’Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenâb-u Hakk’a yemin ederim ki, çocuğu olmayan bir erkek, bu sudan hanımına içirirse, Allahü Teala’nın izni ile hanımı hamile kalır. Hanımının başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içirirse, bu su ona (sıhhati için) yeterlidir. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzgar ona zarar vermez, çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından, şikayeti kalmaz. Alaca hastalığından korkmaz. Göğüs ağrısı çekmez. Kalbine gelen vesvese (evhâm), gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, hased, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici) olanlar için Allahü Teala’nın izni ile fayda vericidir..’’
Tefsir-i Kebir (Kur’an-ı Kerim Tefsiri)’den
“Nisan Yağmuru” Suyunun Toplanacağı Günler
”Nisan Yağmuru” suyunun toplanacağı günler, Rumi Takvimi Nisan Ayının 7′sinden Nisan Ayının sonuna kadardır.
Toplanan “Nisan Yağmuru” Suyu Nasıl Hazırlanır?
- Bir Fatiha üç ihlâs-ı Şerif okunup, Piran-ı İzamın Ervâh-ı Kudsiye-i mübârekelerine hediye edilir.
- Niyet edilir.
1 – 70 Adet Salât-ı Münciye
2 – 70 Adet Fatiha-i Şerife
3 – 70 Adet Ayet’ül Kürsi
4 – 70 Adet Legad caeküm .. (Tevbe Süresinin Son İki Ayeti)
لَقَدۡ جَآءَڪُمۡ رَسُولٌ۬ مِّنۡ أَنفُسِڪُمۡ عَزِيزٌ عَلَيۡهِ مَا عَنِتُّمۡ حَرِيصٌ عَلَيۡڪُم بِٱلۡمُؤۡمِنِينَ رَءُوفٌ۬ رَّحِيمٌ۬ فَإِن تَوَلَّوۡاْ فَقُلۡ حَسۡبِىَ ٱللَّهُ لَآ
إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ‌ۖ عَلَيۡهِ تَوَڪَّلۡتُ‌ۖ وَهُوَ رَبُّ ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡعَظِيمِ
(Lekad caeküm rasulün min enfüsiküm azizün aleyhi ma anittüm harisun aleyküm bil mü’minine raufün rahiym* Fe in tevellev fe kul hasbiyellahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym)
5 – 1 Adet Yâsin-i Şerif
6 – 70 Adet Kâfirûn Süresi
7 – 70 Adet Îhlâs-ı Şerif
8 – 70 Adet Felak Süresi
9 – 70 Adet Nâs Süresi
10 – 70 Adet Tesbih Duası
سُبْحَانَ ٱللهِ وَٱلْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ وَٱللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِٱللهِ ٱلْعَلِىِّ ٱلْعَظِيمِ
(SübhanAllahi velhamdülillahi velaa ilahe illAllahü vAllahü ekber velaa havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azıym)
11 – 70 Salât-ı Münciye okunur.
Not 1 : Yukarıdaki sayılanlar okunurken bitinceye kadar arada dünya kelamı konuşmamaya dikkat edilmelidir.
Not 2 : Her 70 adet okunduktan sonra ve Yasin-i Şerifteki her “Mübîn” den sonra “Yâ Şafii” denir ve sıcak nefesle suya “Hûu” diye üflenir.
Not 3 : Bu sudan sabah ve akşam birer bardak olmak üzere 7 gün abdestli olarak içilir. (İçmeden önce, 1 Fatiha 3 Îhlas-ı şerif okuyup Piran-ı İzama hediye etmeye ve sabah aç karnına içmeye dikkat edilmelidir.)
Not 4 : Bu sudan içen kişinin cesedinden Allahü Teala her türlü derdi kaldırır. Ona tüm hastalıkdan ve açlıkdan afiyet verir. Gözlere şifa verilir. Ateşi giderir, balgamı keser, göğüs ağrısını giderir, Menfaati sayılamıyacak kadar çoktur.

Salih Can

Mezarı Açılan Allah’ın Aslanı Hz. Hamza’nın Kabrinde İç Ürperten Görüntü Allah’ın aslanı olarak nam salan Uhut Şehidi Hazreti Hamza’nın mezarında tüyleri diken diken edecek görüntü.. Mezarı açılan Hazreti Hamza’nın naaşını görenler gözlerine inanamadı. Mezarı taşınmak için açılan Hazreti Hamza’nın kabrindeki görüntüyü görenler gözyaşlarına boğuldu. Hicretin üçüncü yılında Mekkeli müşriklerle Medineli müslümanlar

Ilim Irfan Sofrası
Mezarı Açılan Allah’ın Aslanı Hz. Hamza’nın Kabrinde İç Ürperten Görüntü
Allah’ın aslanı olarak nam salan Uhut Şehidi Hazreti Hamza’nın mezarında tüyleri diken diken edecek görüntü.. Mezarı açılan Hazreti Hamza’nın naaşını görenler gözlerine inanamadı. Mezarı taşınmak için açılan Hazreti Hamza’nın kabrindeki görüntüyü görenler gözyaşlarına boğuldu.
Hicretin üçüncü yılında Mekkeli müşriklerle Medineli müslümanlar arasında meydana gelen Uhud savaşında müşrikler yirmi üç ölü verirken müslümanlardan yetmiş kişi şehit olmuştu (25 Ocak 625).Rasulullah Aleyhisselam Uhud şehitleri hakkında şöyle buyurmuşlardır:
“Bunların Allah katında şehit olduklarına şehadet ederim. Gelin ve onları ziyaret edin. Allah’a yemin ederim ki kim onlara selam verirse, onlar da kıyamet gününe kadar selam verenin selamına karşılık vereceklerdir.”Attaf b. Halid (Tabiîn sonrası neslin hadis râvilerindendir) şöyle bir haber vermiştir: “Teyzem bana dedi ki, bir gün bineğime binip Uhud şehitliğine ziyarete gittim.
Orada bir süre namaz kıldım. Hz. Hamza’nın kabrinin yanındaydım. Civarda seslenen veya seslere cevap veren kimse yoktu. Yalnız bineğimin yularını tutan bir çocuk vardı.
Namazımı tamamladıktan sonra elimle kabre doğru işaret ederek “esselamü aleyküm” dedim. O anda yer altından selamıma karşılık veren bir sesin geldiğini işittim. Allah’ın beni yarattığını nasıl biliyorsam, geceyle gündüzü nasıl biliyorsam, bu hadiseyi de öylece biliyorum.Selamın karşılığını işittiğim zaman bütün tüylerim ürperdi.
” Siyer ve hadis kaynaklarında anlatıldığına göre, Ebu Süfyan oğlu Muaviye nin halifeliği zamanında Uhud civarından su çıkarılmasına lüzum görülmüştü. Uhud’da şehit kabirlerinin bulunduğu yer dışında su akıtma imkanı olmadığını halifeye yazdılar.Muaviye de şehit kabirlerinin açılıp, içindekilerin başka tarafa nakledilmesini bildirdi. Medine halkına Uhud’da şehit cenazesi olanların hazır bulunması ilan edildi.
Orada Amr b. Cemuh ile Abdullah b. Amr’ın müşterek kabri açılınca cesetlerin hiç bozulmadığı görüldü. Abdullah b. Amr (b. Haram) şehit olunca elini yaralı yüzüne bastırdığı halde gömülmüştü.
Yeni kabrine konulurken eli yarasından çekilince yüzü kanamaya başlamış, eli tekrar yarasına konulunca kanaması kesilmiş. Kabir açma sırasında Hz. Hamza’nın ayağına demir küreğin ucu değince ayağından kan akmıştır.Uhud şehitlerinin kabirleri, ilk gömüldükleri zamandan kırk altı yıl sonra açılmıştı.
O sırada ortaya misk kokusu gibi bir koku yayılmıştır. O mübarek şehitler, uyuyan canlı insan gibi, omuzlara alınarak yeni kabirlerine taşınmışlardır

Edille-i şer'iyye, dînî ve şer'î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür: 1.Kitap: Kur'an-ı Kerîm.

Ehl-i Sünnet Hanefi
 Edille-i şer'iyye, dînî ve şer'î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür:
1.Kitap: Kur'an-ı Kerîm.
2.Sünnet: Peygamberimizin mübârek sözleri, işle-dikleri ve başkaları tarafından yapılan işlerde o işi tasvip mâhiyetindeki sükûtlarıdır.
3.İcmâ-ı ümmet: Bir asırda, Ümmet-i Muhammed'in müctehidlerinin bir mesele hakkında ittifak etmeleridir.
4.Kıyâs-ı Fukahâ: Bir hâdisenin kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmetle sâbit olan hükmünü; aynı illete, aynı sebebe ve aynı hikmete dayandırarak o hâdisenin tam benzerinde de isbat etmekten ibârettir...İctihad: Şer'î hükmü, şer'î delîlinden çıkarma hususunda olanca ilmî kuvvetini sarfetmektir. Müctehid: Herhangi bir şer'î hükmü âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerden çıkaran, kıyas yapabilen büyük âlimdir. Müctehid olabilmek için, bütün islâmî ilimlere vakıf olduktan sonra mevhibe-i ilâhî (Allâh vergisi) olan ledünnî ilme de mazhar olmak lâzımdır

BİD’AT EHLİNE;( İSLAM’DA GÜNCELLEME) İSTEYENLERE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ..???

BİD’AT EHLİNE;( İSLAM’DA GÜNCELLEME) İSTEYENLERE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ..???
Sual: Peygamber efendimiz, (Allah’ın kulları, kardeş olun) buyurduğuna göre, birbirlerinin hatalarını görmeyip Ehl-i sünnet ile bid’at ehli niçin birleşmiyor?
CEVAP
Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir. Bid’ate devam edip de, Ehl-i sünnet olanları kendileri ile kardeş olmaya çağırmaları, açık sapıklık ve çirkin bir hiledir. (Umdet-ül-kari)
Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]
(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Davud]
(Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace]
(Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli]
(Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban]
(Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad etmek, kâfirlerle cihad etmek gibidir.) [Deylemi]
(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [İ.Neccar]
Yani itikadda veya amelde veya sözde yahut ahlakta bid’at olan bir şeyi yapmaya devam edenin bu cinslerden ibadetleri sahih olsa da, hiçbiri kabul olmaz. İbadetlerinin kabul olması için, bu bid’ati terk etmesi gerekir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid’atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir. Kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid’at sapıklıktır) buyuruldu. [Kur’an-ı kerimde ise, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216] buyuruldu.
Bid’atin zararı büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Deylemi]
(Allah bid’at ehlinin amelini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) (İbni Mace]
(Allah, bid’at ehlinin tevbesini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) [Taberani]
(Bir bid’at çıkarınca, bir sünnet kaldırılmış, eksiltilmiş olur.) [İ.Ahmed]
(Bid’atten sakının; her bid’at dalalettir ve her dalalet ehli de ateştedir.) [İbni Asakir]
(Bid’atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın, Muhammed aleyhisselama indirdiğini gizlemiş olur.) [İbni Asakir]
(Bid’atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

Bir erkeğin, yabancı (namahrem) bir kadınla tokalaşması haramdır,

Salih Canİstanbul'da.
Bir erkeğin, yabancı (namahrem) bir kadınla tokalaşması haramdır, câiz değildir. Bunun haram olduğuna delâlet eden delillerden birisi de, Ma'mer b. Yesâr'ın -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
لأَنْ يُطْعَنَ فيِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ بِمِخْيَطٍ مِنْ حَدِيدٍ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَمَسَّ امْرَأَةً لاَ تَـحِلُّ لَهُ. [ رواه الطبراني والبيهقي وصححه الألباني في صحيح الجامع] ‌
"Sizden birinizin başına demirden bir iğne batırılması, kendisine helal olmayan (yabancı) bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır." (Taberânî ve Beyhakî rivâyet etmişler, Elbânî de 'Sahîhu'l-Câmi'; hadis no: 5045'de hadis sahihtir, demiştir.)

MÜSLÜMAN ERKEK AYAKTA KÜÇÜK ABDESTİNİ BOZAMAZ DİKKAT ET

Ilim Irfan Sofrası
MÜSLÜMAN ERKEK AYAKTA KÜÇÜK ABDESTİNİ BOZAMAZ DİKKAT ET