10 Nisan 2020 Cuma

NİSAN YAĞMURU İLE GELEN ŞİFÂ Şifalı olan Rumi nisan yağmurları, 14 Nisanda başlar, 14 Mayısta biter. Bu zaman içinde yağan yağmurlara “Nîsân yağmuru” denir ve bir çok hastalığa deva olup bir çok faydası vardır. * Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan oluşur. * Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır. * Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur. * Nisan yağmuru ile mayalanan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de sabittir) * Nisan yağmurunda ıslanan yeni elbise çürümez. Saç dökülmez. Hele okunan! Nisan yağmuru suyu, Allâh’ın izniyle sar’a hastalığına şifâ, Ruh hastalıklarına deva, Ağrıları gidericidir. Nisan Yağmurunun faydalı ve şifalı olduğuna dair hadisi şerifler vardır. Nisan yağmuru hakkında

NİSAN YAĞMURU İLE GELEN ŞİFÂ
Şifalı olan Rumi nisan yağmurları, 14 Nisanda başlar, 14 Mayısta biter.
Bu zaman içinde yağan yağmurlara “Nîsân yağmuru” denir ve bir çok hastalığa deva olup bir çok faydası vardır.
* Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan oluşur.
* Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır.
* Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur.
* Nisan yağmuru ile mayalanan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de sabittir)
* Nisan yağmurunda ıslanan yeni elbise çürümez. Saç dökülmez. Hele okunan! Nisan yağmuru suyu, Allâh’ın izniyle sar’a hastalığına şifâ, Ruh hastalıklarına deva, Ağrıları gidericidir. Nisan Yağmurunun faydalı ve şifalı olduğuna dair hadisi şerifler vardır.
Nisan yağmuru hakkında Hadisi şerifler:
Peygamber Efendimizden (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) rivayet olundu ki;
"Cebrail (Aleyhisselâm) bana öyle bir ilaç öğretti ki, o ilaç sayesinde insanların doktorların ilacına hiç ihtiyaç kalmaz.
Eshâbı Kirâm o ilaçtan bizede haber ver Ya Rasûlullah dediler: Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselâm) "Nisan yağmurunu toplayınız .
Ona; 70 Ayetel Kürsi,
70 Fâtiha-i Şerife,
70 defa İhlâs-ı Şerif,
70 defa Felâk,
70 defa Nâs Sûresini
70 defa tesbih duâsını "Subhanallahi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illellâhu vallâhu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm." Sonra yedi gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenabı Hakka yemin ederim ki,Cebrail bana dediki;Bu sudan içen kimsenin cesedinden , damarından, sinirinden, etlerinden o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenab-ı Hak giderir, O kimseye sıhhat ve afiyet verir.
Yine Başka bir Hadisi şerifte:
"Beni hak Peygamber olarak gönderen Allaha Yemin ederim ki, Çocuğu olmayan bir erkek, bu sudan hanımına içirse, Allahü Teâla’nın izni ile Hanımı hamile kalır. Hanımının başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içirirse, bu su ona sıhhat için yeterli olur. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzgar ona zarar vermez. Çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından,şikayeti kalmaz.Alaca hastalığından korkmaz.göğüs ağrısı çekmez.kalbine gelen vesvese (evham) gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, haset, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici)olanlar için Allahü Teâla’nın izni ile fayda vericidir."(tefsir-i Kebir.Kuran tefsiri)
Ayrıca, Kur'an-ı Kerim ve Ezan-ı Muhammedi okunurken, düşman korkusuyla karşılaşınca, yağmur yağarken ve zulme uğrayınca yapılan duâlar kabul olunur (Teberânî)
Hz.Enes (Radıyallâhu Anh) anlatıyor :Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ile birlikteyken , yağmur yağmıştı, hemen başını açtı ve "Yağmur Rabbimin yeni yarattığı ve indirdiği Rahmettir" dedi.
Diğer bir rivayette ise, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'in elbisesini açtığı bildirilmiştir. (Müslim 2/615,Ebu Davud 5/3309)
Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ve sahabeleri senenin ilk yağmuru yağdığında, gökteki ilk damlalara, (değmesi için) başlarını açarlardı ve Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Şöyle derdi: "Yağmur, rabbimizin en son, ve yeni yarattığı bir mahluktur ve bereketi en çok olandır." (Ebu şeyh ,Ahlakun-Nebiyyi 823
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'NİSAN YAĞMURU İLE GELEN Hicri takvime göre 14 Nisan'da toplamay başlayalım inşaAllah. Rasulullah (s.a.v) "Nisan yağmurunu alınız (toplayınız). Ona; 70 Ayetel Kürsi 70 defa Fatiha-i şerife, 70 defa şerif, 70 defa Felak suresini, 70 defa Nas suresini, 70 defa Tesbih duasını (SübhanAllahi vel-hamdü ve lâ ilâhe illallâhü vâllahü ekber ve lâ havle kuvvete illâ okuyunuz. Sonra, 7 gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz.'

BÖBREK TAŞINIZDAN BASİTCE KURTULUN m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri pelin otu bir tutam olsun soğan 10 adet kabuğunu kaynatın için sabah akşam 1 su bardağı kadar 15 gün kadar böbrek taşlarınız erisin kurtulun veya. çobançökerten otu çayıda 30 günde eritiyor bilginiz olsun şifa olsun m.ulaş PERHİZİNİZDE YEMENİZ GEREKENLER NE YİYECEĞİZ DİYENLERE Sağlığımızın müthiş şifreleri Mevsimin sebzeleri ne varsa onları 15 dakika karbonatlı suda veya sirkeli suda bekletin sonra yıkayın yemek yapın . Bu günkü mevsimde yeşil fasulye domates biber patlıcan kabak marol yani yeşil sebzeler var Bakliyatlar yiyin nohut fasulye yeşil mercimek kırmızı mercimek kuru bakla kuru sebzelerin yemeğini yapın kışın yazın kendilerini yiyin sebzelerin Kuru yemiş olarak ceviz badem fındık fıstık çiğ olarak doğal yenir. eğer işlem görmüşse yemeyin sakın Bol bol su için suyunuzu kaynak suyu alın klorsuz olsun içtiğiniz su Yaptığımız perhizin yaptığımız tedavinin sonuç vermesi için çok büyük önemi var bunun bilincinde olarak hareket edelim perhizde bir tedavi yoludur unutmayalım uyguladığımız tedaviye yardım ediyor hızla iyileşme başlıyor ve sonuca daha çabuk ulaşıyoruz buda bizim istedimiz sağlığa kavuşmamızı sağlıyor. Perhiz bu nedenle çok çok önemli tedavimizde korkmayın perhizden ölmüyoruz ama hastalıktan çekiyoruz .Allah ın verdiği ömrü ne uzatır nede kısaltırız ama sağlıklı yaşamak istersek bu bizim elimizde Rabbim tüm hastalara şifa versin saygılar. M.ulaş ALZAIMIRINIZDAN PARKİNSONUNUZDAN KURTULUN Günde 1 çay kaşığı boraksı 1 su bardağı sıcak suda eritin aç için 5 gün kadar iyileşme olmazsa 30 güne kadar kullanabilirsiniz alzaımırınızdan parkinsonunuzdan kurtulun boşuna çekmeyin saygılar şifa Allah tan Asıl sorununuz karaciğeriniz filitreleriniz tıkalı açın karaciğer tedavisi ile saufada var okuyun rabim şifa versin inşallah M.ulaş DÖKÜLEN SAÇLARINIZ YENİDEN GELSİN SAÇLARINIZDAN TEK TEL DÖKÜLMESİN Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda var bilgileri okuyun 1 adet aspirini ezin havanda 5 diş sarımsağı soyun ezin havanda 2 yemek kaşığı sızma zeytinyağına karıştırın 1 yumurta sarısınıda karıştırın ilk 1 ay haftada bir yapın sonrasında 15 günde 1 yapın 1 saat dursun saçınızda ilk kullanımdan sonra dökülmeler duruyor kesnlikle dökülmüyor 6 ay sonra dökülen saçlar çıkmaya başlıyor bu aradada karaciğeriniz tıkanmış dökülmelerin sebebi olan filitrelerinizide açın devedikeni enginarla bilginiz olsun saygılar geçmiş olsun M.ulaş KATARAKT AMELİYATI OLUP GÖZÜNE LENS TAKILANLAR GÖZLERİNE KANTARON YAĞI DAMLATMASINLAR M.ULAŞ ZEHİRLİ GİTARINIZDAN TROİD SORUNUNUZDAN NÖDÜLLERİNİZDEN HİPOTROİDİNİZDEN KURTULUN şifa Allah tan m.ulaş. Sağlığımızın müthiş şifreleri Toz veya taze zencefil çayı 1 tatlı kaşığı koyun su bardağına kaynar suyla demleyin 4 te 3 ünü az az ağzınızda bekletin için kalan 4 te birinide boğazınıza sürün gün boyu 5 defa sürün sabah ve akşamda ceviz yağıda sürün ve için 1 yemek kaşığı kadar ceviz yağıda için 1 tatlı kaşığıda kırmızı kantaron yağı için 20 gün devam edin perhizide var ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak perhizde çok önemli şifa olsun m.ulaş

•ESHAB-I KEHF
-Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:
“Evlatlarınıza Eshab-ı Kehf’in isimlerini öğretiniz. Çünkü onların isimleri:
1. Bir binada bulunursa, o bina yanmaz,
2. Bir eşya üzerine yazılırsa, o eşya çalınmaz,
3. Bir hayvan üzerinde bulundurulursa o hayvan kaçıp gitmez,
4. Yangında bir bez parçası üzerine Eshab-ı Kehf’in isimleri yazılıp ateşin ortasına atılsa yangın söner,
5. Çok ağlayan çocuğun beşiğinde başının altına konulsa, çocuk ağlamaz,
6. Çekirge için, bir kâğıt üzerine yazılıp bir ağaca takılıp tarla ortasına dikilirse çekirgeler gider,
7. Hamile kadının sol oyluğuna bağlanırsa, doğum kolay olur,
8. Uyuyamayan bir kimseye, Haşr Suresinin sonunda “Lev enzelnâ”dan başlayarak 4 âyet, arkasından da Eshab-ı Kehf’in isimleri okunursa, o kimse uyur.”
Eshab-ı Kehf’in İsimleri
1. Yemlîhâ,
2. Mislînâ,
3. Mekselînâ,
4. Mernûş,
5. Debernûş,
6. Şâzenûş,
7. Kefeştatayyûş,
8. Kıtmîr (Köpeklerinin ismidir).
Osmanlı Sigorta Şirketi
İngiliz Büyükelçisi, eski Müslüman-Türk evlerinin dış duvarlarına asılan, “Eshabı Kehf ve Yâ Hâfız Ey Muhâfaza eden, koruyan Rabbimiz” levhalarını görünce dayanamamış ve Keçecizâde Fuad Paşa’ya bunların ne olduğunu sormuş.
Fuad Paşa, İngiliz’in tam anlayacağı dille cevap vermiş: "O gördükleriniz, Osmanlı sigorta şirketinin levhalarıdır."
Kaynaklar:
1) Hazînet-ül Esrar, sahife 84–85
2) Ruh-ul Beyan 5.cilt, sahife 233

Nebevi Tıp; Alzheimer'a karşı Zerdeçal, zencefil, az çörek otu, kişniş karıştırılıp yemeklere katılır, balla macun yapılıp yenir.

Helalinden kazanç sağlamak”

Helalinden kazanç sağlamak”
İpin Hesabı
Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. "Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş. Öldüğünde "Kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar. Kimse çıkmamış. Nihayet bir hamal,
Benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. Sabaha kadar durursam zengin olurum."
diye düşünerek kabul etmiş.
Vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. Sorgu sual melekleri gelmiş. Bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var. "Nasıl olsa bu ölü elimizde... Biz şu canlı olandan başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar.
O ip kimin?
Nereden aldın?
Niye aldın?
Nasıl aldın?
Nerelerde kullandın?
Sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. Sabahleyin kabirden çıkmış.
Tamam, servetin yarısı senin, demişler.
Aman,demiş hamal, istemem, kalsın.
Ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim.
O kadar servetin hesabını nasıl veririm?

👳🏻‍♀️Namazı Mutlaka TAKKE ile Kılınız👳🏻‍♀️

👳🏻‍♀️Namazı Mutlaka TAKKE ile Kılınız👳🏻‍♀️
Sünnî İlahiyat Profesörü Bedri Gencer hoca, Star gazetesinde yayınlanan röportajda şöyle diyor:
"Çok basit olarak erkeklerin başı örtülü ibadet (namaz, Kur'an tilaveti) örneğini verebilirim.
Ben çocukken başı açık olarak namaz kıldığımda hoca olan rahmetli babam Niyazi Gencer, 'Oğlum, erkeklere başı açık olarak namaz kılmak tahrimen mekruhtur' diye beni ısrarla uyarırdı. Tahrimen kerahet, vakit çıkmamışsa o Müslüman erkeğin başını örterek tekrar namazını kılmasını gerektirir.
Yıllar içinde tahkik ettikçe rahmetli babamın bu uyarısının hikmetini anladım. Hatta bu açıdan bugün Müslümanlar, Yahudilerden bile daha sekülerleşmiş durumda. Bir erkek, dünyanın herhangi bir yerinde başı açık olarak sinagoga giremez ama bugün camilerde neredeyse takkeli namaz kılan kalmadı.
Artık başı örtülü namaz kılan bir ilahiyat profesörü bile görmek neredeyse imkânsız hale geldiyse halkın halini düşünün.
Bugün her alanda olduğu gibi özellikle din alanında korkunç bir cahillik toplumu kaplamış durumda.
Çıkan insanlara soruluyor, kıldığınız Cuma veya teravih namazı kaç rekât diye bilmiyorlar..." (http://haber.stargazete.com/…/prof-dr-bedri-gen…/yazı-698815)
Diyanet Başkanlığı maalesef Müslüman halkı temel ilmihal bilgileri konusunda eğitmiyor, uyarmıyor, bilgilendirmiyor, aydınlatmıyor.
Uzun yıllardan beri camilere giderim, şu ana kadar bir imamın, bir hatibin namazın takkeli, imameli veya başka islamî bir serpuşla kılınması gerektiğine dair cemaati uyardığını işitmedim.
Son cumayı Sultanahmet'teki Nakilbend camiinde kıldım.
Cemaat içindeki takkelilerin sayısı 10'u geçmezdi...
Birtakım mezhepsizler, Selefîler namazda başı örtülü olmak sünnetine ve edebine riayet etmiyorlar. Hepsine soruyorum: Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona), bütün ömrü boyunca (ihramlı olduğu zamanlar dışında) bir kere bile başı açık olarak namaz kılmış mıdır? Kılmamıştır... Efendimiz ne buyuruyor: "Beni nasıl namaz kılar görürseniz, siz de öylece kılınız..." Niçin Resulullaha itaat etmiyoruz, niçin onu taklid etmiyoruz?...
Camilere, kilise ve sinagoglarda olduğu gibi sıralar, sandalyalar konulmasını isteyenlere laf anlatmak mümkün değildir.
Sevgili Müslüman kardeşlerime bu sütunlardan sesleniyorum:
Namazı baş açık kılmayalım... Cebimizde takke bulunduralım... Birileri "Efendim takke cepte şişkinlik yapıyor..." diye itiraz ederse ona şu cevabı veririm: "Cep telefonunu at, takkeye yer çıksın." Cep telefonuna kıyamıyorsan takkeye de cebinde yer bul...
Namaz takkesi deyip de geçmeyelim,. Sakın bu sünnet ve edebi hafife almayalım. Dinimizden en küçük bir ödün bile vermeyelim.
İnternet görsellerinden "China muslims eid al-fitr" kelimeliriyle fotoğraflar arayalım. Çinli Müslüman kardeşlerimiz namazı hep takkeli veya imameli kılıyorlar. Mao'nun silindiri üzerlerinden geçmiş ama bizim kadar bozulup dejenere olmamışlar...
Mehmet ŞEVKET EYGİ
(Ehli Sünnet)

Namazın akabinde tespih duası için okuduğunuz âyete’l kürsi’yi müteakiben, muavvezât’ı (ihlâs-ı şerif, felak ve nâs sûreleri) da okuyunuz! Zira bunları okuduktan sonra tesbihlere geçilirse, Cenab-ı Hakk gerek içimizdeki hastalıklara gerek dıştan gelecek hastalıklara, belâ ve musibetlere bu sûreler sebebiyle mâni olur, nefsimizden ve dıştan gelecek hastalıklara şifa ihsan eder, belâ ve musibetlerden muhafaza buyurur.

Görüntünün olası içeriği: yazıGörüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Mahmud Fağnevî (Kuddise Sirruhû) şöyle buyurdu: ve zikir; dilini yalan ve giybetten, boğazını haram ve şüpheli şeylerden, gönlünü riya ve şöhretten ve sırrını Hak gayrısına yönelmekten temizlenmiş olan kimseye fayda verir." "Cumanız Mübarek Olsun"'


İbn-i Sina dan : -Aynı yaşta, aynı kiloda, aynı cins, aynı şartlarda iki kuzu kafese konulur.

İbn-i Sina dan :
-Aynı yaşta, aynı kiloda, aynı cins, aynı şartlarda iki kuzu kafese konulur.
Aynı yemle beslenirler. Yan kafestede bir kurt vardır. O da haricen beslenir.
Kafesteki kurdu bir kuzu görebilmektedir, diğer kuzu görememektedir. Aylar sonra kurdu gören kuzu huzursuz, zayıf ve çelimsiz olduğundan ölür.
Kurt kuzuya bir şey yapmamasına rağmen kuzu; kurt korkusunu sürekli yaşadığından ölmüştür.
Kurdu görmeyen kuzu ise oldukça huzurlu olduğundan besili ve kiloludur.
Meşhur Hekim İbni Sina'ya aittir bu deney.
Burada, İbni Sina zihinsel durumun etkisini araştırmıştır.
Bunu şunun için anlattım, gereksiz korkunun, endişenin, kaygının insan bünyesine zararı çok. Bu salgın günlerinde gerekli olan izolasyon tedbirimizi alacağız ve önümüze bakacağız.
Bu işin sonunda bizler için iki ayrı hâl var. Biri; bu vesileyle daha fazla tefekkür eden, nafile oruç eda edip, namazlarını vaktinde ve hane halkı ile cemaat hâlinde edâ eden, tebasına önem veren; işrak, kuşluk, evvabin, kabir nûr, teheccüd namazları ile secdesini zenginlestirenler; kütüphanesini derleyen; dünyevi ve uhrevi kaynaklarını düzenleyen; etrafına duyarlı ve tasadduk eden...
Diğeri de; evde huzur bırakmayıp, kasıp kavuranlar, vakdî öldürmek için oyun ve oynaşa gömülenler, gıybet ile defterini kirletenler olacak.
Huzursuz olmayalım dostlar...
Kaderimizi yaşayacağız ve hakir gördüğümüz, kınadığımız kusur v e kabahati işlemeden de ölmeyeceğiz.
Rabb'im muhafaza ve muvaffak eylesin İnşaAllah