18 Nisan 2020 Cumartesi

"Saçları dağınık kapılardan kovulan öyle kimseler vardirki,bir şeye yemin etseler Allah onların dediğini yaratır" (Hadisi şerif)


İsmail Yilmaz
Udi hindi kökü(kusdi bahri )
Bu bitkiye mucize bitki de denir insan vücuduna bitki tarihinin en faydalı bitkisidir
birçok hastalığa mükemmel faydası var
Hadisi şerifte ismi geçen bu bitki
boğaz bademcik iltihabına mide iç zarı iltihaplanması (pangastrit) ve mide ülserine egzama yaralarının çabuk iyileşmesine basur ve hemoroide inanın mükemmel faydası var UDİ HİNDİ Bitkisinin
1 çay kaşığı Udi-Hindi tozunu 1 bardak kaynamış suyla karıştırıp içilebilecek duruma gelinceye kadar bekletin. Sonra 1 çay kaşığı bal ilave edip yemekten yarım saat önce için.
Bunu günde iki defa, sabah-akşam yapın. Bu karışım, tüm iltihabi hastalıkları yalnız başına ortadan kaldırabilecek bir güce sahiptir
* Boğaz ağrısına iyi gelir,
* Bademcik iltihabına çok faydalıdır,
* Akciğer rahatsızlıkları için yararlıdır,
* Mide genişlemesi ve sarkmasına çok faydalı
* mide ülserine çok faydalı
* mide iç zarı iltihaplanması pangastrit için
* Udi hindi tozu ve bal ile enfeksiyon günlerinde evinizde hazırlayacağınız en mükemmel enfeksiyon gidericidir
Boğaz iltihabına burundan yagı damlatılarak hasta 5-10 dakika yatırılırsa ilk 10 dakikada iyileşmeyi başlatır. Balgamı attırır
Sabah akşam bir çay kaşığı içilirse akciğere ve bronşlardaki iltihaba şifadır .
Boğaz ağrısına şifadır.
İdrar yollarındaki iltihabı söker erkeklik ve kadınlık hücrelerindeki canlı organizma sayısını arttırır. Bunu aynı zamanda toz halinde ılık su ile karıştırarakta sağlayabilirsiniz.
Beldeki , böbrekteki , midedeki , karaciğerdeki , akciğerdeki iltihabı temizler
Damarlardaki kanı temizler
Guatr tedavisinde etkilidir
Yüksek olan tsh ( troid değerini düşürür )
Manevi hastalıklara şifadır.
Mide ağrılarında faydalıdır
Vücuda kuvvet verir.
İdrarını tutamayan kimseler için faydalıdır ( çocuklarda alt ıslatma için etkendir. )
Gut , romatizma ve felç hastalıklarında kullanılır.
tozu Zehirlenmeye karşı faydalıdır. Yılan ve akrep sokmasında panzehir olarak
kullanılır.
Sırt ağrısına faydalıdır. Titreme siyatik Mafsal ağrılarını giderir.
tozu suya katılıp içilirse bağırsak kurtlarını döker.
Udu hindi yağı bebeklerde gaz söktürücüdür.
Güneş yanıkları hafif yanıklar ve egzamaya karşı şifalıdır.
Allah Resulü (sav) şöyle buyururdu: Şu Ûdi Hindî'ye dikkat ediniz. Çünkü onda yedi şifa vardır. Boğaz hastahğından dolayı burna çekilir. Zatülcenp (akciğer zarı iltihabı) hastalığında şifadır
.Egzama: Udi hindi tozunu zeytinyağı ile karıştırıp udi hindi yağı elde edebilirsiniz. Bu yağı ise cilt yanıklarına ve egzama kaşıntılarına karşı kullanabilirsiniz
Daha nice nice şifa sunan bu kıymetli birkinin Tozu
Yagı ve macunu için bizimle iletişime geçiniz..

NİSAN YAĞMURU İLE GELEN ŞİFÂ Şifalı olan Rumi nisan yağmurları, Nisan ayının on dördünde başlar, Mayıs ayının on dördünde biter. Bu zaman içinde yağan yağmurlara “Nîsân yağmuru” denir ve bir çok hastalığa deva olup bir çok faydası vardır.


* Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan oluşur.
* Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır.
* Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur.
* Nisan yağmuru ile mayalanan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de sabittir)
* Nisan yağmurunda ıslanan yeni elbise çürümez. Saç dökülmez. Hele okunan! Nisan yağmuru suyu, Allâh’ın izniyle sar’a hastalığına şifâ, Ruh hastalıklarına deva, Ağrıları gidericidir. Nisan Yağmurunun faydalı ve şifalı olduğuna dair hadisi şerifler vardır.
Nisan yağmuru hakkında Hadisi şerifler:
Peygamber Efendimizden (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) rivayet olundu ki;
"Cebrail (Aleyhisselâm) bana öyle bir ilaç öğretti ki, o ilaç sayesinde insanların doktorların ilacına hiç ihtiyaç kalmaz.
Eshâbı Kirâm o ilaçtan bizede haber ver Ya Rasûlullah dediler: Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselâm) "Nisan yağmurunu toplayınız .
Ona; 70 Ayetel Kürsi,
70 Fâtiha-i Şerife,
70 defa İhlâs-ı Şerif,
70 defa Felâk,
70 defa Nâs Sûresini
70 defa tesbih duâsını "Subhanallahi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illellâhu vallâhu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm." Sonra yedi gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenabı Hakka yemin ederim ki,Cebrail bana dediki;Bu sudan içen kimsenin cesedinden , damarından, sinirinden, etlerinden o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenab-ı Hak giderir, O kimseye sıhhat ve afiyet verir.
Yine Başka bir Hadisi şerifte:
"Beni hak Peygamber olarak gönderen Allaha Yemin ederim ki, Çocuğu olmayan bir erkek, bu sudan hanımına içirse, Allahü Teâla’nın izni ile Hanımı hamile kalır. Hanımının başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içirirse, bu su ona sıhhat için yeterli olur. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzgar ona zarar vermez. Çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından,şikayeti kalmaz.Alaca hastalığından korkmaz.göğüs ağrısı çekmez.kalbine gelen vesvese (evham) gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, haset, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici)olanlar için Allahü Teâla’nın izni ile fayda vericidir."(tefsir-i Kebir.Kuran tefsiri)
Ayrıca, Kur'an-ı Kerim ve Ezan-ı Muhammedi okunurken, düşman korkusuyla karşılaşınca, yağmur yağarken ve zulme uğrayınca yapılan duâlar kabul olunur (Teberânî)
Hz.Enes (Radıyallâhu Anh) anlatıyor :Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ile birlikteyken , yağmur yağmıştı, hemen başını açtı ve "Yağmur Rabbimin yeni yarattığı ve indirdiği Rahmettir" dedi.
Diğer bir rivayette ise, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'in elbisesini açtığı bildirilmiştir. (Müslim 2/615,Ebu Davud 5/3309)
Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ve sahabeleri senenin ilk yağmuru yağdığında, gökteki ilk damlalara, (değmesi için) başlarını açarlardı ve Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Şöyle derdi: "Yağmur, rabbimizin en son, ve yeni yarattığı bir mahluktur ve bereketi en çok olandır." (Ebu şeyh ,Ahlakun-Nebiyyi 823
NOT: Nisan yağmurunu alma şekli: Kap yüksek bir yere konmalı, yağmur direk kaba dökülmeli, oluktan olmaz.
Unutmayalım

DİNÎ İLİM TALEBESİNE SADAKA,FİTRE, ZEKÂT VERMENİN FAZİLETİ

Fıtır sadakasını fakir olan Müslümanlara vermek lazımdır.
Fakir olan akrabayada verilir.
Ancak akrabalar arasından da,amca,hala,dayı,teyze,gibi akrabayı tercih etmelidir.
Bunlardan sonra,diğer salih kimselere ,fakirlere ve talebe-i ulum'a(Kur'an ilmi okuyan talebelere)vermek daha sevaptır.
Cenab-ı Hak,müslüman olan fakirlere verilen sadakaya 70 katı sevap verir.
Akrabanın içindeki fakirlere sadaka verenlere 700 katı sevap verir.
Ancak ilim(kuran ilmi) tahsil eden talebe-i ulum'a verilen sadakaya 700 bin katı sevap ihsan eder.Ve talebe-i ulum'a sadaka veren kimseyi de o talebenin okuduğu ilmin sevabına ortak kılar.
Zekatta sevap bakımından aynıdır.

SOĞAN SUYU DEYİP GEÇMEYİN. SOĞAN SUYU İÇMEYİ GEREKTİREN BİR ÇOK NEDEN VAR.

Değerli okuyucum,
maalesef çok üzülerek söylüyorum.
Eskiden yerin üstüne bir bez serip, bezin üstüne kalbur (Sivaslılar halbur derler) ve kalburun üstüne büyük tepsi konulurdu yemek yerken.
Tepsinin ortasına büyük bir tabak konulurdu ve içinde Allah ne verdiyse hep beraber yerdik. O kadar lezzetli olurdu. Almanyada uzun yıllardır yerde yerdik ailecek. Hey gidi güzelim günler.
Bu arada yemeklerin yanında yeşil veya kuru soğan olurdu. Sarımsak olurdu. Ev yapımı ekşi yoğurt olurdu. Hep beraber taze soğan tüketirdik. Çorbalara yemeklere soğan soyup yerdik. Uzun yıllardır aynı tabaktan yerdik. Ne enfeksiyon, ne hastalanmalar.
İnsan yemekte birleşir. Paylaştıkça hayat güzelleşir.
Bu sofranın verdiği enerji ve insanların paylaştığı mutluluğu en lüks lokantada bulamıyoruz.
Hayat şartları değişti ve yemek yeme kültürümüzde komple değişti. Bazen arkadaşlarımla yemek yemeye giderken cebimden taze soğan çıkartıp teklif ederim. Aartık alıştılar ama yemelerine alıştıramadım. Beymiş?
Akşam kokarmış!!
Kim ne derse desin ben soğan yemeyi ve paylaşmayı çok seviyorum. Cani gönülden yapılan hangi yemek olursa olsun mis gibi yenilir çünkü o yemekte nimet vardır, bereket vardır, şifa vardır ve sevgi enerjisi vardır.
Yemeklerinizi beraber pişirin, beraber tüketin.
Söylemek istediğim şu.
Taze soğan tüketelim. Soğan demek hayat demektir.
Soğanın suyunu içen veya ilk defa içen zaten ne kadar şifalı olduğunu bilecektir.
Gelin hep beraber soğan suyunun faydalarına bir göz atalım:
- Soğan bir güçlü antioksidandır. Kansere karşı koruma sağlar.
- Antiseptik özelliği vardır.
- Enfeksiyonlarla iyi mücadele eder.
- İdrar yolu iltihaplanmalara karşı iyileştirir ve önler.
- Astım ve bronşit gibi akciğer hastalıklarına iyi gelir.
- Öksürüğe karşı soğan suyu faydalıdır.
- Akciğeri rahatlatır.
- Soğan suyu alternatif tıpta adet düzensizliğe karşı kür olarak kullanılır. Kadın rahatsızlıklarına faydalıdır.
- Kemik sağlığı için soğan suyu faydalıdır. Kalsiyum maddesi kemik yapısını güçlendirir.
- Strese bağlı mide sorununa soğan suyu iyi gelir.
- Kalp ve damar sağlığını korur.
- Soğan suyu cilt dağlığını korur.
- Sağlıklı saç için alternatif tıpta soğan suyu önerilir.
- Demir maddesi içerdiği için kansızlığa faydalıdır.
- Yağ yakmaya faydalıdır, kolesterolu düşürür. Kanın katılaşmasını önler.
- Antialerjik özelliği vardır.
- Antibiyotik özelliğine sahiptir.
- Bağışıklığı güçlendirir.
Bütün bu faydalarını okuduktan sonra tabiki soğan suyun fazla tüketiminin mideye zarar verebileceğini belirtmek istiyorum. Abartmadan şifalı yönlerinden faydalanalım.
Regl kanamaları düzenli değilse alternatif tıpta soğan suyu kürü önerilmektedir. Tabiki önceden doktor onayı gerekmektedir.
Soğan suyunu adet düzensizliğe karşı iki hafta boyunca kullanılır.
Tarif 1: Orta boy soğan dört parçaya bölünür. Önceden ısıtılmış sıcak suyun için koyup sadece 5 dakika kaynatılır. Bekletilir ve ılık içilir. Sabahları ve akşamları yemekten en az yarım saat önce içilir.
Kendi sağlığınızla ilgili uygun bir şekilde faydalanmak istiyorsanız doktorunuza danışınız. Soğan suyu çeşitli kadın hastalıklarına karşı kullanılır. Bu kürü uygulayıp memnun kalan bir çok bayan vardır.
Tarif 2: Bir çay kaşığı aslanpençesi (Frauenmantel) 200 ml kaynamış suya ilave edilir ve 10 dakika hafif kaynatılır. Süzüldükten sonra ılık bir şekilde içilir. Bu çay kür olarak 1 ay boyunca sabahları kahvaltıdan iki saat sonra içilir. Bir ay sonra bir hafta ara verilir ve tekrar birer bardak içilerek küre devam edilir.
Çocuk isteği olanlar bu kürün ardından incir kürü ile devam edebilirler.
İncir kürün tarifi ve gereken malzemeler:
- 1 litre su kaynatılır ve 15 adet kuru incir ilave edilir. Yaklaşık 20 dakika kaynatılır. 20 dakika sonra ılık olmasını bekliyoruz ve süzüyoruz.
- Yemeklerden 10-15 dakika önce suyu içilir.
- 25 gün boyunca kür uygulanır ve bir hafta ara verildikten sonra tekrar bir 25 günlük kür yapılır.
Soğan yeme kültürümüzü unutmayalım. Tekrar söylüyorum. Soğan demek hayat demektir.
Saygılar & Sevgiler
ADEM ALİM
Uyarı:
Biz sitede hiç bir ürün satışı yapmıyoruz, konular bilgilendirme amaçlı eklenmiş olup doğru tedavi için lütfen doktorunuza danışın. Allah acil şifalar versin.
Lütfen şifalı bitkilerle tedavi şekillerini miktar ve kullanım açısından bu konunun uzmanlarına danışın.
İnternetten okuyarak uygalama yapmanız kesinlikle önerilmez. Paylaşımlarımız genel bilgi verme amaçlıdır. Unutmayın tedavinizin bitkisel olması demek zararsız olması anlamına gelmez.
Her türlü tedavinin kullanım şekilleri, dozları ve uygulamaları farklıdır.
Kullandığınız eczaneden aldığınız ilaçlar varsa bitkisel tedavi yöntemleriyle çakışıp çakışmadığını doktorunuza sorunuz. Mesela kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız, kanı sulandıran bir bitki ile bitkisel tedavi denemeyiniz.
Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir.
Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız.
Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve bize soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.

How to Make Free Energy Generator 220v With 3kw Alternator And 1 hp Moto...

Hidrojen Peroksitin Birçok Faydaları [Editörün Notu: 25 Mayıs 2015 Güncellemesi Aşağıdaki makale 12 yıl önce yayınlanmıştır. O zamanlar, hidrojen peroksit gibi basit ve ucuz oksidatif tedavilerin , intravenöz uygulama ile birçok ciddi sağlık sorununu ele almak için veya dikkatle kontrol edilen bir protokolde damlalar atmak veya peroksitin buğusunu solumak için kullanabileceği kelimesini yaymak istedim. Aşağıda sunulan bilgiler , Sodyum Klorit ve Sitrik Asit (birlikte gelen " MMS ") kombine ("aktive") bir çözelti kullanılarak bir başka ucuz, ama görünüşte üstün bir oksidatif terapi olarak mükemmel ve geçerli kalır.") 2005'ten sonra Jim Humble tarafından yazılan ücretsiz bir çevrimiçi kitabın kullanılabilirliği ile tanındı. 2012'de, 'aktive edilmiş' MMS ile salınan klorin dioksit (bir gaz) oksidatif molekülü ile damıtılmış suyu şarj etmek için basit bir teknik verildi . bugün ne denir üretmek C hlorine D ioxide S eriyiği, ya da daha yaygın olarak, CDS su . CDS sudur evde kendiniz yapmak kolaydır . sadece, henüz CDS üretim teçhizat ve MMS çözümler veya daha ucuz ihtiyaç yapmak için kuru malzemeleri MMS çözümleri CDS suyu, bir çok yönden hidrojen peroksitten daha üstündür Bir CDS molekülü 5 elektronu çeker.Patojenik organizmaların dış

Hidrojen Peroksitin Birçok Faydaları
[Editörün Notu: 25 Mayıs 2015 Güncellemesi Aşağıdaki makale 12 yıl önce yayınlanmıştır.
O zamanlar, hidrojen peroksit gibi basit ve ucuz oksidatif tedavilerin , intravenöz uygulama ile birçok ciddi sağlık sorununu ele almak için veya dikkatle kontrol edilen bir protokolde damlalar atmak veya peroksitin buğusunu solumak için kullanabileceği kelimesini yaymak istedim. Aşağıda sunulan bilgiler , Sodyum Klorit ve Sitrik Asit (birlikte gelen " MMS ") kombine ("aktive") bir çözelti kullanılarak bir başka ucuz, ama görünüşte üstün bir oksidatif terapi olarak mükemmel ve geçerli kalır.") 2005'ten sonra Jim Humble tarafından yazılan ücretsiz bir çevrimiçi kitabın kullanılabilirliği ile tanındı. 2012'de, 'aktive edilmiş' MMS ile salınan klorin dioksit (bir gaz) oksidatif molekülü ile damıtılmış suyu şarj etmek için basit bir teknik verildi . bugün ne denir üretmek C hlorine D ioxide S eriyiği, ya da daha yaygın olarak, CDS su . CDS sudur evde kendiniz yapmak kolaydır . sadece, henüz CDS üretim teçhizat ve MMS çözümler veya daha ucuz ihtiyaç yapmak için kuru malzemeleri MMS çözümleri CDS suyu, bir çok yönden hidrojen peroksitten daha üstündür Bir CDS molekülü 5 elektronu çeker.Patojenik organizmaların dış yörüngesinden, hidrojen peroksit ise sadece 1 elektron çeker . Bu nedenle, CDS su, hidrojen peroksitin oksidatif, patojen öldürme gücünün 5 katına sahiptir . Daha büyük patojen öldürme gücüne rağmen, CDS su insan hücresinden daha düşük bir oksidatif potansiyele (voltaj) sahipken hidrojen peroksit insan hücresinden biraz daha yüksek bir oksidatif potansiyele sahiptir. Bu, CDS suyunun vücudun herhangi bir hücresel dokusu ile herhangi bir şekilde reaksiyona girmeyeceği anlamına gelir. Hidrojen peroksit reaksiyonları köpürme ile sonuçlanırken, ağızda bırakıldığında örneğin geçici olarak şişirilmiş diş etlerinin şişmesi ve beyazlatılması ile sonuçlanacaktır. Düşük oksidatif potansiyeli nedeniyle CDS suyu kullanıldığında hiçbir zaman dişeti köpüğü, kabarma veya diş eti dokusunun beyazlaşması söz konusu değildir. Bununla birlikte, ağızda 15 veya 20 dakika boyunca bırakıldığında, CDS suyunun dişeti ve diş temizleme yeteneğini görebilir ve hissedebilirsiniz . CDS suyu da alınabilir, teneffüs edilebilir ve lavmanlarda kullanılabilir. CDS suyunun intravenöz olarak da kullanılmasının bir nedeni yoktur, ancak protokoller henüz yayınlanmamıştır. Bu makalede önerildiği gibi çok iyi çalışıyor ve daha evrensel olarak kullanılabilir olduğu gibi kullanılarak hidrojen peroksit ile yanlış bir şey, yoktur ancakBölgenizde MMS elde edebilecek olursanız, üstün oksidatif özelliklerine bakmalı ve bunu evdeki çözüm araç kitinize eklemeyi düşünmelisiniz. Çalışmaya değer başka bir konu da Acidosis , Lenf Sistemi ve Ham Meyve Detoksifikasyonu ..Ken Adachi]
David G. Williams tarafından
http://educate-yourself.org/…/benefitsofhydrogenperozide17j…
17 Temmuz 2003 tarihinde gönderildi
Hidrojen Peroksitin Birçok Yararları (17 Temmuz 2003)
(Orijinal başlık: Hidrojen Peroksit - Curse veya Cure? Ilk olarak Dr Willaims 'ALTERNATIVES Haber Bülteni'nde muhtemelen 1990'larda yayınlanmıştır)
Hidrojen peroksit tedavisi söz konusu olduğunda sadece iki bakış açısı var gibi görünmektedir. Taraftarlar bunu tüm zamanların en büyük şifa mucizelerinden biri olarak görüyorlar. Yoksulluğa karşı çıkanlar son derece tehlikelidir ve yalnızca budala davranmak, bu davranışa girmeyi düşünebilir. Hidrojen peroksiti kınamadan ya da onaylamadan önce, neyle uğraştığımıza gerçekten yakından bakalım.
Herhangi bir madde ilginçse, hidrojen peroksittir. Hidrojen peroksit gerçekten hidrojen dioksit olarak adlandırılmalıdır. Kimyasal formülü H2O2'dir. Su yapan bir oksijen atomu daha içerir (H20). Artık herkes dünyayı çevreleyen ozon tabakasının farkında. Ozon üç oksijen atomundan oluşur (03). Bu koruyucu ozon tabakası güneşten gelen ultraviyole ışık, atmosferik oksijen molekülünü (02) iki tek kararsız oksijen atomuna böldüğünde oluşur. Bu tek moleküller ozon oluşturmak için diğerleriyle birleşir (03). Ozon çok kararlı değil. Aslında, hidrojen peroksiti (H202) oluşturmak için yağmura neden olan fazladan oksijen atomundan hızla vazgeçecektir. (Benimle ayı: tüm bu kimya mumbo jumbo Ben '
Bitkiler yardımcı olur
Yağmur suyunda bulunan bu hidrojen peroksit, bitkilere verildiğinde musluk suyundan çok daha etkilidir. Bununla birlikte, atmosferdeki kirliliğin artmasıyla birlikte, daha büyük miktarlarda H202, hava kaynaklı toksinlerle reaksiyona girer ve asla yere ulaşmaz. Bunu telafi etmek için, birçok çiftçi, seyreltilmiş hidrojen peroksit (akre başına 20 galon su ile karıştırılmış% 35 ila 5 ons) ile püskürterek mahsul verimlerini arttırmaktadır. Bitkilerinize verdiğiniz her su miktarına 1 ons% 3'lük hidrojen peroksit (veya% 16'lık% 35'lik çözelti) ekleyerek ev bitkileriyle aynı faydalı etkiyi elde edebilirsiniz. (Ayrıca mükemmel bir güvenli insektisit haline getirilebilir.
Hidrojen peroksit kokusuz ve renksizdir ama tatsız değildir. Uygun koşullar altında saklandığında, çok dengeli bir bileşiktir. Işık ve kirletici maddelerin yokluğunda tutulduğunda, yılda yaklaşık% 10 oranında çok yavaş bir şekilde (parçalanır) bozulur. (Bu sıvıyı dondurucuda saklayarak daha da yavaşlayabilir.) 152 derece C'ye kadar kaynar ve eksi 2 C de donar.
Diğer bileşiklere maruz kaldığında hidrojen peroksit kolayca değişmektedir. Fazla oksijen atomu H20 (su) bırakarak serbest bırakılır. Doğada oksijen (02) iki atomdan oluşur - çok dengeli bir kombinasyon. Bununla birlikte tek bir oksijen atomu çok reaktiftir ve serbest radikal olarak adlandırılır. Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, bu serbest radikallerin her türlü rahatsızlıktan ve hatta erken yaşlanmadan sorumlu olduğunu sürekli olarak okuduk. Bununla birlikte, pek çok yazar unuttuğunu gösteriyor, vücutlarımız zararlı bakterileri, virüsleri ve mantarları yok etmek için serbest radikaller yaratıyor ve kullanıyor. Aslında, vücutta (beyaz kan hücreleriniz) enfeksiyon ve yabancı istilacılarla savaşmaktan sorumlu olan hücreler hidrojen peroksit yapar ve onu herhangi bir rahatsız edici suçluyu oksitlemek için kullanırlar. Hidrojen peroksitin bakteri yüklü bir kesik veya yara ile temas ettiğinde gördüğünüz yoğun kabarcıklanma, salınan oksijendir ve bakteriler yok edilir. Hücrelerimizin hidrojen peroksit üretme kabiliyeti yaşam için şarttır. H202, istenmeyen bir yan ürün veya toksin değildir, bunun yerine iyi sağlık için temel bir gerekliliktir.
Daha yeni araştırmalar, vücutta meydana gelen çok sayıda başka kimyasal reaksiyonlar için hidrojen peroksite ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Örneğin, şimdi C vitamininin, prostaglandin üretimini teşvik eden hidrojen peroksit üreterek enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olduğunu biliyoruz. Kolon ve vajinada bulunan lactobacillus da hidrojen peroksit üretir. Bu, zararlı bakterileri ve virüsleri yok eder, kolon hastalıklarını, vajiniti, mesane enfeksiyonlarını ve diğer yaygın rahatsızlıkları önler. (Infect Dis News Aug.8, 91: 5). Kolon veya vajinal yoldaki lactobacillus zararlı virüsler, maya veya bakterilerle aşılandığında, etkili bir douche veya lavman solüsyonu 1 litre damıtılmış su içinde 3 yemek kaşığı% 3 H202 kullanılarak yapılabilir. Bununla birlikte, unutmayın
Aerobik ve Anerobik Karşıtları
lavmanları ve nişanları tartışırken , H202'nin ele almamız gereken bir başka yanlış yanı var. Kolon ve vajinadaki dost bakteriler aerobiktir. Başka bir deyişle, yüksek oksijen ortamlarında gelişirler ve oksijen açısından zengin H202 varlığında gelişirler. Diğer taraftan, zararlı bakterilerin (ve kanser hücrelerinin) çoğu suşu, anaerobiktir ve oksijen veya H202 varlığında hayatta kalamazlar.. Bireysel vücut hücrelerinde üretilen hidrojen peroksidin yaşam için gerekli olduğu konusunda hemfikir olabiliriz. Enfeksiyonları topikal olarak ele aldığımızda hiç kimse onun etkinliğinden şüphe duymuyor. Tartışma, maddenin ağız yoluyla alınması veya damar içine intravenöz yoldan sokulması ile ilgilidir. Anlaşmazlık on yıllardır devam ediyor ve tıp çevremizin tavrını göz önünde bulundurarak, önümüzdeki on yıllar boyunca devam edecek.
H202'yi oral veya intravenöz olarak kullanmayı ilk öğrendiğimde şüpheliydim. Bununla birlikte, bu sağlıklı şüphecilik dozu, büyük bir soruşturma, klinik çalışma ve deneyime yol açmaktadır. Ve okuyucuların büyük çoğunluğunun muhtemelen H202'nin güvenli ve etkili bir bileşik olduğuna asla ikna olamayacağını fark ettim. Hidrojen peroksit güvenli, kolayca elde edilebilir ve ucuzdur. Ve en iyisi, işe yarıyor! Henüz hiç kimse hidrojen peroksitin tüm çalışmalarını tam olarak anlayamaz. Oksijenin yüklü olduğunu biliyoruz. (Gıda sınıfı% 35'lik çözeltinin bir pintesi, 130 porsiyon oksijen eşdeğerini içerir. Yerel eczanede bulunan% 3'lük bir hidrojen peroksit porsiyonu 10 porsiyon oksijen içerir. Saçları ağartmak için kullanılan% 6'lık çözeltinin bir pintesi de 20 adet oksijen içerir.) Ayrıca H202'nin vücuda (oral veya intravenöz) alındığında kan ve vücut dokularının oksijen içeriğinin önemli ölçüde arttığını da biliyoruz. İlk araştırmacılar, bu artışın sadece salınan ekstra oksijen molekülünden kaynaklandığını düşünmüşlerdir. Ancak bu durum böyle görünmemektedir.
Vücuda sadece çok seyreltilmiş miktarlarda H202 sokulur. Mevcut olan küçük miktardaki oksijen miktarı, meydana gelen dramatik değişikliklerden yalnızca sorumlu tutulamaz. Intravenöz kullanımın güçlü bir yandaşı olan Dr. Charles Farr , başka bir olası cevap bulmuştur. Farr, hidrojen peroksitin vücuttaki enzim sistemlerini uyardığını göstermiştir. Bu, metabolik hızda bir artışı tetikler, küçük arterlerin genişlemesine ve kan akışının artmasına neden olur, vücudun dağılımını ve oksijen tüketimini artırır ve vücut ısısını yükseltir (Bio-Oxidative Medicine Uluslararası Konferansı Bildirileri, 1989, 1990, 1991).
Peder Richard Willhelm
H202'nin nasıl çalıştığını tam olarak öğrenmeye yeni başladık. 1920'li yıllardan beri çalıştığı bildirildi. İngiliz tıp dergisi Lancet, I. Dünya Savaşı'ndan sonra salgın hastalığın pnömonisini tedavi etmek için intravenöz infüzyonun başarılı bir şekilde kullanıldığını bildirmiştir. 1940'da peroksit kullanımını teşvik eden öncü Baba Richard Willhelm Bileşik, bakteriyel ilişkili akıl hastalığından deri hastalığına ve çocuk felcine kadar her şeyi tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan bileşik üzerinde rapor edilmiştir. Peder Willhelm "Hidrojen Peroksit için Eğitimsel Endişe" nin kurucusu. (Hidrojen peroksitin güvenli kullanımı ve terapötik yararları hakkında halkı eğitmeye adanmış kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ECHO.) Hidrojen peroksitin ilgisinin çoğu 1940 yılında azaldı. Reçeteli ilaçlar sahneye çıktığında. O zamandan beri peroksit araştırmalarını finanse etmek için çok az ekonomik ilgi vardı. Sonuçta, kir ucuz ve patentsizdir. Yine de, son 25 yılda, standart tıp dergilerinde hidrojen peroksit ile ilgili 7.700'ün üzerinde makale yazılmıştır. Terapötik kullanımını içeren binlerce insan alternatif sağlık yayınlarında yer almıştır. Hidrojen peroksitin sağladığı yardım sayısı hayret verici. Bildirilen tehlikeler ve yan etkiler az sayıda ve çoğunlukla çelişkilidir. Standart tıp dergilerinde hidrojen peroksit ile ilgili 700 makale yazılmıştır. Terapötik kullanımını içeren binlerce insan alternatif sağlık yayınlarında yer almıştır. Hidrojen peroksitin sağladığı yardım sayısı hayret verici. Bildirilen tehlikeler ve yan etkiler az sayıda ve çoğunlukla çelişkilidir. Standart tıp dergilerinde hidrojen peroksit ile ilgili 700 makale yazılmıştır. Terapötik kullanımını içeren binlerce insan alternatif sağlık yayınlarında yer almıştır. Hidrojen peroksitin sağladığı yardım sayısı hayret verici. Bildirilen tehlikeler ve yan etkiler az sayıda ve çoğunlukla çelişkilidir.
Amfizem
H202 tedavisine özellikle iyi yanıt veren bazı koşullara bakalım. İlk olarak, peroksit-1) oral yoldan ve 2) intravenöz yoldan uygulanmasının iki yöntemi olduğunu unutmayın. Çoğu durum ağızdan sindirime belirgin şekilde yanıt verirken, amfizem intravenöz infüzyonun bir tanrıça olabileceği bir durumdur.. Amfizem, alveollerin (akciğerlerdeki küçük hava keseleri) tahrip edilmesini içerir. Kimyasal dumanlar ve diğer tahriş edici maddeler tahribata neden olabilmesine rağmen, çoğu zaman sigara içmenin sonucudur. Hastalık ilerledikçe, hasta nefes almayı giderek daha zor bulur. Hastalık ilerledikçe bir tekerlekli sandalye ve ek oksijen gerekli hale geldi. Dokulara ulaşan yeterli oksijenin olmaması, kalbi daha zor pompalamaya zorlar. Bu, yüksek tansiyona, kalbin kendisinin genişlemesine ve nihayetinde kalp yetmezliğine yol açar. Geleneksel tıp, amfizem için çok az yardım sunmaktadır. Tedavisi yoktur. Umulabilecek en iyi şey semptomatik rahatlama ve ölümle sonuçlanabilecek ciddi komplikasyonların önlenmesidir. H202 tedavisi daha fazlasını sunabilir. Buharlaştırıcıda 1 galon klorsuz su başına 1 ons'luk% 35 peroksit kullanmak, gece boyunca nefes almayı büyük ölçüde artırır. Ancak intravenöz infüzyon, kabartma için gerçek anahtarı tutar. Akciğerlerin iç astarını temizleyebilme ve nefes alma yeteneğini geri kazanabilme özelliğine sahiptir.
Aynı hikayeyi Dr. Farr ve amfizem ve konjestif akciğer problemleri için intravenöz infüzyonu kullanan diğer kişilerden de duymaya devam ediyoruz. Birkaç dakika içinde hidrojen peroksitten gelen oksijen, akciğer keselerini kaplayan zar ile birikmiş mukus arasında kabarcıklaşmaya başlar. (Dr. Farr buna “Alka-Seltzer etkisi” denir.) Hasta, akciğerlerde biriken materyali öksürmeye ve çıkarmaya başlar. Köpürme, öksürme ve temizleme miktarı sadece H202'yi açıp kapatarak düzenlenebilir. Peroksit akciğer yüzeyini temizlediği ve bakteriyel enfeksiyonları yok ettiği için hasta daha normal nefes alma yeteneğini geri kazanır. Tekniğin nefes almasını geliştirdiği hastalardan, tekerlekli sandalye ve ek oksijen ihtiyacı kalmadığı için rapor almaya devam ediyoruz. İntravenöz H202 infüzyonu konusunda eğitimli bir doktor bulmak istiyorsanız,Uluslararası Biyo-Oksidatif Tıp Vakfı (IBOM), PO Box 13205, Oklahoma City, OK 73113 [telefon numarası diskoide] Bölgenizdeki prosedürü kullanarak doktorların isimlerini ve adreslerini sağlayabilirler.
Amfizem H202 tedavisi ile başarıyla tedavi edilen tek hastalık olsaydı, hala tüm zamanların en iyi sağlık keşiflerinden biri olarak sıralanırdı. Neyse ki, H202 çok sayıda sağlık sorununda harikalar yaratıyor. Doku oksijen seviyelerini artırarak yapar. Dış ve iç oksijen miktarını nasıl azalttığımıza daha yakından bakmak, bunun ne kadar önemli olduğunu size gösterecektir. Eğer diğer öğrencilerin masalarında diseksiyon numunelerini saklamakla fazla uğraşmamış olsaydınız, temel fen derslerinden atmosferin yaklaşık% 20 oksijen içerdiğini hatırlayabilirdiniz. Bu ideal koşullar altında. Son zamanlarda, daha kirli şehirlerimizin çoğunda, seviyelerin yaklaşık% 10'a düştüğü bildirildi! (Daha az hidrojen peroksit içeren yağmurun yeryüzüne nasıl daha az ulaştığından bahsettim. Artan kirlilikle birlikte havaya toksinlerle temas etmeden bile yere ulaşıyor.) Ve şimdi herkes oksijen üreten yağmur ormanlarının olduğunu biliyor. Mevcut oksijeni daha da azaltan dünya çapında yok edildi. İç oksijen kullanılabilirliği de saldırı altında.
İçme suyunun klorlanması oksijen giderir. Yemeklerimizin pişirilmesi ve aşırı işlenmesi oksijen içeriğinin azalmasına neden olur. Sınırsız antibiyotik kullanımı bağırsak sisteminde faydalı oksijen yaratan bakterileri yok eder. Almanya'dan Dr. Johanna Budwig, oksijenin uygun şekilde hücresel kullanımının sağlanması için, diyetlerimizin yeterli miktarlarda doymamış yağ asitleri içermesi gerektiğini göstermiştir. Ne yazık ki, bu yağ asitleri bakımından zengin olan yağlar, gıda endüstrisi ile daha az popüler hale gelmiştir. Onların doğası, onları daha biyolojik olarak aktif hale getirir, bu da daha dikkatli işlem gerektirir ve onlara daha kısa bir raf ömrü sağlar. Bu zorluklarla uğraşmak yerine, gıda endüstrisi, sentetik yağların ve hidrojenasyon gibi tehlikeli süreçlerin kullanımına yönelmiştir.
Oksijen ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı açıktır. Bugün popülasyonu etkileyen en yaygın rahatsızlıklardan bazıları, oksijen açlığıyla doğrudan ilişkilidir. Astım, amfizem ve akciğer hastalığı özellikle kirli metropol alanlarda artmaktadır. Kabızlık, ishal, bağırsak parazitleri ve bağırsak kanseri vakaları yükseliyor. Periodontal hastalık bu ülkenin yetişkin popülasyonunda endemiktir. Tüm formların kanseri artmaya devam ediyor. Bağışıklık sistemi bozuklukları dünyayı süpürüyor. Kronik yorgunluk, "Yuppie Grip" ve yüzlerce diğer garip viral hastalıklar yüzeye çıkmaya başladı. İronik olarak, yeni "mucize" nin çoğu Bu koşulları tedavi etmek için kullanılan ilaçlar ve besin takviyeleri, hücresel oksijeni artırarak çalışır (çoğu zaman H202 oluşumu yoluyla). Örneğin, mucize besleyici, Koenzim Q10, hücreler arası oksidasyonu düzenlemeye yardımcı olur. Çok uzun zaman önce değil, hatırı sayılır bir tanıtım alan organik germanyum, hücresel seviyedeki oksijen seviyelerini de arttırmaktadır. Niasin ve E vitamini gibi maddeler bile kan damarlarının genişlemesiyle doku oksidasyonunu destekler.
Hidrojen peroksit, hücrelerinize giden oksijen miktarını düzenleyen birçok bileşenden sadece biridir. Onun varlığı diğer birçok işlev için de hayati önem taşımaktadır. Tiroid hormonu ve cinsel hormonların üretimi için gereklidir. (Mol Hücre Endokrinol 86; 46 (2): 149-154) (Steroidler 82; 40 (5): 5690579). İnterferon üretimini uyarır (J Immunol 85; 134 (4): 24492455). Kalp ve beyindeki kan damarlarını genişletir (Am J Physiol 86; 250 (5 pt2): H815-821 ve (2 pt 2): H157-162). Diyabetiklerde glukoz kullanımını geliştirir (IBOM Konferansı 1989, 1990, 1991). Hidrojen peroksite daha yakından baktığınızda, bu kadar çeşitli koşullara yardımcı olacağı daha az şaşırtıcıdır.
Aşağıdakiler, H202 tedavisinin başarıyla kullanıldığı koşulların sadece kısmi bir listesidir. (Bu koşulların birçoğu, hayati tehlike altında değilse de, ciddidir. Her zaman olduğu gibi, bu tekniklerin kullanımında deneyimli bir doktorun tavsiyesini ve rehberliğini aramanızı şiddetle tavsiye ederim.)
Alerjiler Baş ağrısı
İrtifa Hastalığı Herpes Simplex
Alzheimer Herpes Zoster
Anemi HIV Enfeksiyonu
Aritmi İnfluenza
Astım Böcek Isırıkları
Bakteriyel Enfeksiyonlar Karaciğer Sirozu
Bronşit Lupus Eritematoz
Kanser Multipl Skleroz
Candida Parazit Enfeksiyonlar
Kardiyovasküler Hastalık Parkinsonizm
Serebral Damar Hastalığı Periodontal Hastalık
Kronik Ağrı Prostatit
Diyabet Tip 11 Romatoid Artrit
Diyabetik Gangren Zona
Diyabetik Retinopahty Sinüzit
Sindirim Problemleri Boğaz Boğaz
Epstein-Barr Enfeksiyon ülserleri
Amfizem Viral Enfeksiyonlar
Gıda Alerjileri Siğiller
Mantar Enfeksiyonları Maya Enfeksiyonları
Dişeti iltihabı
Hidrojen Peroksit dereceleri
Hidrojen peroksit çeşitli mukavemet ve derecelerde mevcuttur.
A) % 3,5 Eczacılık Notu : Bu, yerel eczanede veya süpermarkette satılan nottur. Bu ürün dahili kullanım için önerilmez. Yutulmaması gereken bir çeşit stabilizatör içerir. Çeşitli stabilizatörler şunları içerir: asetanilid, fenol, sodyum stanate ve tertrasodyum fosfat.
B) % 6 Şevval Özçelik Güzellik Notu : Güzellik salonlarında saç renginde kullanılır ve iç kullanım için önerilmez.
C) % 30 Reaktif Notu : Bu çeşitli bilimsel deneylerde kullanılır ve ayrıca stabilizörler içerir. Aynı zamanda dahili kullanım için değildir.
D) % 30 -% 32 Elektronik Sınıf : Bu, elektronik parçaları temizlemek için ve dahili kullanım için değil.
E) % 35 Teknik Sınıf : Bu Reaktif Dereceden daha konsantre bir üründür ve herhangi bir kloru seyreltmek için kullanılan sudan nötralize etmeye yardım etmek için bu fosforun eklenmesiyle biraz farklıdır.
F) % 35 Gıda Sınıfı : Bu peynir, yumurta ve peynir altı suyu içeren ürünler gibi gıdaların üretiminde kullanılır. Meyve suları ve süt ürünleri içeren aseptik paketlerin folyo kaplamasına da püskürtülür. BU, İÇ KULLANIM İÇİN TAVSİYE EDİLEN SADECE TALEPDİR. Pint, quart, galon veya hatta varillerde mevcuttur. Bu yazıda daha sonra çeşitli tedarikçiler belirtilmektedir.
G) % 90 : Bu roket yakıtı için bir oksijen kaynağı olarak kullanılır.
Dahili kullanım için sadece% 35 Food Grade hidrojen peroksit önerilir. Bununla birlikte, bu konsantrasyonda, hidrojen peroksit çok güçlü bir oksitleyicidir ve seyreltilmemişse, çok tehlikeli veya hatta ölümcül olabilir. % 10'un üzerinde herhangi bir konsantrasyon, nörolojik reaksiyonlara ve üst gastrointestinal sisteme zarar verebilir. H202'nin% 27 ve% 40 konsantrasyonlarını alan çocuklarda bilinen iki ölüm vakası olmuştur. Son zamanlarda, 26 aylık bir dişi, bir ağız dolusu% 35 H202 yuttu. Hemen kusmaya başladı, bayılma ve solunum durması izledi. Neyse ki, acil servis bakımı altındaydı ve mide ve yemek borusunun erozyon ve kanamasını geçirmesine rağmen, olayı atlattı. 12 gün sonra tekrar incelendiğinde, ilgili alanlar iyileşti (J Toxicol Clin Toxicol 90; 28 (1): 95-100).
% 35 Gıda Sınıfı H202 olmalı
1) dikkatle ele alın (doğrudan temas cildi yakar - anında su ile yıkanması önerilir).
2) kullanmadan önce uygun şekilde seyreltilir . 3) güvenli ve düzgün bir şekilde saklanır (bir dilüsyon yapıldıktan sonra kalan kısım sıkıca dondurucuda saklanmalıdır).
% 35 H202'nin dağıtılmasının en uygun yöntemlerinden biri, küçük bir cam göz damlası şişesinden gelmektedir. Bunlar yerel eczaneden satın alınabilir. Bunu% 35 H202 ile doldurun ve daha fazla kabı buzdolabınızın dondurucu bölmesine daha fazla ihtiyaç duyulana kadar saklayın. Göz damlası şişesini buzdolabında saklayın. Genel olarak önerilen doz aşağıdaki grafikte özetlenmiştir. Damlalar 6 ila 8 ons distile su, meyve suyu, süt veya aloe vera suyu veya jel ile karıştırılır. (Peroksitin seyreltilmesi için klorlu musluk suyu kullanmayın!)
Önerilen Protokol
Belirtilen program sadece bir öneridir , ancak yılların deneyimine ve binlerce kullanıcıdan gelen raporlara dayanmaktadır. Daha yavaş bir tempoda ilerlemeyi seçenler daha yavaş ilerleyebilir, ancak bu kesinlikle bir seçenek. Program taşa oyulmamış ve bireysel ihtiyaçlara uyacak şekilde uyarlanabileceği akılda tutulmalıdır. Transplantasyon yapılan kişiler H202 programını üstlenmemelidir. H202 bağışıklık sistemini uyarır ve muhtemelen organın reddine neden olabilir.
Programa 5 ons distile su kullanarak başlayın. Artış miktarını arttırdıkça su miktarını arttırın .
Gün Numarası
Damla sayısı
Günde düşen toplam damla sayısı
1
3 damla, günde 3 kez
9 damla
2
4 damla, günde 3 kez
12 damla
3
5 damla, günde 3 kez
15 damla
4
6 damla, günde 3 kez
18 damla
5
7 damla, günde 3 kez
21 damla
6
8 damla, günde 3 kez
24 damla
7
9 damla, günde 3 kez
27 damla
8
10 damla, günde 3 kez
30 damla
9
12 damla, günde 3 kez
36 damla
10
14 damla, günde 3 kez
42 damla
11
16 damla, günde 3 kez
48 damla
12
18 damla, günde 3 kez
54 damla
13
20 damla, günde 3 kez
60 damla
14
22 damla, günde 3 kez
66 damla
15
24 damla, günde 3 kez
72 damla
16
25 damla, günde 3 kez
75 damla
Bakım Dozajı
Yukarıdaki 21 günlük programın ardından çoğu durumda, H202 miktarı aşağıdaki şekilde kademeli olarak azaltılabilir:
25 haftada bir kez 1 hafta
boyunca
25 damla 2 haftada bir kez her 3 günde bir 25 düşer. haftalar
Bu, kişinin nasıl hissettiğine bağlı olarak haftada 5 ila 15 damla arasında azaltılabilir. Daha ciddi sorunlara sahip olanlar, genellikle bir ila üç hafta boyunca günde üç kez 25 damla kalmaktan, sonra da problem çözülene kadar (muhtemelen altı ay kadar ) günde iki kez 25 damla daha az düşmekten fayda göreceklerdir .
Kronik sistemik Kandidiyazisi olanların günde üç kez 1 damla ile başlaması gerekebilir, daha sonra yukarıdaki programa başlamadan önce günde iki kez 3 damla düşer. H202'nin aç karnına alınması önemlidir . Bu en iyi o ya alarak yapılır yemeklerden bir saat önce veya yemeklerden sonra üç saat. Midede yiyecek varsa, H202'nin mevcut herhangi bir bakteri üzerindeki reaksiyonu aşırı köpürmeye, hazımsızlığa ve hatta muhtemelen kusmaya neden olabilir. Ek olarak, bazı hayvan araştırmaları, H202'nin mideyle birlikte demir ve az miktarda C vitamini ile birleştiğinde hidroksil radikallerinin oluştuğunu göstermektedir (J Inorg Biochem 89; 35 (1): 55-69). H202'nin ağartıcıya benzer adezyonu, şekersiz tarçın zamklarından birini çiğnemek suretiyle azaltılabilir. H202'yi yatmadan hemen önce alan bazı kişilerde uyumak için zor bir zaman vardır. Bu muhtemelen hücresel düzeyde oksijenin artmasıyla tetiklenen bir uyanıklık hissinden kaynaklanmaktadır. Oral dozaj çizelgesi, tüm koşullar için temel olarak aynıdır. Bununla birlikte, akılda tutulması gereken birkaç nokta vardır.
Bazı kişiler mide rahatsızlığı yaşayabilir. Böyle bir durumda programın durdurulmaması, daha ziyade mevcut doz seviyesinde kalması veya problem duruncaya kadar önceki seviyeye düşürülmesi tavsiye edilir. (Bazı hastalar, bulantı problemini H202'yi aldıkları sırada üç veya dört lesitin kapsülü alarak çözmeyi başarabilmişlerdir.) Program sırasında, iyileşme krizi olarak bilinen durumun görülmesi nadir değildir. Vücudunuzdan ölü bakteriler ve toksinler salındığı için, bunları hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak için kapasitenizi geçici olarak aşabilir. Bazı kişilerde bu aşırı yüklenme, yorgunluk, ishal, baş ağrısı, deri döküntüleri, soğuk algınlığı veya grip benzeri semptomlar ve / veya bulantıya neden olabilir. Bu temizliği durdurmak için peroksit kullanmayı bırakmamalı.
E vitamini ve asitli bir ürün almıyorsanız, H202 kullanmaya başlamadan önce bunları başlatmanızı tavsiye ederim. E vitamini, mevcut herhangi bir oksijenin daha verimli kullanılmasını sağlayabilir ve asidofilus, alt bağırsaktaki yararlı bakteriyel florayı yeniden oluşturmaya yardımcı olur ve ayrıca hidrojen peroksitin iç üretiminde de yardımcı olur.
% 3'lük H202 Çözeltilerinin Yapılması ve Kullanımı% 3.5'lik
bir çözelti, ilk önce% 35'lik H202'nin 1 ml'lik bir yarım litre kavanoza dökülmesiyle kolayca yapılabilir. Bunun için 11 ons damıtılmış su ekleyin. Bu 12 ons% 3.5 H202 yapacak. % 3.5 H202'nin çeşitli tıbbi kullanımları vardır.
1. Klorlu olmayan suyun bir litresi ile karıştırılmış üç çorba kaşığı iyi bir lavman veya duş formülü oluşturur.
2. Bir ağız gargarası olarak tam güçte kullanılabilir veya diş macunu için kabartma tozu ile karıştırılabilir.
3. Sporcu ayağı için ayak banyosu olarak tam güçte kullanılabilir. (Diyabetikler, 1 litre sıcak, klorsuz su ile karıştırılmış 1 pint% 3 perokside ayaklarını ıslatıp, gece boyunca 30 dakika boyunca kanamalarını düzelttiler.)
4. 1 bardak klorsuz suya eklenmiş bir çorba kaşığı burun spreyi olarak kullanılabilir. Sinüs tutulumunun derecesine bağlı olarak, kullanılan peroksit miktarını ayarlamak gerekecektir. Tam olarak% 3'lük güçte kullanabilen ve birkaç damla kullanmakta zorluk çeken ve bir bardak su ile karışan diğerlerini gördüm.
5. Klorürlenmemiş suyun dörtte biri başına 1 ons oranında evcil hayvan içme suyuna% 3,5 H202 eklenebilir. Hasta sığırların her bir 5 galon suya 1 pint (% 3) yararlandığı bildirilmiştir. (Tavuklar ve inekler, 1000 galonluk içme suyu başına 8 ons% 35 H202 kullanarak sağlıklı kalmıştır.)
Ek Bilgi
Hidrojen peroksit tedavisini kullanmakla ilgilendiğinizde başvurmanız gereken iki kaynak vardır. İlk ECHO, Peder Richard Willhelm tarafından kuruldu ve Walter Grotz tarafından yönetiliyor. Onların bilgi paketi örnek bir haber bülteni, H202 dağıtıcıları ve diğer birkaç öğenin bir listesini içerir. Paket sadece 3 dolar için ilgilenen ALTERNATIVES okuyuculara sunulmaktadır. Adresleri
ECHO Kutusu 126
Delano, MN 55328
İntravenöz hidrojen peroksit tedavisi sağlayan doktorlarla iletişim kurmanızın bir ilgisi varsa, bu makalenin başlarında listelenen adrese International Bio-Oxidative Medicine Foundation (IBOM) yazabilirsiniz. Ayrıca, piyasada şu anda çok sayıda hidrojen peroksit ürünü olduğunun farkında olmalısınız. Bazıları, peroksiti daha lezzetli hale getirmek için (Superoxy, Oxy Toddy, vb.) Deniz mineralleri, aloe vera, iç ağaç kabuğu veya diğer maddelerle tatlandırılmış ve karıştırılmış olan peroksitlerdir.
Diğerleri ise, basit hidrojen peroksitten ( Aerox , Anti-Oxid-10 , Di-Oksiklorür , Aerobik 07 , Aqua Pure vb.) Daha fazla oksijen sağlayan ürünler geliştirdiklerini iddia ediyor . Temelde, küçük bir servet ödeyecek ve en iyi ihtimalle, pennies için hidrojen peroksit kullanarak elde edebileceğiniz aynı sonuçları elde edeceksiniz.
Sonuç
Hidrojen peroksit, halk için hala mevcut olan birkaç basit mucize maddeden biridir. Güvenliği ve çoklu kullanımları DMSO ile oraya yerleştiriyor. Bu bileşiklerden hiçbirini hiç kullanmadıysanız, keşfedilen en güçlü iyileştirici araçlardan ikisini görüyorsunuz. Çoğumuz doğumdan kısa bir süre sonra hidrojen peroksit başladı. Anne sütü sadece yüksek miktarda H202 içermez, ilk sütte bulunan miktar (kolostrum) daha da yüksektir. Bu, ana işlevlerinden birinin bağışıklık sistemini harekete geçirmek ve uyarmak olduğunu bilerek artık mantıklı görünüyor. H202 tedavisinin güçlü bir destekçisi olmamasına rağmen, herkesin bunu kullanması gerektiğini önermiyorum. Muhtemelen sağlık ve refahı hidrojen peroksit ile güçlendirilemeyecek bazı bireyler vardır. Ancak, ya yoksun bir şekilde acı çeken milyonlarca insan var, çünkü ya hidrojen peroksit hakkında bilmiyorlar ya da kullanımları hakkında yanlış bilgilendiriliyorlar.
~ Afterword ~
Yukarıdaki telif haklı makale Mountain House Publishing, PO Box 829, Ingram, TX 78025 izni ile yeniden basılmıştır. Sağlık haber bülteni ALTERNATİFLER (39.00 $ / yıl 12 sayı) ile ilgili son sayısında ortaya çıkmıştır. Abonelik bilgisi ve / veya örnek bir konu, yukarıdaki adrese yazılarak elde edilebilir.
Kaynak: Aile Sağlığı 

KANTARON YAĞININ ÖZELLİKLERİ @sağlığımızın müthiş şifreleri

KANTARON YAĞININ ÖZELLİKLERİ
@sağlığımızın müthiş şifreleri
Kantaron bitkisinin mucizeleri
1– Beyni sakinleştirir.
2– İştahı açar.
3– Sinirsel depresyonu önler.
4– Yara iyileştirici özelliğine sahiptir.
5– İshali keser.
6– Solucan düşürür.
7– İdrar söktürür.
8– Böbrek ve Safra kesesindeki taşların düşmesinde yardımcı olur.
9– Sindirim sistemini düzenler.
10– Kan temizleme özeliğine sahiptir.
11– Romatizmini önler.
12– Hastalık sonrası vücudun güçlenmesinde son derece yararlıdır.
13– Çocukların yatak ıslatmalarında kullanılabilir.
14– Haşlanmış suyu dezenfekten olarak kullanılır.
15– İrinli yaraların çabuk iyileşmesinde yardımcı olur.
16– Karaciğer, böbrek, mide hastalıklarında kullanılabilir.
17– Bronşitlerde, Akciğer iltihaplarına iyi gelir.
18– Soğuk algınlığında terletici etkisi ile hastaya iyi gelir.
19– Hazırlanmış tıbbî yağı, güneş ve diğer yanıklarda, kesiklerde kullanılır.
20– Safra söktürücü ve ağrı kesici etkisine sahiptir.
21– Kansere karşı MÜKEMMEL koruyucu etkiye sahiptir. Bundan başka birçok alanda kullanılır. Kantaron bitkisi doğru ve dozunda kullanıldığında yaklaşık 50 çeşitten fazla hastalığa yarar sağladığı kanıtlanmıştır.
22 göz için mükemmel sonuçlar veriyor
23 kulakta duymada iyi sonuçlar veriyor
KULLANMA ŞEKLİ
Taze kurutulmuş Kantaron otunun çiçeğini ezdikten sonra 1–1.5 litre suya bir yemek kaşığı atılır. Sonra hafif ateşte 10–15 dakika kaynatıp, gün içerisinde çay, su yerine içilir veya ezilen bitkiyi 3 katı bal ile karıştırıp sabah, öğlen ve akşam tok karına yenilir.
KULLANMA SÜRESİ
Şikayet ortadan kalktıktan sonra hemen kesilmelidir. Eğer şikayet devam ederse, 6 ay kullandıktan sonra en az 3 ay ara verilmelidir.
ZARARLARI
Uzun süre ve fazla kullanıldığında vücutta kaşıntı yapar.
Bu bitkinin sadece çiçeği değil; yaprağı ve dalı da çok faydalıdır. Herkes, hasta olmadan önce de bu bitkiyi ara–sıra çay yerine kullanmalıdır. Özelikle ruhsal gerginlik hâllerinde bu şifalı bitki çok yararlıdır.
Kantaron Otunun Faydaları Yararları
Kantaron Otu: Daha çok ılıman iklimlerde yetişen ve farklı renklerde çiçek açan bir bitki olan Kantaron Otu Bitkisi, A ve C vitaminleri ile çeşitli mineraller içerir. Sarı Kantaron ve Kırmızı Kantaron olarak ikiye ayrılır. Sarı kantaron daha çok sinirsel rahatsızlıklar için, kırmızı kantaron ise mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları için kullanılır.
Kantaron Otunun Faydaları:
Kantaron çayı vücuda kuvvet verir. Nekahat devresini kısaltır. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. İştah açar, hazmı kolaylaştırır ve mide ağrılarını azaltır. Ateş düşürücüdür. Astımda da faydalıdır. İshali keser. Midedeki asit fazlalığını azaltarak mide ülserine karşı faydalı olur. Damar sertliği ve akciğer hastalıklarında yararlıdır. Balgam söktürücüdür. Kantaron otu, depresyonu azaltır. Sinirsel altını ıslatmalarda, uykusuzluk, korku ve gerginlikte de faydalıdır. Adet sancılarını ve menopoz şikâyetlerini azaltır.
Kantaron Otu ve Yağı Nasıl Kullanılır?
Kantaronun çoğunlukla kökü kullanılır. Kantaronun zeytinyağında bekletilmesi ile elde edilen Kantaron Yağı da özellikle romatizma, siyatik ağrıları ile bel ve sırt ağrıları için masajla birlikte kullanılır. Kantaron yağı yanıklarda da faydalıdır. Kantaronu hamilelikte kullanmak tavsiye edilmez, ayrıca her durumda aşırı kullanımdan kaçınmalıdır.
Yara ve yanık iyileştirici, Antiseptik, kanama durdurucu, iltihap önleyici mucizevi yağ olan kantaron yağı, daha bir çok şifa özelliğini bünyesinde barındırıyor.
Hem haricen, hem de içilerek hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
Hücre yenileyici niteliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkili.
Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırıyor. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır.
Kantaron yağını evinizde bulundurmanız şiddetle tavsiye ediliyor. Ona en beklenmedik anda ihtiyaç duyabilirsiniz. Zaten kantaron yağını kullanıp etkisini gördüğünüzde, ondan vazgeçemeyecek, çevrenizdeki insanlara da tavsiye edeceksiniz.
KANTARON YAĞININ ŞİFA ÖZELLİKLERİ
Kantaron yağı her türlü yaralarda başarıyla kullanılmaktadır. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar vb durumlarda iyileşme sağlar.
Kantaron yağı;
*Antiseptik özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller
* İltihap önleyici özelliğiyle yarada herhangi bir iltihap oluşmasına engel olur
*Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur
*Hücre yenileyici özelliğiyle yaranın çabuk kapanmasını sağlar
*Aynı zamanda sürüldüğü sürece yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.
Yanıklarda ve haşlanmalarda da kantaron yağı bir numaralı yardımcınız olmalı. Yanıkları kısa sürede iyileştirdiği gibi, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Güneş yanıklarında da kantaron yağından yararlanabilirsiniz. Yanık bölgelerinize sürdüğünüzde acınızın azaldığını hemen hissedeceksiniz. Yanıklarınız kısa sürede iyileşecektir.
Trafik kazaları sonucu meydana gelen iç yaralanma ve iç kanamalarda hem sürülerek, hem de dahilen içilerek kullanılır. Damar büzücü oluşu sebebiyle iç kanamaların durmasına yardımcı olur.
Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.
Pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için, cilt bakım yağı olarak yararlanabilirsiniz.
Kantaron yağının bebeklerin pişiklerinde de çok etkili olduğu kanıtlanmış.
Yine bebeklerin karın ağrılarında kantaron yağı kullanıldığında ağlamaları sona erer. Ağlayan bebeğin karnına kantaron yağıyla, sağ avuç içi kullanılarak hafif hareketlerle masaj yapılır. Masaj yaparken bebeğinize sevginizi hissettirmeyi de sakın unutmayın.
Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Yalnız bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır. Kısa sürede ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz. Değişik bitki kürlerinin yanı sıra, bu masajla hastalığınızı tamamen tedavi etme şansına sahipsiniz.
Dahilen kullanımda kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur.
Yine dahilen iç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.
Mide ağrılarında ve mide ülserinin tedavisinde de dahilen kullanılır.
Yaz-kış ayaklarını ısıtamayanlar kantaron yağından yararlanmalı. Ayakları üşüyenler ayrıca bacak bacak üstüne atmamalı. Bu enerji dolaşımını kilitler ve ayakların üşümesine sebep olur.
Uyarı: dahilen kullanımlarda günde bir tatlı kaşığından fazla içilmesi uygun değildir.
Ne dersiniz, kantaron yağını evimizden eksik etmemekte haklı değil miyiz?
Hemen kantaron yağı alın ve elinizin altına bir yere koyun. Zaten onu kullandıkça, etkilerine inanamayacak ve ondan vazgeçemeyeceksiniz. Kantaron yağı 2-3 sene boyunca tazeliğini ve etki gücünü muhafaza eder. Bitkisel tedavilerin giderek revaç bulduğu dünyamızda kantaron yağının da zamanla modern tıptaki yerini alacağına, yakın bir zamanda da onun acil servislerde kullanılacağına inanılıyor.
UYARI: Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Burada ki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak bir hekimdir. (Alıntı)