18 Mayıs 2020 Pazartesi

SEDEF HASTALIĞI İÇİN MUCİZE Ben Ankara'nın bir ilçesinde bir okulda müdür yardımcılığı görevini yapıyorum. Bundan 12 yıl kadar önce, Anadolu'da bir köyde öğretmenlik yaparken, 11 yaşlarında bir öğrencim sedef hastalığına yakalanmıştı. Ben de çocukla ilgilendim. Ve babasıyla birlikte Ankara'da gezmedik hastane, doktor bırakmadık. Çocuk bir türlü iyileşmedi. Hastalık vücudunu tümüyle sarmıştı. Derileri dökülüyordu. Köyün birinde, askerliği sırasında bitkilerle ilaç hazırlayan bir askeri doktorun yanında bulunmuş bir yaşlı adam vardı. Son çare olarak o adama başvurduk, bizim bulunduğumuz köye gelmesini sağladık. Bu yaşlı adam çocuğu görünce, bunun çaresi çok basit dedi. Şaşırdık. Çünkü o güne kadar çocuk için çok büyük miktarlarda para harcanmıştı. Bize köyde, çalı diplerinde bulunan yabani pancar kökü (köyde gavur pancarı da denir) toplamamızı ve bunlardan 5-6 tane getirmemizi istedi. Pancar köklerini un gibi öğüttü ve bu unu yağda kavurdu. Çocuğa banyo yaptırdık ardından. Bu macun gibi maddeyi çocuğun tüm vücuduna sürdü. Bir gün bekleyip, çocuğa yeniden banyo yaptırıldı. Ve yeniden bu macun sürüldü. Ertesi gün de bu işlem bir kez daha tekrarlandı. Tertemiz oldu. O dökülen deriler nereye gitti anlaşılacak gibi değildi. Ve bundan sonra öğrencim sedef hastalığından kurtuldu. Şu anda o öğrencim evli ve çocukları var. Bir daha hiç bu hastalıkla karşılaşmadı. Bu olayı asla aklımdan çıkarmadım. Yakınlarımdan sedefe yakalanan olursa, hiç çekinmeden bu basit çareyi önerdim ve çok başarılı oldu. Çok okunan ve ilgi çeken köşenizde bu basit ilacı yayınlarsanız, size yazan birçok çaresiz kalmış sedef hastasına yardımcı olacağınıza inanıyorum. (Alıntı)


Başlık ekle

FERİDÜDDİN ATTAR : HİZMET EHLİ BİR KUL, ASİ VE GÜNAHKAR BİLE OLSA, YÜZ PİNTİ SOFUDAN EVLADIR.

16 Mayıs 2020 Cumartesi

Ne mutlu Peygamberimiz (s.a.v.) ' in ve Ashabı Kiramın yoluna milimi milimine, hüvesi hüvesine tabi olanlara. Müjdeler olsun sahibüzzamana kavuşup onun yoluna köle olma nimetine mazhar olanlara...

.Ebû Yezîd-i Bestâmî(37) [H. 188–261] hazretlerinin, “Men lem yekün lehû şeyhun fe şeyhuhû şeytânün”.. Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır, demek olan bu sözün mânâsı şudur: Hidâyet yönünde, Allâh’a götüren yolda yürümek için bir rehberi-kılavuzu olmayanın, dalâlet yolunda rehberi şeytandır. Kendisine Peygamber’i (s.a.v.) ve onun vârisi olan âlimleri rehber edinmeyen, şeytanı ve şeytanlaşmış kimseleri önder edinir. Zira Hakk’ı bâtıldan ayırmak hususunda, akıl, tek başına kâfi değildir. Mutlaka vahye dayanan bir rehbere ihtiyacı vardır. 


Fotoğraf açıklaması yok.

Ya Rabbi son nefesimize kadar, son nefes dahil, kıyamete kadar imanda hidayette, Allah yolunda hizmet ve gayretde daim eyle (k.k) (amin)

................ 

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'HAYIRLI CUMALAR CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN'

H.Ş:“Allâhü Teâlâ ümmetimden bir kimseye hayır murâd ederse onun kalbine ashâbımın sevgisini verir.” (Deylemî, Müsnedü'l- Firdevs)

.......Her münkir-i keyfiyet erbâb-ı harabât.

Öz aklı ile Hakk'ı diler him bula heyhat!..(Rûhî)

Mâneviyat erbâbının hâl ve keyfiyetini inkâr edenler kendi aklı ile Hakk'ı bulmak ister ammâ, heyhât (bulamayacaktır.)

Görüntünün olası içeriği: çiçek, şunu diyen bir yazı 'Af dilemekten çekinmeyin, Hiç bir günah ALLAH'ım Rahmetinden büyük değildir. Hayırlı Cumalar.'

Hadis-i Şerif : "Kim bir günlük ribatta bulunursa, bir aylık oruç ve ibadetten daha fazla sevap kazanmış olur".

Hasan Bozkurt .... Hadis-i Şerif : "Kim bir günlük (yirmi dört saatlık) ribatta (Allah yolunda hizmet, nöbet, teberru vb.) bulunursa, bir aylık oruç ve ibadetten daha fazla sevap kazanmış olur" (Nesaî, Cihad, 39; Tirmizî, Fedâilul-Cihâd, 35; İbn Mace, Cihâd, 7).

Hadisi Şerif .. “Evine, camiye rastgele sağ ayakla giren kimse, gafletle girdiği için sevap alamaz. Sünnet olduğunu düşünerek sağ ayakla girerse sevap alır.”