6 Haziran 2020 Cumartesi

“”Dayılarımın İstanbul Ziyareti”” !!!!!!!!!!!! 1958 senesinin kışında Ereğli’den Hacı Kerim ve Hacı Mustafa dayılarım(5) beraber SÜLEYMAN HİLMİ TÜNAHAN efendi Hazretleri ni ziyarete gittiler. O seneler Hacı Kerim dayım çok rahatsızdı. Adeta yemeden içmeden kesilmişti. Rahatsızlığına rağmen yol meşakkatini de göze alarak yola çıktılar. Eskişehir’i geçince Hacı Kerim dayım Hacı Mustafa dayıma: –“Kardeşim. Bende büyük bir değişiklik oldu. Hastalık falan kalmadı. Karnım da çok acıktı. Yanında hiç ekmek yok mu?” der.



Hacı Mustafa Dayım ihtiyaten yanına aldığı kızarmış tavuk ve ekmeğin tamamını uzatarak “buyur” der. Hacı Kerim Dayım da ekmeğin tamamını yer, bitirir.
Hz.Üstazımız’ın huzuruna vardıkları zaman Üstazımız tebessümle:
–“Evladım Kerim... Eskişehir’i geçince rahatladın, iştahın da açıldı. Hiçbir rahatsızlığın kalmadı. Üstelik tavukla ekmeği tamamen yedin, değil mi? Evladım...” buyurur.
Onlar da:
–“Evet Efendim. Buyurduğunuz gibi oldu” derler.
Bundan sonra Toros dağlarındaki kaldığı yaylalardan bahsederek,
–“Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın benim üzerimde çok hakkı var. Döndüğünüz zaman selamımı söyleyin. Onun günlük vazifesi 1 Fatiha, 3 İhlas-ı Şerif okuyup, kalben de Allah Allah ... derse kafi. Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın neslinden mutlaka birkaç çocuk getirip okutun” buyurur.
Bu arada Bor’un Çukurkuyu Kasabasından bahisle, “orada Evlâd-ı Rasulden benim emmetem Şeyh Hacı Emin Efendi (irtihalleri:1830) medfundur. Onu da ziyaret edersiniz” diyerek, “Çukurkuyu’dan da birkaç tane talebe temin edilerek, okutulmasını” emir buyurur.
Bu konuşma esnasında Ereğli’de akrabalarının olduğunu, bunların da Hacı Kamber ve Emin Soylu olduklarını bahsederek:
–“Ereğli’ye döndüğünüzde Emin Soylu’ya benim selamımı söyleyin, gelsin, görüşelim.” buyururlar. (O tarihlerde Hacı Kamber vefat ettiğinden Emin Soylu hayatta idi.)
(5) NOT: Anlatan Bilal Kılınç
Görüntünün olası içeriği: yazı ve açık hava

“İstanbul’a Dönüş” !!!!!! Sonbaharda yörükler yayladan dönmeye başlayıp, Hz.Üstazımız SÜLEYMAN HİLMİ TÜNAHAN efendi Hazretleri de mandıra ve okutma işini bitirince İstanbul’a gitmek üzere, yayladan Ereğli’nin Çat Köyüne teşrif eder. Oradan da Ayrancı’ya gitmek üzere köylülerin yaya gitmemesi için verdiği bir merkeple hareket eder. Bugünkü Ayrancı barajı mevkiine geldiğinde Ayrancılı İbrahim Delice ismindeki bir şahıs gece tarlasını sularken uzaktan kendi tarafına doğru adeta bir projektör şeklinde ışığın yaklaştığını görür. O günün şartlarında öyle bir ışık olmadığı için “Acaba... Bu bir uçan daire mi?” düşüncesiyle yola çıkıp, beklemeye başlar. O pırıl pırıl yanmakta olan ışık yaklaştıkça yaklaşır. Tam yanına geldiği zaman bakar ki, o ışığın içerisinde bir merkep üzerinde nurani yüzlü bir zatın olduğunu görür. Hemen koşarak merkebin başını tutup, durdurur ve Hz.Üstazımız’a der ki: –“Söyle Allah aşkına... Sen kimsin? Sen bir Allah dostu olmaya Allah dostusun. Amma kimsin?” deyince Hz.Üstazımız da kim olduğunu söyler. –“Peki nereden gelip, nereye gidiyorsun?” diye sorunca, Hz.Üstazımız da: –“Soğanlı Yaylasından gelip, İstanbul’a gitmek üzere Ayrancı istasyonuna gidiyorum” der. Bunun üzerine İbrahim Delice Amca: –“Olmaz efendim. Sizinle evimize kadar gideceğiz. Orada size ikramda bulunduktan sonra, sizi istasyona kadar götürüp yolcu edeceğim” der. Hz.Üstazımız da İbrahim Amcanın evine giderek orada çayını, kahvesini içtikten sonra beraberce gelirler. Üstazımız’ı uğurlar. istasyona Trenle Hz. İstanbul’a Ayrancı tren istasyonu

“”Dayılarımın İstanbul Ziyareti”” !!!!!!!!!!!! 1958 senesinin kışında Ereğli’den Hacı Kerim ve Hacı Mustafa dayılarım(5) beraber SÜLEYMAN HİLMİ TÜNAHAN efendi Hazretleri ni ziyarete gittiler. O seneler Hacı Kerim dayım çok rahatsızdı. Adeta yemeden içmeden kesilmişti. Rahatsızlığına rağmen yol meşakkatini de göze alarak yola çıktılar. Eskişehir’i geçince Hacı Kerim dayım Hacı Mustafa dayıma:

“”Dayılarımın İstanbul Ziyareti”” !!!!!!!!!!!!
1958 senesinin kışında Ereğli’den Hacı Kerim ve Hacı Mustafa dayılarım(5) beraber SÜLEYMAN HİLMİ TÜNAHAN efendi Hazretleri ni ziyarete gittiler. O seneler Hacı Kerim dayım çok rahatsızdı. Adeta yemeden içmeden kesilmişti. Rahatsızlığına rağmen yol meşakkatini de göze alarak yola çıktılar. Eskişehir’i geçince Hacı Kerim dayım Hacı Mustafa dayıma:
–“Kardeşim. Bende büyük bir değişiklik oldu. Hastalık falan kalmadı. Karnım da çok acıktı. Yanında hiç ekmek yok mu?” der.
Hacı Mustafa Dayım ihtiyaten yanına aldığı kızarmış tavuk ve ekmeğin tamamını uzatarak “buyur” der. Hacı Kerim Dayım da ekmeğin tamamını yer, bitirir.
Hz.Üstazımız’ın huzuruna vardıkları zaman Üstazımız tebessümle:
–“Evladım Kerim... Eskişehir’i geçince rahatladın, iştahın da açıldı. Hiçbir rahatsızlığın kalmadı. Üstelik tavukla ekmeği tamamen yedin, değil mi? Evladım...” buyurur.
Onlar da:
–“Evet Efendim. Buyurduğunuz gibi oldu” derler.
Bundan sonra Toros dağlarındaki kaldığı yaylalardan bahsederek,
–“Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın benim üzerimde çok hakkı var. Döndüğünüz zaman selamımı söyleyin. Onun günlük vazifesi 1 Fatiha, 3 İhlas-ı Şerif okuyup, kalben de Allah Allah ... derse kafi. Dudaklı Hacı Mehmet Ağanın neslinden mutlaka birkaç çocuk getirip okutun” buyurur.
Bu arada Bor’un Çukurkuyu Kasabasından bahisle, “orada Evlâd-ı Rasulden benim emmetem Şeyh Hacı Emin Efendi (irtihalleri:1830) medfundur. Onu da ziyaret edersiniz” diyerek, “Çukurkuyu’dan da birkaç tane talebe temin edilerek, okutulmasını” emir buyurur.
Bu konuşma esnasında Ereğli’de akrabalarının olduğunu, bunların da Hacı Kamber ve Emin Soylu olduklarını bahsederek:
–“Ereğli’ye döndüğünüzde Emin Soylu’ya benim selamımı söyleyin, gelsin, görüşelim.” buyururlar. (O tarihlerde Hacı Kamber vefat ettiğinden Emin Soylu hayatta idi.)
(5) NOT: Anlatan Bilal Kılınç
Görüntünün olası içeriği: yazı ve açık hava

5 Haziran 2020 Cuma

Uyguladığınız tedavilerin geri dönüşlerini paylaşırsanız tecrübeleriniz bi başka hastaya şifa olur unutmayın saygılar m.ulaş



 

Teşekkürler M.Nuri beyin oksijenli suyla eklem ağrılarından kurtuluşu şifa Allah tan kul vesile saygılar hepinize

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

SAFRANIN SAĞLIĞIMIZA FAYDALARI inanılmaz zengindir.


SAFRANIN SAĞLIĞIMIZA FAYDALARI

inanılmaz zengindir.
Safran, ayrıca mükemmel miktarda manganez içerir, bunun yanında demir, bakır, kalsiyum, fosfor, selenyum, çinko gibi sağlık açısından hayati önem taşıyan mineraller safranda bol miktarda vardır.

Safranın Sağlık Faydaları

Safran çoğunlukla gıda olarak tüketilir fakat aynı zamanda tıbbi açıdan faydalanılan bileşikler ve kimyasallar içermektedir. Böylece hastalıkların tedavisi yanında sağlığa faydaları için birçok üründe kullanılmaktadır. Safranın sağlık açısından faydalarını sıralayacak olursak;
Hastalıkları Önler: Yemeklerde kullanılan safran hastalıkları önlemekle bilinir. Safran hastalıkları önleyen kimyasal bileşenler içermektedir. Bunun yanında vücudu rahatlatıcı özelliği vardır.

Uçucu Yağlar: Safran diğer bitkilerle birlikte tüketildiğinde inanılmaz tadı ile uçucu yağlar karışır, böylece birçok fayda sağlar. Safranın içerdiği uçucu yağlardan bazıları; sineol, pinen, borneol, geranoildir.
Tedavi: Farklı kültürlerde safran sadece bir bitki veya baharat olarak algılanmaz, aynı zamanda şifa kaynağı olarak kaplıcalarda detoksifikasyon ve benzeri tedavilerde araç olarak kullanılır.
Antidepresan: Safranın içerdiği bileşenler bünyede depresyona neden olan asit dengesinin bozulmasına engel olmaktadır. Bu özelliğinden dolayı ruh sağlığı alanında yaygın olarak safran kullanılır.
Hücre Sağlığını Korur: Safra kan hücreleri başta olmak üzere bünyede bulunan hücre sağlığını korur. Bunun yanında hücrelerin sayısının artmasına ciddi katkılarda bulunmaktadır.

Sindirime Faydaları: Etkili antioksidan özelliğinden dolayı safran, sindirim sistemi için faydalıdır. Bağırsak hareketlerini arttırırak kabızlık sorunlarının ortadan kalkmasına yardımcı olduğu gibi bu özelliğinden dolayı kilo vermeyi kolaylaştırır.
Kalp Sağılığı: Safran potasyum açısından zengin olduğu için kan basıncını sağlıklı seviyelerde tutmaya yardımcı olur. Bu özelliğinden dolayı safran dolaylı olarak kalp sağlığına katkıda bulunur.
Kan Sağlığına Katkıları: Bünyeyi toksin ve zararlı kimyasal maddelerden koruduğu için safran aynı zamanda kanın temizlenmesini sağlar. Kan hücrelerinin çoğalmasına katkıda bulunması yanında, içerdiği demir faktörüyle kan hücrelerin daha fazla oksijen almasına yardımcı olur.
Optimum Sağlık: Safranda mevcut kalsiyum, vitamin, proteinler gibi mineraller, optimum sağlık bakımından hayati önem taşımaktadır









Alıc çiçeyi bu yıl bolca var. Kac kaıp damar hastasın yataktan kaldırdın. Nemetine şükürler olsun


Alıc çiçeyi bu yıl bolca var.
Kac kaıp damar hastasın yataktan kaldırdın.
Nemetine şükürler olsun

Görüntünün olası içeriği: çiçek

HACAMATTA ALTIN GÜN❔❓❓❓❓❓VAR MI❓❓❓❓ Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in bu husustaki ikazları çok şiddetlidir. Şöyle buyurmuşlardır:


HACAMATTA ALTIN GÜNVAR MI

Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in bu husustaki ikazları çok şiddetlidir. Şöyle buyurmuşlardır:

“Benim ağzımdan yalan uydurmayınız! Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem’e girsin!” (Buhârî, İlim, 38)
“Her kim, söylemediğim şeyleri bana isnâd ederse Cehennem’deki yerine hazırlansın!” (Buhârî, İlim, 38)
“…Her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın!.” (Buhârî, İlim, 38)

Sünnet olan gunler sahih hadislerle desteklenirken,
Hacamatta altın günü olarak belirtilen gün ile ilgili hadislerin sahih olup olmadığına bakıldı mı?
Yoksa şahsi menfaatler uğruna yine mi din kullanılıyor?