9 Haziran 2020 Salı

TİP 1 TİP 2 DİYABET YANİ ŞEKERİNİZDEN TAMAMEN KURTULUN İNSÜLİNİZDEN KURTULUN KARACİĞERİNİZİDE ADETA YENİLEYİN

Mehmet:
TİP 1 TİP 2 DİYABET YANİ ŞEKERİNİZDEN TAMAMEN KURTULUN İNSÜLİNİZDEN KURTULUN KARACİĞERİNİZİDE ADETA YENİLEYİN

Tip1 diabet için yeşil mercimek kırmızı mercimek nohut bamya tohumu bunlardan 2 şer yemek kaşığı 1 litrelik kaba koyun üstüne 1 litre kaynar su koyun demleyin beklesin sabah yapın akşam içsin akşam yapın sabah içsin gün boyu bunun yanında karaciğer için devedikeni ve enginar hab ı satılıyor onlardan alın sabah akşam 1 rer tane yemeklerde içsin hablardan karahindibağ otu ve sinirli ot çayı demlesin içsin 1 su bardağı sabah akşam 3 ay bunlara devam edin perhizide var ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar asitli içecekler hayvansal ürünler yasak 1 yıl böylece tip 1 diyabettende kurtulmuş olursunuz sağlığınızıda kurtarmış olursunuz Rabbim şifa versin Amin geri dönüşlerinizi sayfadan bekliyorum.

saygılar. M ULAŞ

HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI VE KARBONAT İLE CİLT ONARAN DOĞAL KREM TARİFİ Sağlığımızın müthiş şifreleri

Mehmet:
HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI VE KARBONAT İLE CİLT ONARAN DOĞAL KREM TARİFİ Sağlığımızın müthiş şifreleri

Pürüzsüz cilt için süper karışım
Pürüzsüz kadife gibi cilt için karışım Cildinizdeki aknelerden,kızarıklıklardan kurtaran doğal krem aynı zamanda kırışıklık onaran iki doğal maddeden oluşan krem
Evet Doğal krem tarifimiz için gerekli olan malzeme sadece hindistan cevizi yağı ve saf sodyum bi karbonat
cildin PH dengesini düzenler ve ciltte yenileme sağlar
Hindistan cevizi yağı ise cilt lekelerini geçirir antibakteriyel süper bir nemlendiricidir aynı zamanda kırışıklıkları açar
Şİmdi gelelim yapılışına bir kaba 2 çorba kaşığı kadar karbonat koyun ve üzerine yine 2 kaşık hindistan cevizi yağı ekleyin ve karıştırın karışımı mikrodalga fırında 30 saniye kadar bekletin ve çıkarın hindistan cevizi yağı ısınınca sıvı hale gelecektir ve daha iyi şekilde karışmış olacaktır daha sonra zaten kreminiz katılaşacaktır
bu kremi haftada 3 kere cildinize uygulayın 3 hafta sonunda cildinizdeki değişime inanamayacaksınız cildi hassas olanlar dikkatli olsun

VÜCUDUMUZDA KANSIZLIKMI YAŞIYORUZ BASİTÇE TEDAVİ EDELİM m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri

Mehmet:
VÜCUDUMUZDA KANSIZLIKMI YAŞIYORUZ BASİTÇE TEDAVİ EDELİM m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri

Geçmeyen Kansızlığımızmı var 50 gr pancar tohumu 50 gr havuç tohumu 50 gr ısbanak tohumu 50 gr lahana tohumu 50 gr prasa tohumu bunları un gibi çektirin 1 tatlı kaşığı kadar sabah akşam 1 su bardağına koyun kaynar suyu üzerine doldurun üzerini kapatın 2 saat bekletin demleyin aç için 2 saat aç durun 30 gün devam edin kansızlığınız kalmasın şifa olsun saygılar hepinize m.ulaş

şizofren parkinson

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Dopamin yüksekse şizofren, az olursa parkinson olur. çaresi bakladır. çiğ şekilde her gün 7-8 adet yeye bilirsiz kurusunu ise 7-8 aet bir bardak suya atıb 8 dak.kaynatıp için. günde iki defa yeterlidir'

OKUYUN...!!! Had safhaya ulaşan eşcinsellik akımı… Asıl vuruş doğumla başlıyor! Artık aklımızı zorlayacak ve hakikaten “Tepki vermezsek” eski kavimler gibi helâkımızıbekleyeceğimiz günlerin eşiğindeyiz. Önceleri “Sağlıklı yaşam” için yazıyordum ama bugün “Nasıl insan kalabiliriz?” sorusunun cevabını arar oldum.

OKUYUN...!!! Had safhaya ulaşan eşcinsellik akımı… Asıl vuruş doğumla başlıyor!

Artık aklımızı zorlayacak ve hakikaten “Tepki vermezsek” eski kavimler gibi helâkımızıbekleyeceğimiz günlerin eşiğindeyiz.

Önceleri “Sağlıklı yaşam” için yazıyordum ama bugün “Nasıl insan kalabiliriz?” sorusunun cevabını arar oldum.

Neslimizi ve ümmetimizi tehtid eden “eş cinsellik” belası günümüzde kirli eller tarafından öyle normalleştirildi ki artık önünü alamaz bir hale geldik toplum olarak.

İnanın, gelen özel mesajların bir bölümünü paylaşmaya kalksam, dudaklarınızı uçuklatmaya yeter.

"Evlendikten sonra kocasının eşcinsel olduğunu... Erkek kardeşinin erkek sevgilisi olduğunu... Hafız olacak kadar dinde ilerleyen kızlarımızın hemcinslerine ilgi duyduklarını…” şu an buraya “yazabildiklerim..” yazamadıklarımı ise artık siz tasavvur edin.

Her defasında şunu sordum kendime;
“-Ne oluyor ismi ‘Muhammed… Aişe…’ olan evlatlarımıza? Bu çocuklar gökten zembille inmiyor ki, bizim kucaklarımızda büyüyorlar.”

Bunun analizini yapmaya çalışırken bir nokta dikkatimi çekti. Şu an sosyal medyada büyük bir algı operasyonu var. Ne kadar cinsiyetsiz insan varsa, popüler olmuş durumda.

Ve hepsinin bir tek ortak noktası var “Görkemli hayat ve zenginlik!”

Nerede bir eşcinsel tip görsek, hepsi havuzlu villalarda oturuyor, son model giyiniyor, şoförlerle geziyor.
Tam da gençlere özendirilen o hayatın sefasını sürüyorlar.

Peki nasıl oluyor bu!..

Nereden geliyor bu suyun kaynağı?
Elbette, tankla-topla giremedikleri ülkelerin ahlakını çökertip, biyolojik olarak savaş açan eller, her türlü imkanı sağlıyor.
Bunu finanse edenler lağımı, “çiçek bahçesi” gibi göstererek süslemektedirler.

Bu insanlar, birer proje olarak sunuluyor ve büyük paralarla destekleniyorlar.
Hem de öyle ki medya, bu kişileri “İnce, naif, yardımsever, mazlum, masum..” insanlar gibi paketleyip bizlere sunuyor.
İşte şeytanın en büyük aldatması ise burada başlıyor.

“Netflix” ve benzer platformların batağına saplanan ve popüler dizilere bir sezonu neredeyse 3 gündeizleyecek kadar bağımlı olan gençlere sunulan o yabancı dizilerin yüzde 90'ında eşcinsel karakterlerişleniyor.

Nereden çıktığı belli olmayan “Kore akımı”nda daeşcinsel ilişkiler had safhada değil mi?

Evet televizyon ve sosyal medyada büyük bir algı operasyonu var; lakin bunlar sadece son vuruşlar emin olun.
Asıl vuruş doğumla başlıyor!

Biz ilk söylediğimizde “Yobazlar, cahiller, bağnazlar uyduruyorlar…” diyorlardı lakin “WHO” (Dünya Sağlık Örgütü) verilerini sunduğumuz ve prospektüslere ulaştığımız anda bir takım sözde sağlıkçılar da artık kabul etmek zorunda (!) kaldılar bu gerçekleri ki; doğumla başlayıp, ilk iki sene aşılanan çocuklara zerk edilen kimyasalların içerisinde ve özellikle “Rotavirüs aşısı”, domuz derisinden ve insan derisinden yapılır-mış!

“İnsan derisi” yani “Kürtaj fetusları”ndan alınan genler varmış… mış… mış!..
Evet evet!..

Hangi anne bilgilendirildi acaba!
Allah bizi affetsin!.. Artık; “Domuzu geçtik, bari insan ‘DNA’sı koymayın aşıların içine!..” diye yalvarır hale geldik!

“Fetus”lardan alınan “DNA”lar, aşı yoluyla bebeklere enjekte ediliyor; peki sonuç!..

-GEN ÇAKIŞMASI!

Kız bebekten alınan gen, erkek bebeğe yüklendiğinde bu genler çakışır ve oğlunuz 7 yaşında bebeklerle oynamaya başlar, 18’inde “Ben hemcinslerimden hoşlanıyorum” der!

Kızınız; erkeksi hareketler sergiler, “Ben kız gibi hissetmiyorum!..” diye bir gün isyan eder!

Kaç tane cinsiyet değiştirme davası var hiç adliyelere gidiyor musunuz?
Bu işin şakası yok artık!
İnkâr da etmeye kalkmasın kimse!
Görmüyor mu gözlerimiz yeni neslin halini!

90’ların neslini kısır, 2000’lerin neslini eşcinsel ettiler!

Çünkü ağababaları, Rockefeller ailesi böyle buyurdu!

Ve büyük resmi gör-me-me-miz için de herşeyi küçük parçalara böldüler.

Anlamadık, anlayamadık!

Hakkı söyleyenler ya taşlandı, ya öldürüldü!

Çünkü hakikaten bu meseleler “Sağlıklı beslen!.. Grip olma!.. Kilo alma!..” dertlerinden çoook ötede artık.

Bugün parkinson ilaçlarından tutun bir çok ilacın prospektüsünde yan etki olarak “Kişilik değişimi…” diye yazar.
Kim oturup düşünüyor bu ibare üzerinde Allah aşkına?

Nedir bu “Kişilik değişimi?”

“Bu ilacı kullandıktan sonra, eşcinsel olabilirsin, zinakâr olabilirsin, kumarbaz olabilirsin kişiliğin değişir artık ‘sen, sen olmaktan’ çıkarsın” deniliyor.

Berbat bir nesil planlamasıyla karşı karşıyayız!

Dört bir yanımız ateş altında değil mi!..
Kaldı mı Türkiye’den başka işgal edilmemiş, yakılıp yıkılmamış bir ülke daha!

Bu ülkenin üzerine bomba atamadılar ama alttan öyle balyoz darbeleri indirdiler ki genç nesilin temellerini yıktılar.

Bir nesil nasıl ifsad olur gördük mü?
Bir ülke nasıl bitirilir öğrendik mi?
Özel konuşmalarımda şunu söylüyorum yakınlarıma;

“-15 sene sonra Türkiye'de asker kalmayacak, o güne kadar ölürsem demişti dersiniz..”

Erkeklerin bir çoğu “LGBT” denilen akıma kapıldı.

Sağ kalanlar genç yaşta tiroid, insülin, kalp hastalıkları ile mücadelede..

Ve en önemlisi; şu an doğan 58 çocuktan 1'i ise otizm oluyor. Bunu ben değil, istatistikler söylüyor.

Günden güne ise bu oran düşmekte.
Eğer anneler uyanmazsa 10 sene sonra 5 çocuktan 1'i otizm olacak.

Tam da istenildiği gibi!..

Bunların yüzde 70'i ise erkek!

Kalır mı sanıyoruz bu ülkede er oğlu er!

Bırakırlar mı bizim yakamızı!

Ortadoğu coğrafyasını yak yık!..

Afrika'yı sömür!..

Yemen'i susuzluktan kır!..

Arakan'ı katlet ama Türkiye’dekilere “şifa” dağıt..

En ağır darbe bize inmekte..

Rabbim gözlerimizi açsın!

Dimdik durun ve korkmayın. Bir

Son sözümüz olacak onlara;

-BİZDE SİZE YEDİRECEK EVLAT YOK!..

KARACİĞER YAĞLANMASI İÇİN KÜR KARACİĞERİNİZİ KORUYUN YOKSA HASTALIKLAR SIRAYA GİRER


evet aynı hap devedikeni extratı hapı için sabah akiam 2 şer tane hap aç için 3 ay devam edin enginar çayı karahindibağ sinirli ot çayı için düzeliyor 3 ay kadar sağlığınızıda kutarıyorsunuz bu arada ekmek unlı gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal gıdalar yasak perhizde çok önemli bilginiz olsun

M.ULAŞ





Ayasofya Bize, Hz.Peygamber(s.a.s.)in
Hediyesi ve Emanetidir.

Devir, Peygamberimizin Medine devridir. Peygamber Efendimiz, birkaç sahabesi ile,bir sahrada oturmaktadır. Yanlarına iki kişi gelir, ve Derler ki,ya Muhammed, (sallallahu aleyhi ve sellem) biz konstantiniyyeden geliyoruz. Bizim, 300 yıldır, kubbesini tutturamadığımız bir mabedimiz, kilisemiz var. Her İmparator gelir, Mabed'in kubbesini yapar fakat, 50-60 sene sonra, kubbe yıkılır.Şu andaki İmparatorumuz ise, bütün dünyaya Elçiler gönderdi.En iyi mühendisleri, bulun getirin dedi. Fakat, bizi de sana gönderdi,dedi ki,gidin,Medinede, peygamber olduğunu söyleyen, birisi zuhur etmiş,Ona selamımı söyleyin,Gerçi, kendisi mimar-mühendis değil ama, peygamber olduğunu söylediğine göre, belki bizim bu derdimize bir çare bulur diye, senin yanına gönderdi,derler.Peygamber Efendimiz buyurdu ki,Yanınızda mendiliniz var mı? var dediler. Yerden bir avuç kum alarak, mendillerinin üzerine koydu, o kumun Üzerine de, mübarek tükürüklerini Akıtıverdi, ve onlara buyurdu ki,alın, bu kumu muhafaza edin, götürün,yapmak istediğiniz kubbenin harcına katın,o kubbe tutacak, ve kıyamete kadar, bir daha yıkılmayacaktır. Elçiler kumu alarak, sevine sevine Kosyantiniyyenin yolunu tutarlar fakat,sahabelerin içi buruktur. Derler ki,Ya Resulallah, bir kilisenin kubbesi için,sen mübarek tükürüğünü gönderdin,onun kıyamete kadar da, yıkılmayacağını söyledin. Biz anlayamadık derler. Peygamber Efendimiz buyurur ki, ey eshabım, o mabet, ileride benim ümmetimin olacak. Orada ümmetim ibadet yapacaklar,namaz kılacaklar,Allahı zikredecekler. Ben o tükürüğümü, ümmetime hediye olsun diye gönderdim. o mabet, ümmetime hediye olsun diye gönderdim. Hıristiyanlara hizmet için göndermedim,buyurmuş. Sahabeler ise, rahat bir nefes almışlar.Öte yandan, giden Elçiler, kostantiniyyeye gelmişler, o harca, Peygamberimizin gönderdiği kumu katmışlar,ve kubbeyi yapmışlar. İşte o yapılan kubbe,bugünkü ayakta duran kubbedir. Ayasofya, Müslümanlara bunun için kıymetlidir. Peygamberimizin hatırası olduğu için kıymetlidir.Peygamberimizin emaneti olduğu için kıymetlidir. Hazreti Fatih'de, İstanbul'un surlarından girince,direkt Ayasofya'ya gitmiştir. Ayasofya'yı,3 gün içerisinde Cami haline getirmiş, ibadete açmış, Üstelik, Bir Gün gelirde,stanbul'u ehli küfür işgal ederse,bu mabette, devletin olduğu için, gelir el koyarlar,ve camilikten çıkarırlar diye, Ayasofya'nın, O günkü maddi değerini,kendi öz bütçesinden, devlete ödeyerek,Ayasofyayı Satın almış,Önce kendi,mülkü yapmış,sonra,müslümanların istifadesi için vakfetmiştir.Çünki vakıf mallarına dünyada hiç kimse el koyamaz.Halen Ayasofya'nın tapusu,Hazreti Fatih Sultan Mehmet Han üzerinedir.10 sene önce,Ayasofyanın ibadete açık olan kısmında,bu tapu asılı idi,şimdi kaldrmışlar.Mekanın cennet olsun,Peygamberimizin medhine mazhar olmuş, Ey Koca Sultan.Kardeşlerim, Ayasofya'yı bir daha Ziyaret ederken,bu duygularla ziyaret edin, kubbesinin harcında,Peygamberimizin emanetinin olduğunu düşünerek ziyaret edin.O mabedin, Peygamberimizden,bize hatıra olduğunu düşünerek ziyaret edin. Ayasofya müslümanlara,bunun için önemlidir.İnşaAllah,cami olarak tekrar açılırda içinde ibadet ederiz.

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2206126722783493&id=100001585612381

Fotoğraf açıklaması yok.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDE BÜTÜN AHLAKSIZ YASALAR VAR.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDE BÜTÜN AHLAKSIZ YASALAR VAR.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Lut Kavmi içinde 80.000 kişi gece #namaz kılardı. İçlerindeki ahlaksız 33 kişiye tepki göstermedikleri için hepsi helâk oldular.'