11 Haziran 2020 Perşembe

Ayasofya'nın Cami Olmasından Neden Rahatsızlar?

Teşekkürler ayfer hanımın et kestanesi kürü ile sinüzüt tedavisi şifa Allah tan kul vesile saygılar hepinize

Görüntünün olası içeriği: yazı

BEHÇET HASTALIĞI Bundan yıllar önce çok değerli insan PROF.DR. HULİSİ BEHÇET tarafından 1937 yılında hastalığın ilk tanısı konulmuştur. Hastalıkta BEHÇET adı ile anılmaktadır.alıntıdır

BEHÇET HASTALIĞI

Bundan yıllar önce çok değerli insan PROF.DR. HULİSİ BEHÇET tarafından 1937 yılında hastalığın ilk tanısı konulmuştur. Hastalıkta BEHÇET adı ile anılmaktadır.alıntıdır

Behçet hastalığında da virüsler etken rol oynar. Yani bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Behçet hastalığı günümüzde çok yaygınlaşmış olan ve sık olarak karşımıza çıkan bir hastalıktır. Behçet hastalığını en yakından tanımamıza üveit etkileri ve sonuçları neden olmuştur. Behçet ve üveit aynı anda anılmakla beraber farklı reaksiyonlarda göstermektedir.

Birçok hastada paterji testi negatif çıkmasına rağmen Behçet teşhisi konularak tedaviye devam edilmiştir. Behçet hastalığı dünya da ve ülkemizde de sık görülmeye başlanmıştır. Hastalıklarda önemli olan erken teşhis ve tedavidir.

BEHÇET HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ağız, damak, dilde çıkan ve iyileşmeyen yaralar, aftlar

Eklem ağrıları ve eklem bölgelerindeki geçmeyen şişlikler

Vücudun değişik yerlerinde çıkan ödemler

Genital bölgede çıkan ve uzun zaman geçmeyen yaralar.

Yorgunluk ve halsizlik

Gözlerde ileri safhada görme kayıpları

İç organlarda bazı rahatsızlıklar

Bazı hastalarda cinsel isteksizlik

BEHÇET HASTALIĞI NEDENLERİ NELERDİR?

Genetik sebepler

Virüsler

Bulaşıcı bazı hastalıklar

İltihaplı ve uzun süren hastalıklar

Bağışıklık sisteminin yetersiz kalması

Sıcak havada çıplak ayak yürümek faydalıdır,

İncir yemişi eklem ağrılarını giderir,

1-BEHÇET HASTALIĞI NEBAT

Havlıcan ½ çay kaşığı

Zencefil 1 tatlı kaşığı

Kekik 1 tatlı kaşığı

Şam fıstığı 1 tatlı kaşığı

Çam sakızı 1 tatlı kaşığı

Karıştırınız. Bu karışımı Gün içinde 3 kez her hangi bir sıvı ile tok karnına tüketiniz.

2-AĞIZ GARGARA

Sirke 1 çorba kaşığı

Limon ½ adet

Tuz 1 çay kaşığı

Kekik 1 çay kaşığı

Nane 1 çay kaşığı

Karıştırınız. Bu sıvı ile gargara yaptıktan sonra Aftlı bölgeleri misvak ile fırçalayınız, bu işlemden sonra bir kez daha gargara yapınız. Günde 5–7 kez tekrarlayınız.

3- KARAHİNDİBA ÇAYI ( ÖDEM GİDERİCİ )

Karahindiba 7–8 yaprak

Su 2 su bardağı

Kaynatınız, Ilık olarak günde 3 kere bu karışımı içiniz. ( Vücuttaki ödemi alır. )

4-KARAHİNDİBA SALATASI ( ÖDEM GİDERİCİ )

Karahindiba

Gün içinde salatası yapılarak yenir. ( Kaşıntıyı ve ödemi giderir. )

5-ÖDEM GİDERİCİ

Su 2 lt

Limon 2 adet

Karıştırınız, Bu karışımı Gün içinde tüketiniz. (Vücuttaki ödemi atmaya yarar. Böbrekleri çalıştırır, iltihap ve kumu döker. )

6-AĞIZ YARALARI İÇİN YEMEK

Karabiber ½ çay kaşığı

Sirke 1 çorba kaşığı

Limon ½ adet

Kekik 1 çay kaşığı

Nane 1 çay kaşığı

Bu karışımı yiyeceğiz çorba ya da yemek içine ilave ediniz.

Sabah-öğle-akşam çorba ile tüketmeniz tavsiye edilir.

FAYDALI GIDALAR

Kayısı günde 7 adet

Elma yemekten önce birer adet

Kuru üzüm günde 1 avuç

Hurma günde 7 adet

Ardıç tohumu günde 5 adet

Sarımsak çiğ günde 1 baş

Soğan çiğ

Karpuz, Lahana, Kereviz ve yaprakları, Pırasa, Karnabahar, Enginar ve yaprakları, Yoğurt ev yoğurdu, Hindiba, Roka, Maydanoz, Havuç, Karabiber, Zeytinyağı, Kırmızıbiber

Yine karaciğerimizin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor sorun karaciğeri tedavi edilmelidir saygılar

M.ULAŞ

10 Haziran 2020 Çarşamba

Hz.Muaviyeye hakaret eden Ehl-i Sünnet düşmanı Metiner Ayasofya Camii ne rol biçmeye kalkışmış..! Kripto Fetö artığı.


İmâm Rabbânî KS. : Teheccüd namazını çok kıymetli tut!. Şefâat makamı olan Makâm-ı Mahmûd’dan nasîp almak isteyenler, teheccüd namazını hiç kaçırmasınlar.

.............

H.Ş : Eğer sİz günah İşlemeyecek olsaydInIz günah İşleyecek bİr başka mİllet yaratIr; onlarI bağIşlardI.


Ehl-i Sünnet Hanefi ..............EĞER SİZ GÜNAH İŞLEMEYECEK OLSAYDINIZ... Ebû Eyyûbil-Ensârî r.a. Hazretlerinin, vefât etmek üzereyken şöyle dediği nakledilmiştir: Resûlüllah s.a.v.’tan duyduğum ve şimdiye kadar gizlediğim bir hadis-i şerifi size haber veriyorum: "Eğer siz (hiç) günah işlemeyecek olsaydınız (Allah sizi yok eder), günah işleyecek bir başka millet yaratır; (af dilemeleri üzerine de) onları bağışlardı." .(Hadis-i şerif, Müslim, Sahîh, Tevbe, 9). Hadîs-i şerifte günaha ve günah işlemeye teşvik değil, günahkârı sonsuz bir ümitle Allah’ın rahmet ve mağfiretini istemeye özendirme, ümitsizliği ve karamsarlığı reddetme vardır. Ebû Eyyûb r.a. Hazretlerinin bu hadis-i şerifi son âna kadar rivayetten çekinmesi, muhtemelen hadisin taşıdığı müjde unsurunun çok yüksek olması ve duyanların fazlaca bir emniyet duygusuna kapılıp, günahlara karşı gereken hassâsiyeti göstermemeleri endişesinden kaynaklanmış olabilir. Son anda haber vermesi ise, ilmi gizlemiş olmamak içindir. Mühim olan hatada ısrar etmemektir. Dinimizde hatada bile bile ısrara musâmaha yoktur. Bilhassa Müslüman kendi hatasına hiç musâmaha etmemelidir. Bu husus bir âyet-i kerimede şöyle açıklanmıştır: "Onlar (takvâ sahibi müminler), bir kötülük yaptıklarında, ya da bizzat kendilerine zulmettiklerinde Allahı zikredip günahlarından dolayı hemen istiğfâr ederler. Zâten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler." (Âl-i İmrân, 135) Peygamberimiz s.a.v. bir hadîs-i şeriflerinde, "Kötülüğün peşi sıra hemen bir iyilik işle ki, önceki kötülüğü yok etsin" (Tirmizî, Sünen, Birr, 55) tavsiyesinde bulunmuşlardır. Önemsenmeyip ısrar edilen küçük günahlar büyür, istiğfarla da büyük günahlar küçülür, hatta silinir. O halde, hata ve günahlarımız ne kadar çok ve ne kadar büyük olursa olsun, onu bağışlayacak olan Rabbimizin rahmetinin ve bağışlamasının büyüklüğünü düşünüp, daima ümitvâr olmalıyız. Tevbe ve istiğfârı hayatımızın her safhasına yaymalıyız. Fazilet takvimi

Bİr Allah cc. Dostu VaazInda bİr ara kürsüde, dİzlerİnİn üstünde doğrularak : - “Ayasofya İbâdete açIlacaktIr!” .

Ehl-i Sünnet Hanefi ... Bir Allah cc. Dostu Vaazında bir ara kürsüde, dizlerinin üstünde doğrularak; - “Ayasofya ibâdete açılacaktır!” ...Niyazımız, duamız, ilticamız Rabbimiz celle celâluhu’ya: “Allâhümme yâ müfettiha’l-ebvâb, iftah lenâ hayra’l-bâb." .“Ey (kapalı bütün) kapıları açan Allah'ım! Bizim için de maddî-mânevî hayır kapılarını (ve bâ-husus Ayasofya’nın kapısını) açıver.” Amin...