12 Haziran 2020 Cuma

uykuya dalarken ani irkilme


Ayasofya'nın Gizemi.! Ayasofya neden önemli? Hızır as'ın Ayasofya'yı kıbleye çevirdiği direk ve parmak izi! Fatih Sultan Mehmed İstanbul'u fethettikten sonra, ilk cuma namazını Ayasofya'da kılmak için kilisenin derhal camiye çevrilmesini emretmiş, ordudaki ustalar kısa sürede Ayasofya Kilisesi'ni, Büyük Fetih Camii'ne çevirmişler ve cuma namazına hazırlamışlar. Cemaat toplanmış Fatih Sultan Mehmed etrafındakiler: - Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? diye sormuş. - Eğer kaçırmayan varsa bütün cemaatin başına o geçecek ve imamlığı o yapacak, demiş. Herkes büyüklere bakmaya başlamış. Fatih Sultan Mehmed'in orada bulunan lalası da diğer alimlere ve en son da Akşamseddin'e bakmış. Ama herkes başını yere eğmiş. Akşamseddin bile başını yere eğmiş ve: - Bir keresinde evime misafir geldi. Misafirleri kıramadığım ve çok meşgul olduğum için ikindi vakti keraate girdi. Hayatımda sadece bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım, demiş. Akşemseddin'in bu sözü üzerine Fatih Sultan Mehmed: - Ben hayatımda hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım, demiş. Bunun için de oradaki heyet tarafından İstanbul'un fethinden sonra Ayasofya'da kılınacak ilk cuma namazına imamlık yapmaya Fatih Sultan Mehmed layık görülmüş. Yani hem padişah olduğu için hem de o kadar savaşın arasında ikindi namazının sünnetini kaçırmadığı için imamlığa geçmiş. Fatih Sultan Mehmed imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirir ama hemen sonra durmuş ve sağına soluna selam vererek namazını bozar. Sonra tekrar tekbir getirmiş ve tekrar durur sağa sola selam vererek namazını bozar. Üçüncüsünde de tekbir getirdikten sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar. Cemaatten bazıları: "Padişah büyük kibre girdi o kibrinden dolayı namazı başlatamadı" diye düşünmüşler. Namaz kılındıktan sonra Fatih Sultan Mehmed'e namazı neden üç kere bozduğunu sormuşlar o da: - İstedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim fakat Kabe görünmedi. İkincisinde de tekbir getirdim Kabe görünmedi. Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kabe gözümün önünde belirdi, demiş. Bunun sebebini de Akşemseddin Hazretleri'ne sormuşlar o da bu hadiseyi şöyle anlatmış. Demiş ki: - Padişahımız üç defa tekbir getirdi. Birinci tekbirde baktım ki, Ayasofya'nın yönü kıbleye bakmıyor. İçimden "İnşallah bir yanlış yapmayız" dedim. İkinci kez tekbir getirdi, tekrar namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim. Üçüncü tekbirde yine içimden: "İnşallah namazını bozar" dedim. Fakat o an bana manevi alemde cemaatin en arka safı gösterildi. En arka safta, bir kişilik yerin eksik olduğunu gördüm. Bir an baktım ki Hızır Aleyhisselam, o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve Ayasofya'nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Ondan sonrada bir kişilik yerin eksik olduğu o safa geçti ve namaza durdu. Böylece padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kabe'yi tam karşısında gördü, bir daha selam vermedi ve böylece İstanbul'un fethetinden sonraki ilk cuma namazını kıldırdı.. Rahmet ve Minnetle ruhları şad olsun..💙 DU🤲LARIMIZ KABUL CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN İNŞAALLAH

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Kim olursanız olun, şu anki mesleğiniz ve sosyal statünüz ne olursa olsun, dua edin. Umarım gün ailenizle birlikte kutsal topraklara gidebilirsiniz'
Görüntünün olası içeriği: gökyüzü ve açık hava

ÖZETLE BİD'AT : Dinde sahabeden sonra ortaya çıkan amel ve inançlardaki eksiltme veya fazlalaştırmalara, ahlâkî sapmalara bid‘at denilir.

H.Ş : “Allah, bİd‘at sahİbİnİn amelİnİ, bİd‘atini terk edİnceye kadar kabul etmeye râzI olmadI.”

Ehl-i Sünnet Hanefi .............. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) buyururlar ki: “Şu yolumuzda, onda olmayan bir şey ihdas eden olursa, bu reddolunur.” “Kim, yolumuza uymayan bir iş yaparsa, o makbul değildir.” “Sözlerin en iyisi Allah’ın Kitabı, yolların en iyisi Muhammed’in yolu, işlerin en kötüsü de (dinde) sonradan ortaya çıkarılanlardır ve her bid‘at sapıklıktır.”. “Allah, her bid‘atçıya, bid‘atini terk edinceye kadar tevbe kapısını kapatmıştır.". “Allah Teâlâ, bid‘at sahibinin orucunu, namazını, sadakasını, haccını-ömresini, cihâdını, (kötülüklerden) sarf-ı nazar etmesini ve adaletini kabul etmez. Hamurdan kıl çeker gibi İslâm’ın kemâl sâhasından çıkar.”. “Allah, bid‘at sahibinin amelini, bid‘atini terk edinceye kadar kabul etmeye râzı olmadı.”........... İbn Mâce, Sünen, 1, 17..Ebû Saîd, Muhammed b. Mustafa el-Hâdimî, el-Berîkatü’l-Mahmudiye (Tarîkat-ı Muhammediye Şerhi), 1, 118..İbn Mâce, a.g.e., 1, 19.

CAMİLER NE ZAMAN FETH EDİLİR. CAMİLERDEN BİD'ATLER YOK EDİLDİĞİ ZAMAN..


Ehl-i Sünnet Hanefi peygamber efendimiz ve dört büyük halife zamanında yapılan ibadetleri sonradan değiştirmek. misal. cuma hutbesinde hatibin açıktan dua edip camaate amin dedirtmesi. hutbede ilan,duyuru reklam vs. gibi cumaya ve hutbeye uygun olmayan sözler söylemesi gibi.

İSLAM’IN ŞARTI ‘LÂ İLÂHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RESÛLULLAH’ DEMEKTİR Peygamberimiz (s.a.v.) Dıhye'nin Müslüman olmasını çok arzu ediyordu. Çünkü yediyüz kişilik kabilesinin reîsi idi. Onun Müslüman olmasıyla hepsi Müslüman olacaklardı. “Allâh’ım! Dıhyetü'l-Kelbî’ye İslâm’ı nasib et.” diye duâ ediyordu. Dıhye Müslüman olmaya karar verince, Allâhü Teâlâ bir sabah namazından sonra Peygamberimiz’e (s.a.v.) “Yâ Muhammed! Allâhü Teâlâ sana selam ediyor ve şöyle buyuruyor: Az sonra Dıhye huzuruna gelecek.” diye vahyetti. Dıhye Mescid-i Nebevî’ye gelince Peygamberimiz, mübarek hırkasını sırtından çıkardı ve yere Dıhye'nin önüne sererek “Buraya otur, yâ Dıhye” buyurdular. Dıhye Resûlullâh’ın bu iltifatından ağlamaya başladı, hırka-i saâdeti yerden alıp öptü ve başına gözüne sürdü. Sonra da ‘Müslüman olmanın şartları nelerdir? Bana anlatınız.’ dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) “İlk önce ‘Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Rasûlüllâh’ demelisin.” buyurdular. Dıhye kelime-i şehâdeti okudu, sonra da ağlamaya başladı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allâhü Teâlâ seni İslam nimetiyle şereflendirdi, bu ağlama niye yâ Dıhye?” buyurunca ‘Ben çok büyük hatalar ve kötülükler işledim. Rabb’ine, bunların keffaretinin ne olduğunu sor. Eğer kendimi öldürmemi emrederse kendimi öldürürüm; bütün malımı vermemi emrederse malımın tamamını veririm.’ dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Bu günahlar nedir yâ Dıhye?” diye sordu. ‘Ben Arab meliklerinden biri idim. Kızlarımın dünyaya gelip onların da kocalarının olmasını gururumdan kabul edemedim ve tam yetmiş kızımı kendi ellerimle öldürdüm.’ dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) hayret ettiler. Bu esnada Cebrâil (a.s.) geldi ve ‘Yâ Muhammed, Allâhü Teâlâ’nın sana selamı var. Dıhye'ye şöyle söylemeni emrediyor: “İzzetim ve celâlim hakkı için sen lâ ilâhe illallâh dediğin anda altmış senelik küfrünü ve altmış senelik günahlarını bağışladım. Kızlarını öldürmeni nasıl bağışlamam?” Peygamberimiz ve ashabı ağlamaya başladılar. Peygamberimiz “İlâhi! Sen Dıhye’nin bir defa ‘Lâ ilâhe illallâh’ demesiyle kızlarını öldürmesini bağışladın. Sana devamlı şehadette bulunan ve sadık söz ve hâlis amel işleyen mü’min kullarını bağışlamaz mısın?” buyurdular.

AYASOFYAM AZ KALDI AZ,DUALARIMIZ SENINLE.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi

karbonat

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'KARBONAT Halı, koltuk, elbise üzerine yağ mı damladı? Panik yapıp, deterjana saldırmayın! Çünkü deterjan leke olan bölgenin rengini açıp renk dokusunu bozacaktır. Bunun yerine yağ lekesinin üzerine karbonat dökün ve üzerini hafifçe ıslayın 1-2 saat bekledikten sonra silin. Yağ lekesinden eser kalmayacaktır. Zira suyla birleşen karbonat yağları söküp atan doğal bir sabun haline gelir. sağlık paylaşımları BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Prof. Dr. Ayşe AKIN'