“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
9 Temmuz 2020 Perşembe
Vekalet vermeyi unutursa, kurban olur mu? .......... Mehmet isimli bir kasabın; Kurban Bayramında büyük baş hissesine giren 7 kişinin kurbanını kestiğini farzedelim. Hissedarlardan birisi o anda orda bulunmasa ve vekaleti vermemiş bir durumda olsa, onun kurbanı sahih midir? Fıkıhta fuzuli diye bir tabir vardır. Günümüzde lüzumsuz bir tabir anlamına gelebilir fakat fıkıhta; Birinin adına vekalet veya veladet olmadan iş yapan adam demektir. Bu durumda kasap Mehmet o hissedarın vekaleti ve velayeti olmadan kurbanını kesti. Bu halde o hissedar adına olan hissenin vasfı "mevkuftur." Mevkuf demek, akit sahibinin icazetinin beklenmesi demektir. Eğer o hissedar, Allah kabul etsin, benim kurbanımı kesmişsiniz der, kabul ederse, o kurban kurban olarak sahihtir. Böylece mevkufluk durumu kalkıp münakitliğe dönüşmüştür. Hayır ben kabul etmiyorum, vekalet vermemiştim derse o kurban sahih değildir. Bu fuzulinin tasarrufları diye bazı fıkhi kitaplarda geçen hususi bir bahistir. Fıkıhta; akidlerde temsil bahsinde geçen fuzulilik mevzusu çoğumuzun dikkatinde değildir. Ama kurban, zekat, nikah gibi bir çok sahada bizim işimiz kolaylaştırıyor
MÜ’MİNLERİN KURAN’I KERİM’DE GEÇEN 50 VASFI
:diamonds:Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperir. / Enfal-2
:diamonds:Allah’a asla şirk koşmazlar. / Furkan-68
:diamonds:Namuslarını (ırzlarını) korurlar. / Furkan-68
:diamonds:Zinaya asla yaklaşmazlar. / Mü’minun-5
:diamonds:Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. / Mü’minun-29
:diamonds:Anne ve babalarına “öf” bile demezler. / İsra-23
:diamonds:Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. / Mü’minun -3
:diamonds:Mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler. / Tevbe-5
:diamonds:Asla zanda bulunmazlar. / Casiye -24
:diamonds:Cahillerle asla tartışmazlar. / Furkan-63
:diamonds:Kınayıcının kınamasından korkmazlar. / Maide-54
:diamonds:Asla yalan söylemezler. / Mü’minun-8
:diamonds:Emanetlerine ihanet etmezler. / Bakara-177
:diamonds:Söz verdiklerinde sözünde dururlar. / Bakara-177
:diamonds:Zekâtlarını hakkıyla verirler. / Bakara-177
:diamonds:Yetimin hakkını asla yemezler. / Nisa-2
:diamonds:Yolda kalmışlara yardım ederler. Bakara-177
:diamonds:Kâfirlere karşı sert birbirlerine karşı merhametlidirler./Fetih-29
:diamonds:İnsanların kusurlarını affederler. / Al-i İmran-135
:diamonds:Yalnızca Allah’a dayanır, ona güvenirler. / Tevbe-20
:diamonds:Kâfirler ile Allah yolunda savaşırlar. A.İmran-28
:diamonds:Darlıkta da bollukta da infak ederler. A.İmran-133
:diamonds:Kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. A.İmran-133
:diamonds:Başkalarının ilahlarına sövmezler. En’am-108
:diamonds:Haksız yere cana kıymazlar. / En’am-151
:diamonds:Allah’ın ayetlerini (az bir pahaya) satmazlar. / Al-i İmran-199
:diamonds:Hakkı bile bile gizlemezler. / Bakara-44
:diamonds:İnananlara “sen mü’min değilsin” demezler. / Nisa-94
:diamonds:Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. / Bakara-136
:diamonds:Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. / Furkan-63
:diamonds:Ölçüyü ve tartıyı doğru yaparlar. / En’am-52
:diamonds:Helal ve temiz olan şeylerden yerler. / Bakara-168
:diamonds:Asla yalancı şahitlik yapmazlar. / Furkan-72
:diamonds:Dillerini eğip bükerek (geveliyerek) konuşmazlar. / Nisa-135
:diamonds:İnsanlar arasında adaletle hükmederler. / En’am-151
:diamonds:Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. / En’am-151
:diamonds:Yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. / Nahl-91
:diamonds:Adaklarını yerine getirirler. / İnsan-7
:diamonds:Allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. / Ra’d-20
:diamonds:Yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. / Bakara-177
:diamonds:Yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. / Bakara-177
:diamonds:Yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. / Bakara-177
:diamonds:Zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. / Bakara-177
:diamonds:Verilen rızıktan yerli yerince harcarlar. / Enfal-3
:diamonds:Geceleri az uyurlar. / Zariyat-17
:diamonds:O gün, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. / Fetih-29
:diamonds:İnsanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. / Enfal-71
:diamonds:Açıklanınca hoşlarına gitmeyecek şeyleri sormazlar./Maide-101
:diamonds:Yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. / Şûra-38
:diamonds:Gerçekten felaha kavuşanlardır. / Mü’minün-1
Rabbim bizleri bu vasıflarla mücehhez kıldığı kullarından eylesin.
HÂLİD BİN VELİD (R.A)
Hz. Halid şöyle dedi:
"Resulullah umre yaparken mübârek başını traş ettirdi. Bütün Sahabîler ondan kesilen saçları daha yere düşmeden aldılar. Ben diğerlerinden daha atik davranıp onun mübârek saçlarını aldım ve sarığımın içine koydum.
O günden beri bu sarık başımın üzerinde olduğu için hangi savaşa girdiysem muhakkak galip geldim."
Hz. Halid'in dünyada lezzet aldığı tek şey, Allah ve Resulü yolunda cihad etmekti. Cihadın, "çok sevdiği bir kadınla evlendiği geceden veya bir erkek çocukla müjdelendiği günden daha lezzetli olduğunu" söyleyen Hz. Halid, başka sefer de bunu şu sözleriyle ifâde ediyordu:
"Resulullah tarafından gönderilen bir askerî birlik içerisindeydim. Ayaz ve buzlu bir gece idi. Düşmanla karşılaşmak için sabırsızlıkla sabahı bekledim.Yeryüzünde benim için o geceden daha tatlı bir an yoktur. Kazançlı olmak istiyorsanız cihada sarılın."
Halid bin Velid Hz. Ebû Bekir'in ve Hz. Ömer'in hilâfetleri zamanında da ordu kumandanlığı vazifesini devam ettirdi. İslâm düşmanlarının kalbine büyük korku saldı. Çünkü, girdiği bütün savaşlar büyük bir zaferle neticeleniyordu.
Öyle ki, Müslümanlar arasında artık, "Halid'in girdiği savaştan mutlaka galip çıkarız" gibi fikirler iyice yer etmişti. Hz. Ömer bundan rahatsız oldu. Müslümanların gaflete düşerek neticede Allah'ın yardımını unutup bütün herşeyi Hz.Halid'e vermesinden korkuyordu. Bu sebeple, bir insanın yalnız başına herşeyi yapmaya muktedir olmadığını göstermek için, Hz. Halid'i kumandanlıktan azlederek yerine Ebû Ubeyde bin Cerrah'ı tayin etti. Hz. Halid'e emir tebliğ edildiğinde hiç itiraz etmedi. Hz. Ebû Ubeyde'nin emrine girdi. Bir müddet önce kumandan olduğu orduda artık bir asker olarak savaşacaktı.
Bütün ömrünü at üzerinde ve cihad meydanlarında geçiren Hz. Halid, vücudunda yaralanmayan yer kalmadığı halde, şehitliğin nasip olmamasına çok üzülüyordu. Hicretin 21. yılında vefât ederken bir yandan ağlıyor, bir yandan da şöyle diyordu:
"Şu kadar savaşta bulundum. Vücudumda kılıç, mızrak, ok yarası bulunmayan bir tek karış yer yoktur. Fakat, görüyorsunuz ki, develer gibi yatağımda ölüyorum. Korkaklar dünyada rahat yüzü görmesin."
Allah ondan râzı olsun.(AMİN)
Bidat Ehline Hoşgörüyle Bakmanın Cezası Rivayet olundu. (Ölümünden sonra) İbni Mübarek (r.h.) hazretleri rüyâ’da görüldü. Ona denildi: "Rabbin sana ne etti?" Buyurdular: "Ben bir gün bir bid’at ehline lütuf ile bakmam sebebiyle Rabbim, bana itap etti, azarladı ve otuz sene beni durdurdu! Allâhü Teâlâ hazretleri bana: Dinde benim düşmanım olan bir kişiye ünsiyet kurdun? diye hesap sordu. Bid’at ehline bir an hoşgörüyle bakanın hâli böyle olunca; zikirden sonra zalim kavimlerle beraber oturan ve bid’at ehliyle olanların hâli acaba nasıl olur?" Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi (k.s), Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/284.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)