m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
13 Temmuz 2020 Pazartesi
BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİNİZİ BASİTÇE ONARIN
m.ulaş Sağlığımızın müthiş şifreleri
BEHÇET HASTALIĞI
Bundan yıllar önce çok değerli insan PROF.DR. HULİSİ BEHÇET tarafından 1937 yılında hastalığın ilk tanısı konulmuştur. Hastalıkta BEHÇET adı ile anılmaktadır.alıntıdır
Behçet hastalığında da virüsler etken rol oynar. Yani bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Behçet hastalığı günümüzde çok yaygınlaşmış olan ve sık olarak karşımıza çıkan bir hastalıktır. Behçet hastalığını en yakından tanımamıza üveit etkileri ve sonuçları neden olmuştur. Behçet ve üveit aynı anda anılmakla beraber farklı reaksiyonlarda göstermektedir.
Birçok hastada paterji testi negatif çıkmasına rağmen Behçet teşhisi konularak tedaviye devam edilmiştir. Behçet hastalığı dünya da ve ülkemizde de sık görülmeye başlanmıştır. Hastalıklarda önemli olan erken teşhis ve tedavidir.
BEHÇET HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ağız, damak, dilde çıkan ve iyileşmeyen yaralar, aftlar
Eklem ağrıları ve eklem bölgelerindeki geçmeyen şişlikler
Vücudun değişik yerlerinde çıkan ödemler
Genital bölgede çıkan ve uzun zaman geçmeyen yaralar.
Yorgunluk ve halsizlik
Gözlerde ileri safhada görme kayıpları
İç organlarda bazı rahatsızlıklar
Bazı hastalarda cinsel isteksizlik
BEHÇET HASTALIĞI NEDENLERİ NELERDİR?
Genetik sebepler
Virüsler
Bulaşıcı bazı hastalıklar
İltihaplı ve uzun süren hastalıklar
Bağışıklık sisteminin yetersiz kalması
Sıcak havada çıplak ayak yürümek faydalıdır,
İncir yemişi eklem ağrılarını giderir,
1-BEHÇET HASTALIĞI NEBAT
Havlıcan ½ çay kaşığı
Zencefil 1 tatlı kaşığı
Kekik 1 tatlı kaşığı
Şam fıstığı 1 tatlı kaşığı
Çam sakızı 1 tatlı kaşığı
Karıştırınız. Bu karışımı Gün içinde 3 kez her hangi bir sıvı ile tok karnına tüketiniz.
2-AĞIZ GARGARA
Sirke 1 çorba kaşığı
Limon ½ adet
Tuz 1 çay kaşığı
Kekik 1 çay kaşığı
Nane 1 çay kaşığı
Karıştırınız. Bu sıvı ile gargara yaptıktan sonra Aftlı bölgeleri misvak ile fırçalayınız, bu işlemden sonra bir kez daha gargara yapınız. Günde 5–7 kez tekrarlayınız.
3- KARAHİNDİBA ÇAYI ( ÖDEM GİDERİCİ )
Karahindiba 7–8 yaprak
Su 2 su bardağı
Kaynatınız, Ilık olarak günde 3 kere bu karışımı içiniz. ( Vücuttaki ödemi alır. )
4-KARAHİNDİBA SALATASI ( ÖDEM GİDERİCİ )
Karahindiba
Gün içinde salatası yapılarak yenir. ( Kaşıntıyı ve ödemi giderir. )
5-ÖDEM GİDERİCİ
Su 2 lt
Limon 2 adet
Karıştırınız, Bu karışımı Gün içinde tüketiniz. (Vücuttaki ödemi atmaya yarar. Böbrekleri çalıştırır, iltihap ve kumu döker. )
6-AĞIZ YARALARI İÇİN YEMEK
Karabiber ½ çay kaşığı
Sirke 1 çorba kaşığı
Limon ½ adet
Kekik 1 çay kaşığı
Nane 1 çay kaşığı
Bu karışımı yiyeceğiz çorba ya da yemek içine ilave ediniz.
Sabah-öğle-akşam çorba ile tüketmeniz tavsiye edilir.
FAYDALI GIDALAR
Kayısı günde 7 adet
Elma yemekten önce birer adet
Kuru üzüm günde 1 avuç
Hurma günde 7 adet
Ardıç tohumu günde 5 adet
Sarımsak çiğ günde 1 baş
Soğan çiğ
Karpuz, Lahana, Kereviz ve yaprakları, Pırasa, Karnabahar, Enginar ve yaprakları, Yoğurt ev yoğurdu, Hindiba, Roka, Maydanoz, Havuç, Karabiber, Zeytinyağı, Kırmızıbiber
Yine karaciğerimizin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor sorun karaciğeri tedavi edilmelidir saygılar
M.ULAŞ
KANTARON YAĞININ ÖZELLİKLERİ @sağlığımızın müthiş şifreleri Kantaron bitkisinin mucizeleri 1– Beyni sakinleştirir.
2– İştahı açar.
3– Sinirsel depresyonu önler.
4– Yara iyileştirici özelliğine sahiptir.
5– İshali keser.
6– Solucan düşürür.
7– İdrar söktürür.
8– Böbrek ve Safra kesesindeki taşların düşmesinde yardımcı olur.
9– Sindirim sistemini düzenler.
10– Kan temizleme özeliğine sahiptir.
11– Romatizmini önler.
12– Hastalık sonrası vücudun güçlenmesinde son derece yararlıdır.
13– Çocukların yatak ıslatmalarında kullanılabilir.
14– Haşlanmış suyu dezenfekten olarak kullanılır.
15– İrinli yaraların çabuk iyileşmesinde yardımcı olur.
16– Karaciğer, böbrek, mide hastalıklarında kullanılabilir.
17– Bronşitlerde, Akciğer iltihaplarına iyi gelir.
18– Soğuk algınlığında terletici etkisi ile hastaya iyi gelir.
19– Hazırlanmış tıbbî yağı, güneş ve diğer yanıklarda, kesiklerde kullanılır.
20– Safra söktürücü ve ağrı kesici etkisine sahiptir.
21– Kansere karşı MÜKEMMEL koruyucu etkiye sahiptir. Bundan başka birçok alanda kullanılır. Kantaron bitkisi doğru ve dozunda kullanıldığında yaklaşık 50 çeşitten fazla hastalığa yarar sağladığı kanıtlanmıştır.
22 göz için mükemmel sonuçlar veriyor
23 kulakta duymada iyi sonuçlar veriyor
KULLANMA ŞEKLİ
Taze kurutulmuş Kantaron otunun çiçeğini ezdikten sonra 1–1.5 litre suya bir yemek kaşığı atılır. Sonra hafif ateşte 10–15 dakika kaynatıp, gün içerisinde çay, su yerine içilir veya ezilen bitkiyi 3 katı bal ile karıştırıp sabah, öğlen ve akşam tok karına yenilir.
KULLANMA SÜRESİ
Şikayet ortadan kalktıktan sonra hemen kesilmelidir. Eğer şikayet devam ederse, 6 ay kullandıktan sonra en az 3 ay ara verilmelidir.
ZARARLARI
Uzun süre ve fazla kullanıldığında vücutta kaşıntı yapar.
Bu bitkinin sadece çiçeği değil; yaprağı ve dalı da çok faydalıdır. Herkes, hasta olmadan önce de bu bitkiyi ara–sıra çay yerine kullanmalıdır. Özelikle ruhsal gerginlik hâllerinde bu şifalı bitki çok yararlıdır.
Kantaron Otunun Faydaları Yararları
Kantaron Otu: Daha çok ılıman iklimlerde yetişen ve farklı renklerde çiçek açan bir bitki olan Kantaron Otu Bitkisi, A ve C vitaminleri ile çeşitli mineraller içerir. Sarı Kantaron ve Kırmızı Kantaron olarak ikiye ayrılır. Sarı kantaron daha çok sinirsel rahatsızlıklar için, kırmızı kantaron ise mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları için kullanılır.
Kantaron Otunun Faydaları:
Kantaron çayı vücuda kuvvet verir. Nekahat devresini kısaltır. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. İştah açar, hazmı kolaylaştırır ve mide ağrılarını azaltır. Ateş düşürücüdür. Astımda da faydalıdır. İshali keser. Midedeki asit fazlalığını azaltarak mide ülserine karşı faydalı olur. Damar sertliği ve akciğer hastalıklarında yararlıdır. Balgam söktürücüdür. Kantaron otu, depresyonu azaltır. Sinirsel altını ıslatmalarda, uykusuzluk, korku ve gerginlikte de faydalıdır. Adet sancılarını ve menopoz şikâyetlerini azaltır.
Kantaron Otu ve Yağı Nasıl Kullanılır?
Kantaronun çoğunlukla kökü kullanılır. Kantaronun zeytinyağında bekletilmesi ile elde edilen Kantaron Yağı da özellikle romatizma, siyatik ağrıları ile bel ve sırt ağrıları için masajla birlikte kullanılır. Kantaron yağı yanıklarda da faydalıdır. Kantaronu hamilelikte kullanmak tavsiye edilmez, ayrıca her durumda aşırı kullanımdan kaçınmalıdır.
Yara ve yanık iyileştirici, Antiseptik, kanama durdurucu, iltihap önleyici mucizevi yağ olan kantaron yağı, daha bir çok şifa özelliğini bünyesinde barındırıyor.
Hem haricen, hem de içilerek hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
Hücre yenileyici niteliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkili.
Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırıyor. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır.
Kantaron yağını evinizde bulundurmanız şiddetle tavsiye ediliyor. Ona en beklenmedik anda ihtiyaç duyabilirsiniz. Zaten kantaron yağını kullanıp etkisini gördüğünüzde, ondan vazgeçemeyecek, çevrenizdeki insanlara da tavsiye edeceksiniz.
KANTARON YAĞININ ŞİFA ÖZELLİKLERİ
Kantaron yağı her türlü yaralarda başarıyla kullanılmaktadır. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar vb durumlarda iyileşme sağlar.
Kantaron yağı;
*Antiseptik özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller
* İltihap önleyici özelliğiyle yarada herhangi bir iltihap oluşmasına engel olur
*Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur
*Hücre yenileyici özelliğiyle yaranın çabuk kapanmasını sağlar
*Aynı zamanda sürüldüğü sürece yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.
Yanıklarda ve haşlanmalarda da kantaron yağı bir numaralı yardımcınız olmalı. Yanıkları kısa sürede iyileştirdiği gibi, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Güneş yanıklarında da kantaron yağından yararlanabilirsiniz. Yanık bölgelerinize sürdüğünüzde acınızın azaldığını hemen hissedeceksiniz. Yanıklarınız kısa sürede iyileşecektir.
Trafik kazaları sonucu meydana gelen iç yaralanma ve iç kanamalarda hem sürülerek, hem de dahilen içilerek kullanılır. Damar büzücü oluşu sebebiyle iç kanamaların durmasına yardımcı olur.
Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.
Pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için, cilt bakım yağı olarak yararlanabilirsiniz.
Kantaron yağının bebeklerin pişiklerinde de çok etkili olduğu kanıtlanmış.
Yine bebeklerin karın ağrılarında kantaron yağı kullanıldığında ağlamaları sona erer. Ağlayan bebeğin karnına kantaron yağıyla, sağ avuç içi kullanılarak hafif hareketlerle masaj yapılır. Masaj yaparken bebeğinize sevginizi hissettirmeyi de sakın unutmayın.
Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Yalnız bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır. Kısa sürede ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz. Değişik bitki kürlerinin yanı sıra, bu masajla hastalığınızı tamamen tedavi etme şansına sahipsiniz.
Dahilen kullanımda kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur.
Yine dahilen iç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.
Mide ağrılarında ve mide ülserinin tedavisinde de dahilen kullanılır.
Yaz-kış ayaklarını ısıtamayanlar kantaron yağından yararlanmalı. Ayakları üşüyenler ayrıca bacak bacak üstüne atmamalı. Bu enerji dolaşımını kilitler ve ayakların üşümesine sebep olur.
Uyarı: dahilen kullanımlarda günde bir tatlı kaşığından fazla içilmesi uygun değildir.
Ne dersiniz, kantaron yağını evimizden eksik etmemekte haklı değil miyiz?
Hemen kantaron yağı alın ve elinizin altına bir yere koyun. Zaten onu kullandıkça, etkilerine inanamayacak ve ondan vazgeçemeyeceksiniz. Kantaron yağı 2-3 sene boyunca tazeliğini ve etki gücünü muhafaza eder. Bitkisel tedavilerin giderek revaç bulduğu dünyamızda kantaron yağının da zamanla modern tıptaki yerini alacağına, yakın bir zamanda da onun acil servislerde kullanılacağına inanılıyor.
UYARI: Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Burada ki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak bir hekimdir. (Alıntı)
GÖZLERİN DAHA İYİ VE NET GÖRMESİ İÇİN REZENE ÇAYI :
Kim ki 40 gün boyunca günde 2 büyük fincan içenin göz feri artar hatta 1-2-3 numaralara kadar gözlükten kurtulmuş olur.
Bunu diyen arkadaş bizzat denemiş ve gözlüklerinden kurtulmuştu ben buna şahidim...Gözlerin daha iyi ve net görmesi için:
REZENE ÇAYININ FAYDALARI
Rezene çayı antioksidan ve C vitamini içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanmaktan korur.
Karaciğer ve kalp sağlığı arasında bulunan bağlantı sayesinde karaciğer kolestrolünü düzenlemeye yardımcı olur.
Rezene tiroid ve bezelerdeki hormon dengesini düzenleyen progesteron içerir.
Glisemik indeksi düşük olan rezene kan şekerini kontrol altına almaya yardımcı olur.
Rezene çayı iç parazitlerin temizlenmesinde yardımcıdır.
Sindirime olumlu etkisi olan rezene çayının vücudumuzun yediklerinden daha çok verim almasını sağlar, aynı zamanda tokluk seviyesini arttırarak kilo vermeye de yardımcı olur.
Rezene çayı diş eti iltihaplarında temizleyici ve iyileştirici etkileri vardır.
Rezene çayını cildinizdeki akne ve kızarıklık problemleri için kullanabilirsiniz.
EZENE ÇAYI NASIL DEMLENİR?
2 çay kaşığı rezene tohumu
1 su bardağı su
1 çay kaşığı bal
Bal (isteğe bağlı)
Hazırlanışı
Rezene çayının hazırlama süresi 15 dakikadır. Çayı hazırlama süresi yaklaşık 5 dakika, pişirme süresi ise 10 dakikadır. Çayı yapmak için kullanacağınız rezene tohumlarını yeterli oranla belirlemek en önemli noktalardan biri. 2 su bardağı rezene çayı için en fazla 4 çay kaşığı rezene tohumu yeterli miktardır. 2 bardak ölçüsündeki su kaynadıktan sonra içerisine ezdiğiniz ve tohum halinde olan rezeneleri eklin. Bir iki dakika da bu şekilde kısık ateşte kaynamasını sürdürün. 5 dakika demlemeye bırakın, sıcakken tüketmeye özen gösterin. Öğlen saatlerinde veya akşam bir bardak tüketebilirsiniz.
MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda tüm bilgiler okuyun
100 gr hakiki tereyağına fındık kadar 3 adet çam reçinesi koyun bir tutam çam iğnelerinide içine koyun 60 derece sıcaklıkta eritin karıştırın süzün soğusun kreminiz hazır
ağrıyan eklemlerinize kaslarınıza iyice ovarak sürün iyice yedirin ovun sürdüğünüz yerleri streçle sarın 2 saat dursun ağrıların gittiğini göreceksiniz kireçlenme siyatik eklem bel boyun ağrılarınızı gideriyor 20 gün kadar yapın ağrılarınızdan kurtulun
karaciğerinizide onarın sağlık kalıcı olsun şifa Allah tan saygılar m.ulaş
BEL-BOYUN FITIK İÇİN REÇETE
Malzemeler yarım kilo kuru incir yarım kilo kuru bamya bir su bardağı has zeytinyağı bir su bardağı kuru nane bamya ve incir ayrı ayrı tencerelerde az miktarda su koymak koşulu ile haşlanıp lapa kıvamına gelecek şekilde susuz kalması durumda üzerine sıcak su eklenecek bildiğimiz lapa çamur kıvamında olucak. Bu iki ayrı lapa halde olan bamya ve incir rondodan geçirilerek birbirine karıştırılacak sonrasında bir tavaya bir bardak zeytinyağı koyulup yağ ısınmadan birbirine karıştırılmış bamya ve incir lapası tavada zeytinyağı ile birlikte kavrulacak lapa karışım ve yağ iyice özdeşleşmiş hale gelince üzerine bir bardak kuru nane eklenecek ve lapa yağ karışımı ile iyice harmanlanacak. Hazırlanan bu karışım kuyruk sokumundan başlamak sureti ile bele sıvanacak mutfaklarda kullanılan strech film ile sıkı şekilde sarılacak hem yağın akmaması hemde sıcaklığın muhafazası açısından önemli. Hasta o gece sert düz bir zemin üzerinde yatıcak ve sağa sola dönmeyecek. Bu karışımın sıcaklığı muhtemel sorulacak ilk sorulardan biri karışımın sıcaklığı Karışım elimizden geldiği dayanabilinecek kadar sıcak olucak bu konudaki hassasiyet kişiden kişiye değişmekte.En az 8 ile 10 saat yerde dönmeden yatılacak en zor kısmıda sanırım bu yatma meselesi ama hergün çekilen ağrı karşısında sanırım 1 gece çok önemli olmuyor. Biz bu şekilde ameliyat denen bir çok hastamızın ameliyatsız iyileştiğini gördük. Ayrıca bunu paylaşmamın sebebi dışarıdan herhangi bir müdahale olmaması zarar verici bir unsur olmaması.Lütfen öncelikle bir doktor gözetiminde hareket edin kırıkçı çıkıkçı bel çekici fıtıkçılardan uzak durun. (Alıntı)