20 Temmuz 2020 Pazartesi

KURBANIN RÜKNÜ Kurbanın rüknü; yani bu ibadetin tam ve sahih (geçerli) olması için yerine getirilmesi gereken şart, kurbanlık hayvanı boğazlayıp kanını akıtmaktır. Bu olmadıkça kurban vecibesi yerine getirilmiş olmaz. Bu sebeple kurbanlık hayvanın, kesilmeksizin yoksullara tasadduk edilmesi caiz değildir. Fakat alınan kurbanlık hayvan, herhangi bir sebeple kesilemeden bayramın üçüncü günü güneş batmış olsa, artık bunun diri olarak tasadduk edilmesi gerekir. Çünkü kan akıtma işi, tasadduka intikal etmiş (dönüşmüş) olur. Bunun etinden sahibi yiyemez

Görüntünün olası içeriği: çiçek, bitki, doğa ve açık hava
Ilim Irfan Sofrası

-Halk arasında çok yaygın olan”Allah ıslah etsin” ifadesinin çok sakıncalı olduğunu , zira Hz Allah ıslah etmeyi murat ederse azapla ıslah edeceğini, bunun yerine “Allah hidayet nasip etsin.” Demenin uygun olacağını biliyor muydunuz?

KARACİĞERİMİZ NEDENMİ ÇOK ÇOK ÖNEMLİ OKUYALIM m.ulaş

KARACİĞERİMİZ NEDENMİ ÇOK ÇOK ÖNEMLİ OKUYALIM m.ulaş

yediklerimizin dokunması ve alerji sebebi karaciğerimiz filitrelerimiz tıkanınca başlıyor derideki değişimler sedef egzema reflü gastrit troid böbrek kalp damar piskolojimiz eklemlerimiz normal giden her şey birden ters gitmeye başlıyor kan filitrelerden süzlmeden dolaşıyor kirli ve yağlı kan her tarafımıza gidiyor gittiği organlarda biriken kirli kan hastalık yapmaya başlıyor vücudun oksijensiz kamasına neddn oluyor asidoz başlıyor organlar tek tek dökülmeye başlıyor kalp damar çıkıyor böbrek safra pankreas mide sorunları çıkıyor piskolıji bozuluyor sebebi kirli kan ve tıkanan karaciğerimizin artık tüm vücudumuzun koruyucularını vitaminlerini hormonlarını kimyasını üretiminide kesiyor ve hastalıklar sıraya giriyor maalesef hayat çekilmez oluyor artık bilinçlenelim karaciğerimizin ne kadar önemli olduğunu hatırlayalım atalarımızın yıllar öncesinde keşfettikleri bu bilgileri iyi düşünelim karaciğerimiz eşittir sağlığımız diyelim artık Rabbim yaratmış bizi şifamızda derdimizde içimizde unutmayalım dibimizdeki sağlığı görelim artık saygılar nice sağlıklı günlere bep beraber Rabbimin bize verdiği aklı birilerine kiraya vermeyelim m.ulaş

O bakımdan öncelikle ifade etmemiz gereken husus; ölen bir mü’min adına veya sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak üzere, çeşitli hayır ve hizmet müesseselerine, fakir ve muhtaçlara bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir, hatta hac ve umre de yapabilir. Ölenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa, kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi, kendisi ve zenginler de yiyebilir. Vasiyet varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir.

Veysel Gürler

S o n u ç

Söz konusu kurbanı bir tasadduk, hayır-hasenat, fakirlere ya da öğrencilere yardım maksadıyla kesilmiş bir kurban olarak düşünebiliriz ki, öyledir de…. Yani vacip kurban olmaması şartıyla birçok kişi bir araya gelerek bu şekilde nafile nev’inden bir kurban kesebilirler. Ve bu kesilen, neticede bir kurbandır. Bedelinin ödenmesinde pek çok kişinin katkısının olmasının şer’î bakımdan bir sakıncası olmaz.

Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) adına –para toplanarak– kesilen kurban da nafile nev’inden bir kurbandır. Fahr-i âlem Efendimiz (s.a.v.) ümmeti adına kurban kesmiştir. Buna binaen bizler de vefa adına onun mübarek-mutahhar-mücellâ ruhu için elbette ki kurban kesebiliriz. Tabii maddi durumu iyi olanlar, kendi başlarına küçük veya büyükbaş bir kurban kesebilirler. Ama buna imkân bulamayanların da bir araya gelerek Peygamber Efendimiz (s.a.v.) adına kurban kesmelerinin bir mahzuru olmaz. Bunun sevabından da her birinin hissedar olacağı muhakkaktır.

KURBAN: !!!!! Unutulmamalıdır ki; iktisadî vaziyeti müsait olduğu halde kurban almaktan imtina‘ edenleri Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, “Bir kimse malî bakımdan imkân bulur da kurban kesmezse, sakın bizim namazgâhımıza yaklaşmasın!”(2) buyurarak îkaz ve irşad etmişlerdir. Görüldüğü üzere bu hadîs-i şerifte; 1. Kurban kesmeye gücü yeten kimsenin bunu terk etmesi hâlinde cemaatin (topluluğun) içine çıkamayacağı uyarısı ile bu sû-i misâlin (kötü örnekliğin) cezasını tek başına kalarak çekmesi ihtar edilmektedir. 2. Hâl böyle olduğuna göre; kurbanınızı kesin, namazgâha çıkın, din kardeşlerinizle müşterek sevincinizi paylaşın, ayrı-gayrı duruma düşmeyin, yoksulları gözetin ikazına kulak verin denilmektedir. Hanefî mezhebine göre kurban vaciptir. Kurban kesmekle mükellefiyet için İmam-ı A‘zam ve İmam Ebû Yusuf’a (rahımehümallâh) göre akıl ve bülüğ şart değildir. O bakımdan zengin olan çocuğun veya mecnunun malından velisinin kurban kesmesi lâzımdır. Bu çocuk veya mecnun, o kurbanın etinden yer,

BİR DAHAMI GELECEZ DÜNYAYA DEYİP DİMİZDEN TÂVİZ VERMEYELİM⚠️

DÜĞÜNLERİMİZİ KAPİTALİST DÜZENİN OYUNCAĞI YAPMAYALIM

👉Kapitalist düzenin sanki olmazsa olmazmış gibi gösterdiği, halbuki İslâm'a göre olmaması gerektiği bazı şeylerden bahsedelim.
Hepimizi yanlışa sürükleyen dilimizdeki ''Bir daha mı dünyaya geleceğiz sanki!'' sözü ile yapılan hataların ucu bucağı yok.
 Evlenecek kişi sanki cüzdanının hepsini boşaltmak zorundaymış gibi, islâm'dan illaki taviz vermeliymiş gibi bir algı var. Halbuki düğünümüzde islâmı yaşamayacaksak, normal hayatta yaşıyor olmamız neyi değiştirebilir?
Normalde tesettürlü giyinip, düğünde çıkarıyorsak tesettüre verdiğimiz değeri küçük bir şeyde hemen alaşağı ediyorsak ne önemi kaldı o düğünün?
Normalde erkeklerin yüzüne çıkmıyorken, düğünümüzde bir çok erkekle aynı ortamda bulunuyorsak haremlik selamlığımızın değeri nerede kaldı?
Onlarca borç ile bir yuva kurduğumuzda huzuru, mutluluğu ince bir iple sallandırdığımızın farkında mısınız? Elbette maddi durumumuz hangi düzeydeyse o düzeyde bir düğün yapabiliriz. Lakin kapitalist düzenin kurbanı olup bir çok taviz ve israfla yapılan düğün, açlıktan karnına taş bağlayan peygamber'in (sav) ümmetine yakışır mı?

Nasıl ki Namazı kılarken, Orucu tutarken bir ibadet maksadı ile yapıyorsak, aynen düğüdede öyle olmalıdır zira evlilik bizim için ibadet hükmündedir. İbadet için yapılacak bir işe, haramların karışması ne derece mantıklı olabilir?

👉Velhasılkelâm; Boşverin haramların cirit attığı düğün hayallerini. Kapitalist düzenin bizlere dayattığı tüm israfları ellerinizin tersiyle itin. Boşverin kabarık, tesettüre uygun olmayan gelinlikleri. Boşverin boya kutusuna batırılmış gibi duran tüm makyajları.
Sade mütevazı bir gelinlikle, Kur'an ve tekbir sesleriyle süslenen bir düğün olsun hayallerinizdeki.
Tesettürünüzden taviz vermeyeceğiniz, düğün davetlilerini günaha sokmayacağınız, maddi yönden sıkıntı çekmeyeceğiniz bir düğün olsun hayalinizdeki düğün.
Tüm dünyalığı ellerinizin tersiyle itin ki, cenneti istemeye yüzümüz olsun. Hazreti Fâtıma ile Hazreti Âli'nin (ra) evliliğini istemeye yüzümüz olsun. ''Senin için tüm dünyalıktan vazveçtim Allah'ım!'' demeye hakkımız olsun.

Şerife sevval kardelen

CENABETTEN KERAMET UMULMAZ

Bir ATA sözü derki
Hele şu toz duman bir dağılsında bindiğin Atmı Eşekmi Anlarsın..

19 Temmuz 2020 Pazar

Şunu da ilave etmeden geçemiyeceğim;

Şunu da ilave etmeden geçemiyeceğim; hani bir Allah dostu sokakta Eşkiya'nın saldırısına uğrar. Eşkiya vurdukça Evliya elini Allah'a açıp af diler. Eşkiya ise sana vuran benim, sen ise Allah'tan Af dileniyorsun deyince, o Allah dostu: Bana vuran sensin fakat senin gibi bir Zalimi bana gönderen O dur mealinde cevap vermiştir.

O yüzden bu dünya da kimin başına bir iş geldiyse önce kendisine baksın; ben nerede yanlış yaptımda Hz. Allah bana bir zalimi musallat kıldı diye tefekkür etsin.

BİD'AT EHLİ İLE KARŞILAŞINCA ONLARA SELAM VERMEYİN.. #İbniMâce# Tarafsızlık diye bir şey yoktur! Dâima hak ve hakikatin tarafı olduk, Olmaya da devam edeceğiz..! Hakikatin zıddı zulümâttir.