5 Ağustos 2020 Çarşamba

Müziksiz ilahiler Ben Olaydım ������

BEŞPARMAK OTUNUN FAYDALARI

BEŞPARMAK OTUNUN FAYDALARI

Şifası. İshal kesici, kuvvet verici, kabız, ateş düşürücü, kan dindirici, şeker hastalığında, baş ağrısına faydalı
Adları: Sürünücü, beşparmak otu, sarı tabusluk, incibar kökü, yediyaprak otu, büyük hastalıklar otu, parmak otu, çilek otu, kurt pençesi
Hasat Zamanı Ve Şekli: Kış hariç bütün mevsimlerde bitki toplanabilir.
Kurutma Usulü: Gölgede
Kullanma Usulü: Bir tutam kuru bitki bir cezve suyla kaynatılıp günde 3 kez içilir.
Kullanılan Kısımlar: Bütün bitki, kökler
Şifası. İshal kesici, kuvvet verici, kabız, ateş düşürücü, kan dindirici, şeker hastalığında, baş ağrısında kulkanılır .ALINTI

Seyyid Kutub, zekât mevzusunda İbn Teymiyye’nin sözlerini tekrar ederek. Bu konuda da Ehl-i Sünnet’ten ayrılmıştır.

Allahü teâlâ İslam düşmanlarına azap etmekte niye acele etmiyor diye merak ediliyor. Buraya bir karınca gelse ve bize kafa tutsa biz onu muhatap kabul eder miyiz? Kâinata kıyasla derya yanında damla bile olmayan bu dünyada, yine dünyaya kıyasla deryada damla olmayan insanı da Allahü teâlâ muhatap kabul etmiyor. Namaz hariç... Kul, namaza durduğunda Allahü teâlâ onu muhatap kabul ediyor.

Görüntünün olası içeriği: bitki ve doğa, şunu diyen bir yazı 'Kalbinizin sınmadığı insanlardan uzak durun...'

23-Ne Güzeldir Meclisimiz-E.Kenan Aklan


Kıyamet gününde Allah'ın mahlukatı içinden en çok buğz ettiği kimseler şunlardır: Yalancılar, kibirliler ve din kardeşlerine karşı kalblerinde (gizli) kin besledikleri halde, onlarla buluştuklarında kendilerine (zahiren) iyi muamele yapanlar. Bir de Allah ve Resulüne çağrıldıklarında yavaş davranan, fakat şeytan ve onun emrine çağrıldıklarında ise süratle hareket edenlerdir. Ravi: Hz. Vazin İbni Ata (r.a.) Sayfa: 8 / No: 7 Ramuz El-Ehadis

EHL-İ SÜNNET VE CEMÂAT’E TÂBİ OLMANIN LÜZÛMU
İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri buyurdular:

“Ey saâdete muvaffak kılınmış evladım. Hepimize lazım olan, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat âlimlerinin, Kitab ve Sünnet'ten lâyık olduğu şekilde anlayarak çıkardıkları hükümlerle îtikâdımızı tashih etmek (düzeltmek)tir. Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine muvâfık olmadığı müddetçe hiç birimizin görüşü muteber değildir. Görmez misin ki, her bid'at ve dalâlet ehli, bâtıl olan hükümlerini kitap ve sünnetten aldığını ve o hükümleri kitap ve sünnetten anladıklarını iddia ederler...” (1/ m. 157)

“Kurtuluş yolu fiillerde, sözlerde, îtikadda ve amelde Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat Mezhebine uymaktır. -Allâhü Sübhânehû onların adedini çoğaltsın- Çünkü kurtuluşa erecek olanlar -bugün birileri bilsin veya bilmesin- ancak bunlardır. Diğerleri ise helâk olacaklardır. (Bu hakîkatı) yarın herkes anlayacak, amma faydası olmayacaktır. Allâh'ım, ölüm bizi uyandırmadan sen bizi uyandır.” (1/ m. 169)

“Îtikad kirliliği -ki bu Ehl-i Sünnet îtikâdına muhalefettir- öldürücü zehirdir, insanı ebedî ölüme ve sonsuz azaba götürür. Amelde meydana gelecek gevşeklik ve tembelliklerin mağfiret olunması ümid edilir. Ancak îtikattaki gevşekliğin mağfiret (bağışlanma) ihtimâli yoktur.” (2/m. 67)

“Ubeydullah Ahrâr (k.s.) Hz.'nin şöyle buyurdu:

“Bütün manevi haller ve vecdler bize verilse de îtikâdımız Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat akîdesi üzere olmasa biz bu hallerin mahrûmiyetten başka bir şey olmadığına inanırız.

Yine, kusur ve noksanlar bizim üzerimizde toplansa, îtikâdımız Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat akîdesi üzere dosdoğru ise, biz bunda bir beis görmeyiz.

Cenab-ı Hak Seyyid-i Beşer (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz hürmetine, bizi ve sizi, Peygamber Efendimizin râzı olduğu Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat'in yolunda sâbit kılsın.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 1/ m. 193)


Selamün Aleyküm: Muhterem kardeşlerim İdrak etmiş olduğumuz mübarek kurban bayramınızı tebrik eder sıratı müstakimde, sıhhat ve afiyette
Olduğumuz halde bütün sevdiklerimizle daha nice bayramları İdrak etmeyi Cenab-ı haktan niyaz eder, dua eder dualarınızı beklerim. Allah’a emanet olunuz. VEYSEL GÜRLER BALIKESIR

NURLARI, GÜNEŞ GİBİ OLANLAR Abdullah ibn-i Ömer (r.anhümâ) anlatıyor: Resûlullâh’ın (s.a.v.) huzûrunda iken, güneş doğdu. Resûlullâh (s.a.v.): “Kıyâmet gününde Allah’ın huzûruna bir topluluk gelecek ki, onların nûru güneşin nûru gibidir.” buyurdu. Hazret-i Ebubekir (r.a.): “Onlar biz miyiz, yâ Resûlallâh?” diye sordu. “Hayır, siz değilsiniz. Sizin birçok kazancınız var. Fakat onlar fakirdirler. Yeryüzünün bütün kıtalarından hicret edip bir araya gelenlerdir. Gariplere müjdeler olsun, gariplere müjdeler olsun, gariplere müjdeler olsun.” buyurdular. “Garipler kimlerdir, yâ Resûlallâh?” denilince: “Allah’a isyan edenlerin, itâat edenlerden daha çok olduğu, kötü insanlar arasında bulunan sâlih insanlardır.” buyurdular. (Müsned-i Ahmed)