“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
9 Ağustos 2020 Pazar
Seyyid Şerif silistrevi ks. Buyuruyorki : “Ey İslâm cemâati! Biz hayatta olduğumuz müddetçe Resûlüllâh’ın (s.a.v.) ashâbına iftira ve yalan isnat edilebileceğini mi zannediyorsunuz? (Böyle bir zanna kapılmayınız). Çünkü biz (Ehl-i Sünnet cemâati) hayattayız.”
MADDÎ ve MANEVÎ ORTAM EVLENİLMEME ÜZERİNE Evlenmek ateşten gömlek olmuş..!
MADDÎ ve MANEVÎ ORTAM EVLENİLMEME ÜZERİNE
Evlenmek ateşten gömlek olmuş..!
20-23 yaşlarına kadar okul ve askerlikle geçiriliyor gençlik..!
Hayata 23 yaşında başlıyor nesil..!
Bir çoğu psikolojik bunalımın eşiğinde..!
GAYRİ meşru ilişkilerle doldurulmaya çalışılan boşluk..
Ve binbir acı..!
23 ten sonra evlilik masrafı çabası..!
Gurbette, inşaata, kömür ocaklarında ve pazar meydanlarında heba edilen hayatlar..
Yaş 35 ancak kısmi olarak biriktirilir evlilik parası..!
Yüklü miktarda Mehir talebleri..
Son model mobilyalar...
Lüks ev talebleri..
Şatafatlı düğün masrafları...
Ve Borca batan yepyeni yuvalar...!
Tartışmalar, kavgalar, huzursuzluklar, sen-ben çatışmaları..
Ardından boşanma davaları..
Zaten Borca batmış babayı ömür boyu nafakaya mahkum etme.
Çocuğunu görmekten bile mahrum edilir babalar.!
Bunalım ve cinayetler....
Zinaya gelince tüm kapılar açılmış durumda..
Fuhuş, bedavadan az pahalı...
Tüm teşvik kapıları açık..
Sosyal ağlar neredeyse Fuhuş yuvası...
Tik-tok, YouTube, evlilik siteleri hatta İslami olanı bile var..
TV ve fitnevizyonlarda zina sahneleri...
Karma eğitim..!
Karma çalışma alanları...
Sokak ve caddelerde çıplak manken giyimliler..!
Kırılan mahremiyetler..
Yıkılan ar perdesi...
Kaybolan haya...
Ve mahvedilen bir toplum..!
RABBİM bu gençliği ve neslimizi muhafaza et..! Takva sayfasından
İyilerle beraber olmak Salihlerle beraber olan, onlardan hiçbir şey öğrenemese bile, yedi ikrama kavuşur: 1- İlim talebesinin faziletine kavuşur. 2- Onlarla beraber iken günahtan uzak olur. 3- Evinden çıkışından itibaren rahmete girer. 4- Onlara inen rahmetten o da faydalanır. 5- Onları dinlerken, kendine sevap yazılır. 6- Melekler ondan memnun olup, dua eder. 7- Attığı her adım, günahına kefaret olur. Allahü teâlâ da ona altı ikramda bulunur: 1- İlim ehliyle bulunmayı ona sevdirir. 2- Âlime uyanlar gibi sevaba kavuşur. 3- O salihlerden birinin şefaatine kavuşur. 4- Günahkârların gittiği yerlerden soğur. 5- O da salihlerin yoluna girmiş olur. 6- Dinimizin emirlerine uymuş olur
Resulullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Ashabım hakkında Allah’tan korkunuz, onları hedef almayınız. Olan seven beni sevdiğinden dolayı sever, onlara buğ-zeden, bana buğzettiğinden buğzeder. Onlara eziyet eden bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden, Allah’a eziyet etmiş olur. Allah’a eziyet edeni de, Allah cezalandırır.” (El İsabeFi Temyizis Sahabe, İbni Hacer El Askalani, cilt:1, s. 10. )
“YÜN” NE BÜYÜK NİMETMİŞ MEĞER Koyun, deve, keçi tüyleri YÜN ismini alır. Hakiki yün koyun yünüdür. Koyun derken de dişi davar anlaşılır. Koç, yani erkek koyun yünü ile dişi arasında fark vardır. Dişi koyun yününde olan maddî ve mânevî hassalar diğer yünlerde yoktur. Koyunların üzerine güneş doğmaz. Namaz vakti uyanırlar. Koyun beslemek büyük mânevî bir uğurdur. Bereketdir… Rızkın bollaşmasını mucip olur. FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ 1) Koyun yünü sinyal ve radyasyon emicidir. Evimizde yoğun kullandığımız, cep telefonu, modem, kumanda gibi elektronik cihazların yaydığı radyasyonu emerek vücudumuza zarar vermesine mani olur yün. Bunun için bilhassa yorgan, yastık ve döşeğimizin koyun yününden olmasına itina göstermeliyiz. Çünkü uyuduğumuz zaman boyunca, cep telefonu ve internet cihazları devamlı sinyal alır verir ve radyasyon üretir. Vücudumuz ve bilhassa da beynimiz bu radyasyondan ciddi zarar görür. Eğer uyku setimiz koyun yününden yapılmış ürünlerden oluşuyorsa bu zarar en aza iner. 2) Koyun yünü dinlendiricidir ve rahat uyku sağlar. Koyun yününden yapılmış yorgan, yastık ve döşekle uyursanız, sabaha dinlenmiş olarak kalkarsınız. Çünkü koyun yünü, vücutta biriken statik negatif enerjiyi alır. Böylece bedenimizde oluşan yorgunluk ve rehavet üzerimizden kalkmış olur. Aslında gün boyunca koyun yününün dinlendirici etkisinden faydalanabiliriz. Bunun için evlerimizde, iş yerlerimizde, arabalarımızda koyun yününden yapılmış minderler ve postları kullanabiliriz. Koltuğumuzun, kanepemizin üzerine sererek üstüne oturmamız son derece faydalı olacaktır. Bilhassa yerinde uzun süre oturanlar için bu çok faydalı olacaktır. Ofis çalışanları, işi masada olanlar, uzun yol şöförleri bu hususa dikkat etmeliler. 3) Koyun yünü ısıyı dengeleyicidir. Soğuğu geçirmez. Koyun yününden yapılan ürünler yazın serin, kışın sıcak tutma hususiyetine sahiptir. Çoğumuz yazın sıcaktan dolayı üzerimize yorgan örtmeden uyumaya çalışır. Ancak yorganımız koyun yünündense rahatlıkla üzerimize örtüp uyuyabiliriz. Çünkü yün nefes alıp verme hususiyetine sahiptir. Isıyı tutmaz. 4) Koyun yünü; yağmuru ve suyu çekmez. Dolayısıyla kolay ıslanmaz, ama ortamdaki fazla nemi emer ve rutubet oranını tabii bir şekilde düzenler. 5) Yün yanmaz. Ateşe, aleve karşı dirençli ve dayanıklıdır. 6) Alerjik değildir ve alerjik ortamların oluşmasına fırsat vermez. 7) Koyun yünü uzun ömürlüdür. 😎 Yün terletmez, teri emer, ter yapmaz. 9) Ağrıları alır. Bir çok romatizma ağrılarına iyi gelir. 10) Bit, pire, karınca, akrep, yılan ve bir çok haşarat yüne yanaşamaz. 11) Yüne cinniler yanaşmazlar. 12) Yün elektriği ref eder. Yünden elektrik cereyanı geçmez, yalıtkandır. Çobanlar kepenek içinde yağmurdan, doludan, kardan, her türlü soğuktan müteessir olmadıkları gibi kepenek içinde iken yıldırım isabet etmez. 13) Birçok mikroplar ve hastalık mikropları yünden kaçarlar. Yalnız yün lifleri içinde “güve” mevcuttur. Dışarıdan gelme değildir. Güveyi yok etmek imkânsızdır. Faaliyete geçmemesi için bir petrol mahsulü olan NAFTALİN kullanmak lazımdır. Naftalin kokusunda faaliyet yapamazlar. Umumiyetle sıcak mevsimlerde faaliyete geçerler, soğukta faaliyetleri durur. NETİCE Yün çorap, fânile, gömlek giymeli, yün eldiven takmalı… Yün kuşak muhakkak kullanılmalı. Kış yaz saf yün kazak. Saf yün battaniye kullanılmalı… Yünden başkasına iltifat edilmemeli. Sağlığınız, sıhhatiniz için pek lâzımdır. Ruhî ve mânevî hayatımız için de elzemdir.
KAZA GELİNCE GÖZ BAĞLANIR Süleyman aleyhisselam bir sefere çıkmıştı. Divan çadırı kurulunca, bütün kuşlar huzuruna geldiler. Her biri bütün hünerlerini birer birer sayıp dökmeye başladılar. Sıra Hüdhüd'e gelince: "Padişahım, ben yükseklerde uçarken yer altındaki suyu görebilirim. Ey büyük padişah! Sefere giderken beni de yanına al. Sana konaklayacağın yerde suyu bulmana faydalı olurum." dedi. Hüdhüd'ü duyan hasetçi karga: "Hüdhüd yükseklerde uçarken yer altındaki suyu görebilirim diyor ama, basit bir tuzağa yakalanıyor. Böyle bir hüneri olsa idi yerdeki tuzağı görüp ona yakalanmazdı" dedi. Bunun üzerine Süleyman aleyhisselam: "Ey Hüdhüd, yaptığını beğendin mi? Bizim huzurumuzda yalan söylemek olur mu?" diye Hüdhüd'ü azarladı. Hüdhüd: "Ey yüce padişah! Dediklerimin hepsi doğrudur. Fakat benim tuzağı göremeyişimin sebebi, kazâ ve kaderin gözümü kapaması, aklımı bağlamasıdır. Ne yazık ki kazâ gelince bilgi uykuya dalar, el ayak tutulur ve göz bağlanır" dedi.
BATMAYAN GÜNEŞ ABDÜLKADİR GEYLANİ (K.S )
Birgün sarhoşun birisi meyhaneden çıkmış evine giderken zikr sesleri duyuyor. Zikrin ne olduğunu bilmiyor, ses nereden geliyor diye merak edip sesin geldiği yere gidiyor. Pencereden içeriye başına uzatmış.
Bakmış ki, orada Abdülkadir Geylani hazretlerinin talebeleri bir araya gelmiş zikir yapıyorlar, sohbet ediyorlar, Allahdan bahsediyorlar.
O da bakmış,
-" YA RABB"i bunlar ne güzel insanlar." demiş ve evine gitmiş, evde de ölmüş.
Ertesi gün cenazesini kaldırıyorlar, kabre koyuyorlar.
Melekler
-"Cehenneme götüreceğiz." diyorlar.
Gavs-ı Âzam Abdülkâdir Geylani hazretleri,
-"nereye götürüyorsunuz?" diyor.
-"Bu adam berbat, bu adamın yeri ancak ateş olur." diyorlar.
Gavs-ı Azam hazretleri; -"Başını vermem, vücudunu ne yaparsanız yapın, diyor. Çünkü o baş, o göz benim talebelerime sevgi ile baktı."
-"Benim talebelerime sevgi ile, muhabbetle bakan gözü ateş yakmaz. Başını vermem ama geri kalanını ne yaparsanız yapın, beni alakadar etmez." demiş.
-Ya Gavs, olur mu öyle şey ? baş bir tarafta vücut bir tarafta olmaz.
-CENAB-ı HAKK"a arzedin demiş.
- YA RABB"i, ne yapacağız bu mevtayı ? demişler.
**ALLAH"ü Teala da buyurmuş ki, 'baş ne tarafta ise vücut da o taraftadır."