10 Ağustos 2020 Pazartesi

birinin

 Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı '"BİRİNİN KUR'AN OKUMASI siZi ALDATMASIN! O DİLİMIZDEKİ BİR SÖZDÜR. ASIL sİz ONU KİM HAYATINA KOYUYOR, ONA İTİBAR EDİN!" -ÖMER BİN HATTAB- [El-Hattab, Iktida' El-'llm El-'Amel, no. 109.]'

kendime not

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Kendime not; Güçlü dur! Seni unutanı unut. Seni sevmeyeni sevme. Seni aramayanı arama. Seni umursamayanı umursama. Seni bırakanı bırak. GÜÇLÜ DUR!'

Görüntünün olası içeriği: ‎şunu diyen bir yazı '‎YASİN SURESİNİ OKUMANIN FAYDALARI Her gece Yasini okuyan şehit olarak ölür. Geceleri Yasini okuyan Kur'an-ı 7 defa hatmetmiş sayılır. *Önemli bir işin hallolması için 4 defa okunur. Yasin Suresini okuyana kıyamet günü şefaat eder. Ölüm döşeğindeki ne okunduğunda rahat can verir. Cuma günleri ölmüşlerine Yasin okuyanın ölmüşleri her harf sayısınca kadar mağfiret edilir. 0ל‎'‎

UNUTKANLIĞIN BİR SEBEBİ VE BAZI ÇÂRELERİ Unutkanlığın en büyük manevî sebebi, işlenilen günahlardır. Bu sebeple, kişi işlediği günahlara tevbe etmeli ve bir daha işlememeye gayret etmelidir. Tâbiîn’den Dahhâk bin Müzâhim (r.a.) demiştir ki: “Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenip de unutan herkes, onu mutlaka işlediği bir günah sebebiyle unutmuştur. Zîrâ Allâhü Teâlâ, Şûrâ Sûresi’nin 30. âyet-i kerîmesinde (meâlen): “Ve size musîbetten her ne şey isâbet ederse kendi ellerinizin kazandığı şey sebebiyledir” buyurmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’i unutmak ise en büyük musîbetlerdendir.” Hanefî ulemâsından ve İmâm-ı A’zam Hazretlerinin talebelerinden olan Vekî bin Cerrâh’a (rah.) dostlarından bir zât gelmiş, hâfızasının zayıf olmasından (unutkanlıktan) şikâyette bulunmuştu. Vekî Hazretleri de ona günâhlardan kaçınmasını tavsiye etmişti. O zât bu tavsiyeyi şöyle ifâde etmiştir: “Ben hâfızamın fenâlığından hocam Vekî’e şikâyet ettim. Bana günâhları terk etmek yolunu gösterdi ve sebebini şöyle îzah etti ki: “İlim bir fazl-ı ilâhîdir, Allâh’ın fazlını ise günahkâr elde edemez.” Bir kimse, söyleyeceği bir şeyi unuttuğu zaman Peygamber Efendimize (s.a.v.) salevât okursa, ya unuttuğunu hatırlar veya unutup da söyleyemediği şeyin sevâbından daha çok sevab kazanır. Bir şeyi unutmak istemeyen kimse, “Elhamdü lillâhi müzekkiri’l-hayri ve fâilihî.” duâsını çok okumalıdır. Kişi bir şey söylediği veya söz verdiği zaman “İnşâallâh” demelidir. Zîrâ Allâhü Teâlâ, Kehf Sûresi’nin 23 ve 24. âyet-i kerîmelerinde (meâlen): “Ve bir şey hakkında ‘Ben elbette ki bunu yarın yapacağım’ deme. Ancak ‘İnşâallâh’ (Allâhü Teâlâ dileyecek olursa) yaparım, de…” buyurmuştur. (Âdâb ve Fazîletleriyle Duâlar, Fazilet Neş.)



 Görüntünün olası içeriği: yazı

Üstazım Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) Hazretleri anlatmıştı: Bir sabah Rasûlüllah Efendimiz namaz kılıyordu; cehri olarak okurken Sure-i Naziat’ta Firavn aleyhillânenin sözlerinin geçtiği ayete gelince, ceamaat arasında bulunan Hz. Ömer gayr-i ihtiyari, "Ben o zaman olsa idim, kafasını koparırdım" diyerek fırladı. Ve bunu herkes duydu, namazı bitirip selam veren Peygamberimiz, "Kalk Ya Ömer! Namazını iade et" buyurdu. Hemen Cebrail (a.s) gelip "Ya Muhammed! Rabbinin selamı var. Ömer'in namazı iade etmesi gerekmez buyuruyor" dedi. İşte Ashap Allah’ın düşmanlarına böyle düşman idiler.

 

Veysel Gürler

Merhum Ahmed Davudoğlu hoca, (Ezher’den dört hak mezhebin birine tâbi olan, Ehl-i sünnet biri çıkmamıştır) derdi. Ezherli Zuhaylî

 Hasan Bozkurt ......................Mezhepsizlerin iç yüzünü açıklamak için, (Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri) kitabını yazan merhum Ahmed Davudoğlu hoca, (Ezher’den dört hak mezhebin birine tâbi olan, Ehl-i sünnet biri çıkmamıştır) derdi. Ezherli Zuhaylî’yi okuyunca, merhum Davudoğlu’na hak vermemenin imkânsız olduğunu gördüm. Zuhaylî, mezhepsizliği ilim olarak gösteriyor, (Muayyen bir mezhebin görüşüne de taassubum olmadı, çünkü hikmet [ilim] müminin yitiğidir, nerede bulursa alır) diyor. Sonra da, (Bana bu ilmi sevdiren babamdan, Ezher ve Suriye'deki hocalarımdan da Allah razı olsun) diyor. Demek ki Zuhaylî’ye göre, bir mezhebe uymak taassup, mezhepsiz olmak ilimdir. Dört hak mezhebin kitapları, sanki Kur’an ve Sünnete uymuyormuş gibi, dört mezhebin dışında da hak varmış gibi, (Benim bu kitabım, Kur’an ve sünnete dayanır. Bu, dört mezhepten birinin kitabı değildir. Başka mezheplerin hükümleri de alınmıştır. Öyle ki okuyan, bunlardan sahih olana uysun) diyor.

SÜNNETLER - Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları) - Hutbenin arapça okunması

  SÜNNETLER

- Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları)
- Hutbenin arapça okunması
- Sakalın dudaktan itibaren bir tutam olması
- Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması
- Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması (oda,taksi,dükkanv.s. )
- Namazları başı açık kılmamak
- Abdestte ayakları üç defa yıkamak
- Pantolonu katlayıp koymak
- Pantolonu oturarak giymek
- Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek
- Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için iskatın yapılması için vasiyet etmesi
- İstişare etmek
- Sakal ve bıyık bırakmak
- Çevreyi temizlemek
- Çıplak ayakla namaz kılmamak
- Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek
- Suyu üç yudumda ve oturarak içmek
- Kabeye dönerek başında besmele sonunda hamd ederek başı kapalı olarak içmek
- Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak
- Kabristandan geçerken selam vermek ve onbir İhlas okumak
- Ölüye definden sonra telkin vermek
- İslam nikahı kıymak
- Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlamak
- Tırnağını Cuma günü kesmek
- Yatarken sağ tarafına yatmak
- Abdestli yatmak
- Yemeğe tuz ile başlamak
- Sofrada sirke bulundurmak
- Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek
- Uşur vermek (Farz)
- Ezanın yüksekte okunması (mikrofonsuz)
-Sabah ve ikindi namazından sonra istiğfar okumak
-Yemeğe konan sineği kovalamayıp üzerine bastırmak (bir kanadında zehir diğer kanadında panzehir)
-Her gün ölümü düşünmek
-Gözlere sürme çekmek yatarken
-Salavat okumak (Ömründe bir defa okumak farz,İsmi duyunca vacip,her seferinde ismi duyulunca müstahap)
-Her gün tövbe etmek
-Kabirleri ziyaret etmek
-Güneş doğduktan sonra bir miktar uyumak
-Yolda başı öne eğik yürümek
-Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönmek
-Abdest aldığında ve mescide girdiğinde namaz kılmak
-Misvak kullanmak
-Cuma günü gusl abdesti almak
-Güzel koku sürünmek
-Mahrem yerleri traş etmek (En fazla15-40 günü geçmemek)
-Oturarak küçük abdest bozmak (Ayakta bozmak tahrimen mekruhtur)
-Abdest bozarken kıbleye dönmemek
-Yemek yerken düşen lokmayı alıp yemek
-Yemeği tek bir kaptan yemek
-Yemeği üç parmakla yemek
-Yemekten sonra parmağını yalamak
-Yemekte sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde oturmak (Askerde avcı oturuşu)
-Yemekte güzel şeylerden bahsetmek (Yemekte konuşulmaz lafının aslı yoktur)
-Buğday ekmeğine arpa unu karıştırmak
-Günde iki öğün yemek
-Cevizi peynirle yemek (Şifadır) , Üzümle ekmek yemek
-Başka bir şehire gittiğinde ilk önce soğan yemek
-Ölüm halinde su içirmek
-Cenaze namazı için tesbih çekmeyi TERKETMEMEK
-Cenaze namazından sonra ayakta dua yapmamak
-Kabir üzerine su dökmek , Kabri balık sırtı yapmak
-Cenaze evine yemek göndermek
-Kabristana selam vermek (Essalamü aleyküm ya ehlel kubur)
-Aksıranın Elhamdülillah deyince duyanın Yerhamükellah demesi
-Namazda kıyamda iken rükuya eğilirken sol ayağı sağ ayağın yanına getirmek
-Namazda sol ayak üzerine oturmak sağ ayağı dikmek
-Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru iliklemek,Çözerken yukarıdan aşağı doğru çözmek
- Camide namaz bittikten sonra çıkarken el sıkışıp 3 kez sallayarak tokalaşmak (İmam-ı Gazali -Hüccetül
İslam -Sabah Namazının Kılınış Babı)
- Namazda Ruküya giderken erkeğin sırtının düm düz olması, kadınınki düze yakın ama tam düz olmaması
(İmam-ı Gazali -Hüccetül İslam -Namazın Sünnetleri)
-Camiye Girerken birileri varsa selam vermek yoksa Esselamu Aleyna ve Ala iba dilla hissalihiyn demek.
-Ezan okunurken durmak. Gidebiliyorsa camiye koşmak.
-Duş aldıktan sonra çıkarken ayaklarını yıkamak.
-İmanını sık sık tazelemek. -Bunun nasıl olduğunu sahabe-i kiram Efendimiz (s.a.v) 'e sorduklarında -La
İlahe İllallah diyerek buyurmuşlardır. (İmam Gazali -Mukafeşetük Kulb)
-Allah Rasulü efendimiz her gece yatmadan evvel iki elini açarak birleştirir,İhlas,felak va nas surelerini
okuyarak ellerinin içine üfler sonra başından ve yüzünden başlayarak üç defa elinin eriştiği kadarıyla
bütün vücudunu sıvazlar ondan sonra yatardı.Hz Aişe validemiz efendimizin bunu her gece üç defa yaptığını
rivayet etmektedir

Göz, Al­la­hü te­âlâ­nın kud­ret ve sa­na­tı­nı gör­mek için­dir. Eşin-dos­tun ayıp­ ve ku­sur­la­rı­nı gör­mek için de­ğil­dir. Sa’dî Şî­râ­zî hz.

 Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'ALLAH'ım! Kötü günün, kötü gecenin kötü arkadaşın, kötü komşunun şerrinden sana sığınırım.'