4 Ekim 2020 Pazar

MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş

 

MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda tüm bilgiler okuyun
100 gr hakiki tereyağına fındık kadar 3 adet çam reçinesi koyun bir tutam çam iğnelerinide içine koyun 60 derece sıcaklıkta fırında eritin karıştırın süzün soğusun kreminiz hazır
ağrıyan eklemlerinize kaslarınıza iyice ovarak sürün iyice yedirin ovun sürdüğünüz yerleri streçle sarın 2 saat dursun ağrıların gittiğini göreceksiniz kireçlenme siyatik eklem bel boyun ağrılarınızı gideriyor 20 gün kadar yapın ağrılarınızdan kurtulun
karaciğerinizide onarın sağlık kalıcı olsun şifa Allah tan saygılar m.ulaş

Ilim Irfan Sofrası 36d · *_PAZAR MUHABBETİ OLSUN.! 🙄 😃 🤔 TEBESSÜM VE TEFEKKÜR _* *Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış.* Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş: *– Merhaba kızım. Baban evde mi?* Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti. *Padişah: – Annen evde mi?* Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki etmeye gitti. *Padişah: – Kızım eviniz çok güzel ama bacası eğri.* Kız: – Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter. *Padişah: – Sana bir kaz yollasam yolar mısın?* Kız: – İzninizle en ince tüylerine kadar yolarım! Padişah kıza, “öyleyse selametle kal!” deyip, veziriyle tekrar yola koyulmuş. *Saraya varınca padişah vezirine sormuş:* – Kız ile ne konuştuğumuzu anladın mı? *Vezir: – Doğruyu söylemek gerekirse anlamadım padişahım, demiş.* *Padişah:* – O halde tez vakitte git öğren! Yoksa seni vezirlikten azlederim! demiş. Vezir telaşla fırlamış. “Nasıl öğrenirim?” diye düşünürken, en iyisi ilk ağızdan bilgi almak deyip, gitmiş padişahın konuştuğu kızı bulmuş. *Vezir: – Aman kız, hanım kız!…* Biz bu gün yanımda biriyle senin yanına gelmiştik. Yanımdaki kişi senle sohbet etmişti. O sohbette konuştuklarınız ne anlama geliyordu? Onları bana bir deyiver. Dile benden ne dilersen. *Kız: – Konuştularımızı açıklarım ama her cevap için on altın isterim,* demiş. Vezir kabul etmiş. Kız anlatmaya başlamış: – O amca bana babamı sorduğunda *“Azı çok etmeye gitti” demekle; babamın çiftçi olduğunu, tarlaya tohum ekmeye gittiğini anlatmak istedim.* Vezir on altını vermiş, kız devam etmiş: – O amca annemi sorduğunda *“Annem biri iki etmeye gitti” demekle; annemin ebe olduğunu, doğum yaptırmaya gittiğini anlatmak istedim.* Kız vezirden on altın daha alıp devam etmiş: – Amca, *“eviniz çok güzel ama bacası eğri” demekle; benim güzel olduğumu ama gözlerimin şaşı olduğunu söyledi. Ben de, “bacası eğridir ama dumanı doğru tüter” diyerek; şaşıyım ama gözlerim iyi görür demek istedim.* Vezir kıza on altınını verip hemen atılmış: *_– Peki ya “Sana bir kaz yollasam yolar mısın?” ne demek?_* Kız tebessüm edip açıklamış: *– O kaz da sizsiniz, demiş. Bunları öğrenmek için bana onlarca altın verdiniz!…* *_{ Âllâhım.! Anlayışsız, akılsız, ahmak,huysuz, muhakemesiz, halden anlamaz, ferasetsiz, basiretsiz, cesaretsiz, gayretsiz ve kâz olmaktan bizleri ve bu ümmeti; uzak , pâk, emin eyle.. *_ *_kurtar, koru ve muhafaza buyur âmin_* *_Râzi ve memnun olduğun kemal ve hesene vasıflar ve sıfatlarla mücehhez eyle herdâim. âmin.

 

*_PAZAR MUHABBETİ OLSUN.! 🙄 😃 🤔 TEBESSÜM VE TEFEKKÜR _*
*Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış.* Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:
*– Merhaba kızım. Baban evde mi?*
Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti.
*Padişah: – Annen evde mi?*
Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki etmeye gitti.
*Padişah: – Kızım eviniz çok güzel ama bacası eğri.*
Kız: – Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter.
*Padişah: – Sana bir kaz yollasam yolar mısın?*
Kız: – İzninizle en ince tüylerine kadar yolarım!
Padişah kıza, “öyleyse selametle kal!” deyip, veziriyle tekrar yola koyulmuş.
*Saraya varınca padişah vezirine sormuş:*
– Kız ile ne konuştuğumuzu anladın mı?
*Vezir: – Doğruyu söylemek gerekirse anlamadım padişahım, demiş.*
*Padişah:* – O halde tez vakitte git öğren! Yoksa seni vezirlikten azlederim! demiş.
Vezir telaşla fırlamış.
“Nasıl öğrenirim?” diye düşünürken, en iyisi ilk ağızdan bilgi almak deyip, gitmiş padişahın konuştuğu kızı bulmuş.
*Vezir: – Aman kız, hanım kız!…*
Biz bu gün yanımda biriyle senin yanına gelmiştik. Yanımdaki kişi senle sohbet etmişti. O sohbette konuştuklarınız ne anlama geliyordu?
Onları bana bir deyiver. Dile benden ne dilersen.
*Kız: – Konuştularımızı açıklarım ama her cevap için on altın isterim,* demiş. Vezir kabul etmiş.
Kız anlatmaya başlamış:
– O amca bana babamı sorduğunda *“Azı çok etmeye gitti” demekle; babamın çiftçi olduğunu, tarlaya tohum ekmeye gittiğini anlatmak istedim.*
Vezir on altını vermiş, kız devam etmiş:
– O amca annemi sorduğunda *“Annem biri iki etmeye gitti” demekle; annemin ebe olduğunu, doğum yaptırmaya gittiğini anlatmak istedim.*
Kız vezirden on altın daha alıp devam etmiş:
– Amca, *“eviniz çok güzel ama bacası eğri” demekle; benim güzel olduğumu ama gözlerimin şaşı olduğunu söyledi. Ben de, “bacası eğridir ama dumanı doğru tüter” diyerek; şaşıyım ama gözlerim iyi görür demek istedim.*
Vezir kıza on altınını verip hemen atılmış:
*_– Peki ya “Sana bir kaz yollasam yolar mısın?” ne demek?_*
Kız tebessüm edip açıklamış:
*– O kaz da sizsiniz, demiş. Bunları öğrenmek için bana onlarca altın verdiniz!…*
*_{ Âllâhım.! Anlayışsız, akılsız, ahmak,huysuz, muhakemesiz, halden anlamaz, ferasetsiz, basiretsiz, cesaretsiz, gayretsiz ve kâz olmaktan bizleri ve bu ümmeti; uzak , pâk, emin eyle.. *_ *_kurtar, koru ve muhafaza buyur âmin_*
*_Râzi ve memnun olduğun kemal ve hesene vasıflar ve sıfatlarla mücehhez eyle herdâim. âmin.

GÜVENLİ BÖLGE

 

25d
 
GÜVENLİ BÖLGE
Bulunduğum yer çok işlek bir cadde, oturduğum yerden insanları takip ediyorum. DSÖ’nün talimatlarına harfiyen uyan maskeli insanlar da geçiyor, çenesinde tutanlar da, koluna takanları da görüyorum. Benim maskem ise cebimde.
Bulunduğum yerde polisin bana para cezası kesme yetkisi yok, yakınımdaki insanların virüsten, salgından korktukları da yok. Salgından korkmuş olsalar böyle bir kalabalık ortamda ne işleri olabilir ki? Burada oturan hiç kimse maske takmıyor. Zaten taksak nasıl yiyip içeceğiz?
Çünkü bir kafedeyiz!
Maskesiz bir şekilde çayımızı yudumlarken bir metre ötemizden geçen maskeli insanları izlemekteyiz.
Yalnız, mekandaki yaklaşık 30 kişi maskesiz bir şekilde yiyip içerken servis yapan birkaç kişi maskeli. Benim yiyip içtiğim bardağı, tabağı, hatta kirli peçeteyi elleriyle alıp, o ellerle servise devam edebiliyorlar.
Eldiven taksalar mikrobu daha çok barındıracağı için çözüm değil, günde beşyüz sefer değiştiremeyeceğine göre mantıklı da değil. Tabi bazen nefes almak için maskeyi indirmek, yani ellemek zorunda kalıyorlar...
Sonra ben nakit ödememi yapıp mekandan çıkıyorum, benim verdiğim parayı alıp kasaya koyan kasiyerle sosyal mesafeyi korumama imkan yok. Zaten garsonlarla da koruyamamıştık.
Az evvel paraya dokunduğum ellerimle cebimdeki maskeyi yüzüme takıp nefes alışverişimi sağlıklı yapabilecek şekilde ağzımı, burnumu açık bırakıp yoluma devam ediyorum...
Maskenin virüsten korumadığını anlatan uzman doktorları, maskenin sürekli takıldığı taktirde zararlı olduğunu anlatan ve yazan bilim adamlarını, maskenin verebileceği zararları aktaran bilimsel makaleleri okuyor, araştırıyorum.
Güçlü bir bağışıklık, temiz hava, D vitamini, korku ve stresten uzak bir yaşam, moral depolamak.
Israrla tersini yapanların hasta olduklarına şahit oluyoruz.
DSÖ sizin sağlığınız için kurulan bir örgüt değil, nüfus planlaması için kurulan bir örgüt. Hayatınızı altüst edenlerin kim olduğunu öğrenmeniz için ana haber bülteninde mi görmeniz gerekiyor?
DSÖ İstanbul ofisi hakkında bir cümle tepkinizi göremedik!
Kandırılıyorsunuz!!!

Hadis-i şerifte buyuruldu: "Her kim kırk gün her sabah beşer gram üzerlik tohumu yutarsa ​​kalbi hikmet ile nurlanır. Yetmiş iki hastaliktan kurtulur. Onların en küçüğü ise cüzzamdır."



 










Çeşitli durumlara göre aşağıda tecrübe edilmiş esmalar vardır.Siz de istek ve ihtiyaçlarınızın giderilmesi için bu zikir tekniklerinden yararlanabilirsiniz.

 

1s 
يالله مُحَمَدٌ

Sağlıklı bi ömür için; El-Vasi C.C. 137
İyi bir idareci olmak için;El-Vali C.C.(47)
Yeni bir iş kurmak için;El-Hakem c.c(68)
Küsleri barıştırmak için:El-Câmi c.c(114)
Bolluk ve bereket için:El-Hamid c.c(68)
Bedenen güçlü olmak için:El-Kaviyy c.c(117)
Sevmek ve sevilmek için:El Vedûd c.c (20)
Daima yükselmek için:El-Muakaddim c.c(184)
Birinin elinizden tutması için;El-Veliyy c.c(45)a
Her meselenin çözümü için;Ez-Zahir c.c(1106)
Birilerine iyilik yapmak için:El-Lâtif c.c(129)
İlim ve irfanınızın artması için:El-Alim c.c(150)
Cesur ve atılgan olmak için;El-Kahhar(306)
Alacaklarınızı tahsil etmek için;El-Bâis c.c(573)
Hafızanızın kuvvetlenmesi için:El-Hâbir c.c(812)
İzzet ve şerefinizin artması için:ElMecid c.c(57)
Agır hastalıklardan korunmak için:El-Mü’min c.c(136)
İkna kabiliyetinizin yükselmesi için;El-Azim c.c(1020)
Kaybettiğiniz bir şeyi bulmak için:ElVâcid c.c(14)
Üzüntü ve sıkıntıdan kurtulmak için:El-Hâlık c.c(731)
Yaşamda neşeli ve enerjik olmak için:El-Hayy c.c(18)
İşlerinizde daha başarılı olmak için:El-Muhyi c.c(68)
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak için:Er-Reşid c.c(514)
Kötü birinin uzaklaştırılması için;El-Muahhir c.c(846)
Zekanızın daha kuvvetli olması için:El-Muhsi c.c(148)
Her hangi bir hedefe ulaşmak için:El-Musavvir c.c(336)
Eşiniz ile aranızın daha iyi olması için:El-Muksit c.c(209)
Hatırı sayılır insanların sizi sevmesi için:El-Vali c.c(47)
Şansının ve talihinizin açılması için; El-Şekur c.c(526)
Elinizdeki fırsatları değerlendirmek için:El-Muiyd c.c(124)
Elinizdeki bir şeyi muhafaza etmek için;Er-Rakib c.c(312)
İhtiyacınız olan bir şeyi elde etmek için:El-Mukit c.c(550)
Arzu ve isteklerinizin kabulü için:El-Mücib c.c(55)
İşinizde yükselmek ve kariyer yapmak için:Er-Rafi c.c(351)
Çocuklarınızın size daha itaatkar olması için;El-Hadi c.c(20)
Maddi ve manevi anlamda güçlü olmak için;El-Metin c.c(500)
Sizde eksik olan bir şeyin tamamlanması için:El-Cebbar c.c(206)
Şefkatli ve merhametli olmak için:Er-Rahim,Er-Rahman c.c 618)
Aranız açık bir arkadaşınızla barışmak için ;Celle celalühü (okunabildiği kadar)
İnsanlar arasında başı dik ve alnı açık gezmek için;El-Hasib c.c(80)
Size zarar verecek kişilerin sizden uzaklaşması için ;Ed-Dârr c.c(1001)
Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamak için;El-Müheymn c.c(145)
Birinin gücü ve varlığı karşısında zayıf kalmamak için; El-Müzill c.c(770)
Başladığı bir işi başarıyla sonuna kadar götürmek için;El-Vekil c.c(66)
Zihinsel,ruhsal ve bedensel olarak organize olmak için;El-Kayyum c.c(156)
Her hangi bir konuda haklı olduğunuzu ispatlamak için;El-Hakem c.c(68)
Birine yaptırmak istediğiniz işinizin kolaylıkla olması için:El-Rezzak c.c(308)
Maddi ve manevi anlamda sıkıntıya düşmemek için:El-Muğni;En- Nâfi c.c (sayıları kadar)El-Muğni 1100,En -Nâfi (201)
olmadık yerden başınıza felaketlerin gelmemesi için;El-Mâni c.c(161) Es-Selâm (131)
ييلديز

*GÜNAHLARI AFFETTİREN BAZI ŞEYLER* ▪️ *Resûlullâh Efendimiz* (s.a.v.) *buyurdular*: ▪️👉 “*Her kim bir çocuğuna yüzünden Kur’ân-ı kerim okumasını öğretirse* ```Allâh 'u teâlâ onun geçmiş ve gelecek olan(günahları)nı mağfiret eder.”``` ▪️👉 “*Her kim çocuğuna ezberden Kur’ân-ı Kerîm okumayı öğretirse* ```Allâh'ü Teâlâ kıyâmet gününde yüzü ayın on dördü gibi (parlak) olarak diriltir; çocuğuna ‘oku’, denilir.``` *Her bir âyeti okudukça* ```Allâh babasının bir derecesini yükseltir. Kurân-ı Kerîm’den ezberindekilerini bitirinceye kadar Allâhü Teâlâ babasının derecesini yükseltir.”``` ▪️👉 “*Kim bir âmâyı* (görmeyeni) *kırk adım yürütürse* ```geçmiş ve gelecek günahları mağfiret olunur.”``` ▪️👉 “*Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyâcını görmek için çalışırsa* -ihtiyacı görülsün, görülmesin- ```geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır ve kendisine iki berât verilir:``` *Şirkten berât, nifâktan berât*.” ▪️👉 “*Birbirini seven iki Müslüman karşılaştığında musâfaha edip Peygamberimiz aleyhisselâma salevât getirseler* ```muhakkak ayrılmadan geçmiş ve gelecek günahları mağfiret olunur.”``` Son nefese kadar son nefes dahil her nefeste şeytan ve nefsin bizi malayani ile meşgul etmesine fırsat vermeden Allah rızası için Allah yolunda cihad ile yani hizmetlerle ve bu faziletli ameller ile meşgul olur iken darı bekaya irtihal edebilmek temennisiyle ile hayırlı feyizli bereketli olalım inşaallah. *

 HALK ARASINDA BİR SÖYLENTİ VARDIR :

"Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür" denir.
Bu söz yüzünden de ceviz gölgesinde oturmak makbul değildir...
Peki bunun neden söylenildiğini hiç düşündünüz mü?
Ceviz ağacı sülfür gazı salgılar.
Havadaki diğer gazlardan daha ağır olduğu için dibe çöker ve cevizin altında oturanı sersemletir. Halkta yanlış bir kanaat olarak yerleşmiş.
Oysa, Sülfür gazının ozon tabakasını tamir etme özelliği var.
Sırf bu sebepten dolayı bile dünyadaki ceviz ağacının sayısının artırılması gerekiyor.
BAHÇENİZE CEVİZ AĞACI DİKMENİZ DİLEĞİYLE...


KABIZLIĞA DOĞAL ÇÖZÜM 2 adet kuru kayısı - 1 adet cevizi gece boyunca suda bekletin. Ertesi sabah bu besinleri içinde beklettiğiniz su ile birlikte tüketin. Kabızlık kabusunuz olmasın!