4 Ekim 2020 Pazar

CEHENNEMİN_YEDİ_TABAKASI!


1. Kat CEHENNEM: (En hafif olanıdır. Muhammed ümmetinin asileri içindir)
2. Kat SAİR (Hristiyanlar içindir)
3. Kat SAKAR (Yahudiler için yarartılmıştır)
4. Kat CAHİM (Mürtedler ve seytanlar içindir)
5. Kat HUTAME (Ye'cüc-Me'cüc ve kafirleri buradadır)
6. Kat LEZA (Puta tapanlar, ateşe tapanlar ve sihirbazlar için hazırdır)
7. Kat HAVİYE (Mülhitleri, zındıkları, yalancı ve münafıkları kucaklar)
GAYYAKUYUSU Cehennemin en alt katındadır.(Dibindedir)
İbn-i Abbas (ra) diyor ki:
GAYYA Cehennemde öyle bir vadidir ki, Cehennemin bütün dereleri onun şerrinden Allah'a sığınırlar. Cehennemin bütün katlarındaki pislikler, kan ve irinler bu kuyuya akar. Burayı Allah zina edenlere, yalancı şahitlik yapanlara, münafıklara, anne-babaya isyan eden ve büyü yapanlara ayırmıştır.
Rabbim bizleri, evlatlarımızı, anne ve babalarımızı affedip Cehennemim bütün kapılarını bizlere kapasın ve haram kılsın, inşaAllah! Amin, Ya Muin

o kulum günahlara batmış biri olsa bile onu cennet ehli yaparım

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

 

58d
 
“Ümmetimin en hayırlıları âlimleridir. Âlimlerin en hayırlıları da ümmetime en merhametli olanlarıdır. Biliniz ki muhakkak Allâhü Teâlâ bilenin bir günahını bağışlamadan önce bilmeyenin kırk günahını bağışlar. Biliniz ki muhakkak merhametli âlim, kıyâmet gününde yıldızlar gibi her tarafı aydınlatan nur ile gelir.
“Muhakkak cehennemde bir değirmen vardır ki (ilmiyle amel etmeyen) kötü âlimleri öğütür.”
“Cennetliklerden bir topluluk cehennemliklerden bir topluluğa uğrarlar ve:
Neden cehenneme girdiniz. Hâlbuki biz cennete ancak sizin öğrettiklerinizle girdik” derler.
“Biz size onu emreder, lâkin kendimiz işlemezdik” derler.
(bi-ilmihî, İbn-i Asâkir)

Cuma namazının birçok eda ve vücub şartları var. Bunlardan bir veya birkaçı tahakkuk etmeyebilir. Bu durumda da Cuma namazı sahih olmaz. Bunun için (Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazına) diye niyet ederek Zuhr-i ahir adıyla dört rekat namaz kılınması gerekir. (İbni Hümam ve İbni Âbidin) ..Bu şekilde kılınınca, Cuma kabul olmuş ise, bu namaz, kaza namazı yerine geçer. Cuma namazı kabul olmamışsa öğlenin farzı yerine geçer. Zuhr-i ahir namazını terk etmemeli, mutlaka kılmalıdır. Acele bir işimiz olduğu zaman, Cumanın farzını kılıp camiden çıkmak ve zuhr-i ahir namazını öğle namazı vakti çıkmadan önce başka yerde kılmak da caizdir.

 

..................






NE DİYE ŞEYTANA KIZIYORSUN.!? BİR İYİLİK YAP ! O SANA KIZSIN..!

ÇOCUĞU OLMAYANLARIN DİKKATİNE

 

5 Temmuz
 
ÇOCUĞU OLMAYANLARIN DİKKATİNE
Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda mevcut okuyun tüm bilgiler m.ulaş
Günde sabah akşam 1 rer talı kaşığı karbonatı sıcak suda eritin için
15 gün karbonat kullandıktan sonra Çakşır kökü erkeklere ayrı bayanlara ayrı oluyor erkek ve dişi olarak alın kullanın çobançökerten azgın teke otu çaylarını için arı sütü fındık kadar dil altına koyun erisin yutun bunlar her iki cinstede kullanılacak. 45 gün kadar Çocuğu olmayanların mükemmel ilacı tüm bunlara rağmen olmuyorsa karaciğerinizi tedavi edin sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda var okuyun Rabbim hayırlı evlatlar nasib etsin saygılar
M.ulaş

MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş

 

MÜTHİŞ YÖNTEMLE KREÇLENMENİZDEN EKLEM AĞRILARINIZDAN SİYATİĞİNİZDEN KAS AĞRILARINIZDAN BEL BOYUN AĞRILARINIZDAN KURTULUN M.ulaş
Sağlığımızın müthiş şifreleri sayfamda tüm bilgiler okuyun
100 gr hakiki tereyağına fındık kadar 3 adet çam reçinesi koyun bir tutam çam iğnelerinide içine koyun 60 derece sıcaklıkta fırında eritin karıştırın süzün soğusun kreminiz hazır
ağrıyan eklemlerinize kaslarınıza iyice ovarak sürün iyice yedirin ovun sürdüğünüz yerleri streçle sarın 2 saat dursun ağrıların gittiğini göreceksiniz kireçlenme siyatik eklem bel boyun ağrılarınızı gideriyor 20 gün kadar yapın ağrılarınızdan kurtulun
karaciğerinizide onarın sağlık kalıcı olsun şifa Allah tan saygılar m.ulaş

Ilim Irfan Sofrası 36d · *_PAZAR MUHABBETİ OLSUN.! 🙄 😃 🤔 TEBESSÜM VE TEFEKKÜR _* *Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış.* Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş: *– Merhaba kızım. Baban evde mi?* Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti. *Padişah: – Annen evde mi?* Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki etmeye gitti. *Padişah: – Kızım eviniz çok güzel ama bacası eğri.* Kız: – Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter. *Padişah: – Sana bir kaz yollasam yolar mısın?* Kız: – İzninizle en ince tüylerine kadar yolarım! Padişah kıza, “öyleyse selametle kal!” deyip, veziriyle tekrar yola koyulmuş. *Saraya varınca padişah vezirine sormuş:* – Kız ile ne konuştuğumuzu anladın mı? *Vezir: – Doğruyu söylemek gerekirse anlamadım padişahım, demiş.* *Padişah:* – O halde tez vakitte git öğren! Yoksa seni vezirlikten azlederim! demiş. Vezir telaşla fırlamış. “Nasıl öğrenirim?” diye düşünürken, en iyisi ilk ağızdan bilgi almak deyip, gitmiş padişahın konuştuğu kızı bulmuş. *Vezir: – Aman kız, hanım kız!…* Biz bu gün yanımda biriyle senin yanına gelmiştik. Yanımdaki kişi senle sohbet etmişti. O sohbette konuştuklarınız ne anlama geliyordu? Onları bana bir deyiver. Dile benden ne dilersen. *Kız: – Konuştularımızı açıklarım ama her cevap için on altın isterim,* demiş. Vezir kabul etmiş. Kız anlatmaya başlamış: – O amca bana babamı sorduğunda *“Azı çok etmeye gitti” demekle; babamın çiftçi olduğunu, tarlaya tohum ekmeye gittiğini anlatmak istedim.* Vezir on altını vermiş, kız devam etmiş: – O amca annemi sorduğunda *“Annem biri iki etmeye gitti” demekle; annemin ebe olduğunu, doğum yaptırmaya gittiğini anlatmak istedim.* Kız vezirden on altın daha alıp devam etmiş: – Amca, *“eviniz çok güzel ama bacası eğri” demekle; benim güzel olduğumu ama gözlerimin şaşı olduğunu söyledi. Ben de, “bacası eğridir ama dumanı doğru tüter” diyerek; şaşıyım ama gözlerim iyi görür demek istedim.* Vezir kıza on altınını verip hemen atılmış: *_– Peki ya “Sana bir kaz yollasam yolar mısın?” ne demek?_* Kız tebessüm edip açıklamış: *– O kaz da sizsiniz, demiş. Bunları öğrenmek için bana onlarca altın verdiniz!…* *_{ Âllâhım.! Anlayışsız, akılsız, ahmak,huysuz, muhakemesiz, halden anlamaz, ferasetsiz, basiretsiz, cesaretsiz, gayretsiz ve kâz olmaktan bizleri ve bu ümmeti; uzak , pâk, emin eyle.. *_ *_kurtar, koru ve muhafaza buyur âmin_* *_Râzi ve memnun olduğun kemal ve hesene vasıflar ve sıfatlarla mücehhez eyle herdâim. âmin.

 

*_PAZAR MUHABBETİ OLSUN.! 🙄 😃 🤔 TEBESSÜM VE TEFEKKÜR _*
*Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış.* Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:
*– Merhaba kızım. Baban evde mi?*
Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti.
*Padişah: – Annen evde mi?*
Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki etmeye gitti.
*Padişah: – Kızım eviniz çok güzel ama bacası eğri.*
Kız: – Bacası eğridir ama dumanı doğru tüter.
*Padişah: – Sana bir kaz yollasam yolar mısın?*
Kız: – İzninizle en ince tüylerine kadar yolarım!
Padişah kıza, “öyleyse selametle kal!” deyip, veziriyle tekrar yola koyulmuş.
*Saraya varınca padişah vezirine sormuş:*
– Kız ile ne konuştuğumuzu anladın mı?
*Vezir: – Doğruyu söylemek gerekirse anlamadım padişahım, demiş.*
*Padişah:* – O halde tez vakitte git öğren! Yoksa seni vezirlikten azlederim! demiş.
Vezir telaşla fırlamış.
“Nasıl öğrenirim?” diye düşünürken, en iyisi ilk ağızdan bilgi almak deyip, gitmiş padişahın konuştuğu kızı bulmuş.
*Vezir: – Aman kız, hanım kız!…*
Biz bu gün yanımda biriyle senin yanına gelmiştik. Yanımdaki kişi senle sohbet etmişti. O sohbette konuştuklarınız ne anlama geliyordu?
Onları bana bir deyiver. Dile benden ne dilersen.
*Kız: – Konuştularımızı açıklarım ama her cevap için on altın isterim,* demiş. Vezir kabul etmiş.
Kız anlatmaya başlamış:
– O amca bana babamı sorduğunda *“Azı çok etmeye gitti” demekle; babamın çiftçi olduğunu, tarlaya tohum ekmeye gittiğini anlatmak istedim.*
Vezir on altını vermiş, kız devam etmiş:
– O amca annemi sorduğunda *“Annem biri iki etmeye gitti” demekle; annemin ebe olduğunu, doğum yaptırmaya gittiğini anlatmak istedim.*
Kız vezirden on altın daha alıp devam etmiş:
– Amca, *“eviniz çok güzel ama bacası eğri” demekle; benim güzel olduğumu ama gözlerimin şaşı olduğunu söyledi. Ben de, “bacası eğridir ama dumanı doğru tüter” diyerek; şaşıyım ama gözlerim iyi görür demek istedim.*
Vezir kıza on altınını verip hemen atılmış:
*_– Peki ya “Sana bir kaz yollasam yolar mısın?” ne demek?_*
Kız tebessüm edip açıklamış:
*– O kaz da sizsiniz, demiş. Bunları öğrenmek için bana onlarca altın verdiniz!…*
*_{ Âllâhım.! Anlayışsız, akılsız, ahmak,huysuz, muhakemesiz, halden anlamaz, ferasetsiz, basiretsiz, cesaretsiz, gayretsiz ve kâz olmaktan bizleri ve bu ümmeti; uzak , pâk, emin eyle.. *_ *_kurtar, koru ve muhafaza buyur âmin_*
*_Râzi ve memnun olduğun kemal ve hesene vasıflar ve sıfatlarla mücehhez eyle herdâim. âmin.