27 Kasım 2020 Cuma

Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman'a gelerek kanadını bir dervişin kırdığını söyler.


Hz. Süleyman dervişi hemen huzuruna çağırtır ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikayetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini şöyle savunur:
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım.
Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı”
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve şöyle der:
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikayet ediyorsun”
Kuş’un kendini savunması Hz. Süleyman'ı da şaşırtır:
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Ancak bu emre Kuş itiraz eder: “Efendim, sakın böyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.
Kuş nedenini şöyle açıklar:
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Siz en iyisi bunun üzerindeki derviş elbisesini çıkartın.
Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”

Kardeş..! unutmayalım ki her gecenin bir sabahı, her derdin bir dermanı, her duyulmayanın bir duyanı vardır. Dallar kırılır yapraklar dökülür Mevsim kış olur ama yüce Rabbim RAHMAN ismi şerifi ile geceyi sabaha, derdi dermana çevirir. Dalı çiçeğine ve kışı da bahara ulaştırır. Rabbim her şeyi gönlümüze göre vermesi duasıyla...

 

ÖLÜM

 

ÖLÜM
- Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrutu en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı oraya gömülmeyi vasiyet etti. İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı..
-Lord Teshlid İngiltere'nin en zengin adamlarındandı, zaman zaman devlete bile borç veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı Servet kasası olarak kullanıyordu. Birgün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı: "Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!"... Dünya hayatında mal ve Servetin herşeyi çözdüğünü sananlara duyurulur..
-Şüphesiz muhtevasını tam anlamıyoruz; nerde ne zaman ve nasıl bitecek? İnsanoğlu hayatı boyunca evden çıkar, sonra tekrar döner, ama birgün çıkar bir daha da dönmez...
- Hayatında kimseye zulmetmemeye, kimseden nefret etmemeye, kimseyi yaralamamaya, kimseden kendisini üstün görmemeye, kusur işleyenleri affetmeye özen gösterenlere müjdeler olsun ne güzel bir ahlaka sahipler. Hepimiz gidiciyiz...

MELEKLERİ EVİNDE MİSAFİR ETMEK IÇİN


 

🌷
🌷
👉Bir gün Efendimiz Resulullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) bir gün, kızı Fatıma'nın (r.anha) evine geliyor... Eve girdiğinde görüyor ki, Fatıma Validemiz (Radıyallahû Anhâ) oturmuş elinde beyinin elbisesinin söküğünü dikiyor. Ayağıyla da Hz. Hasan'ın (ra) beşiğini sallıyor, ağzıyla da Kur'ân-ı Kerim okuyor. Bu haldeyken Efendimiz (ص) içeri girince hemen Fatıma Validemiz (r.anha), "Buyur Babacağım" diye ayağa kalkıyor... Ama Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm "Kalkma kızım, otur otur" diyor, ısrar ediyor, ama Fâtıma Validimiz (r.anha) ayağa kalkıyor. Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm) buna rağmen, "Keşke otursaydın kızım" diye ısrar edince, Fâtıma Vâlidemiz de merak ediyor: "Babacığım, sen gelirsin de ben sana ayağa kalkmaz olur muyum? Niye otursaydım ki?"
🔸️Efendimiz (Aleyhissalâtü Vesselâm) Fâtıma'nın (r.anha) oturma sebebini şöyle anlatır: "Kızım, hanımlar çok bahtiyardırlar, mesutturlar, kazançlıdırlar. Ben kapıdan içeri girdiğim zaman buranın meleklerle dolu olduğunu gördüm. "Babacığım, bu kadar melek niçin gelmiş buraya?" Herbirisi bir başka sebepten gelmişti senin evine buyurur.
--Sen elinle kocanın elbisesinin yırtığını dikiyorsun, hizmet ediyorsun, işte meleklerin bir kısmı senin kocana hizmet edişinden dolayı gelmişlerdi. Bir hanımın gönül rızasıyla kocasına hizmet etmesi meleklerin tebrik edeceği bir ibadettir.
--Diğer bir kısmı da elinle kocanın elbisesini dikerken, ayağınla da oğlunun beşiğini sallıyordun. Bir hanımın çocuğuna bakması, isteyerek, severek, şefkatle, sevgiyle hizmet etmesi meleklerin gelip seyredebileceği bir hizmettir.
--Diğer bir kısmı da, sen ağzınla da boş durmuyor, Kur'ân-ı Kerim okuyordun, İşte büyük bir kısmı da senin okuduğun Kur'ân-ı Kerimi dinlemek için gelmişlerdi" buyuruyor ve ilave ediyor:
》》Kızım, hanımlar çok bahtiyardırlar, eğer niyetlerini düzeltirlerse, eğer duygularını düzeltirlerse, eğer bu saydığım hizmetleri şuurla, ibâdet kasdıyla yaparlarsa, onların yaptığı bütün işler ibâdet yerine geçer..
(Ahmed bin Hanbel / Müsned)
👉Bir hanımefendi İslâm şuuruyla hayatına bakarsa, zengin bir din kültürüyle hayatını ziynetlendirirse, kendi dünyasını İslâmî ölçülerle böyle güzelleştirirse bu hanımın ev hizmeti de ibadettir. Daha doğrusu hanımların Cennete gitmeleri beylere nisbetle daha öncelikli, daha kolaydır. Bu da hanımlar için çok sevindirici, memnuniyet verici bir müjdedir…




Namazınızı hiçbir zaman aksatmayınız! 1. Efendiler! Bir takım yol kesiciler vardır ki; kaza borcu olan, nafile ibadet yapamaz diye fetva vererek, Ümmeti Muhammedi ibadetten mahrum bırakıyorlar. Bunlar kutta-i tariktir. 2. İki evladımın bir araya gelmesi sohbettir.



3. Evlatlarım! Okuduğunuz kitapların, musannıflarının atomları, ecza-i asliyeleri toprak altında; ruhları ise size nazardır. Dikkat edin! Ümit edilir ki büyük nura mazhar olursunuz.
4. Ben size bu ilmi; müftü olasınız imam olasınız diye okutmuyorum. İmanlı bir Ümmet-i Muhammed olmanız ve diğer Ümmet-i Muhammed’i irşad için okutuyorum. Kim menfaat için okutursa, Allah onu çarpar.
5. Evlatlarım! Size şefaat olmayacak, inşaallah siz şefaat edeceksiniz.
6. Evlatlarım! Şu şekilde dua edin, isteyin: “Yarabbi bize ilim ver, feyiz ver, nur ver. Verdiğin ilmi yaydır Allahım.” (H. Arıkan)
7. Kalbi ile Allah diyen Nakşibendî yolcusu, dünyada kalmadıkça kıyamet kopmaz.
8. Hidayetten mahrum bir adamı hidayete getirmek; dünyayı ters çevirmek kadar zordur.
9. Efendiler! Namaz kılmayan kâfir olmaz ama kâfirler de namaz kılmaz.
10. Evlatlarım! Vazifeniz okuyup-okutmaktır.
11. Evlatlarım! Sizler yüzbinlere baliğ olacaksınız.
12. Maneviyatsız ilim, zehre müngaliptir. Bizde ilim öğrenmek 5 sene, 3 sene değil 2 senedir.
13. Bizim elif cüzümüzde okuyanların; dini sahih, imanı sahih, nikâhı sahih, her şeyi sahih olur. Sonunda feyzi ilahi nasip olur.
14. Himmet olmadan, karıncanın adımı kadar yükselmek mümkün değildir.
15. Eser yazmayı iki şeyden, (sebepten) dolayı tercih etmedim. 1: Baktım, ecdadımızın yazdığı eserler ayaklar altında sürünüyor. 2: Ecdadın yazmış olduğu kitapları okuyacak kimse kalmamış.
16. Evlatlarım! Bu yolda ana baba dinlemezler.
17. Evlatlarım! Hizmet edin, hizmet ederseniz; malda sizin, mülkte sizin, makamda sizin, şan da sizin, şeref de sizin.
18. Kim “Allahümmerzugna hifzel mürselin” duasını, her gün seher vaktinde kalkıp, 70 defa okuyup bir ay devam ederse ona süfliler musallat olamazlar. (H. Arıkan)
19. Biz kalbimizi bir an Rasülüllah’ın kalbinden kessek, o zamanımızı ölü sayarız. Sizlerde öylesiniz, evlatlarım.
20. Bu devir gizlilikler devridir. Biz kendimizi kimseye anlatamadık, evladım Kemal, seni de kimse anlayamayacak.
21. Evlatlarım! Feyzi müngati olanlar ile hemhal olmayınız. Sizin de feyziniz müngati olur.
22. Evlatlarım! İtaat ve azm ederseniz; muvaffak olmayacağınız bir şey yoktur.
23. Evlatlarım! Sevenler dahi bu dünyadan imanla gidecekler. Evlatlarımıza değil, evlatlarımızı sevenlere dahi şefaat edeceğiz.
24. Evlatlarım! Kerametin hayranı ve aşıkı olmayınız.
25. Evladımız olduktan sonra, çingene de olsa muhteremdir.
26. Benim evlatlarım, Anadolu’dan çarığını sürüyerek gelirler, İstanbul efendisi olarak giderler.
27. Bir vilayette bir evladım olsun yeter, artar bile.
28. Evlatlarım! Hz Allah’tan çok yüce şeyler isteyiniz.
29. Benden keramet istiyorlar. Ne kerameti? En büyük keramet, şu zamanda binlerce İmamı Rabbani evladının olması değil midir?
30. Benim evlatlarım, Yusuf (AS) güzelliğindedir.
31. Benim evlatlarım, bildiğinin alimi, bilmediklerinin de talibidirler.
32. Evlatlarımın üç anından korkarım: 1. Bülüğa erme anı 2. askerlik anı 3. evlenme anı. Bu yollardan geçebilmenin yolu, rabıtayı terk etmemektir.
33. Evlatlarım! Sizler birer aletsiniz, alet kullanılırsa işe yarar.
34. Bir evladımızla, diğer bir evladımız arasında üç günlük küslük olursa feyizleri kesilir.
35. “La ilahe illallahü vahdehüle şerike leh” duasını okuyanlar, inşaallah cehennem yüzü görmeyecekler. Efendiler! Bunu yazınız, çoluğunuza-çocuğunuza öğretiniz.
36. Sizler hizmete devam ettiğiniz müddetçe, her yerde beraberiz.
37. Mezara gidiyor bile olsak, ders denince koşarız.
38. Dünyada bize rahat ettirmediler, irtihalimizden sonra siz hizmet ediniz, biz istirahat edelim.
39. Evlatlarım! Bu yol Allah’ın yolu, Resulünün yolu, ashabının yoludur. Bu yol sıkıntılar ile doludur. Bu yolda yürürken ayağımıza diken batmazsa biz bu yolumuzdan…
40. Dünya, ahiretin gölgesidir. Sen güneşi arkana alırsan, gölge önüne düşer. Ne kadar kovalarsan yakalayamazsın. Ama güneşi önüne alırsan, o zaman gölgen arkada kalır ki, arkanızdan gelecektir. Evlatlarım! Sizde dünyayı arkanıza alınız.
41. Evlatlarım! Benim size verdiğim; ilim hazinesinin anahtarıdır. Siz bu anahtarla açıp ilim hazinesini alacaksınız.
42. Evlatlarım! Benden aldığınız bu ilim; dünyanızı da ahiretinize de yeter. İçinizde suiistimal eden olursa cehennemi, boylar.
43. Üzerinde misvak taşıyan felç olmaz.
44. Vazifemiz; cehennemin önündeki kütükleri kurtarmaktır.
45. Dört şeye güvenmeyin. 1. Amirlerin iltifatına 2. Kış güneşine 3. Suyun durgunluğuna 4. Kadınların cilvesine.
46. Evlatlarım! Arasına fitneyi fesat girdiği zaman, oradan enbiya ve evliya, alakasını keser.
47. Evlatlarım! Rızka değil rezzaka bağlanın.
48. Bir kimse, kurban kesmeye gücü yettiği halde kurban kesmezse, ondan akacak kan o sene içinde kendinden veya evladından akar. Bu ya trafik kazasında olur ya da ameliyat masasında olur.
49. Kapımıza gelen, beş yaşında çocuk da olsa onunla alakalanırız.
50. Hizmetlerimiz Kemal ile kemale erecektir.
51. Daima kardeşlerimize, hüsnü – zan ediniz. Onları kendinizden üstün görünüz. Bir kimse, bütün kardeşlerini kendi nefsi üzerine tercih etmedikçe kâmil insan olamaz.
52. Bir insan zamanının mürşidi kâmilini bulamadıysa zamanın mürşidi kâmilinin gıyabında ona rabıta yapsın.
53. Asrısaadet bir daha yaşanmadıkça, kıyamet kopmayacak.
54. Bu bir devlettir ki fi zamanına bir ferd, ayağına demir pabuç giyse, ömrü nuh yaşasa, ruyi zemini dolaşsa, cenabı hak tevhid etmedikçe bu nimete vasıl olamaz.
55. Bize azıcık yardım edene, biz Uhud Dağı kadar yardım ederiz.
56. Saatlerce, günlerce, aylarca, haftalarca Kuran-ı Kerim okumaktan, beş dakika rabıta yapmak daha faziletlidir. Çünkü Kuran-ı Kerim; Allah’ın sıfatının tecellisidir. Rabıta ise; zatının tecellisidir. Rabıtada zatının tecellisinden istifade ediyoruz.
57. Allah’a kavuşturacak, vasıl edecek, yakın olacak şey sohbettir.
58. Bir müminin yaşayışının sıkıntılı olması ahiretinin sıkıntısız geçeceğine alamettir.
59. Diz üzerinde rabıta yapanlar, romatizma hastası olmazlar. Dünya’da mümin için rahatlık yoktur.
60. Bir defa Salat-ı Münciyye okumak yüz defa Salavat-ı Şerifeye bedeldir.
61. Aklın inkişafı için rabıta ve zikri kalbi zaruridir.
62. Ehli rabıtadan ma-adası imanla gitseler dahi cehennemi tadacaklar.
63. Ekmek kırığından, mübalağa ile tahzir ederim.
64. Nur, feyz nurunda istikametten ayırmayalım.
65. Teheccüd namazı bizim sancağımızdır.
66. Tadil-i Erkan’a riayetsizlik maişet sıkıntısı getirir.
67. Ayasofya açılmadan, Türkiye’nin felaha ermesi mümkün değildir. Eğer açılırsa kurtulur. Çünkü orada, peygamberimizin iziyle beraber, yetmiş bin ruhani vardır.

Bizim bu alemde bir tek işimiz var.. O da yavrularımızın kalplerine Allah cc ve Peygamber (sav) sevgisi ile iman ve İslâm nurunu yerleştirmektir.. Ebu-l Faruk Silistrevî (ksa)

 


KADINA ŞİDDETE KADINLAR DEĞİL ERKEKLER DUR DER... ÇÜNKÜ; Bir adamın kalbine 4 kadın yerleşir, Bunlar: 1. Annesi 2. Eşi 3. Kız kardeşi 4. Kızıdır * Birinciyi râzı etmek Allah’ın rızasından geçer * İkinciye ikram etmek Rasulullahin vasiyyetidir * Üçüncü ile ilgilenmek bereket vesilesidir * Dördüncüyü terbiye etmek Cennet’e açılan kapıdır

 





☝️Allah'ım; Bu Mübarek CUMA Günü Hürmetine ;Evlerimizi Aş'sız, Kalplerimizi Aşksız, Dillerimizi Duâ'sız bırakma..!
🔹️Evlatlarımızı hayırlı, Bedenimizi sağlıklı, İşleri mizi başarılı kıl...!
🔹️Fakirlere yardım et..Zalimlere fırsat verme Ya Rabbi...!
👉ESSELAMU ALEYKUM...

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَشْفَعُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثَلَاثَةٌ: اَلْأَنْبِيَاءُ ثُمَّ الْعُلَمَاءُ ثُمَّ الشُّهَدَاءُ. (هـ)
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kıyâmet günü üç sınıf şefâat eder: Peygamberler, sonra âlimler, sonra da şehîdler.” (Sünen-i İbn-i Mâce)