22 Aralık 2020 Salı

Maşallah

HZ ALLAH C.C SUSAN SESSİZ KALAN BÜTÜN ÜLKE İNSANLARINI CEZALANDIRDI.

 


KİM BENİ SEVERSE CENNETTEDİR” Enes Bin Malik (r.a.) diyor ki:Rasulullah bana şöyle buyurdular: “Yavrucuğum! Kalbinde kimseye karşı kötülük beslememeğe çalış,gücün yeterse gece ve gündüz bunu yap.Yavrucuğum! Bu benim sünnetimdir Kim benim sünnetimi hayata geçirirse ,gerçekten beni sevmiş olur.Kim de beni severse benimle cennettedir.” MELEKLERİN YIKADIĞI ŞEHİT Ensar’dan Hanzale bin Ebu Amir (r.a.) Peygamber Efendimizden (s.a.v.) evvel de putlara tapmayan bir zattı.Rasulullah’ın daveti üzerine hemen iman etti.Bedir gazasında bulunmuştur.Abdullah bin Selül’ün Müslüman olan kızı Cemile(r.anha) ile Uhud Gazvesi’nden bir gün önce evlendi. Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in Mekkeli müşriklerle harp için Uhud’a gittiğini duyunca geç kalırım korkusuyla boy abdesti almaya fırsat bulamadan İslam ordusuna katılan Hanzale (r.a.) müşrüklerin üzerine can siparane hücum etti ve şehitlik metebesine kavuşuncaya kadar durmadan çarpıştı. Muharebe esnasında Ebu Süfyan’la karşılaştı ve onu atından yere düşürdü.Ebu Süfyan’ın çevresinden yardım istemesi üzerine Şeddad bin Esved yetişip Hanzale(r.a.)’yi mızrakla şehit etti. Şehit olduktan sonra Ashab-ı Kiram’dan Hanzale’yi görenler başından su aktığını fark ettiler. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) “Ben Hanzale’yi yerle gök arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gördüm.”buyurdu. Ashab-ı Kiram onun boy abdesti alamadan şehit düştüğünü ve melekler tarafından yıkandığını öğrendikleri zaman ona “Gasilü’l Melaike”(meleklerin gaslettiği,yıkadığı kimse) lakabını verdiler. Ashab-ı Kiram içinde Evs kabilesinden olanlar ,Hazrec kabilesinden olanlara karşı “Meleklerin yıkadığı Hanzale (r.a) bizdendir.”diye iftihar ederlerdi.. Hadis-i Serif “ Küçük iken ölen çocuklarınız ,cennet (ehlin) in küçükleridir.Onları biri (ana-) babasıyla karşılaşıp elbisesi (nin etekleri) ne yapışır ve Allah onu ve (ana-) babasını cennete sokuncaya kadar bırakmaz.” (Hadis-i Şerif, Sahih-i Müslim) Fazilet Takvimi 2008

 


Anneler helâl yiyip, edepli olmalı. Kötü huylar anne sütüyle çocuğa geçer, Ergenlikte ortaya çıkar. İmam Gazali Hazretleri Bir kul Müslümanlar içinde kendisinden daha şerli birinin olduğuna inandığı müddetçe kibirlidir Selanu'l farisin r a

 

8s 
Sadece ben ile paylaşılıyor
Sadece ben
Görüntünün olası içeriği: açık hava, şunu diyen bir yazı 'SAHİBİNİN ELİYLE HAZRETİ ALLAH'A HAVALE EDİYORUZ.'
♦️UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!♦️
Bu resme iyi bakın!
Öyle bir mâna ile bakınki, bütün önyargılardan uzak, hâlet-i cismaniyeden arınmış, akl-ı melekîniz ile bakın..
Bu resme ruhunuzla bakın. Kafa gözünüzle değil, kalp gözünüzle bakın..
Koskoca bir devletin mânen yıkılışının resmidir aslında SADÂBAD..
Bir milletin vicdanlarındaki kaybolan mânânın resmidir SADÂBAD..
Gecenin ayazında, gaz bombalarının arasında, Sabah namazına kaldırılmayı beklerken zalimce sokağa atılan mazlumların adıdır SADÂBAD..
1400 yıl önce başlayan kutlu bir yolda, Mescidi Nebevî'nin etrafındaki odalarda, Resulullah efendimizden (s.a.v) ilim tahsil eden Ashâb-ı Soffa'dır SADÂBAD..
Ehli sünnet yolunda yürüyenlerin, Îlâ-i Kelimetullah için mücadele verenlerin sadâkatlarının sınandığı imtihandır SADÂBAD..
Dağlarda mağaralarda, Toroslar'da çadırlarda, trenlerde vagonlarda, her şart ve imkanda, Hz Allah'ın kelâmının, dininin öğretildiği dâvâdır SADÂBAD..
"Benim evlatlarımın (talebelerimin) kesip attığı kör tırnaklara bile dünyaları değişmem" diyen sâhib-i zamanın, "bir evladım (talebem) için gerekirse dünyanın altını üstüne getiririm" diyen o yüce Mürşidi kamil'in talebelerinin kaldığı hâtemüsaâde bahçesinin adıdır SADÂBAD..
İki Cihan serveri Rasulullah efendimizin (s.a.v) "Kuran-ı Kerim okunan ve okutulan yerler, Cennet bahçelerinden bir bahçedir" buyurduğu cennet behçesidir SADÂBAD..
Canıyla malıyla Rasulullah efendimizin (s.a.v) etrafında kenetlenip, îlâ-i Kelimetullah için, Allah için, lilllah için Bedir'de Uhud'da şehit olan Ashâb-ı Kiram'ın yoludur SADÂBAD..
Hulâsa-i kelam, hesabı mahşere kalmış davanın adıdır SADÂBAD..
♦️Anlayamadınız beyler! kavrayamadınız!
Siz SADÂBAD'ı taş duvardan ibaretmi zannettiniz?
Ondaki derin mânâya, serencâm-ı hidâyete, mahz-ı vuslata, nûr-i Muhammed'e (s.a.v) vâkıf olamadınız.
♦️Anlayamadınız! idrak edemediniz!
Siz onların serzenişlerini kuru bir beton ve dünyalık bir kaygı içinmi zannettiniz?
Onların serzenişleri, Bu necip milletin vicdanlarındaki kaybolan mânâ içindir.
Onların serzenişleri, bu milletin gönlünde sönmek üzere olan nûr-i islam dâvâsıdır.
Onların serzenişleri, Kıyamet saatine kadar devam edecek olan hak dâvâya, kalpleri körelmiş nasipleri daralmış olan bir milletin idrakinde olamayaşınadır.
İşte bu resim bir devletin mânen yıkılışının resmidir.
Bu resim bir milletin dinine imanına indirilen balyozun resmidir.
♦️Başaramayacaklar!!! asla başaramayacaklar!!!
Ezelde takdir buyurulan ilâhî Ferman ebede kadar tahakkuk edecek, Hz Allah nurunu tamamlayacaktır.
Her ne kadar kafirler ve münafıklar istemeselerde..
Hilmi Özer

HASET EDENE RAHATLIK YOKTUR

 

HASET EDENE RAHATLIK YOKTUR
Haset, başkasında gördüğü bir nimete göz dikip o nimetin ondan gitmesini, alınmasını ve başkasında bulunan fakirlik veya herhangi bir noksanlığın devam etmesini istemektir.
Haset bir nimetin, fazîlet ve üstünlüğün kendisine geçmesini istesin veya istemesin sahibinin elinden çıkmasını arzu etmek, başkasında bulunmasını çekememektir. Öyle ki hasetçiye nimet onda kalsın, aynısını sana da verelim deseler memnun olmaz. Ondaki nîmet mutlaka gitse de kendisine hiç bir şey verilmese bile hoşlanır. Haset olunan nimet, gasbolunamayan bir fazilet ve üstünlük olursa hasetçi o zaman tamamen fazîlet düşmanı kesilir ve onu elde edemediğinden dolayı mutlaka imha (yok) etmekle tesellî bulmak ister. (Elmalılı Tefsiri)
Hikmet ehli bir zat şöyle buyurdu:
Hasetten sakınınız. Zira semada da, yeryüzünde de, Allâhü Teâlâ'ya karşı işlenen ilk günah hasettir.
Semada ilk günah olması şöyledir: İblis, Hz. Âdem'e (a.s.) secde ile emrolunduğunda “Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” diye haset edip secde etmemiş, bundan dolayı Allâhü Teâlâ onu lanetlemiştir.
Yeryüzünde ilk günah olması ise şöyledir: Hz. Âdem'in (a.s.) oğlu Kâbil, kardeşi Hâbil'i, haset edip öldürmüştür. “Hem onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını hakkiyle oku. Hani ikisi birer kurban takdim ettiler de birinden kabul edildi, diğerinden edilmedi ‘Seni mutlaka öldürürüm' dedi. O biri, ‘Allah ancak muttakilerden (Allah'tan korkanlardan) kabul buyurur” dedi. (Mâide Sûresi, âyet 27)
Tâbiînin büyüklerinden Ahnef bin Kays (r.a.) dedi ki: “Haset edene rahatlık yoktur, cimride de vefa yoktur.” Tâbiînden Muhammed bin Sîrin (r.a.) şöyle dedi: “Şimdiye kadar hiç kimseye haset etmedim. Eğer o kimse cennet ehlinden ise ona nasıl haset edebilirim. Zira o cennete gidiyor. Cehennemliklerden ise neden haset edeyim ki o da cehenneme gidiyor.”
Ebu'l-Leys Semerkandî Hazretleri şöyle buyurdu:
“Üç kişinin duâsı kabul olunmaz. Haram yiyenin, devamlı gıybet yapanın ve kalbinde Müslümanlara karşı kin ve haset olanın.” (Tenbîhu'l-Gâfilîn)

Büyüklerin cenâze namazında bulunan ateşten korunuyor Bir köylü kullandığı baltayı omzuna asıp, Seyyit Abdülkâdir-i Geylâni Hazretleri’nin cenâze namazını kıldı. Sonra baltayı düzeltmek için demirciye verdi. Lâkin ateş tesir etmedi, balta ısınmadı. Demirci: -Bu ne iştir? diye sordu. Köylü, Hazretin cenâze namazına iştirak ettiğini anlattı. Büyüklerin cenâze namazında bulunan ateşten korunuyor demektir. Ârife işâret yeter...

"Zulmün olduğu yerde,tarafsızlık, namussuzluktur.." - Cemil Meriç