İbni Arabi demiştir ki: "Ulema, ayağı yıkamanın vacip olduğu üzerinde ittifak etmiştir. Taberi'den başka bunu reddedeni bilmiyorum." (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 91) Bu kelimeyi mecrud olarak "Ve ercüliküm" okuyanlardan bir kısmı "Ayakları mesihten murat, yıkamaktır" demişlerdir. Sahih olan da budur. Zira mesh kelimesi, sıvazlamak ile yıkamak arasında müşterek bulunmaktadır. Bazen yıkamada bazen de meshetmekte kullanıldığı olmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 92) Peygamber Efendimiz abdestlerinde ayaklarını yıkamış ve "Bu bir abdesttir ki, Allah bundan başkasını kabul etmez" buyurmuştur. (Tefsir-i İbni Ke-sir, c. 2, s. 26; Nimetü'l-İslam; Kitabü't-Taharet, s. 66) Abdullah bin Zübeyr'e (ra), Peygamber Efendimiz(sav)'in nasıl abdest aldığı sorulmuş idi. Bir kap su istedi ve onlara göstermek için Peygamber Efendimiz'in aldığı şekilde abdest aldı: Önce üç defa ellerini yıkadı, sonra üç defa mazmaza ve istinşak yaptı, sonra da üç defa yüzünü yıkadı, sonra dirsekleriyle birlikte üç defa kollarını yıkadı, sonra başını meshetti de ellerini bir defa öne, bir defa da geriye götürdü, sonra topuklarına kadar iki ayağını yıkadı. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 96)
Şayet ayakta farz olan, mesih olsaydı veya mesih caiz bulunsaydı, yıkamayı terk etmek üzerine vaid (korkutucu beyan) vaki olmazdı. Zira meshetmek ayağın her tarafını kaplamak değil, ancak mestin üzerine olduğu gibi, bazı yerlere elin temas etmesidir. (Tefsir-i İbni Kesir, c. 2, s. 27) Bir de Peygamber'in (sav) Buhari ve Müslim'de Abdullah bin Amr ile Ebu Hüreyre'den (ra) rivayet edilen hadis-i şeriflerinde "Abdestinizi ikmal ediniz. (Kuru kalan) ökçelerin vay ateşten haline" buyurmaktadır. Aynı metinle bir hadis-i şerifi Müslim, Hz. Aişe'den (ra) rivayet etmiştir. (Tefsir-i İbni Kesir, c. 2, s. 26) Peygamber (sav), abdest alan bir adamın ayağının üzerinde tırnak kadar bir yerin kuru kaldığını görmüş ve "Kuru kalmış ökçelerin vay haline" buyurmuştu. Hz. Enes (ra) nakletmektedir: Peygamber'e (sav) bir adam gelmiş, orada iken abdest almış ve ayağının üzerinde tırnak kadar bir yeri kuru kalmıştı. Bunu gören Peygamber (sav), "Dön de abdestini güzel al" buyurdu. (Tefsir-i îbni Kesir, c. 2, s. 27) Bu hususta daha fazla bilgi için gerek tefsir gerekse fıkıh kitaplarının geniş bilgi ihtiva edenlerim gözden geçirmeleri tavsiye olunur...Mehmed emre. fetvalar.