5 Ocak 2021 Salı

Peygamber efendimizin mübârek nesli Kerîmeleri ile olmuştur.. Hz. Fatıma (r.anha) annemiz neslinden söz edilirken, Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunlarından söz edilmeme sebebi;


Hz. Peygamber (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle nakledilir..
“Her annenin oğlu için kendilerine mensup olacağı bir asabe (baba tarafından akrabalar)vardır. Fatıma’nın iki oğlu bundan müstesnadır; çünkü ben onların velisi ve asabesiyim (erkek cihetinden akrabası sayılırım)”
(Hakim en- Nisaburi, el- Müstedrek)
..buyurmuş ve neslinin Hz. Fatıma’nın bu iki oğlundan devam edeceğini belirtmiştir..
Cenâb-ı Hakk cümlesinde razı olsun..

EHL-İ SÜNNETE MUHALİF OLMAYI ŞİAR EDİNEN ŞİA ÇIPLAK AYAĞA MESH EDİYOR. Soru: Acaba Hz. Ali (ra) çıplak ayağının üzerine mesh etti mi? Cevap: Bilakis Hz. Ali (ra), "Ayaklarınızı topuklara kadar yıkayınız" diye emir buyurmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 93) Hz. Ali bir gün halkın arasında hüküm vermekte iken mübarek çocukları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in abdest ayetinin ayaklarla ilgili cümlelerini mecrur olarak "Ve ercüliküm" ibaresiyle "Ve ercüleküm" okumuş ve şöyle devam etmiş ve "Kelamdan" (varid olanın) önü de sonu da budur" demiştir. Ashabın ulemasından bulunan Abdullah bin Mes'ud ve Abdullah bin Abbas (ra) da, "Ve ercüleküm" okurlardı. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 93) Nezzal bin Sebre, Hz. Ali (ra)'den naklederek demiştir ki: Ali (ra) öğle namazını kıldırdıktan sonra, Küfe meydanında halkın arasına oturmuştu. İkindi vaktine kadar orada kaldı. İkindi olunca bir su küpünün yanınaa vardı. Bir avuç dolusu su alıp onu yüzüne, ellerine, başına ve iki ayağına sürdü, sonra ayağa kalkıp onun artanını ayakta olduğu halde içti, sonra, "Halktan bazı kimseler, ayakta su içmeyi kerih görüyorlar. Resulullah (sav), benim yaptığımı muhakkak yapmıştır" dedi ve şöyle devam etti: "Bu, abdestini bozmayanın abdestidir" dedi. Hazret-i Ali'ye (ra) nisbet edilen ve ayaklar üzerine meshetmekle ilgili bunun dışında bir beyan yoktur. Abdesti olanın eline, yüzüne, başına ve ayaklarına su sürmesi, serinlemek için olmaktadır. (Tefsir-i İbni Kesir, c. 2, s. 26)


İbni Arabi demiştir ki: "Ulema, ayağı yıkamanın vacip olduğu üzerinde ittifak etmiştir. Taberi'den başka bunu reddedeni bilmiyorum." (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 91) Bu kelimeyi mecrud olarak "Ve ercüliküm" okuyanlardan bir kısmı "Ayakları mesihten murat, yıkamaktır" demişlerdir. Sahih olan da budur. Zira mesh kelimesi, sıvazlamak ile yıkamak arasında müşterek bulunmaktadır. Bazen yıkamada bazen de meshetmekte kullanıldığı olmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 92) Peygamber Efendimiz abdestlerinde ayaklarını yıkamış ve "Bu bir abdesttir ki, Allah bundan başkasını kabul etmez" buyurmuştur. (Tefsir-i İbni Ke-sir, c. 2, s. 26; Nimetü'l-İslam; Kitabü't-Taharet, s. 66) Abdullah bin Zübeyr'e (ra), Peygamber Efendimiz(sav)'in nasıl abdest aldığı sorulmuş idi. Bir kap su istedi ve onlara göstermek için Peygamber Efendimiz'in aldığı şekilde abdest aldı: Önce üç defa ellerini yıkadı, sonra üç defa mazmaza ve istinşak yaptı, sonra da üç defa yüzünü yıkadı, sonra dirsekleriyle birlikte üç defa kollarını yıkadı, sonra başını meshetti de ellerini bir defa öne, bir defa da geriye götürdü, sonra topuklarına kadar iki ayağını yıkadı. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 96)
Şayet ayakta farz olan, mesih olsaydı veya mesih caiz bulunsaydı, yıkamayı terk etmek üzerine vaid (korkutucu beyan) vaki olmazdı. Zira meshetmek ayağın her tarafını kaplamak değil, ancak mestin üzerine olduğu gibi, bazı yerlere elin temas etmesidir. (Tefsir-i İbni Kesir, c. 2, s. 27) Bir de Peygamber'in (sav) Buhari ve Müslim'de Abdullah bin Amr ile Ebu Hüreyre'den (ra) rivayet edilen hadis-i şeriflerinde "Abdestinizi ikmal ediniz. (Kuru kalan) ökçelerin vay ateşten haline" buyurmaktadır. Aynı metinle bir hadis-i şerifi Müslim, Hz. Aişe'den (ra) rivayet etmiştir. (Tefsir-i İbni Kesir, c. 2, s. 26) Peygamber (sav), abdest alan bir adamın ayağının üzerinde tırnak kadar bir yerin kuru kaldığını görmüş ve "Kuru kalmış ökçelerin vay haline" buyurmuştu. Hz. Enes (ra) nakletmektedir: Peygamber'e (sav) bir adam gelmiş, orada iken abdest almış ve ayağının üzerinde tırnak kadar bir yeri kuru kalmıştı. Bunu gören Peygamber (sav), "Dön de abdestini güzel al" buyurdu. (Tefsir-i îbni Kesir, c. 2, s. 27) Bu hususta daha fazla bilgi için gerek tefsir gerekse fıkıh kitaplarının geniş bilgi ihtiva edenlerim gözden geçirmeleri tavsiye olunur...Mehmed emre. fetvalar.

Yanlış anlamak için tetikte bekleyene, doğruyu anlatamazsın...

 ''Yıllar sonra öğrendim'ki.!

Bağırıp çağırmaya gerek yok.
Sesini duymak isteyene, bir fısıltın yeter.......!



Hakiki dost; Sıkıntılı zamanlarda, Senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana yardım edendir… Hz. Ali (r.a) "Biz yolculuklarımızda yukarı çıktığımızda tekbir getirir 'Allahu Ekber' derdik, aşağı indiğimizde tesbihte bulunur, 'Sübhanallah' derdik.













#YÜZDE YÜZ DOĞRU...

 

#YÜZDE YÜZ DOĞRU...
DİZİLERİN VERDİĞİ MESAJLAR
1- İstemediğin biriyle evlendiysen ona ihanet edebilir, başkasıyla aşk yaşayabilirsin.
2- Kötü bir olaydan sonra içki içip etrafı dağıtmalısın.
3- Sevdiğin kişi başkasıyla evlendiyse onların yuvasını bozmalısın.
4- Kötüler daima güçlüdür iyiler ezilmeye mahkumdur.
5- Her dizide yeni elbiseler, ayakkabılar olmalı, alışveriş için hep lüks yerler tercih edilmelidir.
6- Evde ilgi görmeyen adam dışarıda karısını aldatmalı ve bütün suç kadına yüklenmeli, adamın yaptığı da masum gösterilmelidir.
7- Gençlerin mutlaka sevgilisi olmalı, lise ve orta okul seviyesinde olsa bile çıktığı biri olmalıdır.
8- Birbirlerinin kuyusunu kazan insanlar, hep maskeler ile dolaşmalı ve suç daima bir iki kişinin üzerine yıkılmalı
9- Kavga eden, şiddet uygulayan, hırsızlık ve gasp yapan baş rol oyuncuları güler yüzlü, yakışıklı olmalı ve hep haklı nedenlerle yapmalı.
10- Anneler hep despot olmalı, babalar ise daima sert ve anlayışsız olmalı. Çocuklar her zaman haklı olmalı.
11- Kaynanalar hep kötü rol oynamalı, sürekli olarak damadının gelininin kuyusunu kazmalı
12- Paranın nerden ve nasıl geldiği belli olmamalı, harcama yaparken hep cömert olunmalı.
13- İş yerleri hep rezidans olmalı, işçi ve esnaf rolleri olmamalı.
14- Sıradan ortalama bir hayat yoktur.Ya diptesindir ya tepede.Bunun ortası yoktur.
15- Gençler hep haklı olmalı, haklı çıkmalı başına buyruk hareket etmeli ve kız erkek meseleleri dışında başka da dertleri olmamalı.
16 - Hep lüks özendirilmeli herkesin hayali maneviyat değil maddiyat olmalı yalılar villalar amaç olmalı insanlar olağanüstü bir lüks yaşama yönlendirilmeli.. Hep kapitalizm hep kapitalizm..
17-Ülkede her şey yolunda gidiyor verilmesi gereken bir mesaj ve anlatılacak birşey de yok.
İşte dizilerin rolü kısaca budur.
Bireyselleştir.
Yalnızlığa it.
Kimseye güvenmesin.
Bilinçsizleştir
Aile sıkıntıdır.
Alperen Aydın ve Şevket Bayrakci

Bir adam Hz. Ali’ye gelip

 

Bir adam Hz. Ali’ye gelip “Seni öldürmek isteyenler var, korunsan iyi olur” demiş, Hz. Ali ona şöyle cevap vermiştir: “Her insanla birlikte onu kaderinde olmayan şeylerden koruyan iki melek vardır. Fakat kader geldiğinde melekler kişi ile kaderin arasından çekilirler. Şüphesiz ki ecel sağlam bir kalkandır (yani eceli gelmeyen ölmez)” (Taberî, XIII, 119).

Peygamber efendimizin mübârek nesli Kerîmeleri ile olmuştur..

 

Peygamber efendimizin mübârek nesli Kerîmeleri ile olmuştur..
Hz. Fatıma (r.anha) annemiz neslinden söz edilirken, Hz. Peygamber (asm)’in diğer kızlarından olan torunlarından söz edilmeme sebebi;
Hz. Peygamber (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle nakledilir..
“Her annenin oğlu için kendilerine mensup olacağı bir asabe (baba tarafından akrabalar)vardır. Fatıma’nın iki oğlu bundan müstesnadır; çünkü ben onların velisi ve asabesiyim (erkek cihetinden akrabası sayılırım)”
(Hakim en- Nisaburi, el- Müstedrek)
..buyurmuş ve neslinin Hz. Fatıma’nın bu iki oğlundan devam edeceğini belirtmiştir..
Cenâb-ı Hakk cümlesinde razı olsun.(رحمه الله عليهم اجمعين)