6 Nisan 2021 Salı

İbn Mâsiveyh’in el-Mehâzir Eserinin 5. bölümden 120-124. sayfalardan bazı tibbi tavsiyeler derlenmiştir. .............. --- Kim kırk gün soğan yer de yüzü çil çil olursa ancak kendisini kınasın

.

---- Kim midesinde yumurta ve balığı bir araya toplar da, felç ya da yüz felci geçirirse kendisinden başka kimseyi kınamasın.
---- Tok karma hamama girip de felç geçiren ancak kendisini kınasın.
---- Sütle balığı bir arada yiyen kimseye baras (alaca hastalığı), cüzzam veya nikris (gut hastalığı) isabet ederse kusuru sadece kendisinde arasın.
---- Midesinde sütle nebizi (şıra) bir araya getiren kimseye eğer baras veya nikris (gut) isabet ederse kusuru başkasında aramasın.
---- Kim ihtilam olur ve yıkanmadan karısı ile ilişkide bulunursa, neticede de karısı mecnun veya manyak bir çocuk doğurursa kendisinden başka kimseyi kınamasın.
---- Kim haşlanmış soğuk yumurta yer ve karnını onunla doldurursa, sonra da astıma yakalanırsa kusuru sadece kendisinde bulsun.
---- Kim cinsel ilişkide bulunur ve boşalıncâya kadar sabretmezse ona taş isabet eder, neticede başkasını kınamasın.
---- Kim geceleyin aynaya bakar da, kendisine yüz felci veya başka bir dert isabet ederse ancak kendisini kınasın.
İbn Bahtayşû şöyle der:
--- Yumurta ile balığı aynı anda yemekten sakın.
Çünkü onlar kulunç, bâsur ve diş ağrılarına sebebiyet verirler.
Devamlı yumurta yemek yüzde çillikler doğurur.
Devamlı koyun böbreği yemek, mesaneyi dumura uğratır. Taze balık yedikten sonra yıkanmak, felce sebebiyet verir.
Hayız olan kadınla cima etmek cüzzama sebep olur. Akabinde suyu dökmeden (boşalmadan) cimada bulunmak, taş oluşturur. Çıkış yolunda (mahreç) uzun süre beklemek, şiddetli dertlere sebep olur.
Hipokrat: “Zararlı şeyden azıcık almak, faydalı şeyden gereğinden fazla almaktan daha hayırlıdır.*’ demiştir.
Yine o: “Aşın yorgunluktan, yiyecek ve içeceklerden tıka basa mideyi doldurmaktan kaçınmak suretiyle sıhhatinizi korumaya çalışınız. demiştir.
Bilge kişilerden biri de şöyle demiştir:
“Kim sıhhatli olmak istiyorsa kaliteli gıdalar alsın, acıkınca yesin, susayınca içsin, suyu az içsin, günün ilk yemeğinden (öğle) sonra uzansın, akşam yemeğinden sonra şöyle bir yürüsün, helaya gitmeden uyumasm, tok karma hamama gitmesin. Yazın bir kere hamama gitmek, kışın on defa gitmekten daha hayırlıdır. Geceleyin kurutulmuş et yemek tükenmeye yardımcı olur. Yaşlı kadınlarla ilişkide bulunmak gençleri ihtiyarlatır, sağlam bedenleri hasta eder.
Bu Hz. Ali’den rivayet edilirse de doğru değildir. Bunlardan bir kısmı Arap tabibi Hâris b. Kelede ve daha başkalarının sözlerindendir.
Hâris şöyle der:
“Kim uzun süre yaşamak istiyorsa -ki ölümsüzlük yoktur-
günün ilk yemeğini (öğle) erken yesin, akşam yemeğini de öne alsın. Hafif elbise giysin, cinsî münasebette az bulunsun.*’
Yine Hâris şöyle der:
“Dört şey bedeni yıkar: Aşın dolu mide ile cima etmek, tok karına hamama gitmek, kurutulmuş et yemek, yaşlı kadınla cima etmek.”
Hâris’in ölümü yaklaştığında insanlar başına toplandılar ve:
— Bize senden sonra yapacağımız bir tavsiyede bulun, dediler. O şöyle dedi:
“— Kadınlarla genç olmadıkça evlenmeyin, meyveleri tam olgunlaşma zamanında yeyin, başka zaman yemeyin, sizden biriniz bedenine dert getirecek bir şeyle uğraşmasın. Her ay bir kere mutlaka midenizi temizlemelisiniz.
Çünkü bu balgamı eritir, safrayı yok eder, et bitirir. Sizden biri öğle yemeğini yediği zaman akabinde bir müddet uyusun. Akşam yemeğini yediğinde de kırk adım yürüsün.”
+++++++++++++++
Krallardan birisi saray doktoruna:
— Belki de fazla yaşamayacaksın. Bana sağlıklı yaşamak için tutacağım Öğütte bulun! demiş, o da şöyle nasihatta bulunmuştur:
“— Genç kadından başkası ile evlenme, sadece genç hayvan eti ye, hassta olmadan ilaç içme, olgun olmadıkça meyve yeme, yemeği iyi çiğne. Gündüz yemek yediğinde, akabinde biraz uyumanda bir sakınca yoktur. Geceleyin yediğinde ise elli adım da olsa, şöyle bir yürümeden uyuma. Acıkmadıkça yeme, isteksiz cinsel ilişkiye girişme, geldiği zaman sidiğini tutma, hamam senden nasibini almadan, sen ondan nasiplen, midende yemek varken üzerine asla yemek yeme, dişlerinin çiğnemekten aciz kaldığı şeyleri yemekten zinhar sakın, zira miden onu hazmetmekten aciz kalacaktır. Her hafta bir kusmah ve bedenini temizlemelisin. Cesedindeki kan ne güzel bir hazinedir, dolayısıyla onu ancak ihtiyaç sırasında çıkar, hamama gitmeye devam et; zira o ilaçların nüfuz edemediği tabakalara ulaşır ve zararlı unsurlan dışarı atar.”
Dört şey bedeni güçlendirir: Et yemek, güzel koku koklamak, cinsel ilişki olmaksızın yıkanmak, keten elbise giymek.
Dört şey de bedeni zayıflatır: Aşırı cinsel ilişki, aşırı üzüntü, aç karnına fazla su içmek, fazla ekşi yemek.
Dört şey görmeyi güçlendirir: Kabe’nin karşısına oturmak, uyuyacağı zaman göze sürme çekmek, yeşilliğe bakmak, oturulacak yeri temiz tutmak.
Dört şey de görmeyi zayıflatır: Kazurata bakmak, asılmış kimseye bakmak, kadının fercine bakmak, kıbleye sırt dönerek oturmak.
Dört şey de cinsel ilişki gücünü arttırır: Serçe, su yoncası, fıstık ve keçiboynuzu yemek.
Dört şey aklı arttırır: Lüzumsuz sözleri terketmek, misvak kullanmak, salih kimselerle beraber olmak, âlimler ile beraber olmak.
Eflatun şöyle demiştir: “Beş şey vardır ki, bedeni eritir, insanı kahreder: Varlıklı kimselerin pintiliği, sevgililerden ayrı düşme, öfke ve kini yutma, öğüde kulak asmama, cahillerin akıllı kimselere gülmeleri.*'
+++++++++
Me’mun’un saray doktoru şöyle demiştir:
‘Şu hasletlere iyi kulak vermelisin. Çünkü onları iyice belleyip de uygulayana ölümden başka illet musallat olmaz. Midende yemek varken yemek yeme, çiğnemekten dişini yoracak yiyecekleri sakın yeme, zira miden onu hazmetmekten aciz kalacaktır.
Fazla cinsel ilişkiden sakın. Çünkü o hayatın nurunu söndürür.
Yaşlı kadınla asla cinsel ilişkiye girme, zira o füc’eten ölüme sebep olabilir.
Zaruret olmadıkça asla kan aldırma. Yazın arasıra kusmaya çalış.’
+++++++++
Hipokrat’a ait vecizelerden birisi şöyledir: “Her çok, tabiî olanı bozar.”
Galinos’a: “Niçin hasta olmuyorsun?” diye sormuşlar.
“Çünkü ben birbirine uyumu olmayan iki kötü yiyeceği bir araya getirmedim, hiçbir zaman yemek üstüne yemek almadım, kendisinden eza göreceğim hiçbir yemeği mideme indirmedim.” diye cevap vermiş.
Dört şey bedeni hasta eder:
Çok konuşma, çok uyuma, çok yeme, çok cinsel ilişkide bulunma.
Çok konuşma, beynin özünü azaltır ve onu zayıflatır, saçları çabuk ağartır.
Çok uyku, yüzün rengini sarartır, kalbi kör eder, gözü tahrik eder, tembelleştirir, bedende rutubetler oluşturur.
Çok yeme, midenin ağzını bozar, bedeni zayıflatır, yoğun yeller ve güç dertler doğurur.
Çok cinsel ilişki bedeni çökertir, kuvvetleri zaafa uğratır, bedenin rutubetlerini kurutur, sinirleri gevşetir, tıkanıklıklara sebebiyet verir, zararı bütün bedeni kaplar, özellikle de dimağa zararı büyüktür. Çünkü onunla insanın hayat iksiri unsurundan pek çok çözülmeler olur. Onun beyni zayıflatması, ne var ne yok hep istifra etmenin zayıflatmasından daha çoktur. Onun
dışarı atılmasıyla ruh cevherinden de çok şey atılmış olur.
Cinsel ilişkiler içerisinde en faydalısı gerçek şehvetin bulunduğu bir zamanda genç, güzel ve helâl olan eş ile yapılanıdır.
Ayrıca şu unsurlar bulunmalıdır: Hararetli ve rutubetli bir mizaca sahip olmak, aradan zaman geçmek, her türlü zihni meşgul edecek şeylerden uzak olmak, ifrata düşmemek,
cima sırasında terki uygun olan şeylerden uzak olmak; bunları aşırı tokluk, aşırı açlık, istifra, tam riyazat, aşırı sıcaklık veya aşırı soğukluk şeklinde sıralayabiliriz. Eğer cinsel ilişki sırasında bu on şeye riayet edilirse, ilişkiden gerçekten fayda görülür. Bu şartlardan hangisi bulunmazsa, o oranda cinsel
ilişki zararlı hal alır. Bu şartların hepsi veya çoğunluğu bulunmadan ilişkiye girişiliyorsa, o artık bir ilişki değil, âcil bir helâk halini alır.
Sağlıklı halde aşın diyet (perhiz), hastalık sırasında karışık ve fazla yemek gibidir. Mutedil bir diyet ise faydalıdır.
Galİnos, adamlarına şöyle dermiş:
Üç şeyden sakınır, dört şeye de sıkıca sarılırsanız doktora ihtiyacınız kalmaz; Tozdan, dumandan ve pis kokudan
sakınınız.
Yağlı ete (iç yağı), güzel kokuya, tatlıya devam ediniz ve sık sık hamama gidiniz. Doyduktan sonra daha fazla yemeyiniz.
Badruc ve reyhan ile dişlerinizi kurcalamayınız. Akşam vakti ceviz yemeyiniz.
Soğuk algınlığına yakalanmış bir kimse ensesi üzerine uyumasın.
Kederli bir kimse ekşi yemesin, kan aldıran kimse hızlı yürümesin, çünkü bunda ölüm tehlikesi vardır.
Gözü ağrıyan kimse kusmasın. Yazın fazla et yemeyiniz.
Soğuk Özellikli humma sahibi güneşte uyumasın.
Baharatlanmış eski patlıcana yaklaşmayınız.
Kış mevsiminde her gün bir bardak sıcak su içen kimse hastalıktan emin olur.
Hamamda bedenini nar kabuğu ile ovan kimse uyuz ve kaşıntıdan emin olur.
Beş susamı birazcık sakız, ham öd ve misk ile yiyen kimsenin ömrü billah midesi güçlü kalır ve bozulmaz.
Kim karpuz (veya kavun) çekirdeğini şekerle yerse, midesindeki taşlan temizler ve kendisinden idrar yanmasını izale eder.
++++++
Dört şey bedeni yıkar: Düşünce, üzüntü, açlık, uykusuzluk.
+++++
Dört şey insanı ferahlatır: Yeşil manzaraya, akar suya, sevgiliye ve meyveye bakmak.
++++
Dört şey gözü karartır: Yalın ayak yürümek, sabah akşam kin duyulan kimseye, (hareketleri) ağır kimseye ve düşmana bakmak, çok ağlamak, ince yazıya çok bakmak.
+++++
Dört şey cismi güçlendirir: Yumuşak elbiseler giymek, mutedil sıcacıktaki hamama girmek, tatlı ve yağlı yemek yemek, güzel kokular koklamak.
+++++
Dört şey yüzün suyunu kurutur, güzelliğini, düzenini alır götürür: Yalan, hayâsızlık, cahilane aşırı sorular ve aşırı günaha dalmak.
++++++
Dört şey yüzün suyunu ve güzelliğini arttırır: Mürüvvet, vefa, kerem ve takva.
+++++
Dört şey başkalarının kin ve nefretini kazandırır: Kibir, hased, yalan ve laf götürüp getirme (nemime).
+++++
Dört şey rızkı celbeder: Gece ibadet etmek, seher vakti çokça istiğfar etmek, sadaka vermek, gündüzün başında ve sonunda zikretmek.
+++++++
Dört şey rızkı azaltır: Sabah uykusu, az namaz, tembellik, hıyanet.
+++++
Dört şey anlama melekesine ve zihne zarar verir: Devamlı ekşi ve meyve yemek, ense üstüne yatıp uyumak, düşünce ve keder.
+++++
Dört şey anlayışı arttırır: Kalbin başka şeylerle meşgul olmaması, yiyecek ve içecekle karnın iyice dolu olmaması, tatlı ve yağlı yiyeceklerin seçilmesi sureti ile gıda tanziminin iyi yapılmış olması, bedeni ağırlaştıran artıkların
dışarı atılması.
+++++
Akla zarar veren şeylerden bazıları: Devamlı soğan, bakla, zeytin ve patlıcan yemek, fazla cinsel ilişkide bulunmak, yalnızlık, efkâr, sarhoşluk, çok gülmek ve gam.
+++++++
Meşhur münazaracılardan birisi şöyle demiştir:
“Hayatımda üç mecliste yenildim. Buna hiçbir sebep bulamadım. Ancak birinde o günlerde ben çokça
patlıcan, diğerinde zeytin, öbüründe de bakla yemiştim.

Rasulullahın Ümmetine tavsiyesi Bilinmeyen şifa UDİ HİNDİ—-KUSTU BAHRİ—-

 Rasulullahın Ümmetine tavsiyesi Bilinmeyen şifa

UDİ HİNDİ—-KUSTU BAHRİ—-
Tıpkı Sülük gibi hastalık vücudun neresinde ise o bölgeye gider tedavi eder.
Vücuttaki tıkanan damarları açar ve vücudun çalışma sistemini düzenler.
Dahili kullanımlarda antibakteriyel harici kullanımlarda antiseptik özelliği içerir bu sebeple kuvvetli bir mikrop öldürücüdür; bu sebeple hastalıkları yenmede çok etkilidir.
Kanı temizleyicidir.
Zehirlere karşı panzehirdir.
Vücuttaki demir ve hormonları dengeleyecidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Hararetli ve ısıtıcı bir bitki olma özelliğinden dolayı; kalp, mide, karaciğer, akciğer vb. gibi iç organları kuvvetlendirir bu organların üşütülmesinden oluşan rahatsızlığı giderir, kabızlığı önleyicidir ve kabızlığın yol açtığı divertikül ve bağırsak kanserinin önlenmesinde önemli bir bitkidir.
Vucudda ki gazın fazlasını izale eder ve karın ağrılarını gidericidir, çocukların gaz sancıları için faydalıdır.
Akciğer iltihabı zaturre ve bronşit hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Kan dolaşımını hızlandırır.
Sperm sayısını arttırarak kısırlık tedavisinde kullanılır, cinsel gücü kuvvetlendirir ve dengeler.
İktidarsızlığın tedavisinde kullanılır.
Ciltteki lekelere, çillere ve yaralara faydalı olur ve cildi gençleştirir ve güzelleştirir.


Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kullandığı ve sahabesine sürekli kullanmalarını tavsiye ettiği çok tesirli bir bitkidir. Bir müslüman ve ailesi için gerekli olan ve bütün ilaçların tesirlerini içinde barındıran bir ilaçtır. Kullanımı: Burundan tozunu çekmek suretiyle kullanılır yada kust-i-hindi zeytinyağı karışımını her bir burun deliğine 4-5 damlatılır. Yara, yanık, kesik, leke ve izlerin kapanmasında: Kremi sürülür yada su ve balla karıştılarak lapası kullanılır. Kremi hazırlanışı: 2 yemek kaşığı kust-i-hindi tozu yarım su bardağı zeytinyağında 10-15 gün süre ile güneş görmeyen bir yerde ağzı kapalı bir şekilde bekletilir ve hazır hale gelir. Vücuttaki bakteri mikrop, mantarı öldürmek, koltuk altındaki ve kasıklardaki egzama, mantar: Banyo suyuna katılarak kullanılır.

 

Dün, 01:34 
Sadece ben ile paylaşılıyor
Sadece ben

Çocuk hastalıklarında: 0-6 aya kadar olan çocuklar anne sütünden ilacı alırlar.Emziren anneler çocuğun soğuk algınlığı, öksürük ve bunun gibi rahatsızlıklarında kendi kullanılır. Günde en az 2 en çok 5 tatlı kaşığı kust-i-hindinin tozu içilir. Hem anne hem çocuk için çok faydalıdır. Anne, çocuk iyileşene kadar tatlı, hamur işi ve sütlü tatlılar uzak durmalıdır.
6 ay ile 1 yaş arası çocuklar: Bir bardak (200 ml) kaynatılmış suya 1 tatlı kaşığı kust-i katılır, bu karışımın ¼ ünü günde 1 kez içer. 1-5 yaş arası: ¼ ünü günde 2-3 kez içer.
Hamilelerde kullanım: Hamile kadınlar rahatlıkla kullanabilirler ve çok faydalıdır. 1 tatlı kaşığı kust-i-hindiyi günde 2 kez içecek yada bir kabın içine 2 tatlı kaşığı kust konur ve buharı solunur. Ya da kust zeytinyağı karışımı her bir burun deliğine 2 damla damlatılır ve günde 2-3 kez tekrarlanır.
Hamilelik ve zayıflama sonunda bedende oluşan çatlakların ve izlerin iyileştirilmesinde: 1 tatlı kaşığı bala 1 tatlı kaşığı kust-i hindiyi ya da birkaç damla su ve 1 tatlı kaşığı kust-i-hindiyi ya da 1 tatlı kaşığı kust-i-hindi ve 1 tatlı kaşığı ezilmiş deniz yosunu (alg) karıştırılır merhem yapılır. Ve bu çatlakların, lekelerin eski, yara, yanık, dikiş izlerinin üzere sürülür. Açık yaraların üzerine konulursa yara iz bırakmadan kapanır.
Vajinal iltihaplarda: Doğal bal (kişi alerjik değilse) bir ped üzerine sürülür üzerine bir miktar kust-i hindi serpilir. 7-10 gün süre ile kullanılır.
Kozmetik/Güzellik: 1/10 oranında bal ile ya da zeytinyağı ile karıştırlıp yüze masaj yaparak sürülür.
Mide ülseri: Udu hindi tozu zeytinyağıyla karıştırılıp sabahları aç karnına 1’er fincan içilmeye devam edilir.
Baş ağrısı: Udu hindi tozu, bal şerbetine karıştırılıp içilmeye devam edilir
Bademcik: Udu hindi tozu zeytinyağıyla karıştırılıp buruna çekilmeye devam edilir.
Kulak ağrısı: Udu hindi tozu, zeytinyağı ile suda su çekilene kadar kaynatılıp, zeytinyağı kulağa damlatılır.
Nezle: Udu hindi tütsüsü yapılır.
Vücuda kuvvet verici: Udu hindi unu balla karıştırılıp yenmeye devam edilir.
Böbrek kumları: Udu hindi kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karına içilmeye devam edilir
Sıtma: Udu hindi unu soğuk bal şerbetine karıştırılıp içilmeye devam edilir.
Karaciğer ve mide ağrısı: Udu hindi kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karnına içilmeye devam edilir.
Tıkanıklık açıcı: Udu hindi kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karına içilmeye devam edilir.
Soğuk ağrıları: Udu hindi unu, su, zeytinyağı, su uçana kadar kaynatılıp kalan yağla romatizma, kulunç ve mafsal ağrıları masaj yapılır.
Boğaz ağrılarında ve bademcik iltihaplarında: Her bir burun deliğine beşer damla damlatılır.


bel fitiği - boyun fitiği ve romatizma - kireçleme tedavisi

ilk önce koyun kuyruk yağı alınacak 3 eşit parçaya bölünecek. HER BİR PARÇA 1 GÜN KALACAK ŞEKİLDE Ağrıyan YERE KONUP ÜZERİ SARILACAK… (RAHATSIZLIK VERMEMESİ İÇİN KUYRUK ORTALAMA 1,5 CM. KALINLIĞINDA OLMALIDIR. KUYLINERK YÜĞINDA

KUYRUK UYGULAMASI BİTER BİTMEZ. 200 GRAM KURU BAMYA SIVI İLE KISIK ATEŞTE LAPA YAPILACAK. I GÜN KALACAK ŞEKİLDE Ağrıyan YERE KONUP ÜZERİ SARILA (LAPA KOYU KIVAMLI OLACAK) BAMYA KULLANIMI 1 GÜN SÜRER. (YUMUŞAMASI İÇİN KURU BAMYA 1 GÜN ÖNCE MİKSERDEN GEÇİRİP SUDA BEKLETİLECEK) BAMYA KULLANIMI I GÜN SÜRER ...
kuru bamya uygulaması biter bitmez, tatlı kabağının ortasındaki ipliksi kof kisim alinacak sivi kisik ateşte lapa YAPILACAK 1 GÜN KALACAK ŞEKİLDE AĞRIYAN YERE KONACIL ÜZERU
not: toplam tedavisi gün sürüyor.
bel tedavisinde yatak istirahati şarttır. BEL NAMAZ İMA İLE KILINACAK. KALKMA OLMAZ.
boyun ev içinde gezilebilir.
- ağrılar olabilir.
- Yapı bakımdan 4 kişi şifa bulmuştur. (bel boyun ve fıtığı) - GARAJ PERSONELİNİN EŞİ 10 YILLIK kurtulmuştur.
alıntı 
Dün, 08:38 
Sadece ben ile paylaşılıyor

ŞAHTERE OTUNUN FAYDALARI OKUYALIM

 

Dün, 08:39 
Sadece ben ile paylaşılıyor
Sadece ben
ŞAHTERE OTUNUN FAYDALARI OKUYALIM
sağlığımızın müthiş şifreleri m.ulaş
Safra salgılarını arttırır. Safra kesesi sorunlarının tedavisinde kullanılır.
Deri hastalıkları için iyileştirici etkisi vardır. Kaşıntı vb. durumlarda kullanılabilir.
Damar sertliğinin tedavisinde kullanılır.
Karaciğer vücuttaki tüm toksinleri toplayan ve vücuttan atılmasını sağlayan bir organdır ve safra ile bağlantılı çalışır. Şahtere otu vücudu terleterek toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Böylece karaciğer sağlığının korunmasına da yardımcı olur.
Uygun dozlarda kullanıldığında mide ağrısı şikâyetlerinin giderilmesine yardımcı olur.
Sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
Yüz ve vücutta çıkan sivilcelerin tedavisinde kullanılabilir.
Demlenmiş soğutulmuş şahtere çayı tonik olarak kullanılabilir.
Şahtere otunun ayrıca kepek önleyici özelliği de bulunmaktadır.
Hemoroid ( basur ) tedavisinde kullanılır.
Yüksek tansiyonu düşürücü etkisi vardır.
Kanı ve böbrekleri temizler.
Yatıştırıcı etkisi vardır.
Egzama tedavisinde şahtere otu kekik ile birlikte demlenerek kullanılabilir. Balla tatlandırılıp soğuduktan sonra içildiğinde düzenli kullanımda tedavi edici etkisi görülür.
Karaciğer tıkanıklığında şahtere otu ile birlikte demlenen ayrık otuna yine bal konulup tatlandırıldıktan sonra soğuk olarak tüketilebilir.
Gözdeki çapaklanma probleminde şahtere otundan demlenen çay ile göze pansuman yapılır. Bu esnada otun iyice süzülmesi gerekmektedir.
Şahtere Otunun Zararları:
Şahtere otunun bilinen büyük bir zararı yoktur. Ancak hamile bayanların doktor kontrolünde kullanması tavsiye edilir. Şahtere otunu belirtilen ölçülerde ve tavsiye edilen şekilde kullanınız. Aşırı kullanımdan kaçınınız.
Şahtere Nasıl Kullanılır:
Şahtere Otunun yaprakları ya da bitkinin toprak üstü kısımlarının tamamı kurutulduktan sonra sıcak suda haşlanarak çay ya da merhem şeklinde kullanılabilir. Bitkinin özsuyu haricen cilt hastalıklarına karşı kullanılır. 4-5 dakika kadar kaynatıldıktan sonra elde edilen bu su ile baş yıkanırsa kepeği gidermeye yardımcı olur. Cilt hastalıklarına karşı da faydalıdır. Bitkiden 1 çorba kaşığı 0,5 lit. Sıcak suda 1 saat bekletilir Günde 4 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı alınır. Şahtere otunu uygun ölçülerde ve tarife uygun kullanınız. Asla alışkanlık haline getirmeyiniz.ALINTIDIR .

Güzel soru sormak ilmin paylaşımdır. İnsanları idâre etmek aklın uygun, tasarruf etmek de aileye bakma külfetinin sahipdır.