27 Eylül 2021 Pazartesi

ÖLECEĞİN GÜN İÇİN TELAŞLANMA! Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme!

 ÖLECEĞİN GÜN İÇİN TELAŞLANMA!

Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!
Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme!
Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar :
1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.
2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.
4- Evinden dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni evine, kabre götürecekler.
6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel eşyalarını toplayacaklar.
Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar;
Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…
Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek.
İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek.
Senin görevin bir başkasına devredilecek.
Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek.
Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.
Öldükten sonra senden
Alınacak ilk şey adındır.
O nedenle öldüğünde sana
“cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz.
Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz,
“Cenaze nerede?” diye sorarlar.
Omuzlarında taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez,
Cenazeyi tutun derler…
O hâlde, dikkatli ol;
soy, nesep, milliyet, para ve makam seni aldatmasın…
Bu dünya ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve
Korkunç!
Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur:
1- Seni biraz tanıyanlar,“Yazık !” derler.
2- Seni daha fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da
Şakalarına ve gülüşlerine devam ederler.
3- Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar,
Sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar.
İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur.
Güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek
öykün başlar.
Yani ahiret hayatın…
Peki, ölüm için, kabir için, ahiret içi ne kadar hazırız. ?
Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir.
Bu mübarek aylar ve kabul edilen dualar hürmetine bizleri affet, kabir ve cehennem azabından koru.
Yolculukta yardım et bizlere Allah’ım!
Âmin


23 Mayıs 2021 Pazar

Sahte Şeyhler, Yol Kesen Eşkiyâdırlar


Dünya ehli olan âlim ve şeyhler, dünyâ muhabbeti çölünde yollarını şaşırdılar. Kendilerinin ilim ehli olduğunu iddia ederler ama, asla ilim ehlinden değiller. Onlar, sâdece, mal kazanmak ve makamlara yükselmek için ilim edindiler. Onlar, kuttâ-i tarik olup hakkı talep edenlerin yollarını kestiler. Yâni. dünyâya muhabbet eden, mal ve makam için ilim elde edenler, yol kesen hırsızlar olup, hakkı arayan kişilerin yollarını kesen eşkiyâlardır. indirilen bâzı ilâhî kitaplarda Allahü Teâlâ şöyle buyurdu:
“Dünya sevgisiyle gerçekten sarhoş olmuş olan âlimler(in Cehennemde ki yerin)den (veya bağışlanmalarını) benden istemeyin. Çünkü onlar, kullarımın üzerinde “Kuttâ-i tarik“dirler.
Yâni, onlar yol kesen eşkiyâ olup, hakka gitmek isteyen kullarımın yollarını kesmektedirler.”
Kim ki, hak caddede olup, sırât-i müstakîm ve şeriat yolu üzerinde olur ve yanında da tarikatın makamlarına seyr-ü suluk etme ma’rifetine de varırsa, ona iktidâ etmek ve ona uymak caizdir. Çünkü bu kişi, hakîkat âlemine hidâyet bulanların ehlindendirler. Kişiyi de hakka götürür
Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri: 2/247-248.