5 Ocak 2022 Çarşamba

Alaca Hastalığı ve Bel Ağrısı ve Cilt Hastalıkları İçin Formül Bir adet patlıcanı sapı ile birlikte doğrayalım. Bir tencereye atalım ve üzerine bir çay bardağı su dökelim ve kaynamaya başladığında 1 çay bardağı zeytinyağı ilave edelim.


Tekrar kaynamaya başlayınca 1 avuç ak günlük ilave edin.
Tekrar kaynamaya başlayınca bir tülbent yardımıyla süzün ve soğuduktan sonra cam kavanozda muhafaza edin. Bunu merhem gibi kullanın.
Ayrıca bu tertibi tüm cilt hastalıklarında ve dış bağsurda da kullanabilirsiniz.
Alaca hastalığı için; meyan kökü şerbetini haftada 3 gün 2 su bardağı sabah ve akşamları kullanmalı. Ayrıca akşamları Lavantanın tohumunu çay gibi demlemeli ve bal ile tatlandırıp içmelidir.

Kaybolan Bir şeyin Bulunması İçin Şu Duayı Okuyun “Yâ cemî’ínnâsi liyevmil lâraybe fîhi innellâhe lâ yuĥliful mîáde. İcme’á beynî vebeyne dâlletî” Bir şeri kaybetip de bulamadığın zaman yukarıdaki duayı bulunması niyetiyle okursanız Allah'ın izniyle kaybettiğiniz şeyi bulursunuz.

 BÜYÜ YAPTIRANI VE SAKLI OLAN MUSKANIN YERİNİ BULMA

Aşağıdaki tertip uygulanmadan önce 100 defa istiğfar, 7 defa Fatiha suresi ve 11 defa İhlâs suresi okunur ve Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ruhuna bağışlanır.
Büyü yapan kişiyi ve nuskanın yerini bulmak için Bakara suresinin 72. ayeti 72 defa yatmadan önce okunur ve yatılır. 3 gün veya 5 - 7 gün devam edilmesini tavsiye ediyoruz.
Ayrıca aşağıdaki vefki yazar ve yastığının altına koyar ise tesirini daha da hızlandırır. Bu vefk istihare yapılacağı zaman da kullanılabilir.

Cinlerin Şerrinden Emin Olmak İçin Dualar


Cinlerin Şerrinden Emin Olmak İçin Dualar

Aşağıdaki dua İmamı Gazali'nin el-Afak adlı kitabında şöyle nakledilir.
Büyük İmam Zeynel Ağabidin Hazretleri: " Ben bu duayı okuduğum zaman bütün insanlar ve cinler alemi bir araya toplansalar bana zerre zarar veremezler. Çünkü ben bu duayı okuyunca Mevla'nı koruması altındayım" buyurmuştur.
Bu duayı sabah okuyan akşama kadar, akşam okuyan sabaha kadar korunmuş olur.
بِسمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
بِسْمِ اللّٰهِ وَبِاللّٰهِ وَمِنَ اللّٰهِ وَاِلَي اللّٰهِ وَعَلَي اللّٰهِ وَفِي سَبِيلِ اللّٰهِ اَللّٰهُمَّ اِلَيْكَ اَسْلَمْتُ نَفْسِي وَعَلَيْكَ وَجَّهْتُ وَجْهِي وَاِلَيْكَ فَوَّضْتُ اَمْرِي فَاحْفَظْنِي بِحِفْظِ الْاِيمَانِ مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي
وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ فَوْقِي وَمِنْ تَحْتِي وَادْفَعْ عَنِّي بِحوْلِكَ وَقُوَّتِكَ فَاِنَّهُ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ

Yedi Sırlı Ayet ve Havassı

 Yedi Sırlı Ayet ve Havassı

1. Ayet
قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Kul len yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel yetevekkelil mü’minun
Anlamı: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.” (Tevbe Suresi 51)
Ayet 2
وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve in yemseskellahü bi durrin fe la kaşife lehu illa hu* Ve in yüridke bi hayrin fe la radde li fadlihi yüsiybü bihi men yeşaü min ıbadihi ve hüvel ğafurur rahiym
Anlamı: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Yunus Suresi 107)
Ayet 3
وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya’lemü müstekarraha* Ve müstevdeaha küllün fi kitabin mübin
Anlamı: Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır. (Hûd Sûresi 6)
Ayet 4
إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
İnni tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm* Ma min dabbetin illa hüve ahızün bi nasıyetiha*İnne rabbi ala sıratın mustekıym
Anlamı: “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.” (Hûd Sûresi 56)Ayet 5
وَكَأَيِّنْ مِنْ دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve ke eyyin min dabbetin la tahmilü rizkahellahü yerzükuha ve iyyaküm ve hüves semiy’ul alim
Anlamı: Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah’tır. O, her şeyi işitir ve bilir. (Ankebut Suresi 60)
Ayet 6
مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ma yeftehıllahü lin nasi min rahmetin fe la mümsike leha ve ma yümsik fe la mürsile lehu min ba’dihi ve hüvel azizül hakiym*
Anlamı: Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Fatir Sûresi 2)
Ayet 7
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünnellah* Kul efe raeytüm ma ted’une min dunillahi in eradeniyellahü bi durrin hel hünne kaşifatü durrıhi ev eradeni bi rahmetin hel hünne mümsikatü rahmetihi kul hasbiyellahü aleyhi yetevekkelül mütevekkilun*
Anlamı: Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? ya da Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.” (Zümer Sûresi 38)
Bu Ayetlerin Sırları ve Havâssı
Ka’bül Ahbar (r.a.) buyuruyor ki: “Bu ayetleri okuduğun takdirde yer ve gök afetlerinden, belalardan, düşmanın şerrinden, sihirbazın sihrinden bu duanın bereketiyle emin olursun.” (Mecmeatü’l-Ahzab)
Muaz bin Cebel Hazretleri’nden naklolunan bir rivayete göre;
--Kur’an’da yedi âyeti kerîme vardır.Herhangi bir mü’min bunları tahâreti kâmile ile üzerinde taşır ise, bütün canlı mahlûkatın dili o kimseye karşı bağlanmış olur ve o kimse hakkında herhangi kötü bir kelime sarf edemezler.
--Ayrıca bu âyetleri taşıyan kimseyi her gören sever, onu taltif eder ve taleplerini de severek yerine getirir.
--Üzerinde bulunan dünya ve ahrete ait her çeşit üzüntü gam ve kederleri yok olur.
--Kimse ona zarar veremeyeceği gibi bu ayetlerin bereketiyle bütün düşmanlarına galip gelir.
İmam Şehabettin Hazretleri’nin ise “Fevâid” isimli eserinde Kâ’b el-Ahbar (r.a) dan naklettiği bir rivayete göre; “Ben bizzat kendim bu ayetleri olduğum zaman gökyüzü yere inse ve yer ile gök birbiri üstüne kapansa bana herhangi bir zarar olur diye hiç endişe duymam ve Allah bana bu âyetler bereketiyle bir imdat yolu gösterip beni kurtarır”
Yine hadisi şerifte nakledildiğine göre “Bir mü’min inanç ve tahareti kamile bu 7 ayeti okumaya devam eder ise gökten dünyaya Uhud dağı büyüklüğünde azap ve belalalr yağsa, bu ayetleri okuyan kimseye bu ayetlerin bereketiyle hiçbir zarar erişmez ve o kişi bütün belaları üzerinden def eder”
Yine İmam Şehabettin hazretlerinin Hz. Ali (r.a) den yaptığı bir rivayet şöyledir: “Her kim bu ayetleri sabah ve akşam okumaya devam eder ise Allah o kimseyi zamanın hileleinden düşmanların ve hasetçilerin kurdukları tuzaklardan ve her çeşit şer ve belalardan koruru ve kendini himayesi altına alır”
Ey Allahın azizi kulu! Sen bu âyetleri okumakla yada en azından mesut bir saatte güzelce temiz bir kağıt üzerine yazarak yanında bulundurmakla kendini fani dünyanın akla hayale gelen ve gelmeyen bin türlü fitne fesat ve belalarına karşı kale içerisine almış olursun.Bu ayetler inanan her insan için zırhtır.

Papaz Büyüsü, Kabala, Kan Gibi Kara Büyüleri Bozmak İçin

Aşağıdaki tertip uygulanmadan önce 100 defa istiğfar, 7 defa Fatiha suresi ve 11 defa İhlâs suresi okunur ve Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in ve Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin ruhuna bağışlanır.

Bu tür büyüler Yahudiler, Hrıstiyanlar ve gayri müslümler tarafından yapılır. Bu tür büyüler insanı en üst tabakadan en alt tabakaya düşürür. Hayatı darma duman olur. Hatta ölüme kadar götürebilir. Diğer büyü çeşitleri yapıldığı zaman belirli bir sürede etkili olur. 1 ay içerisinde etkisini gösterir. Bunlar ise yapıldıktan 3 gün sonra etkisini gösterir. Bozulması için aşağıdaki tertip eksiksiz yapılmalıdır. Allah’ın izniyle üzerindeki büyü bozulur.
Hiç kullanılmamış bakır bir tasa hiç güneş yüzü görmemiş kuyu suyu ( İstanbul Fatih Camiindeki kuyu suyu hiç güneş görmemiştir) , akarsu veya zemzem suyu konulur. İçerisine 7 adet defne yaprağı konulur, bir gece dışarıda bekletilir. Güneş doğmadan önce içeri alınır.
O gün sabah namazını kıldıktan sonra İşrak vakti ( Güneş doğduktan 45 dakika sonra ) tasın içerisine 7 defa Yasin, 11 defa Felak, 11 defa Nas, 7 Ayetel Kursi 41 defa İsra suresinin 81. ve 82. ayetleri okunur. Sonra La havle duası 33 defa okunur ve üflenir.
Defne yaprakları sudan çıkarılır ve kurutulur. Bu sudan hastaya 7 yudum içirilir. Geri kalan su ile leğen içerisinde banyo yaptırılır. Leğen içerisinde kalan su denize dökülür. Hasta yıkandıktan sonra, kurutulmuş olan defne yaprakları tek tek yakılır ve çıkan dumanı ağzından ve burnundan çeker.
ıkan küller ayak basılman bir toprağa gömülür. Tütsü işleminden sonra 100 defa Kelime-i Şehadet, 100 defa La ilahe illallahü vehdehu la şerikeleh duası, 100 defa Kelime-i Tevhid, 100 defa La havle duası, 100 defa Salavat-ı Şerife çekilir.
Not: Büyünün bozulduğuna dair Mide bulanması, baş dönmesi, kusma, isal, vücutta uyuşma karıncalanma, halsizlik olabilir. Bu durumda vücutta bulunan eklem yerlerine, baş, göğüs, ense kısmına hakiki gül suyu sürülür.

Böbrek Taşı için Çiğdem: Çiğdem denilen sarı çiçek ki ufak ufak soğanı olur.

🍀Bahar günlerinde ve bahara doğru açılır. Onun soğanları çokça toplanıp dövülerek yenir.
🍀Mesâne deki taşı öğütüp çıkartır.
🍀Demir dikeni dedikleri ot acayiptin Taşı öğütüp çıkardır.
🍀Ot, dikeni ile birlikte iyice dövülür ve kaynatılarak hastaya içirilir.
🍀Tekrar tekrar ve çokça içirilmelidir. Az içmekle fayda hasıl olmaz. Büyük kişi ve çocuklarda taşı döker.
🍀Ancak çok içmekle etkisi
olur. Zararsızdır, endişe edilmez.
Küçük çocuklara içirdik, çok
fayda etti. Taşı öğütüp çıkardı.
Böbrek ve Mesâne de taş ve kum olmasının alameti ağırlıktır.
Böbrek ve Mesâne Kaşınır; kasıkta ve zeker dibinde sancı vardır, tez tez idrâra çıkma isteği olur.
Eğer taş veya kum böbrekte ise haşhâș tanesi gibi sarı olur. Eğer Mesâne de ise beyaz veya gül renginde olur.
[Hekim İbni Şerif]

🔸️Uykuya dalarken normalde önce sağ, sonra sol tarafa yatmalısınız. Bunun

 

🔸️Uykuya dalarken normalde önce sağ, sonra sol tarafa yatmalısınız. Bunun nedeni midenin üzerine karaciğerin gelmesini sağlamaktır. Böylece midenin içindeki artıklar onun sıcaklığıyla temizlenecek.
🔸️Az yemek. ( sofradan tam doymadan kalkılmalı.) Çünkü vücuttan fazla gıdayı atmak için, efor gösterip yoruluyor ve organ tahribatına gidiyor.
🔸️Yemeklerde kuru meyveler kullanın.
🔸️Hekimler rüzgarın ve hava akımlarının şifasına inanılır ve sallanmayı vücuda oksijen gitmesinden ötürü tavsiye ediyor.
🔸️Su kaynak suyundan değil, akarsu suyundan tüketilmedir.